Gelişmiş Arama
Ziyaret
8148
Güncellenme Tarihi: 2012/02/15
Soru Özeti
Raf’ı hadisi nedir?
Soru
Lütfen, raf’ı hadisinin ne anlama geldiğini açıklayınız?
Kısa Cevap

Raf’ı hadisi İslam Peygamberinden (a) rivayet edilen iki hadisin unvanıdır. Birinci hadis, İslam dininde bazı özel durumlarda teklif ve onun gerekliliklerinin ilga edildiğini veya bazı amellerin vaz'i yada teklifi sonuçlarının kaldırıldığını içerir. İkinci hadis, teklif veya bazı hükümlerin, belirli kişileri kapsamadığını ifade eder.

Birinci hadis, tabirlerde ve raf'in misdak sayılarında ki bazı farklarla mütekaddim ve müteehhir birçok Şii kaynakları ve hadisleri içinde toplamış “cevami ahadis” şeklinde adlandırılan kitaplarda İmam Sadık ve İmam Rıza (a) tarikiyle Peygamberimizden (a) rivayet edilmiş ve genel olarak senet açısından sahih ve geçerliliği kabul edilmiştir.

Birinci hadisin içeriği en kapsamlı şekliyle şöyledir:

"İslam ümmeti dokuz şeyden sorumlu tutulmayacaklardır. Onlardan birincisi; hata, ikincisi; unutkanlık, üçüncüsü; cahillik ötürü yapılan şeylerden, dördüncüsü; güçlerinin dâhilinde olamayan şey, beşincisi; Çaresizlik ve mecburiyetlik, altıncısı; İkrah ve icbar, yedincisi; Kötü fal tutmak, sekizincisi; vesveseden ötürü yaratılış hakkında düşünmek, dokuzuncusu; dillerine ve davranışlarına yansımayan  hasettir”.[i] Bu hadisi şerif hadisleri şerh edenler tarafından açıklandığı gibi usulul fikih alimlerin dikkatini de çekmiş onlarda (ehlisünnetin eski alimleri genellikle mücmel ve mübeyyen konusunda) açıklamışlardır. Özellikle Şia’nın son usuli alimleri bu rivayeti (haram olma hükmünün şüpheli olduğu yerlerde “beraet aslını” ispatlamak için hadiste var olan “ma la yelemun yani bilmedikleri şey” cümlesinden dolayı isnat bakımından) detaylı ve dikkatli bir şekilde incelemeye tabi tutmuşlardır.    Bu bağlamda meşhur olan ikinci hadis “Rafie'l-kalem” yani kalem kaldırılmış anlamına olan nebevi hadistir. Bu rivayette ehlisünnetin kaynak kitaplarında bir kaç senetle imam Ali’den ve hakeza Peygamberimizin (s.a.a.) hanımı Ayşe den nakledilmiştir.



[i] Küleyni,"Kafi",c.2,s.463, Şeyh Saduk,"Tevhid",s.353, Şeyh Saduk,"Hisal",c.2,s.417, Meclisi

Muhammed Bakır,"Biharul-Envar", Lübnan/Beyrut: Muessestu'l-Vefa, c.2,s.280,

Ayrıntılı Cevap

Raf’ı hadisi İslam Peygamberinden (a) rivayet edilen iki hadisin unvanıdır. Birinci hadis, İslam dininde bazı özel durumlarda teklif ve onun gerekliliklerinin ilga edildiğini veya bazı amellerin vaz'i (tekvini eserini) ya da teklifin getireceği sonuçlarının kaldırıldığını içerir. İkinci hadis, teklif veya bazı hükümlerin, belirli kişileri kapsamadığını ifade eder.

Birinci hadis, tabirlerde ve raf'in misdak sayılarında ki bazı farklarla mütekaddim ve müteehhir birçok şii kanakları ve cevami'inde İmam Sadık ve İmam Rıza (a) tarikiyle Peygamberimizden (a) rivayet edilmiş ve genel olarak sened açısından sahih veya geçerli kabul edilmiştir.

Birinci hadisin içeriği en kapsamlı şekliyle şöyledir:

Birinci hadis, tabirlerde ve raf'in misdak sayılarında ki bazı farklarla mütekaddim ve müteehhir birçok Şii kaynakları ve hadisleri içinde toplamış “cevami ahadis” şeklinde adlandırılan kitaplarda İmam Sadık ve İmam Rıza (a) tarikiyle Peygamberimizden (a) rivayet edilmiş ve genel olarak senet açısından sahih ve geçerliliği kabul edilmiştir.

Birinci hadisin içeriği en kapsamlı şekliyle şöyledir:

"İslam ümmeti dokuz şeyden sorumlu tutulmayacaklardır. Onlardan birincisi; hata, ikincisi; unutkanlık, üçüncüsü; cahillik ötürü yapılan şeylerden, dördüncüsü; güçlerinin dâhilinde olamayan şey, beşincisi; Çaresizlik ve mecburiyetlik, altıncısı; İkrah ve icbar, yedincisi; Kötü fal tutmak, sekizincisi; vesveseden ötürü yaratılış hakkında düşünmek, dokuzuncusu; dillerine ve davranışlarına yansımayan hasettir”.[1] Bu hadisi şerif hadisleri şerh edenler tarafından açıklandığı gibi “usulu’l – fikih” alimlerin dikkatini çekmiş onlar da (ehlisünnetin eski alimleri genellikle mücmel ve mübeyyen konusunda) açıklamışlardır. Özellikle Şia’nın son usuli alimleri bu rivayeti (haram olma hükmünün şüpheli olduğu yerlerde “beraet aslını” ispatlamak için hadiste var olan “ma la yelemun yani bilmedikleri şey” cümlesinden dolayı isnat bakımından) detaylı ve dikkatli bir şekilde incelemeye tabi tutmuşlardır.[2]

Bu hadisle ilgili olarak akla gelen birinci nükte, Allah'ın İslam ümmetine olan özel inayeti ve kolaylaştırıcı bir yöntemin dikkate alınmasıdır. Raf’ı ve kaldırmaktan maksat ne olduğuyla alakalı şu ihtimaller sözkonusu olmuştur;

Bazılarına göre rivayetin zahirinden anlaşılan, kaldırılanın, nübüvvetin şe'niyle alakalı bir şey olması gerekir olmalıdır. Öyleyse bu kaldırılan şey, teşri'i meselelerdendir. Getirilmesi de kaldırılması da kanun koyan şer'i makama bağlıdır. Bu nedenle kaldırılandan maksat, muahaze ve sorgulamanın kendisi olamaz. Zira sorgulamanın kendisi tekvini bir meseledir. Neticede şer'i makam sahibinin bunu kast etmiş olması mümkün değildir. Ancak bununla ihbarı yani haber vermeği murad etmişse muhakemenin kendisinin kaldırılmış olması muhtemeldir. Ama bu ise hadisin zahiri manasına ters düşmektedir. Ancak eğer sorguya çekilmekten kasıt menşe'i olursa o zaman raf'a yani ilgaya tabi kılınan şey şer'i hüküm olur ve böylelikle sorguya çekilme, kaldırılmanın direk konusu olmaktan çıkar ve şer'i hüküm raf'ın yani ilganın ilk ve direkt konusu oluverir.[3]

Bu hususta Allame Meclisi derki: "Kast edilen şey, sorgulama ve cezalandırma olabilir. Ayni şekilde muhtemeldir ki, bazılarına nisbetle kast edilen şey, muhakemenin aslı yada etkisi yada teklifi hükmüdür. "Usul alimleri, beraet babında mezkur hadis ve her bir cümlesi etrafında uzun uzun tartışmalar yapmışlardır. En fazla “Raf’ı” kelimesinin tartışma konusu olmuştur. Çünkü hadiste zikredilen haller veya durumlar bu ümmette yoktur söylersek anlamsız bir söz demiş oluruz. Zira bu durumlar bu ümmette var olmaktadır. Bunlara göre bu durumda burada bakılması gereken nokta kaldırılmış olan şeyin ne olduğu ve nasıl kaldırılmış olmasıdır. Kaldıran şey nedir ve nasıl kaldırılmıştır?

Bazılarına göre ise raf’ı ve ilga veya kaldırılma bütün vaz'i (tekvini eser) ve teklifin getireceği etkilere yöneliktir. Elbette dikkat edilmelidir ki, hata sonucu öldürmenin getireceği cezanın kaldırılmaması ve sehiv (unutkanlık) secdesinin yapılması gereken yerler hükmü belirlenmiş konular ilk baştan beri hadisin kapsamına girmezler. Zira bunların hükmü belirlenmiş konulardır.

Kayda değer olan husus, usul ilminde ki tartışmanın önemli kısmı “ma la yalemun” (bilmedikleri şey) cümlesine yönelik olmasıdır. Bu doğrultuda geliştirilen istidlalin sonucu olarak hükmünü bilmediğimiz her şey, mültezim olup sakındıklarımızın dışında kalmaktadır. Elbette vazifeyi tanıma noktasında kusur yapmamak şartıyla. Allame Meclisiye göre, bu hadiste ihtimali olan bir başka nokta; olabilir ki İslam ümmetinin hususiyeti, hadisdeki durumların bazılarının değil bütün olarak hepsinin ümmete özgü olmasıdır. Her nekadar bu durumların bazıları ümmetler arasında müşterek ise de.[4]

Bu bağlamda meşhur olan ikinci hadis “Rafie'l-kalem” yani kalem kaldırılmış anlamında olan nebevi hadistir. Bu rivayet de ehlisünnetin kaynak kitaplarında bir kaç senetle imam Ali’den ve hakeza Peygamberimizin (s.a.a.) hanımı Ayşe den nakledilmiştir

İkinci halife, şuurunu yetirmiş bir kadın hakkında işlediği suç nedeniyle kırbaçlama hükmünü vermişti. İmam Ali (a) onun için Peygamberimizden (a) bir söz rivayet eder ki bu rivayete göre üç kimseden “rafie'l-kalem” yani şer'i sorumluluk kaldırılmıştır: "

Buluğ çağına girmemiş çocuk, şuuru yerine gelmemiş mecnun ve uykudan uyanmamış kimse."[5]



[1] Küleyni,"Kafi",c.2,s.463, Şeyh Saduk,"Tevhid",s.353, Şeyh Saduk,"Hisal",c.2,s.417, Meclisi

Muhammed Bakır,"Biharul-Envar", Lübnan/Beyrut: Muessestu'l-Vefa, c.2,s.280,

[2] Bkz.Beraet

[3] Müntezeri,Hüseyin-Ali, "Nihayetul-Usul",Ayetullah Burucerdi'nin verdiği usul

derslerinin takrirleri,Birinci Baskı,Kum,Neşré Tefekkur,1415 h.k, c.1,2,s.583-584,

[4]. Bkz, " Biharul-Envar"c.2, s. 280

[5] Şeyh Saduk, "Hisal" Kum,1362 h.ş. c.1,s.93-94

Hürr Amuli, "Vesail-Şşia" , Kum, Muesseseyi Alil-Beyt,1409 h.k, c.28,s.24,

"Biharul-Envar",c.30,s.681

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Gençlerin boş zamanlarında duçar oldukları ahlaki zararlar nelerdir?
    2278 گناه و رذائل اخلاقی 2020/01/19
  • Varisleri annesi, babası, eşi ve dört kız olan erkeğin mirasında her varise düşen pay nedir? Eğer varisler anne, hanımı ve iki kızı olursa her birine düşen pay ne kadar olur?
    9798 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/09/04
    Kur’an-ı Kerim de geçen ayetler ve Masum imamlarımızdan bize ulaşan rivayetler doğrultusunda fakihlerimiz mirasın dağıtımında gözetilmesi gerekilen kanunları ilmi-hal kitaplarında açıklamışlardır.Konunun açığa kavuşabilmesi için mirasın dağıtımında varislerin sahip oldukları sınıflarının, genel ve özel miras kanunlarının bilinmesi ve belirli bir düzeyde matematik ...
  • Hayvana dönüşme nasıl olmaktadır ve şuan yeryüzünde bulunan hayvanlar, hayvana dönüşmüş olan insanlar mıdır?
    25332 Tefsir 2009/05/17
    “Mesh” sözlükte, bir şekilden daha kötü bir şekle dönüşme anlamına gelmektedir; Kuran ve hadis teriminde ise, bazı günahkâr (bazı özel günahlara sahip) kimselere ve ümmetlere nazil olan bir çeşit azaptır.Mesh olan insanlar hayvan (maymun, domuz vb.) şeklindedirler; yani işlemiş olduğu günahın hayvansal şeklini bu dünyada onun insanî şeklinin üzerine ...
  • Bir grup hata yapabilen insanın el yazımı olan tarih neden kabul edilmelidir?
    5856 تاريخ کلام 2011/09/13
    İnsan tarafından düzenlenip tedvin edildiğinden ve insan da hataya mürtekip olabileceğinden tarih kabul edilmemelidir diye ifade edilen istidlali kabul etmiyoruz; zira bu istidlal doğru olursa, tüm beşerî bilimler itibarını kaybedecek ve günümüz dünyasında da hiçbir habere güven duyulamayacaktır. Çünkü onların hepsi insanın mahsulüdür. Biz insanların doğruyu yanlıştan ve iyiyi ...
  • Ehl-i beyt’i neden birkaç kişide sınırlıyorsunuz?
    6796 Eski Kelam İlmi 2008/02/18
    Ehl-i Beyt’in on dört masumlarda sınırlandırılması, beşeri bir sınırlandırma değildir. Tathir ayetinden ve Peygamber (s.a.a.)’den gelen rivayetlerden anlaşılan bir sınırlamadır.Bu iddianın ispatlanması için birçok rivayet delil olarak getirilebilir.1) Kuran-ı Kerim, Peygamber (s.a.a)’e Arapça olarak indirilen ilahi bir kelamdır. Allah’ın ...
  • Fetvanın dayanak ve kaynakları nelerdir?
    8530 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2010/04/07
    İçtihat zorluklara tahammül, çaba ya da kudret ve güç demektir. Fıkhi terim olarak ise kaynak ve delillerden şer’i hükümleri çıkarmak için azami ilmi çabayı sarf etmek anlamındadır.Şii fıkhında fetvanın temeli içtihat kaynakları olarak bilinen Kur’an, sünnet, akıl ve icmadır. Ancak bu kaynaklardan, faydalanma ...
  • Neden Kur’an sizler kadınlarınızı dövebilirsiniz diye buyurmaktadır?
    7958 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/22
    Kur’an’da tavsiye edilmiş üçüncü taktik (öğüt verme ve yataktan uzaklaştırmadan sonra) hakkında, ilk bakışta insan, istediği şekilde kadına davranması ve yumruk, tokat ve tekmeyle onu teslim alması için İslam’ın erkeğe imkan tanımak istediği sanısına kapılabilir. Oysaki durum asla bundan ibaret değildir. Kadınların isyan etmesi, vazife ve sorumluluklarına sırt çevirmede ...
  • Nur suresinin iniş sebebi nedir?
    30082 Tefsir 2012/05/27
    Nur suresinin bir iniş sebebi yoktur; ama 6 ila 9, 11 ila 16 ve 30 ila 31. ayetlerinin iniş sebebi vardır ve aşağıda bunlara işaret edilecektir: Nur suresinin 6 ila 9. ayetlerinin iniş sebebi: Bu ayetlerin iniş sebebi hakkında İbn. Abbas’tan nakledildiğine göre ...
  • Şia ve Sünni arasındaki fark nedir?
    12089 کلیات 2015/06/29
    Her ne kadar bu konu hakkındaki bahis çok geniş olsa da kısa olarak Ehlisünnet veya Ehlisünnete mensup bir grubun karşı olduğu Şia’nın görüşlerini iki aşamada yani inanç ve hükümler boyutunda zikredebiliriz: A. İnanç Aşaması: Şia, Allah’ın sıfatlarının aynı zatı olduğuna, Allah’ı dünyada ve ahirette görmenin mümkün olmadığına, ...
  • Acaba İran'da idam cezasının kaldırılmasına ve işkencenin yasaklanmasına dair ümit var mıdır?
    7566 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/14
    İdam cezasının ve hadler türünden olan diğer cezaların kaynağı kuranı kerim ve rivayetlerdir. Onları kâmil bir şekilde ilga etmek imkânsızdır. Kısas ile ilişkin had eğer diye sahibi olan kişi tarafından bağışlanırsa veya diğer cezai konularda eğer İslam hükümeti tarafından bazı maslahatlar fark edilirse daha ...

En Çok Okunanlar