Gelişmiş Arama
Ziyaret
169941
Güncellenme Tarihi: 2011/07/13
Soru Özeti
Diğer namazlar sesli kılındığı halde öğle ve ikindi namazları neden sessiz kılınmaktadır?
Soru
Diğer namazlar sesli kılındığı halde öğle ve ikindi namazları neden sessiz kılınmaktadır?
Kısa Cevap

Bu iki namazın sessiz kılınmasının asıl delili Allah Resulünün (s.a.a) sünnetidir. Zira Resulullah (s.a.a) namazlarını bu şekilde kılmıştır. Allah Teala’da Onu (s.a.a) bizlere bir örnek tayin etmiştir. Peygamberimiz (s.a.a) ‘Ben nasıl namaz kılıyorsam öyle namaz kılın’ diye buyurduğundan bizde namazlarımızı Onun (s.a.a) gibi kılıyoruz. Bu konu için başka delillerde getirilmiştir. Örneğin: Sabah, akşam ve yatsı namazları sırasında hava karanlık olduğundan insanlar namaz kılınan yeri bulabilsinler diye sesli kılınmaktadır. Ama öğle ve ikindi namazlarında hava aydınlık olduğu için böyle bir şeye gerek yoktur. Bizim bilmediğimiz başka deliller de olabileceğinden bunlar ancak bir hikmet olarak değerlendirilebilir.

Ayrıntılı Cevap

Allah, elçilerini ve kanunlarının birçoğunu yalnızca kulların itaatlarının ne ölçüde olduğunu ölçmek için göndermiştir. Bunun kendisi yalnız başına münasip bir delil olup bu kanunların uygulanması gerektiğinden başka bir delile ihtiyaç yoktur. Örneğin Talut, savaşa gidecerken ordusuna şöyle seslendi: ‘Allah sizi bir nehirin suyuyla imtihan etmek istiyor. Kim onun suyundan bir avuçtan fazla içerse benim ordumdan çıksın.’[1] Onun için Allah neden böyle bir emir verdi diye delil peşinde koşmaya gerek yoktur; çünkü itaat edenle etmeyenleri ortaya çıkarmanın kendisi bu iş için yeterli ve ikna edici bir delildir. Ancak bu demek değildir ki, Allah’ın hükümleri için kulların imtihanından başka bir delil yoktur. Aksine bu hükümlerin çoğunun başka birçok değerli faydaları vardır ki, insanlığın ilerlemesi ve yücelmesi için önemli bir rol oynamaktalar. Yukarıda söylenenler de ‘Allah’ın hükümleri için herhangi bir delil bulamasak bile ona karşı ihmalkar davranamayız’ konusuna vurgu yapmak içindir. Nitekim bu konuda araştırma yapmak ve ibadetlerin bazı delillerini anlamak güzel bir şey olup ilahi emirlerin karşısında tam teslim olmakla çelişmez.  

Aşağıda öğle ve ikindi namazlarının sessiz okunması, sabah, akşam ve yatsı namazlarının sesli okunması hakkındaki şu hadisi özetle getiriyoruz:

Fazl b. Şazzan, bazı namazların sesli, bazılarınında sessiz kılınması hakkında İmam Rıza (a.s)’ın şöyle buyurduğunu rivayet eder: ‘Sesli kılınan namazlar hava karardığı zaman kılınan namazlardır. Dolayısıyla o çevreden geçen birinin cemaat namazının farkında olabilmesi ve cemaata katılabilmesi için namazda sesin yükseltilmesi lazımdır. Zira karanlıktan dolayı namaz kılanları göremese bile onların sesini duyarak cemaat namazının olduğunu anlar. Havanın aydınlık olmasından dolayı sessiz kılınan namazlarda böyle bir gereklilik yoktur ve herhangi bir ses duyulmadan da namaz kılınan mekan bulunabilir.’[2]   

Günümüzde elektrik nimeti var, dolayısıyla geceyle gündüz arasında fazla bir fark kalmadığı için namazlarda sesimizi yükseltip alçatmaya fazla gerek kalmadı veya bu hadis cemaat namazıyla ilgilidir öyleyse başkalarıyla ilgisi olmayan insanın tek başına kıldığı namazlar, hatta akşam ve yatsı namazları da sessiz kılınabilir veyahut gündüz körlerin de anlaması için öğlen ve ikindi namazlarını sesli kılalım gibi düşünceler ortaya çıkarsa demek gerekir ki, böyle bir ayırım eskisi gibi devam etmelidir. Çünkü birincisi, rivayette gelen delilin sadece bu gibi yerlerle sınırlı olduğundan emin değiliz ki delil ortadan kalktığında manada ortadan kalksın. Aksine bizim bilmediğimiz başka delillerde mevcut olabilir.[3] İkincisi bazı bölgelerde ve bazı vakitlerde henüz bile namazın yüksek sesle kılınmasına ihtiyaç duyulabilir. Dolayısıyla başta da söylediğimiz gibi Allah’ın fermanlarına itaat etmek ve Resulullah’ın (s.a.a) sünnetine amel etmek maksadıyla her zaman bu tutumumuzu korumalıyız.

Bu alanda başka deliller sunan rivayetler de vardır. Örneğin, Peygamberimiz (s.a.a) miraca çıkarken melekler bazı namazlarda O’na iktida ettiler. Allah-u Teal’da bu namazların diğer namazlardan üstün olduğunu göstermek için onların yüksek sesle kılınmasını emretti.[4]

Son olarak yine vurguluyoruz ki, böyle işlerde asıl delil ilahi emirlerin karşısında teslim olmaktır. Yoksa islami vazifelerde böyle sorular karşımıza çok çıkar. Örneğin: Neden bütün namazlarda Fatiha suresi şarttır, ama ondan sonra okuncak sureyi seçmek insanın kendisine bırakılmıştır? Namazda neden yüzümüzü kıbleden çevirmemeleyiz? Cemaat neden Fatiha ve ardından gelen sureyi okumaz ama değer zikirleri okurlar?... gibi.

Böyle yerlerde asıl delil (Kur’an’da eğer açıklanmamışsa) Resulullah’ın sünnetidir. Çünkü Resulullah’ın fiileri böyle idi. Ve Allah-u Teala, O’nu (s.a.a) bize örnek ve rehber tayin etmiştir. peygamberimiz de buyuruyor: ‘Benim kıldığım gibi namaz kılın.’[5] Bu yüzden bizde O’nun gibi yapıp, O’nun gibi namaz kılmalıyız.



[1] -Bakara/249

[2] -Muhammed B. el-Hasan hür Amuli, Vesail-uş Şia, c.6, s.82-83, hadis: 7406, Müessese-i Al’ul Beyt, Kum, H.K.1409

[3] -Usulcuların deyimiyle neden belirtilmemiştir.

[4] -Muhammed B. el-Hasan hür Amuli, Vesail-uş Şia, c.6, s.82-83, hadis: 7407.

[5] -Allame Meclisi, Bihar-ul Envar, c.82, s. 279, Müesseset-ül Vefa, Beyrut, Lübnan, H.K. 1404; İhsai b. Ebi Cumhur, Aval-il Leali, c.3, s. 85, İntişarat-ı Seyyid-i Şüheda (a.s), Kum, H.K. 1405

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İkinci iş yapma hakkında fetva var mıdır? Veya ikinci işten elde edilen mal, dünyaya düşkünlük sayılır mı?
    6377 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/29
    İslam açısından iş sahibi veya ikinci bir işe sahip olmanın hiçbir sakıncası yoktur. İslam dini açısından beğenilmeyen, kınanan şey dünyaya düşkünlük, ona bağlanmak, maneviyat ve ahiretten uzaklaşmaktır ki bunlar bir işe sahibi olanlarda da görülebilir. Bir işi ve az bir geliri olanların içinde de dünayaya daha fazla ...
  • Eğer meseleyi bilmemeden ötürü ölüyü tahnit etmeksizin toprağa gömerlerse ne yapılmalıdır?
    7445 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/15
    Gusül aldırıldıktan sonra ölüyü tahnit etmek farzdır; yani ölünün alnı, el avuçları, diz kapakları ve ayaklarının büyük parmaklarının ucuna kâfur sürülmelidir.[1] Ama defin işleminden sonra ölünün tahnit edilmediğinin farkına varılırsa, beden kabirde kokmamış ve dağılmamışsa, kabrin açılıp kabirde tahnit işleminin yapılması fazdır ve onun ...
  • Namaz dinin direği ise neden fürû-u din’den sayılmıştır?
    9745 Eski Kelam İlmi 2010/10/12
    Usul-u din, insanın akıl ve idrakıyla kabul ederek İslam’a girdiği inançlar topluluğuna denir. İslam’agirildikten sonra insanın üzerine bir takım bireysel ve toplumsal vazifeler farz olur ki, onlardan biri namazdır. Namaz, ahkamın içinde çok önemli ...
  • İslam’ın intihar hakkındaki hükmü nedir?
    9073 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/17
    Kesinlikle her insanın hayatında dünyayı gözünde karanlık ve boş kılan rahatsızlıklar ve yenilgiler meydana gelmektedir. Bu durumda insanlar iki türlüdür: Bir grup bu sorunlar yumağından başı dik çıkmakta, tüm zorluklara göğüs germekte ve Allah’a tevekkül ederek yeniden yapılanmaya başlamaktadır. Bunun karşısında yer alan diğer grup ise eğilmekte, inzivaya çekilmekte ...
  • İslam dininin büyük ve görkemli evler hakkındaki görüşü nedir? Nasıl insanları ev yaparken ölçülü olmaya davet edebiliriz?
    2804 Hadis 2020/01/19
  • Neden biz Şiiler Hamd suresinden sonra “elhamdülillahi rabbi’l-âlemin diye söylemekteyiz?
    8783 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/23
    Bizim ile Ehli Sünnet arasında bir takım şekilsel ihtilaflar mevcuttur. Ehli Sünnet mensuplarının el bağlayarak namaz kılması, onların abdest alma şekli ve bunun Şia ile farklılığı, fıkıh konularındaki bazı şekilsel ihtilaf noktaları olarak adlandırılabilir. Bu ihtilafların nedeni, bu sitedeki diğer sorularda detaylıca işlenen daha genel konulara dönmektedir. (1523, 248 ...
  • Gıybeti dinleyen gıybet edenin günahına ortak mıdır?
    3852 Gıybet, Hakaret Ve Gözetleme 2020/01/20
  • Acaba “aşura gününde insan kedisi için dua yapmamalıdır” şeklindeki iddia doğru mudur?
    6103 Pratik Ahlak 2012/09/15
    Dua kulun fakirane bir şekilde hak Teâlâ’yla irtibat kurup dünyevi ve uhrevi ihtiyacını gidermek için dilekte bulunmaktır. Her durumda kendine ve başkalarına dua yapmak beğenilmekte ve oldukça fazla fazileti ve sevabı vardır. Aşura gününde kedin için dua yapmanın hiçbir işkâlı yoktur. Bilakis aşura gününde yapılması ...
  • Hz. İsa’nın evlenmemesinin özel bir nedeni mi vardı?
    26719 Eski Kelam İlmi 2012/05/30
    Hz. İsa’nın evlenmesi konusunda dini öğretilerde işaret edilen bazı meselelere bakıldığında ilk anda Hz. İsa’nın evliliğe karşı olduğu düşüncesini doğurmaktadır. Ancak Kur’an ve rivayetlerin önemle yaptıkları tavsiyeler göz önüne alındığında ve Hz. İsa’nın (a.s) yaşamı incelediğinde Onun evliliğe karşı olmadığı görülecektir. Onun evlenmemesinin nedeni kendi özel yaşamının ...
  • Cabir b. Efleh kimdir?
    5567 تاريخ بزرگان 2011/08/17
    Cabir b. Efleh-i İsmailî beş ve altıncı asırdaki İspanyalı gökbilimcilerinden olup “Kitabu’l-Hayat Fi Islahi’l-Mucesta” kitabının yazarıdır. O, muhtemelen Sivil’de (İşbiliye) dünyaya gelmiştir; zira bazı yazarlar ve özellikle de Cabir’in oğluyla tanışık olduğunu belirten Musa b.Meymun (529-600) ve Betruci onu İşbilî olarak adlandırmışlardır. Bazen Cabir b. Efleh’in adı başka şahıslar ...

En Çok Okunanlar