Gelişmiş Arama
Ziyaret
10459
Güncellenme Tarihi: 2012/04/09
Soru Özeti
Peygamber Ekrem (s.a.a)’in peygamberlikle görevlendirilmesi ve mi’rac hadisesi bir günde mi (Recep 27) gerçekleşti?
Soru
Şialara göre Peygamber Ekrem (s.a.a) Recep Ayının 27. Gününde peygamberlikle görevlendirilmiştir. Ama Ehl-i Sünnet’e göre bu gün, Mi’rac ve İsra hadisesinin gerçekleştiği bir gündür. Acaba bu iki büyük olay bir günde mi gerçekleşmiştir ve her sen tekrar ederek davam ediyor mu?
Kısa Cevap

Bu sorunun cevabının açıklanması için “Bi’set” ve “Mi’rac” meselesini söz konusu eden tefsir kitaplarını inceleyelim:

1. Bi’set’in tarihi konusunda Müslüman âlimleri arasında iki görüş vardır ve bu görüşlerden birisi Peygamber Ekrem (s.a.a)’in bi’seti’nin Recep Ayının yirmi yedinci günüyle alakalı olduğunu kabul eden Şia’nın görüşüdür. Ama başka bir görüşte Ehl-i Sünnet’e aittir ve onlara göre Ramazan Ayı Peygamber Ekrem (s.a.a) peygamberlikle görevlendirilmiştir.[1]

2. Peygamber Ekrem (s.a.a)’in mi’rac konusunda sadece Ehl-i Sünnet ve Şia arasında değil, bizzat Ehl-i Sünnet’in kendi arasında da hangi günde olduğu ve ne zaman olduğu hakkında ihtilaf vardır.[2]

Zikredilen bu noktaları dikkate alarak ve bazılarının Recep Ayının yirmi yedinci gününü Peygamber Ekrem (s.a.a)’in mi’rac zamanı olduğunu söylediklerini de[3] nazarda tutarak bu ikisi arasında bir farklılığın olmadığı görülür. Zira bu ikisinin gerçekleşmesi – bu faraziye esasınca – her ne kadar bir gündür ama görüş sahiplerinin tamamının ortak kanaatine göre bi’set’in birinci yılı, mi’rac yılı değil, bilakis mi’rac için başka yılları zikretmişlerdir.[4]

 


[1] Tabatabai, Muhammed Hüseyin, El-Mizan fi Tefsiri’l Kur’an”, Kum: Defteri İntişarati İslami, Musevi Hamedani, Muhammed Bakır,  c. 2, s. 25. (Hangi günde olduğu hakkında ihtilaf vardır).

[2] Tayyip, Seyit Abdülhüseyin, Etyabü’l beyan fi Tefsiri’l Kur’an, Tahran 1378 ş, İntişarati İslami, ikinci baskı, c. 8, s. 218; El-Mizan fi Tefsiri’l Kur’an, c. 13, s. 38, Ruhu’l beyan ın 15. Cildi ve 6. Sayfasından ve “Menakıp” kitabının 1. Cildi 177. Sayfasından nakledilmiştir.

[3] Mekarim Şirazi, Nasır, Tefsiri Numune, Tahran 1374 ş, Daru’l Kutubi’l İslamiye, birinci baskı, c. 12, s. 14.

[4] Etyabu’l beyan fi Tefsiri’l Kur’an, c. 8, s. 218; El-Mizan fi Tefsiri’l Kur’an, c. 13, s. 38.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Kaza namazı olan sünnet namazı kılabilir mi?
    3761 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2018/11/12
    Kaza namazı olan sünnet namazı kılabilir.[i] [i] Tevzuh’ul-Mesail (El’Mehşil-İmam’ul-Humeyni) 1.c, 750.s 1373.m. ...
  • Hz. Fatıma’nın (a.s) düğünü gibi Peygamber (s.a.a) zamanında yapılan düğünleri göz önünde bulundurulursa, şimdiki düğün merasimleri nasıl yapılmalıdır?
    36463 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/21
    Boş ve oyun meclisleriyle bağdaşır olması durumunda müzik, ezgi ve şarkı söylemek İslam’ın bakışında şüphesiz haramdır. Ama bu amel düğün veya diğer eğlencelerde istisnaya tabi tutulmuş mudur, tutulmamış mıdır? Peygamber zamanındaki düğünlerde def çalmak ve dans etmek hakkında elimize ulaşan tarihi rivayetlerin senedi zayıf olmasından ve bazı muteber rivayetlere ...
  • Kadın hangi durumda erkekle eşit miktarda miras alabilir?
    23211 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/08
    Genel olarak iki yerde kadınla erkek mirastan eşit miktarda pay alabilirler: 1- Anne ve baba (bir çok yerde), 2- Ölenin anne tarafından akrabaları Çalışan kadın sayısı erkekten çok olması, mirasın az ya da çok olmasını gerektirmez. Elbette toplumun manevi açıdan ilerleyebilmesi ...
  • Acaba Hz. Musa(a.s) vefat emiş midir?
    19615 تاريخ بزرگان 2011/08/17
    Hadis kaynaklarında Hz. Musa(a.s)ın vefatı şu şekilde aktarılmıştır: Hz. Musa(a.s) eceli ile vefat etmiştir. Hz. Azrail, Hz. Musa(a.s)ın huzuruna geldi ve selam etti. Ona şöyle hitap etti: “Allahu Teala'nın emri ile senin ruhunu teslim almaya geldim”. Hz Musa(a.s)ın ruhunu teslim aldıktan sonra insan suretinde zahir olarak Hz Musa ibni ...
  • Din olmaksızın maneviyata ulaşılabilir mi?
    10416 Teorik Ahlak 2010/08/08
    Son olarak gündeme gelen yeni maneviyat tasviri, bir Müslüman olarak bizim zihnimizde yer alan maneviyat tasvirinden çok farklıdır. Bizim telakkimizde maneviyatın din ile sıkı sıkıya bir irtibatı vardır. Bir dinin maneviyatı, bir takım öğretiler mecmuasına göre amel etmekle hâsıl olur. Bunlar, maddî âlem ötesindeki hakikatlerden söz ...
  • Eğer Ehlibeyt (a.s) «خُزّان العلم» ilmin madeni iseler neden kumeyl duasını Hz. Hızır İmam Ali (a.s)’a öğretmiştir?
    6507 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2019/04/07
    Kumeyl duası Şeyh Tusi’nin “Misbah’ul-Muteheccid”[1] ve Seyit ibn. Tavus’un “İkbal’ul-Emal” adlı eserlerinde nakledilmiştir. Seyit ibn. Tavus bu duayı eserinde naklederken şöyle açıklama yapmaktadır: Şeyh Tusi’nin naklettiği rivayetten başka bir rivayette gördüm ki Kumeyl ibn. Ziyad Neğei diyor ki: Basra mescidinde İmam Ali (a.s)’ın yanında ...
  • Bir Avrupalı için, İslam’ı ve Şia’yı nasıl tanıtmak mümkündür?
    8804 Eski Kelam İlmi 2009/08/23
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • İmam-ı Zamanın (a.c) anne tarafından büyük babasının adı nedir?
    6902 Eski Kelam İlmi 2011/12/18
    İmam-ı Zamanın (a.c) anne tarafından büyük babasının adı Yaşua’dır. O, Rum kayserinin evladı olup havarilerin ve belirgin olarak Şamun’un (Hz. Mesih’in vâsii) neslindendir.[1]  
  • Tanrı nedir ve varlığını ispatlayan deliller var mıdır?
    5425 وجود 2020/01/14
    İslam dininde Tanrı Allah olarak ifade edilir. Allah Teala mutlak vücut ve mutlak kemaldir. Buna binaen  her türlü kusur ve noksanlıktan münezzehtir. Mümkün olan her şeye kadir eşsiz bir varlıktır. Bütün mahlukata her an ve her halde agahtır. Her şeyi duyan, gören, irade ve ihtiyar sahibidir. Her ...
  • Allah’ın ilmi meteoroloji ve sonografi gibi günümüz ilimleriyle çelişir mi?
    7820 Tefsir 2011/07/14
    Allah’ın ilmi ve beşerin ilmi birbiriyle çelişmez, bir farkla ki Allah her şeye tüm ayrıntılarıyla ve hatta zaman kısıtlaması olmaksızın vakıftır. Beşerin ilmi ise sadece bazı hususları sınırlı olarak algılamaya kadirdir. Elbette bu ilim her zaman ilerleme ve tekâmül halindedir. Ama bununla birlikte bilinmeyenler ile mukayese edildiğinde hiçbir şekilde ...

En Çok Okunanlar