Gelişmiş Arama
Ziyaret
14348
Güncellenme Tarihi: 2011/08/03
Soru Özeti
Eğer bir kimse abdestini tutmaya güç yetiremiyorsa ve namaz ortasında abdesti bozuluyorsa, bu meselenin hükmü nedir?
Soru
Eğer bir şahıs doğum neticesinde bir hastalığa yakalanmışsa, bu yüzden artık abdestini tutmaya güç yetiremiyorsa ve namaz ortasında namazı bozuluyorsa, bu meselenin hükmü nedir?
Kısa Cevap

Eğer insan hastaysa ve bu yüzden idrarı damla damla geliyorsa veya dışkı veyahut mide yellenmesinin önünü alamıyorsa, bu durumda ya namaz vaktinin başından sonuna dek abdest alma ve namaz kılma miktarınca zaman bulmakta ya da bulmamaktadır.

Birinci Durum:

Zaman bulduğu vakit namazı kılmalıdır. Eğer zamanı namazın farz fiilleri miktarıncaysa zamanı olduğu vakit sadece namazın farz fiillerini yerine getirmeli ve ezan, ikame ve konut gibi onun müstehap amellerini terk etmelidir.

İkinci Durum:

Eğer namaz arasında birkaç defa ondan idrar geliyorsa, ilk abdest yeterlidir. Ama namaz arasında ondan birkaç defa dışkı ve mide yellenmesi çıkıyorsa eğer namazın hiçbir miktarını abdest ile kılamıyorsa, birkaç namazı bir abdest ile kılabilir. Elbette isteyerek idrar veya dışkı çıkarır veya abdesti bozan başka bir şey yapacak olursa böyle yapamaz.[1] Ama namazın bir miktarını abdest ile kılabilirse ve her defadan sonra abdest alması zor değilse, bir su kovasını yanına koymalı, kendisinden ne zaman dışkı çıkarsa abdest almalı ve kalan namazı kılmalıdır.[2] Ama her defadan sonra abdest almak kendisi için zorsa, her namaz için bir abdest almalıdır.[3] Kendisinden ardı ardınca dışkı çıkan bir şahsın namaz sonrası yapılması gereken unutulmuş secde ve teşehhüdü yerine getirmesi ve ihtiyat namazını kılması için, bunları namaz sonrası hemen yerine getirmesi şartıyla abdest alması gerekmez.[4] Bu cevap İmam Humeyni’nin (r.a) fetvalarına göre hazırlanmıştır. Başka bir mercii taklit ediyorsanız kendisinin fetvalarına göre yanıt verilmesi için muhterem taklit merciinizin adını söyleyiniz.     



[1] Tevzihü’l-Mesail, (el-Mahşi lil-İmami’l-Humeyni), c. 1, s. 183, mesele. 309 ve 310.

[2] Tevzihü’l-Mesail, (el-Mahşi lil-İmami’l-Humeyni), c. 1, s. 181, mesele. 306 ve mesele. 307 ve mesele. 311.

[3] Tevzihü’l-Mesail, (el-Mahşi lil-İmami’l-Humeyni), c. 1, s. 182, mesele. 308.

[4] Tevzihü’l-Mesail, (el-Mahşi lil-İmami’l-Humeyni), c. 1, s. 184, mesele. 312.

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Kur’an’a göre bir imamın sahip olması gereken özellikler nelerdir?
    10981 Eski Kelam İlmi 2011/03/03
    Kur’an-ı Kerim’de İmamet (insanın toplumsal liderliği manasında) meselesi ikiye ayrılmıştır: 1) Nur İmamları: Salih ve ilahi imamlardır. 2) Ateş İmamları: Küfür ve dalalet imamlarıdır. Kur’an’da nur imamları için zikredilen birçok özellik şunlardır: Masumiyet, hidayet eden, yakin ehli olan, ibadet eden, sağlam ve sabit, şahid, Allah yolunda cihad eden, ...
  • Şiiler Allah ile imamlar arasında fark olduğuna inanırlar mı?
    7227 Eski Kelam İlmi 2012/08/11
    Diğer ekoller gibi Şia ekolü de tarih boyunca sürekli ifrat ve tefrit eksenli akımların ilgisine muhatap olmuştur. Bu akımlar Gulat, Mukassire ve Nasibiler gibi değişik isimler ile Şiiler ve imamlar için zorluklar yaratmıştır. Şii imamları bu sapık akımların tehlikelerinden Şiileri korumak için sürekli çabalamışlardır. Onlar kendi konumlarını açıklayarak, ...
  • İmamlar, ne zaman şehid olacaklarını bildikleri halde, buna engel olmak için neden önlem almadılar?
    6729 Eski Kelam İlmi 2009/02/22
    Cevabın anlaşılabilmesiiçin önce bir kaç noktaya açıklık getirmek gerekir:1- Masum İmamlar (a.s), kendi şehadetlerinin yer ve zamanı da olmak üzere acaba bütün olayları biliyor muydular? Bunun kendisi incelenmesi gereken bir konudur ve ispatlanmış değildir.
  • Ben bir miktar çeyizimi kendi maaşımla hazırlayabilir miyim? Kocam, buna muhaliftir ve tüm çeyizi ailen hazırlamalıdır ve ben razı değilim demektedir! Ben onun görüşünün aksine davranabilir miyim?
    5351 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in Bürosu (ömrü uzun olsun):Maaşınızın tasarruf hakkı kendi elinizdedir ve eşinizin rızası şart değildir.Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin Bürosu (ömrü uzun olsun):Maaş size aittir ve her türlü tasarruf sizin için caizdir.Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin Bürosu (ömrü uzun olsun):Herkesin kendi malında tasarruf ...
  • Allah’ın bir olduğunun akli delili nedir?
    21428 Eski Kelam İlmi 2011/04/28
    İbrahimi dinlerin en önemli ilkesi olan tevhid, Allah Teala’yı bir bilmek, Onun bir olduğunu kabul etmektir. Tevhidin zıddı Allah’a şirk koşmaktır. Allah’ın her türlü şerik, eş ve benzerinin olmaması, her türlü harici akli ve vehmi terkipten uzak olması ve terkipsizliğinin ispatı Onun birliğinin ve tevhidinin ispatı dairesine girer.
  • SMS kanalıyla okunan talakın hükmü nedir?
    7260 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/12
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Hükümetin başında bir fakihin bulunması (veliyi fakih) dini istibdadın önünü alıyor mu yoksa istibdadın kendisine neden olacak mı?
    6278 Düzenler 2012/04/02
    Kendini beğenme, bencil ve nefis mihverlilik[i] istibdadi nizamların en önemli özelliklerindendir. Baskıcı hükümetler çok çeşitlilik içermesine rağmen aşağıdaki özelliklerde müşterektirler: Şahıs veya belli bir tabaka, halkın rızası olmadan onlara hükümet ediyor. Hükümetin gücünün genişliği kanundan daha üstündür ve hiçbir kanun onu ...
  • Şeyh Tusi’nin siyasî düşüncesinin devletsel boyutları nelerdir?
    5761 Düzenler 2010/09/22
    Şeyh Tusi’nin devlet hakkındaki siyasî düşüncesinin değişik boyutları vardır:1- İslam Devletin Hedefleri: Şeyh Tusi İslam devleinin nihai hedeflerinin şunlar olduğuna inanmaktadır:1-1- Toplumda düzen ve emniyetin sağlanması. Bunların olmaması durumunda kaos hakim olacaktır.
  • Haram aylarda savaşmak hakkında İslam’ın görüşü nedir?
    27588 Tefsir 2012/04/15
    Ayet ve rivayetlere göre, İslam haram aylarda (Zilkade, Zilhicce, Muharrem ve Recep) savaşmayı caiz görmemekle kalmamış, hatta hiç kimsenin bu aylarda savaşmayı düşünmemesi için katı bir tutum sergilemiştir. Hatta soruda belirtilen ayette haram aylarda savaşmak büyük bir günah sayılmış ve istenmeden işlenen cinayetlerin diyeti bile artırılmıştır. Bütün ...
  • Dualar, hangi şart ve durumlarda kesinlikle kabul edilmektedir?
    118898 Pratik Ahlak 2008/02/17
    Arapça bir kavram olan dua; seslenmek, çağırmak, birisine istekleri söylemek, onunla irtibat kurmak anlamına gelir. Terimsel olarak da; kulun Rabbine karşı elini ve tabii gönlünü açıp tazarru ve niyazda bulunması şeklinde tarif edilebilir. Öyleyse dua; küçük olanın büyük olana, hiçbir şeyi olmayanın sonsuz zenginlik sahibine, güçsüzün güçlüye, acizin kudret sahibine; ...

En Çok Okunanlar