Gelişmiş Arama
Ziyaret
14235
Güncellenme Tarihi: 2009/12/20
Soru Özeti
Neden baldızla evlenmenin haram oluşu zamanın değişmesiyle birlikte değişmemektedir?
Soru
İslam dinin güncel bir din olduğunu ve zamanın değişmesiyle birlikte hükümlerinin de incelenerek değişebileceğini göz önünde bulundurarak; (örneğin önceden haram olan satrancın İmam Humeyni (r.) tarafından sonradan serbest bırakılması gibi), bu ilahi hükümde de yeni bir inceleme yapılabilir mi? Eğer iki kız kardeş, bir erkeğin yanında yaşamaya tahammül ederek onun eşi olmaya razı olurlarsa da mı bu hüküm aynı şekildedir? Rahman olan Allah’ın, bu dinin en kâmil din olduğu ve zamana göre değişebileceği için bizim peygamberimizi son peygamber olarak karar kılmış olduğunu düşünüyorum. Tabiat ilimleriyle uğraşan bir bilim adamı, nasıl ki bu ilimle ilgili konuları bulmak için araştırma yapıyorsa aynı şekilde bir din âlimi de böyle yapmalıdır. Yukarıdaki örnekte getirdiğim gibi, imam Humeyni gibi şahıslar görülmektedir. İmam Humeyni bu gibi bazı konuları Tahrir-ul Vesile kitabında getirmiştir.
Kısa Cevap

Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız.

Ayrıntılı Cevap

Cevabın açıklığa kavuşması için birkaç noktanın zikredilmesi gerekmektedir:

1) İslam dininin güncel, en kâmil ve kanunlarının bütün asırlarda insanların saadetlerini temin edici olması, İslam dinin kanunlarının varlık âleminin gerçekleriyle ve insan fıtratıyla uyumlu olması demektir. İnsan fıtratı hiçbir zaman değişime uğramaz.[1]

“O halde sen yüzünü, bir hanîf olarak dine, Allah'ın insanları üzerinde yarattığı fıtrata çevir. Allah'ın yaratışında değiştirme olamaz. Doğru ve eskimez din işte budur. Fakat insanların çokları bilmiyorlar.”[2]

İnsan fıtratı, nefsanî ve şehevi isteklerden farklıdır. Çünkü Peygamber (s.a.a.) zamanında ve tarih boyunca şehvet ve heveslerinin peşinde giden toplumlar ve birçok insanlar olmuştur. İlahi dinler, insan ruhunun ahlaki kirliliklerden uzak kalması ve fıtratın canlandırılması için çalışmışlardır: “Ey inananlar! Hayat verecek şeylere sizi çağırdığı zaman, Allah ve Resulüne uyun.”[3]

Şehvet ve hevesler, insan ruhunun aynası üzerine çöken toz gibidir. Bu tozlar zaman geçtikçe sert çamur gibi kuruyabilirler ve zor sıkıntılar ve acı olaylar ancak bunları parçalayarak ortadan kaldırabilir ve böylesi bir durumda da bu şahsa bir faydası olmaz.

“Gemiye bindikleri zaman, dini yalnız O'na has kılarak (ihlâsla) Allah'a yalvarırlar. Fakat onları salim bir şekilde karaya çıkarınca, bir bakarsın ki, (Allah'a) ortak koşmaktadırlar.”[4]

İslam dininin güncel olması, her gün şehvetleri peşinde koşan kimselerin istekleri doğrultusunda değişeceği anlamında değil, dinin hakikatinin sürekli tarihte kalıcı olacağı anlamınadır. İmam Sadık (a.s) bu hususta şöyle buyurmaktadır: “Peygamber (s.a.a.)’in helal kıldığı her şey kıyamet gününe kadar helal ve haram kıldığı her şey de kıyamet gününe kadar haramdır.”[5]

2) İmam Humeyni (r.)’nin satranç hakkındaki vermiş olduğu fetva, İslam hükmünün değişmesi demek değildir. İmam Humeyni (r.)’nin görüşü, satrancın Peygamber (s.a.a.) zamanında kumar aracı olarak kullanıldığından dolayı haram olduğudur. Satranç günümüzde kumar aracı değil spor aracı olduğu için haram değildir. Yani günümüzde hükmü değişmiş olan satranç, o zaman genel olarak haram değildi. Başka bir tabirle, eğer satranç Peygamber (s.a.a.) zamanında kumar aracı olmasaydı, fikirsel spor aracı olsaydı, kesinlikle haram olmazdı. Günümüzde de fikirsel spor aracı olmasına rağmen eğer kumarda kullanılırsa yine haram olur.

3) Baldızla evlenmenin haram oluşunun felsefesi hakkında söylediklerimizi,[6] öncelikle kesin net illet olarak değil haram oluşunun hikmeti ve ihtimali olarak açıkladık. Eğer bir yerde bu hikmet olmazsa, bu evliliğin haram olmadığı anlamına gelmez. İkinci olarak bu hüküm, kadın ve erkeklerin fıtratlarına ve doğalarına uygundur ve bu yüzden toplumların çoğunluğunun kabulünü görmektedir. Bazılarının bunu kavrayamayışı bu gerçeği değiştirmez. Önceki cevaba dikkatlice bakılması, bu noktanın daha fazla açıklık kazanmasını sağlayacaktır.


[1] Başvurulabilecek konular:

—Son din, 7. Soru (site: 205)

—Din ve Değişim, 8. Soru (site: 206)

—Din, Sabitlik ve Değişim, 10. Soru (site: 209)

—İslam Dininin Son Din Olmasının Sırrı, 386. Soru (site: 399)

[2] Rum Suresi, 30. ayet.  

[3] Enfâl Suresi, 24. ayet.

[4] Ankebut, Suresi, 65. ayet. 

[5] Kâfi, c: 1, s: 58.

[6] Konu: İki kız kardeşle aynı zamanda evlenmek, 550. Soru (site: 600).

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Berzahta veya kıyamette ezan okunacak mı?
    7765 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/04/03
    1- Berzah aleminde ezan okunması konusunda hadis kaynaklarında herhangi bir şey yoktur. 2- Bir rivayette İmam Bakır (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Resul-i Ekrem (s.a.a) miraca gittiğinde geçmiş bütün Peygamberler Onun yanına geldiler. Cebrail, Allah’ın emriyle ezan okudu ve kamet getirdi.[1] 3- ...
  • Hz. Abbas su getirirken hangi şiiri okudu?
    15910 Büyük Şahsiyetlerin Siresi 2011/12/20
    Eskiden savaşçılar savaşlarda kendi safındakilere moral vermek, düşmanların da moralini bozmak için şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmam Hüseyin (a.s) ve ashabı da aşura günü anlamlı ve etkili şiarlar verir, kahramanlık şiirleri okurlardı. İmamın (a.s) değerli kardeşi Hz. Ebulfazl Abbas da aşura gününde güzel ve eşsiz şiirler ...
  • Erkek altın saat kullanabilir mi?
    32339 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/11/27
    Boyna altın zincir asmak, altın yüzük takmak ve ele altın kaplama saat takmak gibi altınla süslenmek[1] erkeğe haramdır ve bunlarla namaz kılmak da namazı bozar.[2] Elbette altın saat ve altın zincir sadece ...
  • Erkek karısını dışarıda çalışmaya mecbur edebilir mi?
    12865 Pratik Ahlak 2011/01/17
    Aile düzeninde masrafların karşılanması erkeğin vazifesi olup, erkek bu konuda karısını çalışmaya zorlayamaz. Ama kadın kocasının rızasını kazanmak için yapacağı her işin karşılığında çok sevap alır, ancak yapacağı iş dini kural ve ölçülerle çelişmemelidir. ...
  • Melekler her yıl kadir gecesinde amel defterlerimizi İmam Mehdi’nin (a.s) huzuruna takdim ediyorlar mı? İmam (a.s) onları imzalıyor mu?
    12233 Tefsir 2011/07/28
    Muteber rivayetlere göre kulların bütün işleri Peygambere (s.a.a) ve Masum İmam’a (ilahi hüccete) nazil olmaktadır. Bu yüzden şu anda zamanın İmam’ı (a.f) yaşadığından kulların işlerinin takdiri ona sunulmaktadır. Soruların cevabına gelince:1- Geçmiş ümmetlerde kadir gecesi yoktu.
  • Muhammed b. Hanefiye’nin naklettiği rivayette zikredilen “hucze” kelimesinin anlamı nedir?
    7388 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/15
    Rivayette zikredilen “hucze” kelimesinden maksat, dünyada bizim ile Allah, Resulüllah (s.a.a.) ve imamlar (a.s.) arasında var olan sebeplerdir. Yani o sebeplere temessük etmek ve bağlamak anlamındadır. Söz konusu olan sebepler şunlardan ibarettir: din, ahlak ve güzel amellerdir. Eğer insanlar İslam dinini takip ederler, güzel ahlak ve Salih ameller işlerler onların ...
  • Akrabalık bağı olmayan eş'e verilen hibenin geri alınması caiz midir?
    8039 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/21
    Hibe lügat literatüründe bir kimseye herhangi bir şeyi karşılıksız olarak bağışlamak anlamındadır. Hibe kavramsal olarak da hibe eden kişi kendi mülkünden olan bir şeyi karşılıksız ve bedava başka birisinin mülküne sokmak (temlik ettirme) anlamındadır. Buna atiye ve nehle de deniliyor.Eğer kişi ...
  • Allah Teala’nın kimsenin bilmediği saklı ve müste'ser isimlerinden maksat nedir?
    24486 Teorik İrfan 2010/09/04
    Ehlibeyt (a.s) kaynaklı dua ve onlardan bizlere ulaşan hadislerden anlaşıldığı üzere Allah Teala, kendine seçtiği bazı özel isimlere sahiptir. Kimse bu isimlerden haberdar değildir. Bu isimler, Esma-i Müste'ser olarak meşhur olmuştur. Hadislerden anlaşıldığı üzere bu isimler İsmi Azam'ın gayb mertebelerindendir ve ilk İlahi isimin batın ve gayp yönüdürler. ...
  • Bir Avrupalı için, İslam’ı ve Şia’yı nasıl tanıtmak mümkündür?
    9039 Eski Kelam İlmi 2009/08/23
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Eğer tırnaktaki ojeyi temizleme imkânı yoksa vazife cebire abdesti almak mıdır yoksa teyemmüm mü?
    21026 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/21
    Belirtilen soruyu büyük mercilerin bürolarından sorduk ve alınan yanıtları aşağıda açıklıyoruz: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (ömrü uzun olsun) Bürosu:Sorudaki durumda cebire abdesti alması gerekir.Hz. Ayetullah Uzma Safi Gülpaygani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu:Eğer abdest ve gusül yerine bir şey yapışmışsa ve bunu kaldırmak mümkün ...

En Çok Okunanlar