Gelişmiş Arama
Ziyaret
12336
Güncellenme Tarihi: 2009/04/18
Soru Özeti
Hz. Mehdi (a.s.)’nin varlığı ve zuhuru nasıl ispatlanabilir?
Soru
Kuran- ı Kerim sayesinde, Hz. Mehdi (a.s.)’nin varlığı ve zuhuru nasıl ispatlanabilir?
Kısa Cevap

Genel olarak Kuran-ı Kerim ayrıntılarına inmeden konuları ele alır ve bu konuların açıklamasını sünnet üstlenir.

Bu noktayı göz önünde bulundurduğumuzda Hz. Mehdi (a.s.)’nin varlığını ve zuhurunu Kuran- ı Kerim’deki iki kısım ayetten istifade edebiliriz:

1) İlahî bir hüccetin (masum bir önderin) varlığının gerekliliğini açıklayan ayetler. Örneğin Allah-u Teala’nın Peygamber-i Ekrem (s.a.a)’e hitap ederek buyurduğu şu ayet: “Sen ancak bir uyarıcısın ve her toplumun bir rehberi ve hidayetçisi vardır.” Bu ayet, bütün beşeri toplumlarda ilahî önderlerin varlığını ve sürekli olmaları gerektiğini genel olarak açıklamakta ve vurgulamaktadır.

2) Mümin ama zayıf düşürülmüş kimselerin yeryüzünde hâkim olacaklarını müjde veren ayetler. Örneğin Kuran- ı Kerim şöyle buyurur: “Andolsun ki, Tevrat'tan sonra Zebur'da da yazmıştık ki: «Muhakkak yeryüzüne benim iyi kullarım varis olacaktır.»” Kuran- ı Kerim’in diğer ayetlerinde bu vaadi tekrarlamıştır yani Allah-u Teala, salih kulların yönetimi ele alacaklarını ve yeryüzünde emniyeti ve dini yayacaklarını söz vermiştir.

Rivayetler bu ayetleri Hz. Mehdi (a.s.)’nin varlığı ve zuhuruna dair tefsir etmişlerdir.

Ayrıntılı Cevap

Geldiğinde dünyayı adaletle dolduracak olan bir kurtarıcı hakkında, bütün dinler ve mezheplerin görüş birliği olmasının yanı sıra bu kurtarıcının kim olduğu ve özellikleri üzerinde ihtilaf vardır. Şia, bu kurtarıcının İmam Hasan Askeri’nin oğlu olduğuna, şimdi hayatta bulunduğuna ve gaybet dönemini yaşadığına inanmaktadır.[1]

Kuran- ı Kerim fıtrata ve akla uygun gerçeklere dayalı olduğu için, bütün ilmî ve dinî konular hakkında en iyi kaynaktır. Elbette Kuran- ı Kerim çoğunlukla konuları genel olarak açıklamaktadır ve bu konuların ayrıntılı açıklamaları için de Kuran’ın hakikatlerine âlim olan “İlimde derinleşmiş olanlar”[2] ayetine mazhar masum İmamlar (a.s.)’a başvurulmalıdır. Diğer bir tabirle, Kuran ayetlerinin ne demek istediğini açıklama görevi ilahî hüccetlere verilmiştir.[3]

Bu sorunun cevabında sadece, konuyla ilgili bazı ayetlere değineceğiz ve bazen de ayetleri daha iyi anlamak için masumlar İmamlar (a.s)’ın rivayetlerinden istifade edeceğiz. Hz. Mehdi (a.s.)’nin varlığı ve onun zuhuru Kuran- ı Kerim’deki iki kısım ayetten istifade edilebilir:

1) Yeryüzünde ilahî bir hüccetin varlığının gerekli olduğunu açıklayan ayetler:

Kuran-ı Kerim açısından, insanlık tarihi boyunca yeryüzü hiçbir zaman ilahî bir hüccetten yoksun olmamıştır. Allah-u Teala, her ümmeti hidayete erdirmek ve kemale ulaştırmak için uygun bir masum kişiyi görevlendirmiştir. Allah-u Teala bu hususta şöyle buyurmaktadır: “Sen ancak bir uyarıcısın ve her toplumun bir rehberi hadisi vardır.”[4]

Buna göre Allah-u Teala tarafından seçilmiş bir hidayet edicinin bütün insanlık toplumlarında olması gerekmektedir. İmam Sadık (a.s) bu ayetin tefsirinde şöyle buyurmaktadır:

“İnsanları, Allah Resûlü’nün getirdiği şeylere (İslam dinine) hidayet etmesi için her zaman bizim soyumuzdan birisi yeryüzünde bulunmaktadır.”[5]

Bu ayet ve rivayetten genel olarak, her zamanda hidayet edici olarak ilahî bir hüccetin olması gerektiği çok iyi anlaşılmaktadır.

Her zamanda ilahî bir hüccetin olmasının gerekliği üzerine bir diğer delil de, Kuran-ı Kerim’in bir açıklayıcı ve müfessire ihtiyacı olması ve masum imamdan başka hiç kimsenin Kuran-ı Kerim’in muhkem ve müteşabih ayetlerinin bütün özelliklerine ve manalarına vakıf olmamasıdır. Sonuç olarak, aklın kesin hükmüne göre Peygamber (s.a.a)’den sonra masum bir imamın olması gereklidir.[6]

İmam Rıza (a.s) masum bir imamın olmasının gerekliliği hususunda şöyle buyurmaktadır: “Eğer bir göz açıp kapayıncaya kadar dahi yeryüzünde ilahî bir hüccet olmazsa, yeryüzü kendi ehlini yutar.”[7]

Masum imamlar (a.s), varlık âleminin emniyeti, huzuru ve ilahî feyzin vasıtasıdırlar ve Allah-u Teala’nın nimet ve bereketleri onların vesilesiyle insanlara verilmektedir; eğer bir an dahi onlar olmazsa, yeryüzü ehlini yutar.[8]

Ama bu dönemde bu masum imamın kim olduğu hususu peygamber’in hadisleri sayesinde açıklık kazanır. Mütevatir olan hadisler bu şahsın İmam Hasan Askeri (a.s)’nin oğlu olduğunu açıklamaktadır.[9]

 

2) Salih ve mümin kulların yeryüzünde yönetimin başına geçeceklerini müjdeleyen ayetler:

Hz. Mehdi (a.s.)’nin zuhuru, Kuran-ı Kerim’in birçok ayeti ışığında ispatlanabilir. Bu ayetlerin hepsi salih ve zayıflatılmış kulların, kendi haklarını alacaklarını ve güç kazanarak yeryüzünde adalete dayalı tek bir hükümet kuracaklarını ve İslam dininin bütün dinlere ve ekollere üstün geleceğini müjdelemektedir. Kuran-ı Kerim, bu müjdenin diğer bazı ilahî kitaplarda da geçtiğini açıklamaktadır:

“Andolsun ki, Tevrat'tan sonra Zebur'da da yazmıştık ki: « Muhakkak yeryüzüne benim iyi kullarım varis olacaktır.»[10]

Kuran-ı Kerim, diğer taraftan bu müjdeyi Allah-u Teala’nın iradesine isnat etmektedir: “Ve bizse yeryüzünde zayıf bir hâle getirilmesi istenenlere lûtfetmeyi ve onları, halka rehber kılmayı ve yeryüzüne, onları mîras bırakmayı dilemekteyiz.”[11] Birçok rivayetlerin açıklaması üzerine bu ayetler Hz. Mehdi’nin zuhuruna bir müjdelemedir. Bu ayetlerden bazılarının belli bir konu hakkında nazil olduğu gerçeği onun diğer örneklere uyarlanamayacağı anlamına gelmediği de açık bir konudur.

Bir başka ayette ise Allah-u Teala, salih ve mümin kulların hükümetlerini “ilahî vaat” olarak insanlara açıklayarak onların eliyle gerçekleşecek emniyet ve huzuru müjdelemektedir: “Allah, sizlerden iman edip iyi davranışlarda bulunanlara, kendilerinden öncekileri sahip ve hakim kıldığı gibi onları da yeryüzüne sahip ve hakim kılacağını, onlar için beğenip seçtiği dini (İslâm'ı) onların iyiliğine yerleştirip koruyacağını ve (geçirdikleri) korku döneminden sonra, bunun yerine onlara güven sağlayacağını vaat etti. Onlar hakkımda hiç bir şeyi şerik koşmayarak hep bana ibadet edeceklerdir.”[12]

 

Masum İmamlar (a.s)’dan gelen rivayetler bu ayeti, Hz. Mehdi (a.s.) ve onun yaranlarına yorumlamaktadır.[13]

Özet:

Yukarıda zikredilen ayet ve rivayetlerin genelinden, Allah-u Teala’nın hikmet ve lütfü gereği insanlık tarihi boyunca sürekli ilahî rehberlerin insanları hidayete erdirmek için görevli oldukları ve Allah-u Teala’nın onların varlıklarının bereketini yeryüzünde sürekli kıldığı anlaşılmaktadır. Hz. Mehdi (a.s.) bu zamanda, dünyadaki insanların rehberlik görevini üstlenmektedir ve gelecekte zuhur edecektir.[14]



[1] Bu kitabın 7. sorusu, İmam Mehdi (Allah onun zuhurunu çabuklaştırsın) ve dinlerin vaat ettiği kimse.

[2]وَالرَّاسِخُونَ فِی الْعِلْمِ” (Âli İmran Sûresi, 7. ayet)

[3] Sakaleyn Hadisi, Müstedrek-i Hâkim, c:3, s: 148, Dar-ul Ma’rife yayın evi, Beyrut.

[4]إِنَّمَا أَنتَ مُنذِرٌ وَلِکُلِّ قَوْمٍ هَادٍ” (Ra’d Sûresi, 7. ayet) 

[5] Allame Meclisi, Biharu’l-Envar, c: 23, s: 5.

[6] Banuy-i İsfahanî, Seyyide Nusret Emin, Mehzenu’l-İrfan Der Tefsir-i Kuran, c: 3, s: 39, Nahl Sûresinin 44. ayetinin açıklamasında.

[7] Allame Meclisi, Biharu’l-Envar, c: 23, s: 29, bu konuda başka hadisler de zikredilen kaynakta yer almaktadır.

[8] Bihar’ul Envarda ilahî bir rehberin sürekli olması gerektiği başlığıyla geçmektedir; Allame Meclisi, Biharu’l-Envar, c: 23, s: 56.

[9] Safi, Lütfullah, Müntehabu’l-Eser; Taberisi Nuri, Mirza Hüseyin, En-Necmu’s-Sagıb; Allame Meclisi, Biharu’l-Envar  

[10]وَلَقَدْ کَتَبْنَا فِی الزَّبُورِ مِن بَعْدِ الذِّکْرِ أَنَّ الْأَرْضَ یَرِثُهَا عِبَادِیَ الصَّالِحُونَ” (Enbiya Sûresi, 105. ayet)

[11]وَنُرِیدُ أَن نَّمُنَّ عَلَى الَّذِینَ اسْتُضْعِفُوا فِی الْأَرْضِ وَنَجْعَلَهُمْ أَئِمَّةً وَنَجْعَلَهُمُ الْوَارِثِینَ” (Kasas Sûresi, 5. ayet)   

[12]وَعَدَ اللَّهُ الَّذِینَ آمَنُوا مِنکُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَیَسْتَخْلِفَنَّهُم فِی الْأَرْضِ کَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذِینَ مِن قَبْلِهِمْ وَلَیُمَکِّنَنَّ لَهُمْ دِینَهُمُ الَّذِی ارْتَضَى لَهُمْ وَلَیُبَدِّلَنَّهُم مِّن بَعْدِ خَوْفِهِمْ أَمْنًا یَعْبُدُونَنِی لَا یُشْرِکُونَ بِی شَیْئًا” (Nur Sûresi, 55. ayet) 

[13] Ferzî, Muhammed Ali, Ümid-i Sebz, s: 34.

[14] Daha fazla bilgi edinmek için şu kaynağa başvurabilirsiniz: Rızvanî, Ali Asker, Mev’ud Şenasi ve Pasuh Be Şübehat (Vaat Edilen Mehdinin Tanınması ve Şüphelere Cevap), s: 287–298.  

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hafızayı takviye etmenin yolları nelerdir?
    8761 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/04/04
    Peygamber efendimiz ve masum İmamlardan bizlere ulaşan rivayetlerin bir kısmı bazı bitkilerin özellikleri, ilaçlar ve yiyecekler hakkındadır. Birçok rivayette hafızayı takviye etmenin yolları ve hangi yiyecekler ve ilaçların kullanılması gerektiği açıklanmıştır. Zikri geçen rivayette İmam Ali (a.s) şöyle buyuruyor: “Her kim biraz halis safranı, ayak otu ve ...
  • İnsan kıyamette bu dünyada sevdiği ve ilgi duyduğu insanlarla mı haşır olacak?
    3207 Hadis 2020/01/20
  • Hz. Fatıma Zehra (a.s) nerede toprağa verildi?
    47421 تاريخ کلام 2011/10/23
    Fatıma Zehra (a.s), İslam Peygamberinin (s.a.a) elçiliğe seçilmesinden sonra[1] ve hicretten sekiz yıl önce (peygamberliğin beşinci yılında) Mekke’de doğmuş[2] ve dokuz yaşındayken İmam Ali (a.s) ile evlenmiştir.[3] Peygamberden (s.a.a) sonra Hz. Fatıma’ya (a.s) zulüm ...
  • İslamın beşer medeniyetinin ilerlemesindeki rolü nedir?
    10791 Fıkıh Tarihi 2012/02/15
    Medeniyet her milletin yücelişi ve ilerlediğinin göstergesidir. İslami ülkelerdeki medeniyetin icat edilişinin geçmişi şu anlamdadır: Müslümanlar fikir, düşünce, servet, sermaye ve hakeza kudret üretmiş olmalarıdır. Eğer böyle bir durum olmamış olsaydı hiç bir medeniyet şekillenmezdi.Medeniyet şu anlamdadır: Şehirleşmeyi, düzen ve kanunu, ...
  • Hac ve umre giderlerini hayırlı işlerde kullanmak hac ve umrenin sevabını taşır mı?
    14834 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/06/14
    Tüm ömür boyunca bir defalığına Allah’ın evini ziyaret etmek gerekli şartları taşıyan herkese farzdır ve bu farzdan yüz çevirmek diğer farzlarda olduğu gibi hiçbir bahaneyle caiz değildir. Ama müstehap hac ve umre gibi müstehap amellerin tümüyle ilgili olarak genel bir kaide vardır ve bu kaide esasınca içinde ...
  • Ehlisünnetin kadınları kabirleri ziyaret etmekten men etmesinin nedeni nedir?
    8975 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/21
    Ehlisünnet kitaplarında kadınların kabir ziyaretinde bulunmasının mekruh veya haram olduğunu yansıtan bir takım rivayetler mevcuttur. Lakin böyle ziyaretlerin caiz olduğunu belirten daha güçlü hadislerin varlığı ve birinci grup hadislerin senet ve muhtevasındaki zayıflık, birçok Ehlisünnet âlimini şer’i şart ve durumlara riayet etmesi halinde kadınların da erkekler gibi ...
  • Namazda kırattan sonra rükû’a gitmeden önce azıcık beklemek gerekiyor mu? Rükû’a bitişik kıyamın hükmü nedir?
    11569 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/09/09
    Namazda kırattan sonra biraz bekleme ve rüku’a bitişik kıyamın hükmü konusunda büyük taklit mercilerinin görüşleri şöyledir: Ayetullah Uzma Hamanei’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri: Cevap 1: Durmak vacip değildir ve tekbirin söylenmesi de farz değil, müstehaptır. Cevap 2: Rükün olan ...
  • Hz. Ali’ye (a.s.) göre vacip nedir? Vacipten daha vacip nedir? Zor nedir? Daha zor nedir? Acayip nedir? Acayipten daha acayip nedir? Yakın nedir? Yakından daha yakın olan nedir?
    13965 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/14
    Allame Meclisi’nin “Biharu’l Envar” adlı kitabında da naklettiği bir rivayette: Şahsın birisi Hz Ali’den (a.s) şu sorularına cevap vermesini istedi; vacip nedir? Vacipten daha vacip hangisidir? Acayip nedir? Acayipten daha acayip nedir? Zor olan hangisidir? Zordan daha zor olan nedir? Yakın nedir? Yakından daha ...
  • Güvercin oynatmanın İslamdaki hükmü nedir?
    10378 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/29
    Bu işin kendiliğinden şer’i bir sakıncası yoktur, ancak genel olarak başkalarını ve komşuları rahatsız ve eziyet edecekse ve bazı bölgelerede bunu yapan ciddiye alınmayacaksa sakıncalı olduğu söylenebilir. Bütün bunları göz önüne alan büyük taklit merciileri şöyle fetva vermişlerdir:Hz. Ayetullah Hamanei’nin Bürosu:
  • Anne rızası olmadan Müslüman olmayan bir kızla evlenmenin hükmü nedir?
    9048 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/09/22
    İslam dini insanların bozulması ve yozlaşmasını önlemek ve ahlakî yozlaşmalardan kaynaklanan problemlerden birey ve toplumu korumak ve aynı şekilde aile müessesesini güçlendirmek için evlenmeyi çok tavsiye etmiştir. Elbette gencin hayatı ve geleceği için karar alabileceği bir erginlik ve rüşt yaşına ermesi de İslam dini tarafından önemsenen ...

En Çok Okunanlar