Gelişmiş Arama
Ziyaret
98516
Güncellenme Tarihi: 2010/02/23
Soru Özeti
Kadın eşinin cinsel birleşme isteği karşısında kaçınabilir mi?
Soru
Bir erkek, eşine cinsel birleşme talebinde bulunsa ve eşi, her defasında bir takım sebeplerden dolayı birleşmek için hazır bir konumda olmadığını söyleyerek eşinin isteğini reddetse ve sonra erkek, bu sebepten dolayı günaha bulaşsa, bu konuları dikkate alarak Allah katında kadın ve erkeğin konumu nedir ve onların akıbetleri için nasıl bir ceza nazarda tutulacaktır?
Kısa Cevap

Peygamber Ekrem (s.a.a) ve onun pak Ehlibeyti’nin (a.s) rivayetlerinde cinsel birleşmeyle alakalı kadın ve erkeğin bir birlerini gözetmeleri gerektiği konusu belirtilmiştir. Cinsel birleşmede olduğu gibi karşılıklı bu gözetme çok yönlüdür. Bu rivayetlerde erkeğe şöyle buyrulur:  Erkeğin dinginlikle, oynaşarak ve yavaş yavaş cinsel birleşme amelini yerine getirmesi müstehaptır.

Çok önemli olan kadının sorumluluğundaki cinsel birleşmeye gelince, bu meseleyi bazı rivayetlerle açıklayalım.

İmam Sadık (a.s) şöyle buyurur: “Bir kadın Peygamber Ekrem’in (s.a.a) yanına gelerek “Erkeğin kadın üzerindeki hakkı nedir? diye arz etti. Efendimiz şöyle buyurdu: Cinsel isteğini yerine getirmelidir hatta kadın deve üzerinde olsa da.”

İmam Bakır’da (a.s) Peygamber Ekrem’in (s.a.a) şöyle buyurduğunu nakleder: “Erkeklerinizi cinsel birleşmeden men etmek için namazlarınızı uzatmayınız.”

Başka bir rivayette İmam Sadık (a.s) kadınların bu ameline ve böyle yapılması durumunda onların akıbetlerine işaret ederek şöyle buyurur: “Eşini yatakta oyalayıp o uyuyana kadar birleşmeye razı olmayan kadın için melekler, erkek uyanana kadar lanet ederler.”

Toplumun şehvet taşkınlığı eseriyle bozulup fesadın eşiğine sürüklenmemesi ve şehvet dürtülerinin şahsi ve salim alanda aile içinde doyurulması için İslam dini kadına bunca tekitte bulunmuştur.

Kati surette kadının bu işten kaçınacağı kani edecek delili olmazsa, bir yere kadar erkeğin günahına ortaktır ve suçludur, ama genel anlamda bu sorunun halledilmesi için bazı önerileri sunacağız:

A. Erkeğin yukarıda örnek unvanında açıklanan İslam’ın bazı emirlerini eşine sunmalıdır.

B. Erkek sorunun kökenini bulma doğrultusunda adım atmalıdır, zira erkek sorunu eşine açıklayarak onu, cinsel birleşmeye yaklaşmamanın hayatın ortak noktaları için tehlikeli olduğuna kani edebilir. Bu tutum karşısında ihtimalen kadında bu işten kaçınma sebebini söyleyebilir.

C. Bazen kadının kaçınması, onun bir önceki cinsel ilişkide doyuma ulaşmamasıdır. Rivayetlerden anlaşıldığı kadarıyla kadının doyurulmaması, onun ruhiyesi üzerinde istenmeyen etkiler bırakır.

D. Erkeğin, Müslüman kadının birliktelikten kaçınması, kani edici ve Allah’ın kabul ettiği delil olmaksızın günah işlemeyeceğini dikkate alması gerekir. Erkek ve kadının tevekkül ve tevessülle birlikte, akıl ve mantığa dayanarak sorunun halledilmesi yolunda adım atmaları gerekir.

 

 

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cemaat namazında saf nasıl tutulur? Hareket etmek namazı batıl eder mi?
    12279 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/03/07
    Karşılaştığınız olay (cemaat namazında saf oluşturmak) fıkıh kitaplarındaşöyle anlatılır:  1- Me’mum imamdan önde olmamalıdır.[1]2- Me’mum bir erkek ise imamın ...
  • Beyin ölümünden sonra organ bağışı hakkında taklit mercilerinin görüşünün ne olduğunu öğrenmek istiyorum.
    5981 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/12
    Aşağıdaki cevaplar taklit mercilerinin bürolarından alınmıştır: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (Ömrü uzun olsun) Bürosu:Eğer diğer hastaları tedavi etmek için söz konusu hastaların beden organlarından istifade etmek kendilerinin ölümlerini çabuklaştırır ve hayatlarının noktalanmasına neden olursa, caiz değildir. Bu ...
  • Allah bir işi yapamayacak kadar güçsüz müdür ve bir başkasının O’nun işini yapması gerekir mi?
    7555 Eski Kelam İlmi 2012/06/23
    Bu soruda dile getirilen iddia ve varsayım şudur: Her nerede Allah’ın zatı bir işi yapmaya güç yetirebiliyorsa O’nun kendisi bu işi yapar ve eğer buna güç yetiremezse sebeplerden istifade eder. Allah’ın her işe güç yetirebildiğini bildiğimizden dolayı O’nun fillinin nedenler kanalıyla gerçekleşmesi muhaldir ve her kim bir ...
  • Öldürmenin çeşitlerini ayrıntılarıyla anlatınız.
    6619 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/03/03
    Öldürme, çeşitli yönlerden kısımlara ayrılabilir. Aşağıda kısaca onlara değiniyoruz:1- Haklı ve haksız olarak öldürme.2- Öldürmenin ne zaman yapıldığı3- Öldürmenin idamla, silahla veya sopayla olması, yine taşlanmak ve diğer şekillerde cezaları yönünden gerçekleşmesi. 4- Öldürmenin kasıtlı, kasıtlıya ...
  • İnsanın üstünlüğünü tehdit eden amiller nelerdir?
    7493 Pratik Ahlak 2012/01/23
    Kur’an-ı Kerim’in bakışında gerçekte insanın insanî makam ve üstünlükten düşmesine neden olan ahlakî düşüş, değişik etkenlere bağlıdır: Bir grup Kur’an ayeti, insanların gaflet, akıl ve düşünceyi kullanmama ve bunların gerekleriyle amel etmeme nedeniyle insanî üstünlüklerini yitirdiğini beyan etmektedir. Başka Kur’an ayetleri ise nefis hevesi ve dünya sevgisini ...
  • Kur’an’da Hz. Muhammed’in (s.a.a) adı kaç defa zikredilmiştir?
    17590 Kur’anî İlimler 2011/05/21
    Yüce İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in (s.a.a) adı Kur’an’da dört defa gelmiş ve aşağıdaki surelerde zikredilmiştir:1. Ali İmran, 144. Ayet: “Muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi o ölür veya öldürülürse gerisin geriye (eski dininize) mi döneceksiniz? Kim gerisin geriye dönerse, Allah’a hiçbir zarar ...
  • Hazreti Muhsin Kimdir ve nasıl şehit edildi, onun katili kimdir?
    33885 تاريخ بزرگان 2012/09/20
    Şia ve ehlisünnetin rivayet ve tarihi kaynaklara göre hazreti Muhsin (a.s.) Hz. Ali ve hazreti Fatma’nın çocuklarındandır. Ömer veya Kunfüz hazreti Fatma’yı (a.s.) duvar ile kapı arasına sıkıştırdı ve onun bu işi o kadar şiddetli ve baskısı o denli bastırıcı idi ki o hazretin kaburgalarının kırılmasına ve ...
  • Şüphesine itina etmemesi gereken kesirü’ş-şekk, şüphelerinin hiç birisine mi itina etmemelidir?
    7487 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/15
    ‘Kesirü’ş-Şekk’in (Çok Şüphe Edenin) şüphesi yoktur.’ kaidesine göre çok şüphe eden kimse şüphesine itina etmemelidir. Fakihlerin çoğuna göre bu kaide sadece namaza özgü olmayıp, abdest, gusül ve teyemmüm gibi namazın mukeddamatını da kapsarken hac, muameleler, itikatlar gibi terkipli ibadetleri de içine almaktadır. Bu görüşte olanlar ‘Kesirü’ş-Şekkin şüphesi ...
  • Bidat ve onun İslam’daki ölçüsü nedir?
    9155 Eski Kelam İlmi 2010/11/08
    “Bidat” sözlükte yeni ve geçmişi olmayan iş manasındadır. Istılahta ise “dinde olmayan bir şeyi dine sokmak” anlamındadır; yani din ve şeraitin bir cüzü olmayan ve de hiçbir İslam kanun ve buyruklarıyla uyuşmayan bir şeyi dine isnat etmektir. Bu yüzden İslam’ın tümel buyruklarını yeni ve modern hususlara ...
  • Peygamberden (s.a.a) gelen kırk hadis ezberleme hakkındaki rivayetler sahih midir? Bu kırk hadisin ölçütlerini söyleyiniz.
    12558 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/15
    Şii[1] ve bazı sünni[2] kaynaklarda çeşitli ibarelerle İslam Peygamberinden (s.a.a) ‘Erbain’ diye meşhur olan hadiste, kırk hadis ezberlemeye önemle tavsiye edilmiştir. Örneğin: ‘Ümmetimdem kim, halkın ihtiyaç duyduğu hadislerimden kırkını ezberlerse Allah ...

En Çok Okunanlar