Gelişmiş Arama
Ziyaret
10819
Güncellenme Tarihi: 2014/05/28
Soru Özeti
“Ben tüm peygamberler ile gizli bir şekilde beraberdim ve Allah Resulü ile ise açıkça bir şekilde beraber oldum” rivayeti muteber midir? Bu rivayetin açıklaması nedir?
Soru
“Ben tüm peygamberler ile gizli bir şekilde beraberdim ve Allah Resulü ile ise açıkça bir şekilde beraber oldum” rivayeti muteber midir? Bu rivayetin açıklaması nedir?
Kısa Cevap
Muteber rivayetlere göre, Hz. Peygamberin (s.a.a) ve temiz imamların (a.s) nurları herkesten önce yaratılmış ve Allah İmam Ali (a.s) ve diğer temiz imamların (a.s) velayeti hakkında geçmiş peygamberlerden ahit almıştır.[1] Elbette soruya konu olan rivayet mürseldir ve bir senedi bulunmamaktadır. Bu rivayet şöyledir: Hz. Peygamber (s.a.a) İmam Ali’ye (a.s) şöyle buyurmuştur: “Sen tüm peygamberler ile gizli bir şekilde beraberdin ve benimle ile ise açık bir şekilde berabersin.”[2] Bu rivayet şu şekilde de nakledilmiştir: Allah Ali’yi (a.s) gizli bir şekilde tüm peygamberler ile birlikte kıldı ve benimle ise açık bir şekilde birlikte kıldı”[3] bu rivayet mürsel olup senedi bulunmamaktadır ve birçok irfani kitapta nakledilmiştir. Lakin metin ve muhteva açısından peygamberlerin İmam Ali (a.s) ve diğer temiz imamların velayetine şahitlik etmesi hakkında nakledilmiş muteber ve güvenilir diğer hadisler ile örtüşmektedir.
Rivayet Metninin Tefsir ve Açıklaması
İrfanda bahse konu olmuş ve incelenmiş hususlardan biri, varlık düzeninde kâmil insanın yeri ve rolüdür. Kamil insan hilafet ve ilahi velayet taşıması nedeniyle evren ve insan ile birlikte ve beraberdir; zira bu velayetin özellik ve etkilerinden kaynaklanan varlığın hakikatlerini ihata etmektir ve buna kayyumi ihata denir. Başka bir ifadeyle, evren kâmil insanın birlikteliği ve beraberliğiyle ayakta durur ve bu Allah tarafından kâmil insana verilmiştir; çünkü ilahi sıfatlar kâmil insanda zahir olur ve kayyum ilahi sıfatlardan biri olması nedeniyle kâmil insan da hak Teâlâ’nın kayyumî birlikteliğinin mazhar ve tecellisi sayılır. Başka bir ifadeyle, her şey yüce Allah nezdinde hazırdır ve O tüm varlıkları kayyumi bir şekilde ihata eder ve hiçbir şey O'nun gözünden gizli değildir. Allah’ın ilmi tüm varlığı kuşatmakla kalmaz bilakis tüm varlık mertebe ve dereceleri O'nun ilminin dereceleri sayılır. Kamil insan da hak Teâla’nın isim ve sıfatlarının mazharı olması sebebiyle, yüce Allah’ın tüm varlıkla birlikteliğini yansıtan kayyumi beraberliğinin mazharı olabilir. Bu yüzden mutlak velayet sahibi olan İmam Ali (a.s), batında tüm bireyler ile beraber olmuş ve herkesin amellerine tanıklık etmiştir. Artı, İmam Ali (a.s) her şeyle birlikte beraber olagelmiştir ve bu birliktelik yüce Allah’ın kayyumi birlikteliğinin bir tecellisidir.[4]    
 

[1] Bakınız: “Hz. Peygamberi Ekrem’in (s.a) yaratılış niteliği ve onun diğer varlıklar karşısındaki konumu”, 12372. Soru; “Hz. Peygamberin (s.a.a) Hz. Âdem’den (a.s) nursal varlığının önceliği”, Soru: 4378; “Hz. Muhammed (s.a.a) ile Hz. Ali’nin (a.s) nur birliği”, Soru: 7840; “Geçmiş peygamberlerinin Hz. Ali’nin (a.s) velayetine yönelik ahitleri”, Soru: 3273.
[2] Attar Nişaburi, Feriduddin, Mezheru’l-Acaib ve Mezheru’l-Esrar, s. 162, Tahran, Bi Na, 1323 h.ş; Kaşani, Molla Fethullah, Zibdetu’t-Tefasir, c. 7, s. 269, Kum, Bonyadi Mearifi İslami, çapı evvel, 1423 h.k.
[3] Amuli, Seyyid Haydar, el-Mukaddemat min kitabı Nessi’n-Nusus, s. 196, Tahran, Gısmeti İranşinasi Enistitu İran ve Fransa Pejoheşhayi İlmi der İran, çapı evvel, 1352 h.ş.
[4] A.g.e, s. 196 – 197; Dehdari Şirazi, Muhammed b. Mahmud, Şerhi Hutbetu’l-Beyan, Muhakkık, Musahhih, Ekberi Savi, Muhammed Hüseyin, s. 85 -86, Tahran, Saib, çapı dovvum, 1380 h.ş; İmam Humeyni, Misbahu’l-Hidaye ile’l Hilafe ve’l-Vilaye, Muhakkık, Musahhih, Aştiyani, Seyyid Celaluddin, s. 77, Tahran, Müessesei Tenzim ve Neşri Asarı İmam Humeyni, çapı sevvum, 1376; Aştiyani, Seyyid Celaluddin, Şerhi Mukaddemei Kayseri ber Fususu’l-Hikem, 669 – 670, Tahran, İntişaratı Emir Kebir, çapı sevvum, 1370 h.ş.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Vaktin başında namaz kılmak mı iyidir yoksa iki doğuş arasında yatmamak mı?
    5640 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Her şeyden önce bir noktaya dikkat etmeniz lazımdır:Kerahete neden olan uyku ister sabah namazından sonra olsun, ister ondan önce olsun iki doğuş arasındaki uykudur. Bu yüzden sorunuza göre siz iki doğuş arasında uyuduğunuzdan dolayı her iki durumda da kerahete mürtekip olmuş bulunmaktasınız. ...
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    26742 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • Bazen kıbleye doğru oturuyor ve temiz imamlar (a.s) ile sohbet ediyorum ve bu esnada bedenimde özel bir hal hissediyorum ve deyim yerindeyse tüm tüylerim ürperiyor. Bu hal neyin işaretidir?
    10283 Pratik Ahlak 2012/01/18
    Bildiğiniz gibi masum hazretler (a.s) bizim amellerimizi gözetlemektedir ve rivayetlerde de bu konuya işaret edilmiştir. Kesinlikle bu ilgi onların haremindeyken veya dikkatle kendilerine sevgi ifadesinde bulunduğumuzda daha çok ve belirgindir. Öte taraftan bedenin heyecanlıyken ve manevi hallerde reaksiyon göstermesi, hepimiz için vuku bulmuştur ve ayet ve rivayetlerde de bunun ...
  • Bankanın halktan geciken taksitten dolayı aldığı “gecikme parası” faiz sayılıyor mu?
    5983 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/09/09
    Banka aracılığıyla gecikmiş taksitten dolayı alınan gecikme parasın hükümü hakkında bazı mercilerin görüşleri aşağıda açıklandığı şekildedir: Ayetullah Uzma Hamenei’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri: Çalışmalarını “İslami Şura Meclisi’nin” tasvip ettiği kanunlar esasına göre yapan ve “Gözetleme Şurası’nın” teyit ettiği bankanın uygulamasında bir ...
  • İlahi yaşam nasıl bir yaşamdır? Şu andaki yaşamla bir tezaddı var mı?
    7834 Pratik Ahlak 2012/01/05
    Kur’an’a baksak ve ‘’Neden yaratıldık? sorusunu ona sorsak şu cevabı verecektir: ‘Ben, cinleri ve insanları, sadece bana kulluk etsinler diye yarattım.’ İbadet nedir? İbadet yani Allah’a kulluk etmektir. Yani yaptığımız bütün işler, hatta yemek içmek gibi günlük ve çok normal işlerimiz bile ilahi ve ibadi ...
  • Acaba Şia mezhebinden Sünni mezhebine geçmek caiz mi?
    4784 Diğer Konular 2018/12/08
    Esasen din ve inanç insanın akıl ve mantık yoluyla hakikati araştırması ve araması sonucu kendi seçimiyledir. İnsan temel inançlarında araştırma yapmalı ve hakikate ulaştıktan sonra onu seçmelidir. Din ve mezhep insana büyüklerinden miras kalmaz. Buna binaen dinin temel inançlarında taklit caiz değildir.[1] Zira din, ...
  • Rivayetlere göre iyi bir ortağın taşıması gereken özellikler nelerdir?
    3561 Şirket 2020/01/20
  • Anne (kadınlar) yoluyla da seyitli intikal eder mi?
    16105 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/20
    Hz. Zehra’nın (a.s) tüm evlatlarının Peygamberin (s.a.a) evlatları olduğu hususunda hiçbir şüphe yoktur. Ama Allah Resulü’nün (s.a.a) evladı olmak sıfatı ile seyit ve Haşimi olmak sıfatı arasında fark bulunduğuna dikkat etmek gerekir. Soyu Fatıma Zehra’ya (a.s) ulaşan herkes İslam Peygamberinin (s.a.a) neslindendir, ama seyitlerden değildir; zira seyit ve Haşimî ...
  • Bilal-i Habeşî Ve Hilafet Meselesi
    9683 تاريخ بزرگان 2011/08/03
    Tarihten anlaşıldığı kadarıyla Bilal-i Habeşî halifeler biat etmemiş, bazı yerlerde onlara itiraz etmiş ve hilafet sistemi için ezan okumaktan uzak durmuştur. Bu yüzden Şam’a sürgüne gönderilmiş ve orada vefat etmiştir. ...
  • “Farz” ve “vacip” hangi manaya gelmektedir? Bu iki kelime arasındaki fark nedir?
    10232 مبانی فقهی و اصولی 2014/01/21
    Farz ve vacip eğer değişik durumlarda ve özellikle ayrı (birlikte değil) bir şekilde kullanılırsa, kesinlik ve belirleme anlamına gelir[1] ve ıstılahtaki manası ise mütealliklerinin zorunlu olmasıdır. Ama bu iki kelime arasında bir farkın olduğu bazı lügat kitaplarında zikredilmiştir. Farz ve vacip arasındaki fark, farzın ...

En Çok Okunanlar