Gelişmiş Arama
Ziyaret
8573
Güncellenme Tarihi: 2012/05/09
Soru Özeti
Küfe mescidinin amellerinin çokluğu göz önüne alındığında kimi kafilelerin çeşitli makamların amellerini bir mekanda yerine getirmeleri doğru mudur? Böyle yaptıklarında tam sevap alabilirler mi?
Soru
Selam, zahmetlerinizden dolayı teşekkür ederim. Son zamanlarda Küfe ve Sehle mescidlerinde kafile başkanları ve alimler belli bir makamda oturup bütün makamların amellerini orada yerine getiriyorlar. Bu durumda tam sevap alabilirler mi? Ve böyle bir şey doğru mudur?
Kısa Cevap

Küfe ve Sehle mescidlerindeki amellerin faziletleri hakkındaki rivayetlere baktığımızda Masum İmamlardan (a.s) bu mescitlerin bütün amellerinin bir arada yapılmasına dair bir emir gelmemiştir. Bir sahabesine bir dua ve namaz öğretirken, bir başkasına başka bir namaz ve dua öğretmiştir. Bu yüzden ziyaretçileri mescitlerin tüm amellerini yerine getirmek veya teşvik etmek mecburiyetinde değiliz. Kaldı ki dinimize göre müstehap ibadetler, zorlayarak yapılmaz. Çünkü bu durumda onlardan beklenen faydalar alınamayacaktır. Zorlama olursa ters tepkide doğurabilir ve insanın ibadet etme ve raz u niyaz hissini elinden alabilir. Dolayısıyla toplu yapılacak ibadetlerden daha çok yararlanmak için başta yaşlılar, kadınlar ve çocuklar olmak üzere kafiledekilerin kapasite ve gücü de göz önüne alınmalıdır. Bir mekanın ibadetleri belli bir özellikten dolayı olabileceğinden isteğe göre değiştirilemez. Bu arada Allah’la yapılacak her türlü raz u niyazın bir sevabı olduğu unutulmamalıdır.

Ayrıntılı Cevap

Hakkında bir çok fazilet ve amelin rivayet edildiği Küfe ve Sehle mescidlerinin tarihi İslam öncesine gitmektedir. İleride de göreceğimiz gibi kaynaklarda, birçok peygamberin oralarda namaz kılıp dua ettikleri yazılıdır.

Bu mescitlerin fazilet ve amelleri hakkındaki rivayetlere baktığımızda Masum İmamlardan (a.s) gelen düsturların toplu ve bir kişi için söylenmediği görmekteyiz. Dolayısıyla herkesin yerine getirmekle zorunlu olduğu dua ve namazlardan değildirler.

Bu bağlamda iki noktayı hatırlatmakta yarar var:

Bir: İbadetler rivayetlerde söylendiği şekilde yerine getirilmelidir ve kendi kafamıza göre değiştirme hakkımız yoktur. Abdullah bin Sinan diyor ki: Sekizinci İmam (a.s) bu konuda buyuruyor: ‘Bir zaman gelecek ki imamsız ve öndersiz kalacaksınız. Şüpheler sizi sarıp sarmalayacak...’ Sonra şöyle buyurdu: ‘O dönemde ‘Ğarik Duası’nı okumayan kurtulamayacaktır.’ Kendilerinden: ‘Ğarigk Duası hangi duadır?’ diye sorduğumda şöyle buyurdu: ‘Ya Allahu, Ya Rahmanu, Ya Rahimu, Ya Mukallibe’l-Kulub! Sabbit Kalbi Ala Dinik.’ (Ya Allah, Ya Rahman, Ya Rahim! Ey kalpleri değiştiren. Kalbimi dininde sabit kıl.)

Ravi diyor ki: ‘Ben duayı okudum ve ‘el-Ebsar’ kelimesini ona ilave ettim. Yani ‘Ey kalpleri ve gözleri değiştiren.’ şeklinde değiştirdim. İmam (a.s) bana kızarak: ‘Evet Allah kalpleri ve gözleri değiştirendir ama, benim sana öğrettiğim gibi onu oku ve bir şey ekleme.’ diye buyurdu.’[1]

Bunları aktarmamızın nedeni şudur: Ameller için belli düsturlar verilmişse onları azaltıp çoğlatma hakkımız yoktur. Soruda gelen konuya (bütün amellerin bir yerde yerine getirilmesi veya kafiledekileri bütün amelleri belli bir mekanda yapmaya mecbur etmeye) ileride de değineceğimiz gibi herhangi bir delil yoktur ve ameller Masum İmamların (a.s) buyurdukları şekilde olmalıdır. Zira bazı özellikler bazı mekanlara özeldir. Mesela tavaf yalnızca Kabe’nin etrafında olur, başka yerde olmaz.

İki: Küfe ve Sehle mescitlerinin bazı genel amelleri var ki onlar mescitlerin her yerinde yapılabilir. Bu konudaki rivayetlerden birkaçı şunlardır:

I. İmam Ali (a.s) buyuruyor: Küfe mescidinde müstehap namaz kılmak Resulullah’la (s.a.a) umre yapmaya, farz namaz kılmak ise Resulullah’la (s.a.a) beraber hacca gitmeye eşittir. Bin tane peygamber ve onların bin tane vasisi bu mescitte namaz kılmışlardır.[2]

II. Harun bin Harice Küfe mescidinde namaz kılmanın fazileti hakkında İmam Sadık’tan (a.s) rivayet ettiği uzun bir hadisin bir yerinde İmamın (a.s) şöyle buyurduğunu söylüyor: ‘Eğer Küfe’de olsaydım bütün namazlarımı orada kılmayı ümit ederdim... Allah’ın bütün salih kulları ve peygamberleri orada namaz kılmışlardır. Resulullah (s.a.a) miraca giderken oradan geçtiğinde izin alarak iki rekat namaz kılmıştır... Bu mescitte farz namaz kılmak başka yerde kılınan bin rekat farz namaza ve müstehap namaz kılmak başka yerde kılınan beş yüz müstehap namaza eşittir. Orada Kur’an okumadan ve zikir etmeden oturmakta ibadettir...’[3]

III. İmam Sadık (a.s) buyuruyor: ‘Sıkıntısı olan kimse Sehle mescidinde akşamla yatsı namazı arasında iki rekat namaz kılarsa sıkıntısı giderilir.’[4]

IV. Yine İmam Sadık (a.s) buyuruyor: Sehle mescidinden namaz kıl, dünya ve ahiret hacetini Allah’tan dile. Zira Sehle mescidi İdris Peygamberin (a.s) terzilik yaptığı yerdi. Bu mescitte dua müstecap olur. Allah orada dua edenin makamını yüceltir ve İdris’in derecesini verir, onu dünyanın ve düşmanlarının kötülüklerinden korur.[5]

V. Ebu Hamza Sumali, İmam Seccad’ın (a.s) Medine’den Küfe mescidine geldiğini ve yalnızca iki rekat namaz kılıp devesine binerek tekrar Medine’ye döndüğünü rivayet eder.[6]

Başka rivayetlerde de mescidin belli yerlerine işaret edilmektedir:

a) Ebu Hamza Sumali diyor ki: Esbağ bin Nebate elimi tutup yedinci direğin yanına götürdü ve dedi ki: Bu Emir-i Müminin’in (a.s) makamıdır. Hz. Ali (a.s) namaz için bulunmadığı zaman İmam Hasan (a.s) orada namaz kılardı. Başka zamanlar ise beşinci direğin yanında kılardı.[7]

b) İmam Sadık (a.s) Benî Abbas’ın döneminde Bab-ı Fil’den (mescidin kapılarından birinin adı) mescide girdi, sola doğru gitti ve dördüncü direğin yanında durup namaz kıldı. Ravi diyor ki: Kendilerinden ‘Burası Hz. İbrahim’in (a.s) makamı mıdır?’ diye sorduğumda ‘Evet’ diye buyurdular.[8]

c) İmam Sadık (a.s) bazı ashabına şöyle buyurdu: İbrahim’in (a.s) makamı olan beşinci direğin yanında namaz kıl.[9]

Küfe mescidinin amelleri hakkındaki rivayetlerden Ehl-i Beyt’in (a.s) bu mescitlerde namaz kılma siretinin farklı olduğunu, herkesin yerine getirmekle yükümlü belli bir amelin olmadığını anlamaktayız.

Buna göre ziyaretçilerin mescitler içinde yer değişmeleri zor olursa ilk şekildeki ibadetlere yetinilmeli, ziyaretçileri serbest bırakıp mescid içinde istedikleri yere gitmeleri sağlanmalıdır.

Bununla birlikte Allah’la her yer ve zamanda raz u niyaz etmek güzel olduğundan mevcut münacaatlar, her yerde yerine getirilebilir niyetiyle değilde Allah’la münacaat kastıyla belli bir mekanda yerine getirilirse sakıncası yoktur. Ve unutmamak gerekir ki kalp huzuru ve özellikle müstehap ibadetleri neşeyle yerine getirmek onların tümünü yerine getirmekten daha önemlidir.

Daha fazla bilgi için aşağıdaki dizinlere bkz:

-Müstehaplarda Kalp Huzuru, Soru:2099 (Site:2159)

-Nafile Namazlarını İstekle Kılmak, Soru:12964 (Site:13426)

 


[1] -Meclisi, Muhammed Bakır, Biharu’l-Envar, c.52, s.148, Hadis:73, Müessesetü’l-Vefa, Beyrut, HK.1404. 

[2] -a.g.e. s.80, s.376.

[3] -Kuleyni, Muhammed b. Yakup, el-Kafi, c.3, s.490, Hadis:1, Daru’l-Kütübi’l-İslamiyye, Tahran, HŞ.1365.

[4] -Tusi, Muhammed b. Hasan, Tehzibu’l-Ahkam, c.6, s.38, Hadis:21, Daru’l-Kütübi’l-İslamiyye, Tahran, HŞ.1365.

[5] -Biharu’l-Envar, c.97, s.434, Hadis:1

[6] -Tehzibu’l-Ahkam, c.3, s.254, Hadis:20.

[7] -a.g.e. c.6, s.33, Hadis:8.

[8] -a.g.e. c.3, s.252, Hadis:10.

[9] -Biharu’l-Envar, c.97, s.388, Hadis:11.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Kur’anda hz. Salih’in devesinin öldürme olayı nedir?
    21703 Tefsir 2012/06/16
    Açıklama yöntemlerinden biri olan “icmal” ve “tafsil” yöntemi kuranı kerim ayetlerinde çok revaçta ve göze çarpmaktadır. Hz. Salih’in devesinin öldürme macerasıyla alakalı olan ayetlerden üçü bu olayı Samut kavminin iman getirmeyen kimselere nispetlendirmiştir. Bir ayette bu eylemi bu kavmin böbürlenmiş (müstekbir) grubunun işi olduğunu belirtiyor. Baka bir ...
  • Aristo ilahi peygamberlerden miydi?
    17534 تاريخ بزرگان 2010/06/02
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Vesveseyi tedavi etme yolu nedir?
    13207 Pratik Ahlak 2011/04/11
    Sözlerinizde belirttiğiniz gibi vesveseye müptelasınız. Belirttiğiniz ruhsal ve psikolojik sorunlarınızın çoğu kesinlikle bu hastalıktan kaynaklanmaktadır. Bu sorunlardan kurtulmak için ilk etapta hastalığınızı tedavi etmeye yönelin. Vesvesenin şeytanın desise ve tuzaklarından olduğunu bilmeli ve ona itina etmemelisiniz. Ondan kurtulmak ve bu tür hallerin bertaraf edilmesi için, kendinizi ...
  • Sovban’ın be gibi bir şahsiyet taşımaktadır? Ehli Beytin (a.s) kendisi ve rivayetleri hakkındaki görüşü nedir?
    5548 تاريخ بزرگان 2012/03/12
    Kendisinden «ثوبان مولا رسول الله» diye söz edilen Sovban, Hz. Peygamber (s.a.a) tarafından özgürleştirilen ve özgürleştikten sonra Hz. Peygamber (s.a.a) ve Ehli Beytin (a.s) dostu olan kölelerdendir. Onun Hz. Peygamber (s.a.a) ve ailesine yönelik büyük sevgi ve ilgisi hakkında bazı hadis kitaplarında bir takım rivayetler nakledilmiştir. ...
  • Neden namaz, oruç ve hac gibi farzların eda edilmesinin somut eserleri bulunmamaktadır?
    6987 Pratik Ahlak 2011/10/30
    Namaz, oruç ve hac gibi tüm ibadetler birçok bireysel ve toplumsal esere sahiptir. Namazın en üstün eserlerinden biri, Allah’a yakınlaşmak ve kötülük ve haramlardan sakınmaktır. Oruç da birçok esere sahiptir. Bedensel sağlık, dertleşme hissinin icat edilmesi ve takvalı olmak bunlardandır. Hac da ruhanî ve manevî yolculuk sıfatıyla kendine has ...
  • Günümüz dünyasında kanaatın ölçüsü nedir? Orta halli ve kanaata dayalı bir yaşam nasıl olmalıdır?
    10130 Eski Kelam İlmi 2012/04/15
    Değerli okuycumuz, Yazdığınız şeyler dini öğretilerde maddi ve geçim konularında bir tür tezat ve ikilemin olduğu yönünde olduğundan bize hatırlatma olması, sizin de şüphelerinizin giderilmesi için aşağıda İslamın fakirlik ve zenginlik meselesindeki görüşünü özetle ele alacağız. 1- Bildiğiniz üzere İslam tam ve kapsamlı ...
  • Ortaklık nedir?
    11388 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/04
    Ortaklık İslam hukukunda(fıkhında) iki anlamda kullanılmaktadır: İki veya daha fazla şahıs kıymeti olan bir şey üzerinde bu mal veya alacak vb. şeyler olabilir şerik olarak ortak olması. Bu durumda hiçbir ortak diğer ortakların izni olmadan mal üzerinde hiçbir tasarrufta bulunamazlar.[1] Ortaklık ...
  • Tırnağın ölü kısmında oje bulunurken abdest almak doğru mudur?
    12287 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/12/18
    Abdestte ellerin dirseklerden parmakların ucuna kadar tam bir şekilde yıkanması gerekir.[1] Bu nedenle tırnaklar ve onun uzamış (iki ila üç milimetre) miktarı parmaktan sayılır ve onların kâmil bir şekilde yıkanması ve üzerlerinde bir engel (oje, renk vb.) bulunuyorsa bertaraf ...
  • Allah’ın Günleri 1000 Yıla mı Yoksa 50000 Yıla mı Denk Düşmektedir?
    17467 Tefsir 2011/07/21
    “Yevm” veya “gün” kavramı değişik manalarda kullanılmaktadır ve her birinin özel bir manası bulunmaktadır. Bu kavramların veya benzerlerinin metinde hiçbir çelişki oluşturmadan defalarca ve her defasında da ayrı bir manayla kullanıldığı pasajlar gözlemlenebilir. Çünkü iki cümlenin çelişik olması için aralarında sekiz ortak ...
  • Yabancı ülkelerde ve İslami olmayan muhitlerde nasıl imanımızı koruyabiliriz?
    3148 Pratik Ahlak 2019/09/23
    İnsani, İslami değerlere sahip çıkmak, dini desturlara amel etmek ve onları ihya etmek dünya hayatındaki saadet ve afiyete direkt etkisi olan unsurlardır. Beşerin hayvani güdülerle kurduğu aşağılık ve rezil hayatı temiz, pak bir yaşama dönüştürmektedir. İfrat ve tefritte kalmadan, hurafelereden uzak saf ve sahih dine gerçekten uyan ...

En Çok Okunanlar