Gelişmiş Arama
Ziyaret
13841
Güncellenme Tarihi: 2011/08/17
Soru Özeti
Kabirde soru ve sual nasıldır ve gayri Müslimler için hangi şekildedir?
Soru
Kabirde soru ve sual nasıldır ve gayri Müslimler için hangi şekildedir?
Kısa Cevap

Berzah sözlükte iki şey arasında yer alan perde ve engel anlamındadır. Istılahta ise Yüce Allah’ın dünya ve ahiret arasında karar kıldığı ve ölümden sonra insanın ilk menzili olan âleme denmektedir. Berzah âleminden kastedilen, kabir âlemidir; bu âlemde insan kıyamete dek özel bir tür yaşam sürecektir. Burada kabirden kastedilen şey ölünün içine konduğu yer değildir. Bilakis ayet ve rivayetlerden istifade edildiği kadarıyla kabir insanın içinde yaşadığı ve de nimet veya azaba muhatap olduğu bir âlemdir. Onun hakkında kabir tabirinin kullanılması ise bir kinayedir. Çünkü dünyevi ölümden sonra insanı koydukları ilk yer kabirdir. Kabirde inançlar ve ameller genel bir şekilde sorulur; mesela ölüye tanrın kimdir, peygamberin kimdi ve hangi dine mensuptun gibi sorular yöneltilir. Bunları ister mümin, ister kâfir ve ister gayri Müslim olsun her fertten sorarlar.

Ayrıntılı Cevap

Berzah sözlükte iki şey arasında yer alan ve söz konusu iki şeyin birbirine ulaşmasına mani olan perde ve engel anlamındadır. Istılahta ise Yüce Allah’ın dünya ve ahiret arasında karar kıldığı âleme denmektedir. Berzaha misal âlemi de denir; çünkü aynı bu âlem gibidir. Elbette suret ve şekilsel olarak böyledir, ama madde ve özellikler açısından farklıdır. Ölüm saatinden kabirden çıkmalarına dek ölüler berzah âleminde yaşarlar.[1] Yüce Allah Kur’an-ı Mecid’te şöyle buyurmaktadır: “Onların arkasında, tekrar dirilecekleri güne kadar (devam edecek, dönmelerine engel) bir perde (berzah) vardır.”[2] Berzah ölümden sonra insanın ilk menzilidir. O halde berzahtan kastedilen kabir âlemidir; bu âlemde insan kıyamete dek özel bir tür hayat sürer.[3] Müminler ve hayırseverler için berzahta yaşamak beden kafesinden kurtuluştur, günahkârlar için ise dehşet verici ve bunaltıcıdır.

Kabirde Soru:

Burada kabirden kastedilen şey ölünün içine konduğu yer değildir. Bilakis ayet ve rivayetlerden istifade edildiği kadarıyla kabir insanın içinde yaşadığı ve de nimet veya azaba muhatap olduğu bir âlemdir. Onun hakkında kabir tabirinin kullanılması ise bir kinayedir. Çünkü dünyevi ölümden sonra insanı koydukları ilk yer kabirdir.[4] İnsanlar berzah âleminde hayat sahibi olması ve bu âlemde herkes kendi işlerinden sorulması nedeniyle ya nimet ya da azaba muhatap olmaktadır. Berzahta hayat olduğu masumların (a.s) sözlerinde de belirtilmiştir: Hz. İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: “Müminlerin ruhları berzah cennetinin odalarındadır. Onlar orada yer ve içerler. Ama kâfirlerin ruhları ise berzah ateşinde azaba maruz kalır.”[5] Kabirde inançlar ve ameller genel bir şekilde sorulur; mesela ölüye tanrın kimdir, peygamberin kimdi ve hangi dine mensuptun gibi sorular yöneltilir. Bunları ister mümin, ister kâfir ve ister gayri Müslim olsun her fertten sorarlar. Elbette buluğa ermemiş çocuklar, deliler ve zayıf akıllılar bundan istisnadır.[6] “Nekir” ve “Mekir” adında iki melek insandan bazı hususlar hakkında sorular sorarlar. Hz. İmam Seccad (a.s) bu konu hakkında şöyle buyuruyor: İki melek ilk olarak Allah’a mı tapıyordun yoksa müşrik miydin sorusunu sorar. İkinci olarak peygamber, mektep, din ve kitap (Kur’an) sorulur. Üçüncü olarak önderlik ve velayet hakkında ve de hangi önderi destekledin veya desteksiz bıraktın diye sorarlar. Dördüncü olarak hangi yolda sarf ettin diye ömür hakkında sorarlar. Beşinci olarak hangi yoldan kazandın ve hangi yola harcadın diye mal ve gelirler hakkında sorarlar. Sonra şöyle buyurur: Kendinizi kabrin birinci gecesindeki sorulara yanıt vermek için hazırlayın.[7]     



[1] Destğayb, Seyid Abdülhüseyin, 1000 Sual, Tanzim Ve Tashih, Dastğayb, Seyid Muhammed Haşim, s. 36 ve 37, İntişarat-ı Nas, çaphane-i Peyam, 1371 h.ş.

[2] Muminun, 100.

[3] Sübhani, Cafer, Muhazarat Fi’l-İlahiyat, 431 ve 433; Kıraati, Muhsin, Telhis-i Usul-i Akaid, s. 171, Merkez-i Ferhengi Dershay-i Ez Kur’an, çap-ı Vezaret-i Ferheng Ve İrşad-ı İslamî, çap-ı evvel, 1386.

[4] Sübhani, Cafer, Muhazarat Fi’l-İlahiyat, 434 ve 436.

[5] Meclisi, Biharu’l-Envar, c. 6, s. 169, Müessese-i el-Vefa, Beyrut, Lübnan.

[6] Destğayb, Seyid Abdülhüseyin, 1000 Sual, s. 33 ve 34; Kıraati, Muhsin, Telhis-i Usul-i Akaid, s. 174.

[7] Meclisi, Biharu’l-Envar, c. 6, s. 223.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Kiliseye gidip namaz kılınabilir mi? Veya orada Allah’la münacaat edilebilir mi?
    11833 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/04
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Farz namazlarımda iftitah tekbirinden sonra Fatiha suresinden önce teveccüh (veccehtu vechiye...) duasını okuyabilir miyim?
    12064 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/12/23
    Namaz kılanın yedi tekbirle namaza başlaması müstehaptır. Onlardan birini (niyetinde) tekbiret’ü’l-ihram saymalıdır (buna göre gerçekte altı tekbir müstehaptır.) Ve bu tekbirlerin arasında, Masum İmamlardan rivayet edilen üç duanın okunması müstehaptır.[1] Allame Hilli gibi bazı alimlerin sözlerinden anlaşılan, yedi tekbirden birincisinin mi sonuncusunun mu ...
  • Garanık efsanesi nedir?
    10173 Tefsir 2011/04/11
    Garanık efsanesi, Kur'an ve Peygamber'in (s.a.a) mevkisini düşürmek için çalışan düşmanlar tarafından uydurulan bir efsanedir. Onlar şöyle demişlerdir: Peygamber (s.a.a) Mekke'de en-Necm suresini okurken müşriklerin putlarının isimlerinin anıldığı ayete yani: "أَ فَرَءَیْتُمُ اللَّاتَ وَ الْعُزَّى‏ وَ مَنَوةَ الثَّالِثَةَ الْأُخْرَى"
  • Acaba bedendeki zaaftan ötürü ders okuyamıyor ve iş yapamıyor diye oruç yenebilinir mi?
    4873 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/05/23
    Hazreti İmam Humeyni bu soruya benzer bir soruya verdiği cevapta şöyle diyor: Oruç almalıdır. Zor duruma düşmediği sürece orucunu bozamaz. Ama yolculuk yaparak yolculukta orucunu bozabilir. Yolculukta orucunu bozduktan sonra evine dönerse o gün imsak etmesine gerek yok.[1]
  • Gerçektende tezkiyeyi nefis ve kendini yetiştirmekte üstat gerekli mi?
    6181 Pratik Ahlak 2009/07/12
    Hiç şüphesiz böylesine zor ve önemli bir yolun üstada ihtiyacı vardır. İnsanın ilk üstadı Allahü Teladır; zira fıtrat vasıtasıyla insanları bu yola iletmekle birlikte, peygamberleri de insanların hidayeti için göndermiştir. Eğer bu ulvi yolda takvalı, salih ve tertemiz bir üstat nasip olursa, insan ondan faydalanmalı ama böyle ...
  • Acaba Allah, kendisinin yok ve imha edemeyeceği bir varlık türünü yaratabilir mi?
    10948 Eski Kelam İlmi 2012/09/15
    Allahın kudreti her ne kadar kapsamlı ise de ama tahakkuk bulma kabiliyetine sahip ve mümkün olan şeylere taalluk eder. Bu nedenle zati itibariyle mümteni (imkansız) veya zati olarak mümteni ve muhal değil ama mümteni ve muhal olan durumları gerektirecek şeylere taalluk etmiyor. Oysaki Allah, kendisinin yaratmış olduğu ...
  • Erkekler için altın kaplamalı (altın süslemeli) silah taşımak caiz midir, değil midir?
    7596 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/03/02
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (Ömrü uzun olsun) Bürosu: Değişik örnekleri vardır.[1]Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin (Ömrü uzun olsun) Bürosu:Eğer ziynet ise caiz değildir. Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (Ömrü uzun olsun) Bürosu:Ziynet yönü yoksa sakıncasızdır, ama ...
  • Edepsizliğin tedavi yolu nedir?
    10148 Pratik Ahlak 2012/07/24
    Edep küçük, büyük, tanıdık ve yabancılardan oluşan etrafımızdaki bireylere karşı özel ve ölçülü davranışa denir ve bu güzel bir terbiyeden kaynaklanır. Akıllıca yaşamak, konuşmada metanet sahibi olmak ve davranışlarda vakar sergilemek edebin göstergesidir. Akılsızlık, çirkin söz, kötü konuşma, sert huy, çirkin söz, küfretmek ve hakaret, hafiflik, inatçılık ...
  • Acaba ilk insanlar mağarada mı yaşıyorlardı, mağarada yaşayanlar Hz. Âdem’in (as) neslinden miydiler?
    12915 Tefsir 2015/06/18
    Hz. Âdem’in neslinden olan insanların, dağları ve mağaraları kendileri için mesken olarak seçtikleri kur’an’ı kerimde teyit edilmiş bir konudur. Ama Hz. Âdem den (as) önce başka insanların yaşadığına dair oldukça fazla deliller vardır. Bu delillerin var olması ve eskiden insanların mağaralarda yaşadıkları inkâr edilmeyecek bir konu olduğu ...
  • Neden biz Şii’yiz ve başka bir mezhebe inanmıyoruz?
    6927 Eski Kelam İlmi 2011/04/11
    Genel bir sınıflandırmayla din ilahî (vahyanî) ve beşerî diye iki kısma ayrılmaktadır. Din birey ve toplumu yönetmek ve de vahiy ve akıl aracılığıyla insanları yetiştirmek için onlara sunulan inançlar, ahlakiyat, kanunlar ve yasalar mecmuasıdır. İslam sözlükte teslim olmak ve onaylamak anlamındadır. Şia ise takipçi manasındadır. Şiilik ...

En Çok Okunanlar