Gelişmiş Arama
Ziyaret
30629
Güncellenme Tarihi: 2009/06/16
Soru Özeti
Dinle kültür arasında ne gibi bir ilişki vardır?
Soru
Dinle kültür arasında ne gibi bir ilişki vardır?
Kısa Cevap

Din ile kültürün arasındaki ilişkinin anlaşılabilmesi için dinin ve kültürün mahiyet, hedef ve işleyişini tam olarak bilinmesi gerekir. Dinle kültür arasında her hangi bir ilişkinin olmadığını söyleyenler varsa da bu görüş geçerli değildir. Ancak bir kısım kültürler, kemale ulaşmak gibi ilahi dinlerin yüce hedefleriyle bağdaşmadığı için din ile uyuşmamaktadır. Bu yüzden din onları kabul etmiyor. Ama birçok kültür var ki, dinle çelişmediklerinden din onları onaylamaktadır. Hatta çoğu zaman dinlerin sunduğu değerlerin oluşturduğu atmosfer ve zemin yeni bir kültürün oluşmasına sebep oluyor.

Ayrıntılı Cevap

Din lügatte ceza, itaat, adet, hüküm gibi çeşitli manalara gelmektedir. Bu manaların içinde din, Kur'an'da -tefsir ve lügat kitaplarının söylediğine göre- genelde itaat ve ceza manasında, bazen de borç, hesap ve hüküm manalarında kullanılmıştır.[1]

 

“Dinde zorlama yoktur”[2] ayetinde itaat, “Din gününün sahibidir”[3] ayetinde ceza manalarına gelmektedir.

 

Rağib-i İsfahani, dinin terim olarak şeriat manasında olduğunu söylerken[4] Fazıl Miktat tarikat ve şeriat yani yol ve kanun manalarına geldiğini söylemektedir.[5] Bundan maksat Peygamber tarafından iblağ edilen ve bağlılarını uymaya davet ettiği ilahi kanunlardır. Bu, dinin genel manasıdır ve Peygamberler tarafından tebliğ edilen ilahi kanunların tümünü içermektedir.[6]

 

Başka bir deyişle din, akaid, ahlak ve ahkamlar toplamıdır.[7]

 

Kur'an-ı Kerim'e göre hak ve beğenilmiş din İslam'dır. “Şüphe yok ki Allah katında din ancak İslamdır.”[8]

 

“Kültür”, sosyolojinin en genel ve en kapsamlı kavramlarından birisidir. Onu çeşitli tanımları vardır. Lügatte edep, ilim ve marifet manalarına gelmiştir.[9]

 

Sosyoloji terimi olarak ilim, edep, gelenek, her toplum ve milletin benimsediği örf, adap ve gelenekler gibi bir milletin bağlı olduğu adet olmuş işlerdir.[10]

Ya da kültür, ilim, sanat, düşünce, inanç, ahlak, kanun, adap ve örflerdir.[11]

 

Acaba dinle kültür arasında bir ilişki var mı? Varsa bu ikisi aynı şey midir? Acaba din her toplum ve milletin kültürünün bir parçası mıdır yoksa din kendisi mi kültürü meydana getirir? Kültürün çeşitli ve farklı tariflerini göz önüne aldığımızda konunun tartışmalı olduğunu göreceğiz.

 

Kimilerine göre dinle kültür kavramları arasında her hangi bir ilişki yoktur; zira kültür toplumsal bir kalıntı ve mirastır ve milli yönü vardır. Toplumun tabii ve tedrici tekâmülü sonucu ortaya çıkar. Doğal ve bölgesel şartlar kültürlerin farklılığında etkilidirler. Başka bir deyişle toplumun doğal, bölgesel ve belki de tarihi şartlarda ortaya çıkardığı ve insanlara sunduğu şeye kültür denir. Ama din toplumun mirası olmadığı gibi insanların da ortaya çıkardığı bir şey değildir. Kelamcılara göre din ilahi bir kurumdur. Kültürden ayrıdır, ama onunla uyumludur.[12]

 

Bazı uzmanlara göre de din ve kültürü birbirinden ayırmak zordur; çünkü dinin birçok mesajı kültürün de mesajıdır. Din eğer ahlak ve akideden bahsediyorsa kültürün de ruhu budur. Eğer adap kültürün bir parçası ise din de adaptan bahseder.[13]

 

Kültürler aynı değildir; bölgesel ve coğrafi şartlara göre değişmektedir. Cahiliyet döneminde kız çocuklarını diri diri gömmek gibi hurafeler, toplumlarda yaygın olan ve zamanla o toplumun kültürüne dönüşen bazı kültürlerin dinle asla alakası yoktur. Bazı kültürler değişikliğe uğratılarak din tarafından kabul edilmektedir. Birçok yerde din kültürlerin temelini atmaktadır. Dinin ortaya çıkışı tarihi göstermektedir ki, eski din bozulduğu ve toplumda ahlaki ve içtimai sapmalar meydana geldiği zaman yeni din ortaya çıkmaktadır. Neticede bir din ya da mektep ortaya çıktığı zaman toplumun yapı ve değerlerinde genellikle inkılâp ve değişiklikler meydana getirir. Bu da kültürlerin kendilerine şiddetli sarsıntılar vermesine, bazı unsurlarının yıkılmasına, yeni değerlere veya mektebe uygun unsurları kabul etmesine neden olmaktadır. Din ve mektepler bu şekilde kültürü ortaya çıkarırlar.

 

Ancak her din kendisiyle beraber yeni bir kültür ortaya çıkaracak diye bir kural da yoktur. Din ancak bir takım yeni değerler topluma sunar. Bu değerler:

 

1- Kültür kalıpları halinde kendileriyle uyuşmayan eski kültürleri yıkmaktadır. Örneğin, İslamın gelmesiyle kız çocuklarının diri diri gömülmesine engel olundu.

 

2- İçerik olarak boş ve değersiz olan kalıplar, yeni değerlere göre düzenlenip içindeki bozukluklar çıkarılabilir. Bunun örneğini hac amellerinde görebiliriz. İslamdan önce hac şirkle doluydu. İslam onu tamamen yok etmedi. Eski amelleri korudu ama onlara ruh verdi. Dolayısıyla bunlar, yeni kültür nizamında korundu ve aynı kaldı. İran'da kutlanan İslamdan önceki ve sonraki nevruz bayramı da bunlardandır.

 

Gerçekte yeni din yeni kültür getirmiyor, yeni değerler söz konusudur. Toplum bu değerlere göre yeni kültür ortaya çıkarıyor. Yeni dine göre yeni kültür ortaya çıktıktan sonra dinde o toplumun kültürünün bir parçası sayılıyor.[14]

 

Burada dikkat edilmesi gereken nokta şudur: Tek bir dinin çeşitli millet ve toplumlara girmesi değişik kültürlerin eşit değerler esası üzerine ortaya çıkmasına neden olmaktadır. Din hangi bölgeye girerse eşit bir kültüre sahip olacaktır düşüncesi yanlıştır. Din eşit olan değerleri toplumlara hâkim eder. Değişik kültürler, eski kültürlerin farklı oluşundan kaynaklanmaktadır; zira kalıpların şekillenmesi coğrafi ve yaşamsal konumlara bağlıdır.[15]



[1] -Dairet-ul Maarif-i Teşeyyü, c.7, Din maddesi

[2] -Bakara/256

[3] -Fatiha/4

[4] -Rağib-i İsfahani, Müfredat-ul Elfaz-il Kur'an, s.177, Din maddesi

[5] -Fazıl Miktat, Şerh-i Bab-ı Hadi Aşer, s.2

[6] - Dairet-ul Maarif-i Teşeyyü, c.7, Din maddesi

[7] -Abdullah Cevadi Amuli, Fıtrat der Kur'an, c.12, s.145

[8] -Al-i İmran/19

[9] -Muhammed Muin, Ferheng-i Muin, c.2, Ferheng maddesi

[10] -Seyyid Mustafa Hüseyni Deşti, Mearif ve Maarif, c.8, Ferheng maddesi

[11] -Abdul Hüseyin Saidiyan, Dairet-ul Maarif-i Nev, c.4, Ferheng maddesi

[12] -Ruzname-i Selam, 15/7/1371, s.10

[13] -a.g.k

[14] -Ruzname-i Cihan-ı İslam, 1/2/1373, s.10

[15] -adk

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İnsanın günaha tekrar yönelmemesi için terkettiği günahtan ne kadar uzak kalması gerekiyor?
    7434 Pratik Ahlak 2010/06/12
    Bu konuda herhangi bir ayete ve  rivayete rastlamadık, ancak insan kırk gün amellerini ihlasla yerine getirir ve onları Allah rızası için yaparsa Allah hikmetini onun kalbine yerleştirir, diline akıtır, şeklinde rivayetler vardır.Bu bağlamda şu ...
  • Ayetullah Hamenei’nin Amerika Müslümanlarına mesajı (öğüt ve nasihati) nedir?
    5793 Eski Kelam İlmi 2009/08/20
    Ayetullah Hamenei’nin kaleminin bu soruya cevabı: “Selamu’n Aleykum,Ayetullah Hamenei’nin genele hitap eden konuşma ve mesajlarında yer alan açıklamalarının dışında özel bir mesajları yoktu. (Bu konuşma ve mesajların metni Ayetullah Hamenei’nin ...
  • Ramazan ayında toplardamara enjeksiyon yapılmasının hükmü nedir?
    6229 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/18
    Muhterem taklit mercilerinin bu husustaki görüşleri farklıdır. Tam bir cevap verilmesi için taklit merciinizi belirlemelisiniz. Bununla birlikte muhterem mercilerin görüşlerini aşağıda belirtiyoruz.İmam Humeyni, Ayetullah Behçet ve Ayetullah Hamaney: Eğer iğne besin ve güçlendirici bir özelliğe sahipse, farz ihtiyat gereği bu tür enjeksiyondan sakınılmalıdır. Ama tedavi yönü bulunuyorsa ve ...
  • Yüz güzelliği için bir zikir var mıdır?
    64352 Pratik Ahlak 2011/07/21
    İslam’ın bakışında güzellik maddî güzellik ve manevî güzellik diye iki kısma ayrılır. Yüzün manevî güzelliği namaz gibi manevî hususlar vesilesiyle kazanılır. Yüzün maddî ve zahiri güzelliği ise doğal olarak maddî hususlar vesilesiyle kazınılır. Rivayetler perspektifinden manevî güzellik: Manevî güzellikte değişik amel ve zikirler etkilidir. İmam Sadık (a.s) bu ...
  • Kur’an’ın Allah tarafından geldiği söylenirken bundan maksat nedir? Acaba sadece Kur’an’ın muhtevası mı Allah katındandır yoksa lafız ve sözcükleri de Allah tarafından mıdır?
    7584 Kur’anî İlimler 2007/11/01
    Kur’an’ın Allah tarafından olduğu sözü çeşitli aşamalarda söz konusu edilebilir. Her aşama diğerine göre daha derin bir anlamı ifade etmektedir.A. Kur’an’ın anlam ve içeriği Allah tarafındandır.B. Bununla birlikte Kur’an’ın bütün sözcükleri de Allah tarafındandır.C. Bu sözcüklerle oluşan ayetlerdeki bileşimlerde de Allah katından gelmiştir.D. Sureler halinde tecelli ...
  • Cünüp olan kimse cenabet gülsü yerine yaptığı teyemmümle camiye girip orada bir süre durabilir mi?
    9905 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/12
    Bir kişi cünüp olur ve gusül yerine teyemmüm etmekle görevli olursa cemaat namazına katılmak veya vaizleri dinlemek için camiye gidebilir. İmam Humeyni (r.a) bu konuyla ilgili bir sorunun cevabında şöyle demiştir: “Guslün bütün sonuçları gusül yerine geçerli olan teyemmüm için de söz konusudur. Sadece, zamanın ...
  • Kur’an-ı Kerim ile istihare nasıl yapılmalıdır? Başka bir tabirle istihare zamanında ayetlerin mefhumunu nasıl anlamak gerekir?
    137714 Tefsir 2011/08/21
    1. İstihare türlerinin en yaygın olanlarından birisi, değişik yöntemleri olan Kur’an-ı Kerim ile istiharedir. Birinci Tür: Kur’an’ı alacak ve şu duayı okuyacaksınız: "اَللّهُمَّ اِنّى تَفَأَّلْتُ بِکِتابِکَ، وَ تَوَکَّلْتُ عَلَیْکَ، فَاَرِنى مِنْ کِتابِکَ ما هُوَ مَکْتُومٌ مِنْ ...
  • Üzeri kutlu isimlerle nakşedilmiş bir yüzük kanalizasyona düştüğünde vazife nedir?
    7165 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/09/12
    Üzerinde Allah’ın veya Peygamberin (s.a.a) veyahut bir imamın isminin yazıldığı bir kâğıt veya saygı gösterilmesi gerekli olan herhangi başka bir şey tuvalete bağlı kanalizasyon kuyusuna düşerse, onu dışarıya çıkarmak ve yıkamak her ne kadar zor olsa da farzdır. Dışarı çıkarmak mümkün değilse, tümüyle yok olduğundan emin olmayana ...
  • Gençlerin dinden kaçmalarının nedenleri ve eserleri nedir?
    10142 Pratik Ahlak 2011/04/21
    Din insanın saadet ve kurtuluş reçetesidir. Dindarlık birey ve topluma sayısız eserleri olan tüm hayat boyutlarını içeren dinsel öğreti ve değerleri kurumsallaştırmaktır. Gizli ve açık bir takım etkenler dindarlığı tehdit etmektedir ve bu tehditlerden birisi de dinden kaçmaktır. Elbette hiç kimse tamamıyla din ile ...
  • Niçin Abdulmuttalib oğlunun adını Abduluzza koymuştur?
    23222 تاريخ بزرگان 2008/07/22
    Abdulmuttalibin oğlu Ebu leheb (Haşim oğlu Abdulmuttalib oğlu Abduluzza) künyesi Ebu utbe’dir, Peygamber (s.a.a) efendimizin amcası ve aynı zamanda onun en katı düşmanlarından biridir. Annesi Beni Huzae kabilesinden Lubna ve eşi Harb ibn-i Umeyye’nin kızı ve Ebu süfyanın kız kardeşi, Ümm-i cemil adıyla tanınan Arvi veya Avra’dır. ...

En Çok Okunanlar