Gelişmiş Arama
Ziyaret
18810
Güncellenme Tarihi: 2009/10/22
Soru Özeti
Birbirini seven ve ilişkilerinde günaha düşmek istemeyen kız ve oğlan hangi şer’i yolla sorunlarını giderebilirler?
Soru
19 yaşındayım ve bir kızı seviyorum. O da beni çok seviyor. Ama kimsenin (anne-babanın) bilmesini istemiyoruz. Fakat beraber olduğumuz zaman günaha da düşmek istemiyoruz. Bize nasıl bir yol gösterebilirsiniz? (İkimizin de annesi bizim birbirimizi sevdiğimizi biliyor ve karşı değiller, ama daha erken olduğunu söylüyorlar).
Kısa Cevap

İslam’a göre kadın ve erkek birbirlerinin tamamlayıcısıdır. Hekim olan Allah bu ikisini birbiri için yaratmıştır. Çünkü onlar birbirinin huzur kaynağıdır, birbirlerinin duygusal, ruhsal ve cinsel isteklerini karşılamaktadırlar.

İslam iki tarafın da ihtiyaçlarının karşılanması için evliliğin (geçici veya daimi) çerçevesini belirlemiştir. Kadınla erkek arasındaki her türlü ilişkinin bu çerçeve içinde olması gerekir. Birçok fakihin görüşüne göre bakire bir kızın evliliğinin geçerli olmasının şartlarından biri kızın babasının rızalığıdır. Yalnız, eğer baba kızının bir oğlanla evlenmesine razı olmaz ve bu kızının zararına olursa bu durumda babanın izni şart değildir.

Evlilikte yalnızca kızın babasının rızalığı nikâhın doğruluğunun şartıdır, ama anne ve babanın evlatlarının hayrını istediklerinden her iki tarafın da anne ve babasının bilgilerinin dâhilinde olması daha iyidir.

Ayrıntılı Cevap

İslam’a göre kadın ve erkek birbirini tamamlayan iki varlık olup birbirleri için yaratılmışlardır. Kuran-ı Kerim buyuruyor: “Ve delillerindendir ki sizin cinsinizden eşler yaratmıştır size, onlarla uzlaşıp geçinesiniz diye ve aranıza da sevgi ve merhamet ihsan etmiştir...”[1]

 

Kadın ve erkeğin ihtiyaçlarından birisi cinsel istektir. Bu ihtiyacı gidermek İslam’ın koyduğu kural ve kanunlar içinde olmalıdır ki, her iki tarafında iffet ve paklığına hiç bir şekilde zarar vermesin.

 

İslam kadın ve erkeğin ihtiyaçlarının karşılanması için evliliğin çerçevesini belirlemiştir. Her türlü duygusal sohbet, dokunma, okşama vs. cinsel temaslar nikah akdinden sonra olmalıdır. Hatta nikah akdi okunmadan yapılan nişanlar da akit okunmadan önce kız ve oğlanın birbirlerinden alacakları cinsel lezzetler, duygusal konuşma ve el ele tutuşma haddinde de olsa haramdır.

Siz gerçekten birbirinizi seviyorsanız, günaha düşmemek için önce nikah akdinizi okuyun, sonra ilişki kurun.

 

Bu akdin daimi olması gerekmez. Geçicide olsa yeterlidir. Ama belirtmek gerekir ki, büyük taklit merciilerinin çoğuna göre bakire kızın babasının rızalığı evliliğin geçerli olmasındaki şartlardan biridir.[2] Yanlız eğer baba kızının bir oğlanla evlenmesine razı olmaz ve bu tutum kızının zararına olursa (örneğin kızının bu evlenme fırsatını kaçırdığında uygun bir başkasını bulması zor olursa) o zaman izin şart olmaz.

 

Kısacası, kızın babasının iznini, evlilik akdinin şartı bilen bir taklit merciinden taklit ediyorsanız, eğer evlenmeye ihtiyacınız varsa evlenmek size farzdır. Ama sonuçta anne ve baba evladının hayır ve mutluluğunu istediğinden ve bu alanda bir çok değerli tecrübelere sahip olduklarından sizin için en güzel seçenek ihtiyacınızı onlara söylemektir. Onlar evliliğin şer’i hükümlerden olduğunu, her türlü ilişkinin evlilik sınırları içinde olması gerektiğini bilmekteler. Bu yüzden onlara geçici evlilik yapmak isteğinizi söyleyebilirsiniz.



[1] -Rum/21

[2] -Babanın izni evlilik akdinde şart mıdır değil midir? konusunda bilgi edinmek için bkz: Bakire Kızla Geçici Evlilik, 667. ve 718. soru (Site: 760)

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hangi ayet tevhidin kısımlarını içermektedir? Tevhidin kısımları nelerdir?
    16882 Eski Kelam İlmi 2011/08/14
     Tevhit konusu, Kuranî ve dinî kavramlar içinde en derin ve geniş konulardandır. Çünkü tevhidin çeşitleri ve mertebeleri vardır. Bu yüzden Kuran’da tevhit konusu birçok sure ve ayette genişçe ve derin olarak işlenmiştir. Kuran’ın bu üslup ve tarzı temel kavramlardadır. Bugün bu üslup, Kuran’ın konusal ...
  • Genetik düzeltmenin hükmü ve bu yöntemle dünyaya gelen çocuğun hükmü nedir?
    7251 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/11
    Genetik düzeltmeler yapmanın birçok çeşidi söz konusudur bu yüzden tabii olarak hükümleri de farklıdır.Ancak genel olarak söylemek gerekir ki genetik düzeltme karı kocanın (eşlerin) sperm ve yumurtalığı üzerinde yapılır ve maksat dünyaya gelecek çocuğun genler ve kalıtımla geçen hastalıklara karşı bağışıklık kazanması olursa ...
  • Niçin bizim mektepte imamlık makamı babadan oğla irsi olarak geçmektedir?
    8827 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    İmamet makamı masum olmak ve bol ilim gibi vasıflara sahip olan kişiye verilir. Bu vasıflara kimin sahip olduğunu yalnız Allah Teala bilir. Bu yüzden imamlar dünyaya gelmeden önce onların isimleri ve özellikleri Allah tarafından Peygambere bildirilmiştir. Ama imamlık veya peygamberlik makamının gereken liyakati taşıdığı için önceki peygamberin soyunda yer ...
  • Acaba İmam Hüseyin(a.s) bir hadisinde, Arap ve Acem arasında fark koymuş ve Acemleri kınamış mıdır?
    9935 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2010/09/04
    Dile getirdiğiniz rivayet Ebu Ebdillah (a.s)'dandır. Yani İmam Sadık (a.s)'tan, İmam Hüseyin (a.s)'den değildir. Şöyle buyurmuşlardır: “Biz Kureyşteniz ve bizim Şialarımız da Araptırlar, acem değil”. Bu rivayetin zahir anlamı dikkate alındığında Arap, acem ve Kureyş'ten maksat bilinen meşhur ırklardır. Ama bu rivayet senet açısından zayıftır. ...
  • Müslüman kadınlar camiasından ilmi havzalarda içtihat derecesine ulaşanlar var mı?
    10122 تاريخ بزرگان 2010/06/08
    İslam’ın ilime önem vermesi ve ilimi kadın erkek herkese farz kılması sonucu bazı kadınlar ilim öğrenimine iştigal edip sonunda içtihat derecesine ulaşmışlardır.Örneğin, H. K. 1403 yılında vefat etmiş olan Bayan Müçtehit Emin ve şimdi kadınların ilmi havzalarının değerli üstatlarından ...
  • Ailenin duyarsılığından dolayı tutumadığım oruçları kaza etmek zorunda mıyım?
    5608 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/14
    Hz. Ayetullahi’l-uzma Sistaninin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Eğer itminanla orucun vacip olmadığına inanarak oruç tutmamışsa (kefaret yoktur ve) kaza yeterlidir.Hz. Ayetullahi’l-uzma Mekarım-i Şirazinin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Namaz ve oruçları tedrici bir şekilde kaza ediniz. Kefaretin ile ilgili (niteliği hakkında) tevzihu’l-mesailimizdeki 1301-1402 numaralı meselelerdeki ...
  • Ağzı temizleyen maddelerin içinde genellikle az miktarda alkol bulunur. Bunun hükmü nedir?
    6519 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/06/12
    Sarhoş edici[1] sıvılardan olup olmadığı belli olmayan alkoller temiz hükmündedirler. Onların karıştırıldığı sıvıların alınıp satılması ve kullanılmasının herhangi bir sakıncası yoktur.[2]
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    27338 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • el-Muttali ve el-Mulakkan sıfatlar kemaliye mi yoksa veya cemaliye sıfatlardan mıdırlar?
    7183 Eski Kelam İlmi 2012/05/15
    İster Allah’ın lütfunu, ister kahrını vs. yansıtsın bir sıfatın Allah’ta olduğunu ispat eden bütün sübuti sıfatlar kelam ilminde cemal sıfatları diye bilinmekte ve varlık açısından aralarında herhangi bir fark yoktur. Soruda gelen el-Muttali (Telkin edici) ve el-Mulakkan (Bilen)’da bunlardandır. ...
  • Şia imamlarının Son Peygamber Hz. Muhammed dışında diğer peygamberlerden daha faziletli ve üstün oluşunun sebebi nedir?
    17757 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    Bizim dini öğretilerimizde geldiğine göre Hz. Muhammed dışında hiçbir peygamber, peygamberlik vasfı dışında imamlardan üstün değildir.Yine bazı hadislere göre ism-i azam 73 harften ibarettir ki önceki peygamberler bu harflerin hepsine vakıf değildiler. Örneğin Hz. İbrahim'e yalnız sekiz harf verilmiştir ancak İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.a)'e 72 harf verilmiştir ...

En Çok Okunanlar