Gelişmiş Arama
Ziyaret
15388
Güncellenme Tarihi: 2013/01/19
Soru Özeti
Neden Hz. Peygamber (s.a.a) ve Ehlibeytine (a.s) namazda salâvat getiririz? Hz. Peygamber’in (s.a.a) sünneti de bu şekilde miydi?
Soru
Selamun Aleyküm. Hz. Peygamber’e (s.a.a) salâvat getirmek ile ilgili emir Kur’an’da mevcuttur ve bizler de Hz. Peygamber-i Ekrem’in (s.a.a) eksik salâvat getirmeyin buyruğu uyarınca Hz. Peygamber (s.a.a) ve âline (Ehlibeyt) salât ve selam söyleriz. Ama bunu namazda yapmamızın hikmeti nedir? Hz. Peygamberin (s.a.a) sünneti bu şekilde miydi? Kendisi de namazda salâvat getirir miydi? Teşekkürler.
Kısa Cevap
1. Soruda da belirtildiği üzere Hz. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) ve Ehlibeytine salâvat getirmek ile ilgili olarak “Şüphesiz Allah ve melekleri Peygamber’e salât ediyorlar. Ey iman edenler! Siz de ona salât edin, selâm edin”[1]ayetinin tefsiri bağlamında birçok rivayet mevcuttur. Bu hadisler Şia ve Sünni kanallarından nakledilmiştir ve onların tümünde salâvat getirirken “Âli Muhammed” tabirinin zikredilmesi gerektiği vurgulanmıştır. Hatta bu rivayetlerin bazılarında eğer “Âli Muhammed” tabiri salâvatta zikredilmezse, salâvat eksik ve tamamlanmamış sayılır diye belirtilmiştir.[2]
2. Hz. Peygamberin (s.a.a) namaz kılışı hadis kaynaklarında belirtildiği gibidir ve tüm Müslümanlar buna uymakla yükümlüdür. Namaz tıpkı Hz. Peygamberin (s.a.a) kıldığı gibi kılınmalıdır. Bu mesele sadece namaz hakkında değildir; diğer din hükümleri hakkında da bu husus geçerlidir. Müslümanların Hz. Peygamber-i Ekrem’e uyması gerekir. Namazda Hz. Peygamber (s.a.a) ve Ehlibeytine (a.s) salâvat getirilen yerlerden biri teşehhüttür[3]; nitekim rivayetlerde şöyle belirtilmiştir: Yüce Allah elçisi Hz. Muhammed’i miraca yükseltmiştir. Cebrail ezan okumuş ve kıldığımız nitelik ve şekilde Hz. Peygamber’e (s.a.a) namazı öğretmiştir. Ardından teşehhütte ona şöyle buyurmuştur: Kendine ve Ehlibeytine selam söyle. Hz. Peygamber de (s.a.a) şöyle buyurmuştur: Sallallahualeyy ve a’la Ehlibeyti (Ey Allah’ım bana ve Ehlibeytime selam gönder).[4] Bu cümleden anlaşıldığı üzere Hz. Peygamber (s.a.a) teşehhütte kendine ve ismet ve taharet Ehlibeytine selam söylemiştir.
3. Masum önderlerden aktarılan rivayetlerde de teşehhüt değişik tabirler ile nakledilmiştir.[5] Bu tabirlerin tümünde Hz. Muhammed Mustafa’nın (s.a.a) ubudiyet ve peygamberliğine tanıklık edilmiş ve Hz. Peygamber (s.a.a) ve onun temiz Ehlibeytine (a.s) salâvat getirmek yer almıştır. İmam Sadık (a.s) teşehhüdün niteliğini şöyle dile getirmiştir: “Elhamdulillah eşhedu en la ilâhe illallahu vehdehu la şerîke lehu ve eşheduenne Muhemmeden abduhu ve resûluhu. Allahumme salli a’la Muhammedin ve âli Muhammedin ve tekabbel şefa’etehu fi ümmetihi verfe’ derecetehu.”[6] Bu delil uyarınca Şia fakihleri de teşehhütte salavat getirilmesinin gerekliliğine fetva vermişlerdir.[7] Dolaysıyla Hz. Peygamber (s.a.a) namaz ve onun (teşehhüt gibi) cüzlerini kendisi ibda etmemiş ve onların tümü (hatta salâvatın nitelik ve muhtevası) yüce Allah’ın buyruk ve kılavuzluğuyla belirlenmiştir.
 

[1]Ahzab suresi, 56. ayet.
[4]Kuleyni, Muhammed b. Yakup, el-Kafi, Muhakkik ve Musahhih: Gaffari, Ali Ekber, c. 3, s. 486, Daru’l-Kutubu’l-İslamiye, Tahran, çapı çaharum, 1407 h.k.
[5] “Teşehütte Ebu Basir’den Nakledilen Duayı Okumak” (soru: 9434); “Teşehhüt Ve Selamın Felsefesi” (soru: 13141) başlıklarına müracaat ediniz.
[6] Şeyh Tusi, Muhammed b. Hasan, Tehzibu’l-Ahkam, c. 2, s. 92, Daru’l-Kutubu’l-İslamiye, Tahran, çapı çaharum, 1407 h.k.
[7]Behrani, Yusuf b. Ahmet, el-Hadaigu’n-Nazire fi Ahkami’l-İtreti’t-Tahire, Muhakkik ve Musahhih: İrevani, Muhammed Taki, Mugarrim, Seyit Abdu’r-Rezzak, c. 8, s. 456 – 459, Defteri İntişaratı İslami, Kum, çapı evvel, 1405 h.k.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Fakirlere infak etmenin felsefesi nedir?
    7541 Tefsir 2012/06/11
    Bazen falankes fakirdir ve mutlaka bir şey yaptığı için Allah onun fakir kalmasını istiyor; biz zenginiz ve mutlaka işlediğimiz bir amelden dolayı Allah’ın lütfü kapsamına girmişiz, o halde ne onların fakirlikleri ve ne de bizim zenginliğimiz hikmetsiz değildir!! Denilir. Hâlbuki infak emrinin çeşitli hikmet ve felsefeleri vardır. ...
  • İmam Hüseyin (a.s) ve ashabı suları az olmasına rağmen Aşura günü nasıl gusül aldılar?
    7925 Masumların Siresi 2010/02/06
    İmam Hüseyin (a.s)'ın Ehl-i Beyt'i ve ashabının susuzluğuna ait rivayetlerle İmam (a.s) ve ashabının Aşura sabahı gusül, abdest ve temizlik yaptıklarına dair olan rivayetler hakkında söylemek gerekir ki, İmam (a.s)'ın kafilesinin suya ulaşmaması için muhasaraya alındığı ve İmam Hüseyin (a.s)'ın şehadet anında susuz ...
  • Bir süredir tüm inançlarımı elden vermişim ve akıbetimden korkuyorum. Ne yapmalıyım?
    5362 Pratik Ahlak 2011/10/29
    Genel itibariyle gençler eleştirme ve şüphecilik ruhiyesine sahiptirler. İnançlar bazında gençler arasında şüpheciliğin var olması doğal bir durumdur. Ama sonuçta bu sorulara cevap bulunmasının gerekli olduğuna teveccüh edilmesi gereklidir. Bu dönemlerde insanı kendi istediği hedefler doğrultusunda yönlendirmek şeytan ve şeytanın vesveseleri çok çok fazlalaşır.
  • Acaba din bir tane midir yoksa çeşitli midir?
    6873 Yeni Kelam İlmi 2010/01/02
    Dinden kasıt, Allah tarafından gönderilen ve Peygamberler (a.s.)'ın vasıtasıyla tebliğ edilen akaid, ahlak, kanunlar topluluğu ise bu durumda din tektir. Dinler arasında ki fark sadece hükümler arasında ki küçük ayrıntılardır ki, bireysel ...
  • Dünyayı sevmekten kurtulmanın yolu nedir?
    15686 Pratik Ahlak 2010/08/08
    Dünya “edna”nın müennesi olup (ahret hayatı karşısında) daha aşağı ve daha değersiz şey anlamındaki “deni” ve “denaet”ten veya (ahret hayatı karşısında) daha yakın anlamındaki “denev”den türemiştir. Kur’an ve rivayetlerin açıklamasında dünya yerilen dünya ve övülen dünya diye iki kısma ayrılır. Dünyadan söz eden ve insanları onun ...
  • Babam şehid olmuştur ve ben o dönemde ergin değildim ve onun ne kadar namaz kazası olduğunu bilmiyorum. Yükümlülüğüm nedir?
    5270 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Büyük taklit mercilerinin görüşüne göre, eğer babanın kazası varsa, onun vefat etmesinden sonra en büyük oğlunun kaza namazlarını yerine getirmesi farzdır. Babanın vefat ettiği zamanda oğlun ergin olup olmaması bir şeyi değiştirmez.[1] Eğer oğul kaza namazlarının sayısını bilmiyorsa, kesin ...
  • Niçin İslami düşünceyi açıklamak için her yönlü kamil bir sistematik teoriye ihtiyaç vardır?
    7255 Yeni Kelam İlmi 2007/08/23
    Şimdiye kadar din bilginleri, evrensel ve belli dönemlere ait unsurları içeren İslami öğretiler karşısında tikelci bir yöntem kullanmışlardır. Böyle bir yöntem ve yaklaşım İslami araştırmaların sistematik bir yapıya sahip olmasını önlemiştir. İslami düşünceyi oluşturan öğeler birbirleriyle aralarında bir düzene tabii tutulmadan bir araya toplanmıştır. Bu bir araya ...
  • Ayetleri birbirini nefyeden ve düzelten Kur’an nasıl insana daima yol gösterebilir?
    10397 Kur’anî İlimler 2010/03/13
    Kur’an kendi tanıklığıyla evrensel bir kitaptır: ‘Bu ancak alemlere bir öğüttür.’Belli bir zaman, mekan ve millete ait değildir: ‘Korkutucudur insanları.’Allah’ın nazil ettiği ...
  • Zifaf gecesinin adabı nasıldır?
    23184 Pratik Ahlak 2011/07/18
    Zifaf gecesi gelinle güveyin (damat) şer’i yolla karı koca olama akdini yaptıktan sonra birlikte kalacakları ilk gecedir. Bu gece her fert için kendi hayatında çok önemli ve çok mübarek bir gecedir. Bu nedenle İslami kaynaklarda bu gece için birçok adap zikredilmiştir. Mübarek oluşuna kaynaklık yapan evlilik hakkında ...
  • Nehc’ül Belağa’nın altıncı mektubuna göre üç halifenin hilafeti resmilik kazanaz mı?
    11346 Eski Kelam İlmi 2008/08/18
    Continue... ...

En Çok Okunanlar