Gelişmiş Arama
Ziyaret
20158
Güncellenme Tarihi: 2011/10/23
Soru Özeti
Kur’an-ı Kerim’in adı ne zaman kadar mushaf kaldı ve ne zamandan sonra Kur’an denilmeye başlandı?
Soru
Kur’an-ı Kerim’in adı ne zaman kadar mushaf kaldı ve ne zamandan sonra Kur’an denilmeye başlandı?
Kısa Cevap

Kur’an-ı Kerim’in adı daha başlangıçtan Kur’an idi, zira Kur’an’ın kendisinde de bu isimle anılmıştır. O zaman soruyu şöyle sormak lazım: ‘Kur’an’a ne zamandan beri ‘mushaf’ denilmeye başlandı?’
Mushaf, sahabelerin zamanından beri lugat manasında, yani ciltli (iki kapak arasındaki) kitap olarak Kur’an için kullanılmıştır. Mushaf, Ehl-i Beyt’in (a.s) literatüründe de lügat manasında kullanılmıştır. Bir rivayette İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Kur’an’ı mushafın yüzünden okumak, gözden daha fazla faydalanmaya ve ebeveynin -kafirde olsalar- azabının azalmasına neden olur.’

Ayrıntılı Cevap

Sorunuzda Kur’an, Mushaf ve Tefsir gibi birkaç tane anahtar kelime vardır. Bunların manası daha sonra gelecektir.

Kur’an-ı Kerim’in adı daha başlangıçtan ‘Kur’an’ idi. Zira kimi ayetlerde bu isimle anılmıştır.[1] Öyleyse soru şöyle sorulsa daha iyi olacaktır: ‘Bu kitaba ne zamandan beri mushaf denilmeye başlandı?’

Mushafın lügatteki manası ‘üzerine yazı yazılan şey’[2] olup, iki kapağın arasında olan demektir.[3] Mushaf sahifenin çoğulu olan suhuf’tan türemiştir. Dolayısıyla ister Kur’an olsun ister başka şey iki kapağın arasında olan ciltli kitaba mushaf denmektedir. Kur’an-ı Kerim’de de semavi kitaplara mushaf değil ’suhuf’ denmiştir.[4]

 

Sahabenin Literatüründe Mushaf

Sadr-ı İslam’ın meselelerinden birisi Kur’an’ın toplanma meselesiydi. Bu mesele hakkında çeşitli görüşler var;[5] kimisine göre Kur’an Peygamberin kendi zamanında toplanmıştır, kimisine göre de peygamberin vefatından sonra. Kur’an’ın Peygamberin (s.a.a) kendi zamanında toplandığı kesindir. Sahabenin döneminde ise kapsamlı ve bir mushafta toplanması söz konusuydu.

Tarihi kaynaklarda 2. Halife Ömer’in, birini Ubey b. Kaab’ın yanına gönderip ‘Kur’an’ı mushafta toplamak istiyorum, yanında Kur’an’dan ne varsa gönder’ dediği nakledilmiştir.[6]

Buhari, sahabelerden Zeyd b. Sabit’ten şöyle rivayet ediyor: ‘Zeyd diyor ki: Halife Ebubekr benden Kur’an’ı toplamamı istediğinde Kur’an’ın tümünü topladım. Ebubekr, yanında toplanmış sahifeler (Suhuf) olduğu halde öldü. Ömer’in zamanında da onlar vardı. Ömer’den sonra kızı Hafsa’nın eline geçtiler.[7]

Bütün bunlardan mushafın, sahabenin döneminde lügat manasında kullanıldığı anlaşılmaktadır.[8] Yani Kur’an’dan daha genel bir manada kullanılmıştır. Bazı sahabelerin Kur’an’ı sahifelerde topladığı ve kendi adlarıyla meşhur olduğu yine tarihlerde yazılıdır. Örneğin: Mushaf-ı Aişe, Mushaf-ı Hafsa, Mushaf-ı Ubey b. Kaab vs. gibi. Bütün bu mushaflar Resul-i Ekrem’in (s.a.a) vefatından sonra bu isimle tanınmıştır.

 

Ehl-i Beyt’in Literatüründe Mushaf

Mushaf, Ehl-i Beyt’in literatüründe lügat manasında kullanılmıştır. İmam Sadık’ın (a.s) şöyle buyurduğu rivayet edilir: ‘Kur’an’ı mushafın yüzünden okumak, gözden daha fazla faydalanmaya ve ebeveynin -kafirde olsalar- azabının azalmasına neden olur.’[9]

Rivayette mushafın lügat manasında kullanıldığı bellidir, zira İmamın (a.s) ‘Kur’an’ı Kur’an’ın yüzünden okuyun’ demesinin bir manası olmaz.

İmamiye mezhebinde Hz. Fatıma’nın mushafı’ da meşhurdur. Bu Kur’an değildir. İmam Sadık (a.s) bu konuda şöyle buyuruyor: ‘Andolsun Allah’a o mushaf Kur’an değildir.’[10]  

Buna göre mushaf kelimesinin mevcut Kur’an’lardan tek nusha halinde çıkarılmasından sonra (3. Halifenin dönmende) Kur’an’a isim olarak verildiğini söyleyebiliriz.



[1] -Vakıa/77

[2] -İbn-i Manzur, Lisanu’l-Arap, c.9, s.186, Dar-u Sadır, Beyrut, 1414.

[3] -Ragıb İsfahani, el-Müfredat Fi Garibi’l Kur’an, s.476, Daru’l İlm, Dimeşk, 1412.

[4] -A’la/19

[5] -Bu konuda bakz: Kur’an’ın Toplanması, Soru:71, (Site:314); Resulullah’ın Kur’an’ı Toplaması, Soru:1625 (Site:1632)

[6] -Meclisi, Biharu’l-Envar, c.44, s.101.

[7] -Muhammed b. İsmail Buhari, Sahih-i Buhari, Kitab-u Fezaili’l-Kur’an, Bab-u Cem’il-Kur’an, c.16, s.467, H.4986, Mısır Vakıflar Bakanlığı Yayınları.

[8] -Bu konuda başka hadisler görmek için Sahih-i Buhari, c.16, s.467 bakabilirsiniz.  

[9] -Muhammed b. Yakup Kuleyni, Kafi, c.2, s.613. Bu sayfada ‘Bab-u Kıraati’l-Kuran Fi’l Mushaf’ adında bir bab vardır.

[10] -Meclisi, a.g.e. c.26, s.45.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hangi ayet tevhidin kısımlarını içermektedir? Tevhidin kısımları nelerdir?
    16882 Eski Kelam İlmi 2011/08/14
     Tevhit konusu, Kuranî ve dinî kavramlar içinde en derin ve geniş konulardandır. Çünkü tevhidin çeşitleri ve mertebeleri vardır. Bu yüzden Kuran’da tevhit konusu birçok sure ve ayette genişçe ve derin olarak işlenmiştir. Kuran’ın bu üslup ve tarzı temel kavramlardadır. Bugün bu üslup, Kuran’ın konusal ...
  • Genetik düzeltmenin hükmü ve bu yöntemle dünyaya gelen çocuğun hükmü nedir?
    7251 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/11
    Genetik düzeltmeler yapmanın birçok çeşidi söz konusudur bu yüzden tabii olarak hükümleri de farklıdır.Ancak genel olarak söylemek gerekir ki genetik düzeltme karı kocanın (eşlerin) sperm ve yumurtalığı üzerinde yapılır ve maksat dünyaya gelecek çocuğun genler ve kalıtımla geçen hastalıklara karşı bağışıklık kazanması olursa ...
  • Niçin bizim mektepte imamlık makamı babadan oğla irsi olarak geçmektedir?
    8827 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    İmamet makamı masum olmak ve bol ilim gibi vasıflara sahip olan kişiye verilir. Bu vasıflara kimin sahip olduğunu yalnız Allah Teala bilir. Bu yüzden imamlar dünyaya gelmeden önce onların isimleri ve özellikleri Allah tarafından Peygambere bildirilmiştir. Ama imamlık veya peygamberlik makamının gereken liyakati taşıdığı için önceki peygamberin soyunda yer ...
  • Acaba İmam Hüseyin(a.s) bir hadisinde, Arap ve Acem arasında fark koymuş ve Acemleri kınamış mıdır?
    9935 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2010/09/04
    Dile getirdiğiniz rivayet Ebu Ebdillah (a.s)'dandır. Yani İmam Sadık (a.s)'tan, İmam Hüseyin (a.s)'den değildir. Şöyle buyurmuşlardır: “Biz Kureyşteniz ve bizim Şialarımız da Araptırlar, acem değil”. Bu rivayetin zahir anlamı dikkate alındığında Arap, acem ve Kureyş'ten maksat bilinen meşhur ırklardır. Ama bu rivayet senet açısından zayıftır. ...
  • Müslüman kadınlar camiasından ilmi havzalarda içtihat derecesine ulaşanlar var mı?
    10122 تاريخ بزرگان 2010/06/08
    İslam’ın ilime önem vermesi ve ilimi kadın erkek herkese farz kılması sonucu bazı kadınlar ilim öğrenimine iştigal edip sonunda içtihat derecesine ulaşmışlardır.Örneğin, H. K. 1403 yılında vefat etmiş olan Bayan Müçtehit Emin ve şimdi kadınların ilmi havzalarının değerli üstatlarından ...
  • Ailenin duyarsılığından dolayı tutumadığım oruçları kaza etmek zorunda mıyım?
    5608 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/14
    Hz. Ayetullahi’l-uzma Sistaninin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Eğer itminanla orucun vacip olmadığına inanarak oruç tutmamışsa (kefaret yoktur ve) kaza yeterlidir.Hz. Ayetullahi’l-uzma Mekarım-i Şirazinin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Namaz ve oruçları tedrici bir şekilde kaza ediniz. Kefaretin ile ilgili (niteliği hakkında) tevzihu’l-mesailimizdeki 1301-1402 numaralı meselelerdeki ...
  • Ağzı temizleyen maddelerin içinde genellikle az miktarda alkol bulunur. Bunun hükmü nedir?
    6519 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/06/12
    Sarhoş edici[1] sıvılardan olup olmadığı belli olmayan alkoller temiz hükmündedirler. Onların karıştırıldığı sıvıların alınıp satılması ve kullanılmasının herhangi bir sakıncası yoktur.[2]
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    27338 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • el-Muttali ve el-Mulakkan sıfatlar kemaliye mi yoksa veya cemaliye sıfatlardan mıdırlar?
    7183 Eski Kelam İlmi 2012/05/15
    İster Allah’ın lütfunu, ister kahrını vs. yansıtsın bir sıfatın Allah’ta olduğunu ispat eden bütün sübuti sıfatlar kelam ilminde cemal sıfatları diye bilinmekte ve varlık açısından aralarında herhangi bir fark yoktur. Soruda gelen el-Muttali (Telkin edici) ve el-Mulakkan (Bilen)’da bunlardandır. ...
  • Şia imamlarının Son Peygamber Hz. Muhammed dışında diğer peygamberlerden daha faziletli ve üstün oluşunun sebebi nedir?
    17757 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    Bizim dini öğretilerimizde geldiğine göre Hz. Muhammed dışında hiçbir peygamber, peygamberlik vasfı dışında imamlardan üstün değildir.Yine bazı hadislere göre ism-i azam 73 harften ibarettir ki önceki peygamberler bu harflerin hepsine vakıf değildiler. Örneğin Hz. İbrahim'e yalnız sekiz harf verilmiştir ancak İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.a)'e 72 harf verilmiştir ...

En Çok Okunanlar