Gelişmiş Arama
Ziyaret
144909
Güncellenme Tarihi: 2011/05/21
Soru Özeti
Nazarı engellemek için üzerlik otu dumanını saçmanın dinî bir kanıtı var mıdır?
Soru
Nazarı engellemek için üzerlik otu dumanını saçmanın dinî bir kanıtı var mıdır?
Kısa Cevap

Bazı hakikat ve gerçekleri anlamada insan aklı ve bilgisi yetersizdir. Nazar en azından bugüne kadar insan aklı ve bilgisinin ispat edemediği ve aynı şekilde onu reddetmeye dönük bir kanıt bulamadığı bir fenomendir. Kur’an ve rivayetleri içeren dinî metinlere müracaat ederek nazarı ispat eden deliller bulmak mümkündür. İnsan akıl ve bilgisi kesin olarak henüz nazarın hakikatine ulaşamadığından onu tedavi etmek için bir çözüm geliştirememekte ve reçete yazamamaktadır. O halde nazarı tedavi etmek ve engellemek için de yine dinî metinlerden yardım dilenmelidir. Dinsel öğretilerde nazar için hiçbir maddî tedavi belirtilmemiştir. Bu yüzden nazarı defetmek için üzerlik otundan istifade etmenin dinî bir kanıtı yoktur. Elbette İslamî rivayetlerde bazı ruhî ve cismanî hastalıkların tedavisi için üzerlik otu tavsiye edilmiştir. Rivayetlerde nazarı engellemek için Allah’ı anmak ve özel bir takım dualar tavsiye edilmiştir. Bir hadiste İmam Ali (a.s) şöyle buyurmaktadır: “Üzerliğin kökünde kıskançlık panzehiri ve teninde yetmiş iki hastalığın şifası mevcuttur.”[i] Ama bu rivayet senet açısından muteber değildir.



[i] Kufi, Muhammed b. Muhammed, el-Caferiyat, Mektebet-ü Neynevi el-Hadise, Tahran, Bi Ta; Temimi, Mağribi, Numan b. Muhammed, Deaimu’l-İslam, c. 2, s. 150, çap-ı Daru’l-Maarif, Mısır, 1385 h. k; Müstedrekü’l-Vesail, c. 16, s. 460.

Ayrıntılı Cevap

Şüphesiz insanlar hem gerçekler ve hem de gerçeklik kostümü giymiş hurafelerle meşguldürler. Akıllı insan hakikatlere ulaşmak, hakikatlere göre yaşamak ve edebildiğince hurafelerden uzak kalmayı ister. Elbette bu çok zor bir iştir. Bazı hakikatler hurafe addedilmekte ve bazı hurafeler de halkın gözünde her gerçekten daha gerçek görünmektedir. Bazı hususlar da ciddi bir tasfiyeye ihtiyacı olan hurafe ve gerçekliğin sentezinden müteşekkildir. Halk kültüründe bulunan, yaygınlık kazanmış ve hurafeden de nasibini alan hususlardan birisi nazar ve gözdür; bu bir insanın hiçbir şey yapmaksızın sadece özel bir bakışla bir başkasına zarar vermesidir. Nazarın gerçekleşmesinde karşı tarafın iyiliğini görmek ve şaşırmak gereklidir. Bu hususta İslam’ın bakış ve perspektifi faydalı ve ipham giderici olabilir.

Kur’an Perspektifinde Nazar

Birçok müfessir Kur’an’daki iki ayeti nazar ile ilişkili bilmişlerdir.

1. Yusuf Suresi 67. Ayet: Bu ayette Yüce Allah şöyle buyuruyor: “Sonra da, ey oğullarım! Bir kapıdan girmeyin, ayrı ayrı kapılardan girin. Ama Allah’tan gelecek hiçbir şeyi sizden uzaklaştıramam. Hüküm ancak Allah’ındır. Ben O’na tevekkül ettim. Tevekkül edenler de yalnız O’na tevekkül etsinler dedi.”[1] Bu ayetin tefsirinde zikredilmiş ihtimallerden birisi nazardır. Yusuf’un kardeşleri güzel yüzlü ve endamlı ve sayılarının da çok olması nedeniyle babaları Yakub (a.s) Mısır halkının onları nazar edeceğinden korktu. Bu yüzden nazar değmemesi için evlatlarına bir kapıdan girmemelerini, dağılmalarını ve değişik kapılardan girmelerini tavsiye etti.[2]

2. Kalem Suresi 51. Ayet: Bu ayet halkın genel kültüründe “in yekadu” olarak meşhurdur ve nazar değmesini engellemek için onların sığınağıdır. Yüce Allah bu ayette şöyle buyuruyor: “Şüphesiz inkâr edenler Zikr’i (Kur’an’ı) duydukları zaman neredeyse seni gözleriyle devirecekler. (Senin için,) “Hiç şüphe yok o bir delidir diyorlar.”[3] Allame Tabatabai kendi tefsirinde şöyle buyuruyor: “Birçok müfessir “seni gözleriyle devirecekler” cümlesini nazar olarak yorumlamıştır. Nazarı reddetmek için hiçbir aklî delil mevcut değildir, aksine nazara uyarlanacak birçok örnek mevcuttur.”[4] Bu ayetin nüzul sebebi hakkında tefsirlerde belirtildiğine göre Kureyş’ten bir grup nazar vurmada ve gözde meşhur olan Beni Esed kabilesinden bazı şahısları Allah Resulü’nü (s.a.a) nazar etmeleri için kiralarlar. Beni Esed kabilesindeki bazı şahısların kötü nazar vurması hakkında belirtildiğine göre, bu kabilenin bazı fertleri çok kötü nazar sahibi olmaları yüzünden başkalarına zarar vermemeleri için zindana atılmıştı. Bu fertler Peygamber (s.a.a) Kur’an okurken onun yanına gelmekte ve “bu ne kadar fasihtir ve ne kadar güzel konuşmaktadır” diye söylemekteydiler. Ama Allah kendi elçisini onların nazarından korudu.[5]

Rivayetler Perspektifinden Nazar

Nazar hakkında bulunan rivayetler az değildir. Bu rivayetler iki kısma ayrılabilir:

1. Nazarın gerçek olduğunu ispatlamayı hedefleyen rivayetler.

Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyuruyor: “Nazar gerçektir ve dağın zirvesini aşağıya indirir.”[6] Bu rivayet nazarın gerçek olduğu vurgulanmakla birlikte kinayeyle onun etki derecesine de işaret etmiştir. Bu rivayetlerin çoğunda nazarın gerçek olduğu vurgulanmakla birlikte onun etki derecesine de atıfta bulunulmuştur. Bir başka hadiste yine Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyuruyor: Nazar insanı kabre ve deveyi kazana sokar.”[7] Peygamberin (s.a.a) yaşamı da onun nazarı gerçek bildiğini, ona karşı koymak için bir takımlar çözümler belirttiğini ve kendisinin de bu çözümleri uyguladığını göstermektedir. Nakledildiğine göre İmam Hasan ve İmam Hüseyin (a.s) nazarın etkisiyle hastalanırlar ve Peygamber (s.a.a) onların iyileşmesi için Cebrail’in tavsiyesiyle özel bir muska ve duadan istifade eder.[8]

2. Nazara karşı koyma yollarını beyan eden rivayetler:

Nazara karşı koymak ve onu engellemek için rivayetlerde hiçbir maddî tedaviye işaret edilmemiştir. Rivayetlerin tümünde bir tür Allah’ı anmanın faydalı olacağı belirtilmiştir. Nitekim Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurmaktadır: “Nazar gerçektir ve kardeşi hakkında bir şeye şaşıran herkes Allah’ı anmalıdır; Allah’ı anarsa kesinlikle nazar ona bir zarar vermeyecektir.”[9] Bir hadiste İmam Sadık’tan (a.s) nazardan korunmak için üç defa “maşallah la havle ve la kuvvete illa billahi’l-aliyi’l-azim” söylenmesini tavsiye etmiştir. Nazarın etkisiyle hastalanan Hasan ve Hüseyin’in (a.s) tedavisi için Peygamber (s.a.a) Cebrail’in (a.s) tavsiyesi üzerine şu muskadan istifade etmiştir:

« اللٌهمٌ یا ذا السلطان العظیم و المنٌ القدیم و الوجه الکریم ذا الکلمات التامٌات و الدعوات المستجابات عاف الحسن و الحسین من انفس الجنٌ و اعین الانس».

Başka bir hadiste « تبارک الله احسن الخالقین اللهم بارک فیه»[10] söylemek ve Hamd, Tevhid, Nas, Felak ve Ayetü’l-Kürsi tilavet edilmesi tavsiye edilmiştir.[11]

Üzerlik Otu Ve Nazar

Üzerlik, daha çok çöl bölgelerinde yetişen bir ottur. İlaç bitkilerinden sayılır ve eskiden beri dünyanın değişik bölgelerinde tıbbi olarak kullanılmıştır.[12] Arapçada “harmal” olarak adlandırılan üzerlik otu rivayetlerde ruhî ve cismanî hastalıklar için tavsiye edilmiştir; ama özellikle nazarı engellemek için tavsiye edilmemiştir. Üzerlik otu hakkında nakledilen rivayetlerde bu otun ilaç boyutuna değinilmiştir. Korku gibi bazı ruhsal hastalıkların tedavisi için bu ottan istifade etmek faydalı sayılmıştır.[13] Aynı şekilde rivayetlerde cüzam[14] ve idrar rahatsızlıkları[15] gibi hastalıklar için yararlı olduğu belirtilmiştir. Bir hadiste İmam Ali (a.s) şöyle buyuruyor: “Üzerlik otunun kökünde kıskançlık panzehiri ve teninde de yetmiş iki hastalığın şifası mevcuttur.”[16] Ama bu rivayet senet açısından muteber değildir. Netice itibariyle direkt bir şekilde nazarı engellemek veya onu tedavi etmek için üzerlik otunun etkili olduğunu bildiren hiçbir rivayet mevcut değildir.



[1] Tercüme-i İlahi Kumşei, Mehdi, çap-ı dovvom, Lika, 1381 ş.

[2] Tabarsi, Fazl b. Hasan, c. 3, s. 248, Dar-u İhyai’t-Turasi’l-Arabi, Beyrut, 1379 k.

[3] Tercüme-i İlahi Kumşei.

[4] Tabatabai, Muhammed Hüseyin, el-Mizan Fi Tefsiri’l-Kur’an, c. 20, s. 50, çap-ı pencom, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, Tahran, 1372 ş.

[5] Kaşani, Fethullah, Minhecü’s-Sadikin, Fi ilzami’l-Muhalifin, c. 9, s. 390, çap-ı dovvom, Kitap Furişi İslamiye, Tahran, 1344 ş, Kumi, Abbas, Sefinetü’l-Buhar, c. 6, s. 590, çap-ı dovvom, Daru’l-Üsve, İran, 1416 k.

[6] Şerif Rezi, el-Mucazatu’l-Nebeviye, s. 367, Menşurat-ı Mektebet-i Basireti, Kum, Bi Ta.

[7] Mecidi, Ğulam Huseyin, Nehcü’l-Fesaha, c. 2, s. 704, çap-ı evvel, Müessese-i Ensaryan, Kum, 1379 h.ş; Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l-Envar, c. 60, s. 39, çap-ı evvel, Müessesetü’l-Vefa, Beyrut, 1404 h.k.

[8] Biharu’l-Envar, c. 92, s. 132 ve c. 60, s. 18.

[9] Biharu’l-Envar, c. 60, s. 25.

[10]Nehcü’l-Fesaha, c. 2, s. 701; Nisai, es-Sünenü’l-Kübra, c. 6, s. 256, çap-ı evvel, Daru’l-Kütübi’l-İlmiye, Beyrut, 1411 k.

[11] Biharu’l-Envar, c. 60, s. 25.

[12] Bkz: Kitabhane-i Dicitali Merkez-i Dairetü’l-Maarif-i Bozorg-ı İslamî.

[13] Biharu’l-Envar, c. 59, s. 234.

[14] Biharu’l-Envar, c. 59, s. 234.

[15] Biharu’l-Envar, c. 59, s. 188; Nuri, Hüseyin, Müstedrekü’l-Vesail, c. 16, s. 446, çap-ı Müessese-i Âlu’l-Beyt, Kum, 1408 h.k.

[16] Kufi, Muhammed b. Muhammed, el-Caferiyat, Mektebet-ü Neynevi el-Hadise, Tahran, Bi Ta; Temimi, Mağribi, Numan b. Muhammed, Deaimu’l-İslam, c. 2, s. 150, çap-ı Daru’l-Maarif, Mısır, 1385 h. k; Müstedrekü’l-Vesail, c. 16, s. 460.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Erkek karısını dışarıda çalışmaya mecbur edebilir mi?
    11433 Pratik Ahlak 2011/01/17
    Aile düzeninde masrafların karşılanması erkeğin vazifesi olup, erkek bu konuda karısını çalışmaya zorlayamaz. Ama kadın kocasının rızasını kazanmak için yapacağı her işin karşılığında çok sevap alır, ancak yapacağı iş dini kural ve ölçülerle çelişmemelidir. ...
  • Zaman nedir? İnsan tarafından kontrol edilebilir mi?
    13370 İslam Felsefesi 2011/11/22
    Filozofların önemsedikleri ve görüş ayrılığına düştükleri felsefî önemli konulardan birisi zaman meselesidir. Zaman hakkında değişik teoriler öne sürülmüştür. Meşhur filozoflar şöyle demektedir: Zaman hareketin miktarıdır, müstakar olmayan bir varlıktır ve hareketle vardır. Hareket onu taşır. Molla Sadra şöyle der: Zaman hareketin miktarıdır ve hareket etmeleri açısından hareket eden şeylerin ...
  • Acaba Allah yetmiş yaşındakileri seviyor ve seksen yaşındakileri, azap etmeyeceğini söylemiş midir?
    8027 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2015/05/27
    İmam Sadık’tan (a.s.), rivayi (rivayet içerikli) kaynaklarda müminlerin mükâfatı noktasında bir rivayet nakil edilmiş ki şöyle buyuruyor: kırk yaşından sonra imanlı kimseler her on senede Allah tarafından özel merhamet ve lütufla karşılaşıyorlar. Eğer bu rivayetin senedinde, azıcık tesamuh göstersek ve başka rivayetleri de bunun yanına koyup, dikkate alırsak ...
  • Neden kötü bir olay yaşandığında maslahatın bu olduğu söylenir?
    4043 شبهه شناسی 2020/01/20
  • Niçin İslami düşünceyi açıklamak için her yönlü kamil bir sistematik teoriye ihtiyaç vardır?
    7270 Yeni Kelam İlmi 2007/08/23
    Şimdiye kadar din bilginleri, evrensel ve belli dönemlere ait unsurları içeren İslami öğretiler karşısında tikelci bir yöntem kullanmışlardır. Böyle bir yöntem ve yaklaşım İslami araştırmaların sistematik bir yapıya sahip olmasını önlemiştir. İslami düşünceyi oluşturan öğeler birbirleriyle aralarında bir düzene tabii tutulmadan bir araya toplanmıştır. Bu bir araya ...
  • Mümkünse nur suresinin 30 ve 31. Ayetlerini açıklayınız. Yani bu iki ayet hakkında zikredilen tefsirleri açıklayınız. Elimde bir araştırma var bu araştırmamda açıklamanıza ihtiyacım var.
    17828 Tefsir 2011/08/30
    Bu iki ayet İslam’da kadınların hicabı ve örtünmeleri ve örtünmelerinin haddi hakkındadır. “Tefsiri nümüne” farklı tefsirlerin özeti ve onların bir alıntısı konumda olduğu itibariyle bu iki ayetin tefsirini söz konusu tefsirde yapılmış açıklamayı burada zikrediyoruz. ...
  • İslam’a ve Şia’ya göre İnsan hangi alanlarda ihtiyar ve hürriyete sahiptir?
    8467 Eski Kelam İlmi 2008/02/18
    Dini metinlere başvurduğumuzda ayet ve hadislerin manalarında dikkat ettiğimizde insanın muhayyer olduğu görüşü ortaya çıkar. Bu sözden insanın her yönlü muhayyerliğe sahip olduğu ve hiçbir etkenin onun davranış ve işlerine etki yapmadığı anlamı kastedilmiyor. Maksat sadece şu ki bütün bu faktörlerin, koşulların varlığının ve ilahi iradenin egemenliğinin yanı sıra yine ...
  • Estetik ameliyatlar konusunda İslam’ın görüşü nedir?
    7884 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/05/14
    Ehl-I Beyt Mektebinin büyük Taklit Mercilerinin güzellik amaçlı estetik ameliyatları konusunda ki çeşitli görüşleri aşağıda sıralanmıştır:Ayatullah el-Uzma Hamei’nin yetkili bürosu tarafından yayınlan fetva:Mahrem olmayanın insana dokunmasının ve başka günahı gerektirmediği müddetçe, estetik ameliyeti haddi zatında caizdir.Ayetullah el Uzma Mekarim Şirazi’nin bürosu tarafından yayınlana fetva:Başka bir haramı ...
  • Acaba "Bütün imamlar İslam peygamberiyle aynı derecededirler" hadisi (Kafi, c. 1 s. 270) doğru mu?
    7407 Eski Kelam İlmi 2010/09/20
    Ondört masum manevi, melekuti ve insani kemaller yönünde en doruk noktada yer almalarına rağmen Son Peygamber (s.a.a) bunların en kamili ve nuru en üstün olanıdır. Resul-i Ekrem Hz. Muhammed hiçbir imam'ın taşımadığı üstünlük ve özelliklere sahiptir. Nitekim ayni hadiste şöyle deniyor: İmamlar Peygamber'in makamındadırlar ancak peygamberlik makamı hariç ve ...
  • İmam Ali (a.s) ölüleri diriltebilir mi?
    12748 Tefsir 2012/07/24
    Bir kimsenin bağımsız olarak ve Allah’a ihtiyaç duymadan böyle bir işi yapması fiilsel tevhit (yaratılışta tevhit) ile çelişir; çünkü ölüm ve hayat sadece Allah’ın elindedir. Ama bir kimse ilahi izin ile böyle bir iş yapmak isterse, böyle bir fiil gerçekleşebilir ve bu hususta hiçbir akli bir engel ...

En Çok Okunanlar