Gelişmiş Arama
Ziyaret
23001
Güncellenme Tarihi: 2010/02/02
Soru Özeti
İmam Hüseyin (a.s) için sine dövmenin bir delili mevcut mudur?
Soru
Lütfen İmam Hüseyin (a.s) için sine dövmenin veya genel olarak kendine vurmanın neden ve delilini açıklar mısınız? Yaptığım araştırmada Allah Resulü’nün (s.a.a) bu yönde bir tavsiyede bulunduğuna dair bir konuya rastlamadım. Hz. Peygamber (s.a.a), Şiilerin İmam Hüseyin’in (a.s) mateminde yaptığı amele benzer bir davranışta bulunuyor muydu? Eğer bu konu doğruysa bu tavsiyenin nerede olduğunu lütfen belirtir misiniz?
Kısa Cevap

İmam Hüseyin (a.s) için matem tutmak Şia mezhebinin cüzlerindendir ve birçok delil bu hususu teyit etmektedir. Matem yöntemi hususunda da şöyle söylemek gerekir: Matem tutmanın niteliği İslam’ın usullerinden biriyle, bir ayet ve rivayet ile çelişmediği müddetçe sakıncasızdır ve değişik gelenekler matem merasimi için değişik yöntemleri kullanabilirler. Değişik rivayetler ve iki emanet hadisi esasınca sünnetin de Kur’an’ın yanında İslami temel kaynaklardan sayıldığını ve Şia’nın bakışına göre Şii imamlarının sözlerinin de delil ve itibar açısından İslam Peygamberin (s.a.a) sözlerinin enleminde yer aldığını hatırlatmak gerekir. Bu yüzden bu hususta imamlarımızdan bir gelenek nakledilmişse bu söz konusu işin caiz oluşu için yeterlidir. Sine dövmeyi caiz bilen bazı delillere ayrıntılı cevapta işaret edilmiştir.  

Ayrıntılı Cevap

Soruya cevap vermeden önce birtakım noktaları hatırlatmak gerekli gözükmektedir:

A. Değişik rivayetler ve iki emanet hadisi esasınca sünnet de (masumun söz, fiil ve tavrı[1]) Kur’an’ın yanında İslam’ın temel kaynaklarından sayılır. Şia’nın bakışı esasınca, Şii imamlarının sözlerinin de hüccet ve itibar açısından İslam Peygamberin (s.a.a) sözlerinin enlemindedir. Bu yüzden eğer imamlarımızdan bu hususta bir gelenek nakledilmişse, bu işin caiz olması için yeterlidir.[2]

B. İmam Hüseyin (a.s) için matem tutmak Şia mezhebinin cüzlerindendir ve bunu teyit birçok delil mevcuttur. Matem tutmanın yöntemi hakkında da şöyle söylemek gerekir:

Matem tutmanın niteliği İslam’ın usulleri, bir ayet veya rivayet ile çelişmediği müddetçe bir sakınca taşımaz ve değişik gelenekler matem tutmak için değişik yöntemlerden istifade edebilir. Biz İmam Hüseyin (a.s) için matem tutma ve sine dövmenin meşruiyetini ispat etmek için birçok delilin bulunduğuna inanıyoruz. Bu bağlamda biz sadece masumların sünnetinden iki hususa işaret ediyoruz:

1. İmam Seccad (a.s) şöyle buyuruyor: Yüce babam şehit olmadan bir gece önce çadırda oturmuştum ve halam Zeynep beni tedavi etmekle meşgul idi. Babam kendi çadırına gitmişti ve Ebuzer’in kölesi Cuveyn babamın kılıcını onarmaktaydı. Babam şöyle demekteydi: Sana yazıklar olsun ey felek. Her sabah ve gece birçok yaren ve dostları ortadan kaldırmakta ve bunun karşılığında bile yetinmemektesin. Evet, her şeyin akıbeti Allah’ın elindedir ve her hayat sahibi benim gittiğim yoldan gidecektir.[3] Bu içerikteki sözleri iki veya üç defa tekrar etti. Ben bu sözlerden onun hedefini anladım ve ağlamaktan boğazım düğümlendi. Ama kendimi tuttum, yavaş ağladım ve belanın nazil olduğunu bildim. Lakin halam Zeynep (s.a) şiirin içeriğini duyar duymaz kadınların taşıdığı özel kalpsel incelik nedeniyle kendini tutamadı, şaşkın bir şekilde çadırdan çıktı, babamın yanına gitti ve şöyle dedi: Keşke ölseydim, bugün annem Fatıma (s.a), babam Ali (a.s) ve kardeşim Hasan (a.s) vefat etti. Ey göçenlerin yadigârı ve kalanların önderi! İmam Hüseyin (a.s) değerli kız kardeşine yöneldi ve ağlar bir vaziyette şöyle buyurdu: Bacım şeytanın sana uzanamayacağı ve sabrını tüketemeyeceği bir şekilde hareket et. Ardından şöyle buyurdu: Eğer güvercini kendi haline bıraksaydılar, rahat bir şekilde uyurdu. Zeynep (s.a) şöyle dedi: Kardeşim kendini ölüm için hazırlamış! Sizin bu hazırlığınız benim kalbimi yaraladı, takatimi bitirdi. Ardından kendi yüzüne bir tokat attı, yakasını yırttı ve bayılarak yere düştü. Hz. Hüseyin (a.s) kız kardeşinin yanına gelip yüzüne su döktü ve onu uyandırdı ve şöyle buyurdu: Bacım sakin ol, Allah’tan sakın, onun isteğiyle hoşnut ol ve bil ki yer ehli ölür, gökler baki kalmaz ve Allah dışında kalan şeyler yok olur. Varlıkları yaratan, insanları dirilten ve benzersiz olan Allah’tan başka hiçbir şey diri kalmayacaktır.[4]

Bu hadisten iki açıdan sine dövmenin caiz olduğunu anlayabiliriz:

A. Bu hadisi göz önünde bulundurmayla yüzünü tokatlayan kız kardeşinin eylemi karşısında İmamın sadece nasihat vermekle yetindiğini ve asla bu işi özel bir şekilde yasaklamadığını kavrarız. Eğer bu işin şer’i bir sakınca taşısaydı ve haram olsaydı, İmam Hüseyin’in (a.s) bunu hatırlatması gerekirdi.

B. İmam Seccad (a.s), Hz Zeynep (s.a) hakkında şöyle buyurmuştur: Allah’a hamdolsun ki sen dünya ehlinin hallerini ve hakikatlerini biliyorsun, senin eğitim ve öğretime ihtiyacın yoktur.[5] Hz Zeyneb’in (s.a) bu şahsiyeti göz önünde bulundurulduğunda bu şekilde açıkça haram bir işe mürtekip olacağı kabul edilemez.

2. İmam Kazım’ın (a.s) hizmetçisi Misafir şöyle demektedir: İmam Musa bin Cafer’i (a.s) götürmek istediklerinde İmam Ali b. Musa Rıza’ya (a.s) kendi yaşadığı müddetçe her gece kendisinden haber alana dek evinde uyuması emrini verdi. Biz her gece Hz. Rıza (a.s)  için alt katta yatak hazırlar ve kendisi yatsı namazından sonra orda yatar ve sabah olunca da evine dönerdi. Bu durum kırk yıl sürdü. Bir gece yatağı hazırladık, lakin kendisi gelmedi. Ben ve İmam Kazım’ın (a.s)  eş ve çocukları onun gecikmesinden çok kaygılandık. Hz. Rıza (a.s)  ertesi gün sabah vakti eve geldi ve Ümmü Ahmet’in yanına giderek şöyle buyurdu: Babamın emanet olarak size verdiği şeyleri verin. Ümmü Ahmet bir feryat atarak eliyle kendi yüzüne vurdu ve yakasını yırtarak şöyle dedi: Allah’a yemin olsun ki beyim dünyadan göçmüştür! İmam Ali b. Musa Rıza (a.s) onu durdurdu ve şöyle buyurdu: Resmi haber valiye ulaşıncaya dek bu hususta bir söz söyleme ve üzüntünü belirtme. Sonra emanetlerin içinde bulunduğu küçük bir sepet ile 2 bin veya 4 bin dinarı ona verdi, başkasına vermedi.[6] Muteber bir kitapta (Kâfi) nakledilmiş bu hadis, bu davranışın (başa ve sineye vurmanın) caiz olduğunu göstermektedir; zira bu hadisin nakli esasınca İmam burada yasaklayıcı bir engellemede bulunmamıştır. Eğer bu iş şer’i açıdan haram olsaydı İmamın uyarıda bulunması gerekirdi. Bundan dolayı bugün normal (aşırılık içermeyen) şekilde yapılan matem merasimleri ve Ehlibeyt ve İmam Hüseyin’i (a.s) seven ve onlara içten üzülen halkın üzüntülerini ifade etmek için sinelerini dövmeleri kuşkusuz caizdir. Bu husustaki diğer soru ve cevaplara ulaşmak için aşağıdaki başlıklara müracaat edebilirsiniz:

İmam Hüseyin’in (a.s) matemini tutmak sosyal hayatın dinamiğidir, cevap sayısı: 348 (Site: 352).

İmam Hüseyin’in mateminin rolü, cevap sayısı: 11526 (Site: tr11372).

 


[1] Masumun tavrı, yanında yapılan bir işe veya söylenen bir söze yönelik kendisinin bir engellemede bulunmadığı hususlardır.  

[2] Bu hususta 6924 sayılı (site: 7028) “Masumların Amel Ve Sözlerinin Delil Oluşu” konulu cevaba müracaat ediniz.

[3] يَا دَهْرُ أُفٍّ لَكَ مِنْ خَلِيلٍ

كَمْ لَكَ بِالْإِشْرَاقِ وَ الْأَصِيلِ‏

مِنْ صَاحِبٍ وَ طَالِبٍ قَتِيلٍ

وَ الدَّهْرُ لَا يَقْنَعُ بِالْبَدِيلِ‏

وَ إِنَّمَا الْأَمْرُ إِلَى الْجَلِيلِ

َ كُلُّ حَيٍّ سَالِكٌ سَبِيلِي‏

[4] Mufid, Muhammed, İrşad, Saidi Horasani, Muhammed Bakır, s. 444 ve 445, Naşir İslamiye, Tahran, çapı evvel, 1380 h.k.

[5] "و أنت بحمد الله عالمة غير معلمة فهمة غير مفهمة", Tebersi, Ebu Mansur Ahmet bin Ali, El- İhticac, c. 2, s. 305, Neşri Mürteza Meşhedi Mukaddes, 1403 h.k.

[6] El- Kâfi, c. 1, s. 381 ve 382. İmam Musa Kazım’ın hayatından istifade edilmiştir. (s. 226 ve 227).

 

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Şeytan ne zaman ve kaç defa feryat etmiştir?
    18481 Eski Kelam İlmi 2010/01/16
    Bu soruya cevap vermeden önce soruyu yönelten beyefendiye, şeytanın, insanın saadete, kemale ve Allah’ın rızasına ulaşmasındaki en büyük yeminli düşmanı olduğunu ve onunla mücadele etme yollarını öğrenmenin önemli olduğuna dikkat edilmesinin gerekliliğini hatırlatmak isteriz.
  • Neden esir düşmüş evli kadınlar hakkında Müslümanlara helal olduğuna dair ayet nazil olmuştur?
    6382 Gayri Müslimlerle İlişki 2019/01/22
    Kutsal islam şeriati evli kadınlarla evlilik yapmayı haram bilmektedir. Bu hükümden sadece savaşta esir düşmüş ve belirli şartlara haiz olanlar istisna edilmiştir. Allah teala kafirlerden esir düşmüş esir kadınlar batıl inançlarından beraat ettikten sonra ve rahimleri önceki eşlerinden arınmış ise nikah kıymayı helal etmiştir. Başka bir tabirle ...
  • Şeytanla arkadaşlık etmek insanı Allah\'ı anmaktan nasıl gafil eder?
    13749 Tefsir 2012/06/09
    Soruda gelen ayetin manası şudur: İlahi hükümlerden yüz çevirmek ve kulluk yolunda Allah'ı anmaktan gafil olmak şeytanla arkadaş olmayıda peşinden getirir. Allah'tan yüz çevirmek yalnızca bir hata ve küçük günahla değil, büyük ve küçük günahların neticesinde zamanla ortaya çıkan bir durumdur. Başka bir ifadeyle günahlar insanı ...
  • İslam’ın içermiş olduğu programlar kaç kısımdır?
    5951 Düzenler 2011/04/13
    İslam Allahın en kâmil ve en son dini olma unvanıyla bütün insanların hidayetini ve dünyayı idare etmeyi üstlendiğini hak olarak iddia etmekte ve insanın sosyal ve bireysel olmak üzere tüm boyutlarını kapsayacak programlara sahiptir. Bu programları farklı perspektiflerden kısımlandırılması mümkündür. Bir perspektiften İslam’ın kapsadığı programları bireysel ve ...
  • Yaratılışın hedefi nedir? Akli delillerle açıklayın; eğer hedef kemale ermek ise Allah neden insanları kemale ermiş olarak yaratmamıştır?
    16428 Eski Kelam İlmi 2007/11/18
    Allah sonsuz bir varlıktır. Bütün kemallere sahiptir. Yaratmak bir çeşit feyiz ve lütuftur; Allah mutlak feyiz ve ihsan sahibi olduğundan O’nun feyiz vermede mutlak oluşu, yaratılmaya layık olan her şeyi yaratmasını gerektirir. Buna göre Allah’ın yaratmasının sebebi Onun mutlak feyiz ve lütuf sahibi oluşudur. Diğer yandan Allah’ın sıfatları zatından ayrı ...
  • Meni sıvısı kemiğin imik sıvısının üretimi ve bedenin diğer işleri için faydalıdır. Böyleyken evlenirsem bu sıvı heder olmaz mı ve bunu korumam gerekmez mi?
    27481 Pratik Ahlak 2010/09/22
    Yanıtın açıklığa kavuşması için ilkönce mastürbasyon günahının bazı manevî ve cismanî zararlarını hatırlatıyoruz:1- Manevî Zararlar1-1- Mastürbasyon günahı insanın Allah’tan uzaklaşmasına neden olur; öyle ki diriliş gününde Yüce Allah bu günahı işleyenlere ne bakacak ve ne de ...
  • Hz. İsa Ve Suyun Üzerinde Yürüme
    13201 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Peygamberleri tanımanın yollarından birisi mucizedir. Mucize ıstılah olarak öğretilecek ve öğrenilecek türden olmayan ve insanların yapmaya güç yetiremeyeceği olağanüstü işlere denir.[1] Hz. İsa (a.s) bazı mucizelere sahipti. Ölüleri diriltmek, doğuştan kör olanlara şifa vermek ve hastaları iyileştirmek bu mucizelerin bazılarıdır. Kur’an’da şöyle buyrulmaktadır: “…
  • Abdest alırken kolları dirseklerin dışından mı yıkamak gerekiyor yoksa iç tarafından mı?
    6253 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/01/17
    Abdest alırken yapılması gerek şey sağ ve sol kolların dirseklerden parmak uçlarına kadar her tarafının yıkanmasıdır. Ama erkeklerin dirseklerin dışından, kadınlarında diseklerin içinden başlaması müstehaptır.[1]-[2]
  • Niçin Kuran’ı kerimde şöyle bir ibaret: «فبشّرهم بعذاب الیم» bulunmaktadır. Zira müjde olumlu bir mana içermektedir?
    6664 Tefsir 2012/08/15
    Kuran da ve sözlükte «بشارت» kelimesi hem mutluluk verici ve hemde üzüntü verici haber için kullanılmıştır. Karineler sayesinde hangi manada kullanıldığı anlaşılır. Kuran’ı kerimde bu kelimenin hayırda ve şerde kullanılması kinaye ve kesinlik içindir. Azaptan başka hiçbir şey onları beklememektedir. Zira nasihat, öğüt kâfirlerin ve putperestlerin kalplerinde ...
  • Doğum günü kutlaması haram mıdır?
    49427 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/11
    Doğum günü kutlaması İslamî geleneklerden değildir ve İslamî öğretilerde insanın kendi doğum gününü kutlaması tavsiye edilmemiştir. Biz bu yeni geleneği kınamak istemiyoruz. Elbette başkalarının geleneklerini körü körüne kabullenmeyi de benimsemiyoruz; zira geleneklerin ümmetin bilincinde derin kökleri olması gerektiğine inanıyoruz. Ama böyle bir geleneğin dayatılmasından sonra onun mükemmel ...

En Çok Okunanlar