Gelişmiş Arama
Ziyaret
19523
Güncellenme Tarihi: 2012/10/09
Soru Özeti
Yüce Allah Kur’an’da Hz. Eyüp’ün (a.s) diliyle şöyle buyurmaktadır: “Gerçekten de şeytan beni yordu ve azaba uğrattı.” Soru şudur: Şeytan nasıl peygamberlere etki edebilmekte ve onlara hâkim olabilmektedir?
Soru
Yüce Allah Sad suresinin 41. ayetinde Hz. Eyüp’ün (a.s) diliyle şöyle buyurmaktadır: “Gerçekten de şeytan beni yordu ve azaba uğrattı.” Aynı şekilde bu surenin 82 ve 83. ayetlerinde de şöyle buyurmaktadır: “Şeytan demişti ki yüceliğine ant olsun ki onların hepsini azdıracağım. Ancak içlerinden ihlasa eren kulların müstesnadır.” Bu ayetlere istinaden şeytan halis kullar üzerinde bile sulta kuramazken Hz. Eyüp’ün (a.s) yorgunlu üzerinde nasıl bir etkisi olabilir? Aynı şekilde Hz. Eyüp’ün (a.s) şeytan beni bozguna uğrattı sözünden ne kastedilmektedir.
Kısa Cevap

Kur’an-ı Kerim’de şöyle okumaktayız: “(Ey Muhammed!) Kulumuz Eyyûb’u da an. Hani o, Rabbine, “Şeytan bana bir yorgunluk ve azap dokundurdu” diye seslenmişti.”[1] Ayet-i şerife Hz. Peygambere (s.a.a) hitap etmekte ve Hz. Eyüp’ün (a.s) başına gelen hadiseleri hatırlatmak suretiyle ona teselli vermek istemektedir. Hz. Eyüp (a.s) Allah ile dertleşme ve halini bildirme makamında Ey Allah’ım şeytan ve hileleri bana eziyet etmekte ve zorluk çıkarmaktadır diye buyurmuştur. Burada Hz. Eyüp’ün (a.s) çektiği acı ve eziyet şeytanın hilesine isnat edilmiştir. Hz. Eyüp (a.s) yüce Allah’tan merhamet etmesini ve sorunlarını ortadan kaldırmasını talep etmiştir. Lakin şeytanın bu oyunları ve benzeri hususlar peygamberlere eziyet etmekten başka bir etki göstermez. Bunların peygamberlerin kutsal ruh ve nefislerine egemen olması diye bir şey söz konusu değildir. Çünkü şeytanın peygamberlerin ruh ve batınlarına el koyması ve egemen olması, onların masum olması nedeniyle muhaldir. Peygamberlerin ruh ve özlerinin temizliği asla şeytani ilhamların katılık ve karanlığının etkisi altında kalmaz.[2] Lakin evlatlara ilgi duymak gibi kendilerinin doğal ve normal diğer hususlarının zarar ve tehlikeyle karşılaşması imkan dâhilindedir. Bu ilahi sınamanın gereği ve insanlık doğasının bir gereğidir. Eğer maslahat gerektirirse yüce Allah peygamberlerin de acı çekmesi, üzülmesi ve meşakkate katlanmasının altyapısını hazırlar ve böylece kendilerinin sabır, rıza ve teslim dereceleri sınanmış olur.[3] Buna ek olarak şeytanın yorması ve azaba uğratmasından maksat da Hz. Eyüp’ün (a.s) bir şekilde yorgunluk ve azabı şeytana isnat etmek ve “benim bu problemlerimde şeytan etkilidir” demek istemesidir.[4] Bundan dolayı bahse konu olan ayetin kastettiği şey, şeytanın peygamberlerinin ruhuna hâkim olması değildir. Dolayısıyla bu ayet, peygamberlerinin masum olduğunu ispat eden veya şeytanın Allah’ın ihlasa erdirilmiş kullarını saptıramayacağını belirten ayetler ile bir çelişki arz etmez.[5] Aynı şekilde bu ayet-i şerifeden yüce Allah nezdinde Hz. Eyüp’ün (a.s) yüce makamının “kulumuz” ifadesiyle ne kadar yüce olduğu iyice anlaşılmaktadır.[6]

 


[1] «وَ اذْکُرْ عَبْدَنا أَیُّوبَ إِذْ نادى‏ رَبَّهُ أَنِّی مَسَّنِیَ الشَّیْطانُ بِنُصْبٍ وَ عَذاب»; Sad suresi, 41. ayet.

[2] Tabatabai, Seyit Muhammed Hüseyin, el-Mizan fi Tefsiri’l-Kur’an, c. 3, s. 180, ve c. 17, s. 209 ve 210, Defteri intişaratı İslami, Kum, çapı pencum, 1417 h.k.

[3] Mekarim Şirazi, Nasır, Tefsir-i Numune, c. 19, s. 296, Daru’l-Kütübü’l-İslamiye, Tahran, çapı evvel, 1374 h.ş; Hüseyni, Hamedani, Seyit Muhammed Hüseyin, Envar-ı Dırahşan, c. 14, s. 133 ve 134, Kitapfuruşiyi Lutfi, Tahran, çapı evvel, 1404 h.k.

[4] el-Mizan fi Tefsiri’l-Kur’an, c. 3, s. 180, ve c. 17, s. 209.

[6] Tefsir-i Numune, c. 19, s. 294.                                                                                                                      

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İkinci iş yapma hakkında fetva var mıdır? Veya ikinci işten elde edilen mal, dünyaya düşkünlük sayılır mı?
    6377 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/29
    İslam açısından iş sahibi veya ikinci bir işe sahip olmanın hiçbir sakıncası yoktur. İslam dini açısından beğenilmeyen, kınanan şey dünyaya düşkünlük, ona bağlanmak, maneviyat ve ahiretten uzaklaşmaktır ki bunlar bir işe sahibi olanlarda da görülebilir. Bir işi ve az bir geliri olanların içinde de dünayaya daha fazla ...
  • Eğer meseleyi bilmemeden ötürü ölüyü tahnit etmeksizin toprağa gömerlerse ne yapılmalıdır?
    7445 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/15
    Gusül aldırıldıktan sonra ölüyü tahnit etmek farzdır; yani ölünün alnı, el avuçları, diz kapakları ve ayaklarının büyük parmaklarının ucuna kâfur sürülmelidir.[1] Ama defin işleminden sonra ölünün tahnit edilmediğinin farkına varılırsa, beden kabirde kokmamış ve dağılmamışsa, kabrin açılıp kabirde tahnit işleminin yapılması fazdır ve onun ...
  • Namaz dinin direği ise neden fürû-u din’den sayılmıştır?
    9745 Eski Kelam İlmi 2010/10/12
    Usul-u din, insanın akıl ve idrakıyla kabul ederek İslam’a girdiği inançlar topluluğuna denir. İslam’agirildikten sonra insanın üzerine bir takım bireysel ve toplumsal vazifeler farz olur ki, onlardan biri namazdır. Namaz, ahkamın içinde çok önemli ...
  • İslam’ın intihar hakkındaki hükmü nedir?
    9073 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/17
    Kesinlikle her insanın hayatında dünyayı gözünde karanlık ve boş kılan rahatsızlıklar ve yenilgiler meydana gelmektedir. Bu durumda insanlar iki türlüdür: Bir grup bu sorunlar yumağından başı dik çıkmakta, tüm zorluklara göğüs germekte ve Allah’a tevekkül ederek yeniden yapılanmaya başlamaktadır. Bunun karşısında yer alan diğer grup ise eğilmekte, inzivaya çekilmekte ...
  • İslam dininin büyük ve görkemli evler hakkındaki görüşü nedir? Nasıl insanları ev yaparken ölçülü olmaya davet edebiliriz?
    2804 Hadis 2020/01/19
  • Neden biz Şiiler Hamd suresinden sonra “elhamdülillahi rabbi’l-âlemin diye söylemekteyiz?
    8783 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/23
    Bizim ile Ehli Sünnet arasında bir takım şekilsel ihtilaflar mevcuttur. Ehli Sünnet mensuplarının el bağlayarak namaz kılması, onların abdest alma şekli ve bunun Şia ile farklılığı, fıkıh konularındaki bazı şekilsel ihtilaf noktaları olarak adlandırılabilir. Bu ihtilafların nedeni, bu sitedeki diğer sorularda detaylıca işlenen daha genel konulara dönmektedir. (1523, 248 ...
  • Gıybeti dinleyen gıybet edenin günahına ortak mıdır?
    3852 Gıybet, Hakaret Ve Gözetleme 2020/01/20
  • Acaba “aşura gününde insan kedisi için dua yapmamalıdır” şeklindeki iddia doğru mudur?
    6103 Pratik Ahlak 2012/09/15
    Dua kulun fakirane bir şekilde hak Teâlâ’yla irtibat kurup dünyevi ve uhrevi ihtiyacını gidermek için dilekte bulunmaktır. Her durumda kendine ve başkalarına dua yapmak beğenilmekte ve oldukça fazla fazileti ve sevabı vardır. Aşura gününde kedin için dua yapmanın hiçbir işkâlı yoktur. Bilakis aşura gününde yapılması ...
  • Hz. İsa’nın evlenmemesinin özel bir nedeni mi vardı?
    26719 Eski Kelam İlmi 2012/05/30
    Hz. İsa’nın evlenmesi konusunda dini öğretilerde işaret edilen bazı meselelere bakıldığında ilk anda Hz. İsa’nın evliliğe karşı olduğu düşüncesini doğurmaktadır. Ancak Kur’an ve rivayetlerin önemle yaptıkları tavsiyeler göz önüne alındığında ve Hz. İsa’nın (a.s) yaşamı incelediğinde Onun evliliğe karşı olmadığı görülecektir. Onun evlenmemesinin nedeni kendi özel yaşamının ...
  • Cabir b. Efleh kimdir?
    5567 تاريخ بزرگان 2011/08/17
    Cabir b. Efleh-i İsmailî beş ve altıncı asırdaki İspanyalı gökbilimcilerinden olup “Kitabu’l-Hayat Fi Islahi’l-Mucesta” kitabının yazarıdır. O, muhtemelen Sivil’de (İşbiliye) dünyaya gelmiştir; zira bazı yazarlar ve özellikle de Cabir’in oğluyla tanışık olduğunu belirten Musa b.Meymun (529-600) ve Betruci onu İşbilî olarak adlandırmışlardır. Bazen Cabir b. Efleh’in adı başka şahıslar ...

En Çok Okunanlar