Gelişmiş Arama
Ziyaret
6138
Güncellenme Tarihi: 2014/08/31
Soru Özeti
Hasan Musenna kimdir ve Kerbela vakıasında bulunmuş mudur?
Soru
Bazı Şialar şöyle diyorlar: İmam Hasan(a.s)’ın oğlu Hasan Musenna Kebela vakıasında yoktu veya hayatta kalmadı. Dolayısıyla İmam Hasan (a.s)’ın nesli devam etmedi. Acaba bu doğrumudur ve şehit olan Kasım bin. Hasan bu zattan büyükmüydü?
Kısa Cevap
Hasan Musenna Hasan bin. Hasan olup İmam Hasan (a.s)’ın ikinci oğludur. Annesinin ismi ‘Hole’ olup Menzur Fezariye’nin kızıydı.[1] Hasan bin. Hasan Hasan Musenna olarak meşhur olmuştur. Saygın, takvalı ve faziletli bir şahsiyettir. Kendileri Emir’el-Müminin Ali (a.s) hayır kurumunun kurucusudur. Hasan Musenna Abdulmelik bin Mervan’nın hükümeti dönemine kadar yaşamış. Emir’el-Müminin Ali (a.s) hayır kurumuna müdahele etmeye çalışan Haccacla mücadele etmiştir.[2] Hasan Müsenna Kerbela kıyamında amcası İmam Hüseyin (a.s)’ın yanında yer almıştır.
Bazı tarihciler şöyle nakletmişlerdir: Hasan Müsenna 97 kameri tarihinde Süleyman bn. Mervan hükümeti döneminde şehit edilmiştir. Zahiren 53 yıl ömür yaşamıştır. Bu tarihi bilgiler ışığında onun kerbela kıyamında 17 yaşında olduğu anlaşılmaktadır.[3] Hz. Kasım’ın  13 yaşında olduğu göz önünde bulundurulursa kardeşinden 4 yaş büyüktür ve İmamını koruma noktasında herhangi bir kusuru söz konusu değildir. Bazı tarihi kaynaklarda Hasan bin. Hasan’ın 35 yaşında vefat ettiği nakledilmektedir. Büyük ihtimalle nakil sırasında bir yer değiştirme yaşanmış ve 53 yerine 35 yazılmıştır.[4]
Tarihi kaynaklarda Hasan bin. Hasan’ın yaralı bir şekilde Kerbela esirleri arasında olduğu Esma bin. Harice’nin onu esirlerin arasından çıkarıp ona baktığını bildirmektedir. Hasan Musenna’nın evliliği hakkında şöyle geçmektedir. O, İmam Hüseyin (a.s)’ın kızlarından birini istemiş İmam Hüseyin (a.s)’da şöyle buyurmuştur: ‘İki kızımdan hangisiyle istersen evlenebilirsin.’ Hasan Musenna haya edip amcasına cevap vermemiştir. İmam Huseyin (a.s) Fatıma[5] adlı kızını seçerek şöyle buyurmuştur: ‘ O hepsinden daha çok annem Hz. Fatıma (s.a)’ya benzemektedir.’[6] Hasan musenna’nın vefatından sonra bir yıl boyunca eşi Fatıma kabrinin başında çadır kurarak ibadetle meşgul olmuştur. Hasan bin Hasan asla imamet iddasında bulunmamış, hiçkimse onun imam olduğunu iddia etmemiştir.[7]
Seyit ibn. Tavus Hasan Musenna ve İmam Hasan (a.s)’ın bazı diğer çocuklarının fazileti ve şerafeti hakkında şöyle yazmaktadır: Bu insanlar dönemin bütün Müslümanlarının yüce makamlarını izhar ve itiraf ettikleri insanlardır.[8]
İmam Rıza (a.s)’dan İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin (a.s)’ın neslinin devamı hakkında gelen rivayetin bir bölümünden şöyle anlaşılır: Hasan Musenna’nın birçok evladı olmuştur. İmam Hasan (a.s)’ın soyu onun ve kardeşi Zeyd’in evlatlarıyla devam etmiştir. Bu rivayette şöyle geçer: ‘Hasan bin. Ali’nin soyu  Zeyd ve Hasan adlı iki evladından devam etmektedir. Zeyd’in Hasan adında Hasan Musenna’nın ise  Abdullah, İbrahim, Davut, Cafer ve Hasan Muselles lakablı Hasan adlı evlatları aracılığıyla İmam Hasan (a.s)’ın soyu devam etmiştir.’[9]
 
 
 
 

[1] Şeyh Müfit, Muhammet bin Muhammet, El’İrşad fi merifet’u hucecullah ela el’ibadi, 2.c, 20.s, Şeyh Müfit kongresi, Kum, 1bk, 1413.k.
[2] Aynı adres: 23-24.s.
[3] Emin Amuli, Seyit Muhsin, E’ayan’uş-Şia, 5.c, 43.s, dar’ul-tearuf lil’mutbuat, beyrut, 1406.k.
[4] Aynı adres.
[5] O İmam Hüseyin (a.s)’ın kızlarından biri olup annesi Talha bin Abeydullahi tymiyye’nin kızı umm-İshaktır. El’İrşad fi merifet’u hucecullah ela el’ibadi, 2.c, 135.s.
[6] El’İrşad fi merifet’u hucecullah ela el’ibadi, 2.c, 25.s.
[7] Aynı adres: 26.s.
[8] Seyit ibn. Tavus, Et’teraif fi merfit’i mezahib’it-tevaif, 520s, el’hiyam, Kum, 1.bk, 1399.k.
[9] İbn. Babaveyh, Muhammet bin Ali, El’hisal, Muhakkık, Ali Ekber Gaffari, 2.c, 466.s, İslami Yayınlar bürosu, Kum, 1.bk, 1362ş.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cenabet guslü alması gereken biri namaz kılabilmek için guslün yanı sıra abdestte alması gerekir mi?
    26159 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/08/11
    Cenabet guslü yerine getirmiş olan kimse normal şartlarda abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı takdirde (tuvalete çıkma, yellenme gibi…)aldığı cenabet guslü ile namaz kılabilir ve namaz için abdest almaması gerekir. Eğer abdesti bozan bir durumla karşılaşmadığı halde gusülden sonra namaz için abdest alırsa haram olan(yapmaması gereken ) bir ...
  • İmam niçin masum olmalıdır ve imamın masum olduğu nasıl belirlenmelidir?
    13092 Eski Kelam İlmi 2008/06/18
    Şia, Ehl-i Sünnet’in aksine, imamın, da masumiyet konusunda peygamberler (s.a.a.) gibi olduğuna inanmaktadır. Bu yüzden İslam Peygamberi ve diğer ilahi peygamberlerin de masum oldukları gibi, imam da hata ve yanlıştan masum olmalıdır.Ama Ehl-i Sünnet, peygamberden sonraki halifeliği, ilahi değil, toplumsal bir makam olarak görmektedirler onlara göre bu makam halk ...
  • Rehberliğin görüşüne göre “bilerek” namazı bozmanın hükmü nedir?
    30111 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    İradi olarak farz namazı bozmak ve kesmek haramdır ama bir kefareti yoktur. Eğer insan namazını doğru kılıp kılmadığına dair şüphe ederse şüphesine itina etmemeli, namazını doğru kıldığına hükmetmeli ve namazı bozmamalıdır. Ama namazını bozarsa bunun bir kefareti yoktur. Elbette farz namazı iradi olarak bozmak haramdır ama ...
  • Eğer namaz kılan bir insan namaz esnasında mescidin necis olduğunu veya olacağını anlarsa ne yapmalıdır?
    6070 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/09/12
    Tevzihü’l-Mesail’de şöyle belirtilmiştir: “Eğer namaz kılan şahıs namaz esnasında mescidin necis olduğunu anlarsa ve namaz vakti dar ise namazın tümünü kılmalıdır. Eğer vakti varsa ve mescidi temizlemek namazı bozmaya neden olmazsa namaz esnasında temizlemeli ve sonra namaz kılmalıdır. Lakin bu namazı bozacaksa, namazı bozmalı, mescidi temizlemeli ve sonra namaz ...
  • Ümmü'l Mü'minin deyimi nasıl ortaya çıktı?
    11752 Tefsir 2009/06/16
    Ümmü'l Mü'minin deyimi ilk olarak Peygamber (s.a.a)'in zamanında Ahzap suresinin 6. ayetinin nazil olmasıyla deyimleşti. Ayet, Peygamber (s.a.a)'in eşlerinin mü'minlere göre durumunu ortaya ...
  • Yemek yemek için ev sahibinden izin almak gerekir mi?
    7032 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/02/14
    İslami açıdan insanın yemeğinin helal ve pak olmasının yanı sıra mubah da olması gerekir yani o yemeğin sahibi de razı olmalıdır ve biz de onun razılığını bilmeliyiz. Başkalarını malını izinleri olmaksızın kullanmak haramdır. Ancak bir kimse başkasını yemek için evine davet etmiş yemek sofrasını açmış veya bir bağ sahibi ...
  • Eğer Ayşe müminlerin annesiyse ve Kur’an onun temiz olduğunu ilan etmişse, Cemel savaşında İmam Ali’yle (a.s) nasıl savaştı?
    9578 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Sorudaki temizlikten kastedilen temizlik, tathir ayetinin içeriği olan tüm yönleriyle ve mutlak temizlikse, tathir ayeti sadece aziz Peygamber (s.a.a), İmam Ali (a.s), Fatıma (a.s), İmam Hasan (a.s) ve İmam Hüseyin ile ilgilidir ve Peygamberin eşlerini kapsamamaktadır. Ama iffet ile çelişen bir ameli yapma ithamından (ifk hadisesi) temizlenmek ise, bu ...
  • Gusül alırken bedenin mutlaka yıkanması gereken yerleri neresidir?
    9969 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/01/17
    Guslün doğru olmasının şartlarından biri suyun bedenin görünen dış yüzünün tümüne ulaşmasıdır. Nitekim Tevzih-ul Mesail’de şöyle yazar: ‘Gusül alırken bedende iğne ucu kadarda yıkanmayan yer kalırsa gusül batıldır. Ama kulak ve burun içi gibi görünmeyen yerlerini yıkamak farz değildir.’
  • Hz. Meryem’in makamının yükselmesine neden olan şey nedir?
    15584 Tefsir 2012/06/26
    Kur’an ve hadislerden anlaşılan şu ki; İmran’ın kızı Meryem, mali bakımından iaşesini idare edebilecek bir güce sahip değil ve böyle fakir bir ailede (zira o doğmadan önce babası vefat etmişti) dünyaya gelmiştir. Bu neden dolayı onun sorumluluğunu Hz. Zekeriya (Meryem’in teyzesinin kocası) üstlenmişti. Bu değerli ...
  • Aceleyi gidermek için ne yapılmalıdır?
    6741 Teorik Ahlak 2012/05/03
    Acele, dinsel öğretilerin men ettiği hususlardandır. Bu, işleri yapmada erken girişimde bulunmak anlamına gelir. Acele etmek hız ve işleri zamanında yapmak ile fark eder. Hız, öncüllerin ve gerekli şartların hazır olmasından sonra insanın fırsatı elden vermemesi ve işi yapmak için girişimde bulunmasıdır. Acelenin karşısında ise soğukkanlılık ve ...

En Çok Okunanlar