Gelişmiş Arama
Ziyaret
20166
Güncellenme Tarihi: 2012/10/09
Soru Özeti
Yüce Allah Kur’an’da Hz. Eyüp’ün (a.s) diliyle şöyle buyurmaktadır: “Gerçekten de şeytan beni yordu ve azaba uğrattı.” Soru şudur: Şeytan nasıl peygamberlere etki edebilmekte ve onlara hâkim olabilmektedir?
Soru
Yüce Allah Sad suresinin 41. ayetinde Hz. Eyüp’ün (a.s) diliyle şöyle buyurmaktadır: “Gerçekten de şeytan beni yordu ve azaba uğrattı.” Aynı şekilde bu surenin 82 ve 83. ayetlerinde de şöyle buyurmaktadır: “Şeytan demişti ki yüceliğine ant olsun ki onların hepsini azdıracağım. Ancak içlerinden ihlasa eren kulların müstesnadır.” Bu ayetlere istinaden şeytan halis kullar üzerinde bile sulta kuramazken Hz. Eyüp’ün (a.s) yorgunlu üzerinde nasıl bir etkisi olabilir? Aynı şekilde Hz. Eyüp’ün (a.s) şeytan beni bozguna uğrattı sözünden ne kastedilmektedir.
Kısa Cevap

Kur’an-ı Kerim’de şöyle okumaktayız: “(Ey Muhammed!) Kulumuz Eyyûb’u da an. Hani o, Rabbine, “Şeytan bana bir yorgunluk ve azap dokundurdu” diye seslenmişti.”[1] Ayet-i şerife Hz. Peygambere (s.a.a) hitap etmekte ve Hz. Eyüp’ün (a.s) başına gelen hadiseleri hatırlatmak suretiyle ona teselli vermek istemektedir. Hz. Eyüp (a.s) Allah ile dertleşme ve halini bildirme makamında Ey Allah’ım şeytan ve hileleri bana eziyet etmekte ve zorluk çıkarmaktadır diye buyurmuştur. Burada Hz. Eyüp’ün (a.s) çektiği acı ve eziyet şeytanın hilesine isnat edilmiştir. Hz. Eyüp (a.s) yüce Allah’tan merhamet etmesini ve sorunlarını ortadan kaldırmasını talep etmiştir. Lakin şeytanın bu oyunları ve benzeri hususlar peygamberlere eziyet etmekten başka bir etki göstermez. Bunların peygamberlerin kutsal ruh ve nefislerine egemen olması diye bir şey söz konusu değildir. Çünkü şeytanın peygamberlerin ruh ve batınlarına el koyması ve egemen olması, onların masum olması nedeniyle muhaldir. Peygamberlerin ruh ve özlerinin temizliği asla şeytani ilhamların katılık ve karanlığının etkisi altında kalmaz.[2] Lakin evlatlara ilgi duymak gibi kendilerinin doğal ve normal diğer hususlarının zarar ve tehlikeyle karşılaşması imkan dâhilindedir. Bu ilahi sınamanın gereği ve insanlık doğasının bir gereğidir. Eğer maslahat gerektirirse yüce Allah peygamberlerin de acı çekmesi, üzülmesi ve meşakkate katlanmasının altyapısını hazırlar ve böylece kendilerinin sabır, rıza ve teslim dereceleri sınanmış olur.[3] Buna ek olarak şeytanın yorması ve azaba uğratmasından maksat da Hz. Eyüp’ün (a.s) bir şekilde yorgunluk ve azabı şeytana isnat etmek ve “benim bu problemlerimde şeytan etkilidir” demek istemesidir.[4] Bundan dolayı bahse konu olan ayetin kastettiği şey, şeytanın peygamberlerinin ruhuna hâkim olması değildir. Dolayısıyla bu ayet, peygamberlerinin masum olduğunu ispat eden veya şeytanın Allah’ın ihlasa erdirilmiş kullarını saptıramayacağını belirten ayetler ile bir çelişki arz etmez.[5] Aynı şekilde bu ayet-i şerifeden yüce Allah nezdinde Hz. Eyüp’ün (a.s) yüce makamının “kulumuz” ifadesiyle ne kadar yüce olduğu iyice anlaşılmaktadır.[6]

 


[1] «وَ اذْکُرْ عَبْدَنا أَیُّوبَ إِذْ نادى‏ رَبَّهُ أَنِّی مَسَّنِیَ الشَّیْطانُ بِنُصْبٍ وَ عَذاب»; Sad suresi, 41. ayet.

[2] Tabatabai, Seyit Muhammed Hüseyin, el-Mizan fi Tefsiri’l-Kur’an, c. 3, s. 180, ve c. 17, s. 209 ve 210, Defteri intişaratı İslami, Kum, çapı pencum, 1417 h.k.

[3] Mekarim Şirazi, Nasır, Tefsir-i Numune, c. 19, s. 296, Daru’l-Kütübü’l-İslamiye, Tahran, çapı evvel, 1374 h.ş; Hüseyni, Hamedani, Seyit Muhammed Hüseyin, Envar-ı Dırahşan, c. 14, s. 133 ve 134, Kitapfuruşiyi Lutfi, Tahran, çapı evvel, 1404 h.k.

[4] el-Mizan fi Tefsiri’l-Kur’an, c. 3, s. 180, ve c. 17, s. 209.

[6] Tefsir-i Numune, c. 19, s. 294.                                                                                                                      

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Kabirleri ziyaret etmek belirli bir dönemde geçici olarak yasak idi, hangi yılda bu caiz kılındı?
    22055 زیارت قبور و بنای مراقد 2012/05/16
    İslam’ın başlangıcında kısa bir süreliğine men edilmiş ve yasaklanmış olan hususlardan biri de kabirleri ziyaret etmek idi. Bu yasaklamanın değişik delilleri vardır. İslam toplumunun nicel ve nitel olarak gelişip büyümesiyle bu hususa değinmek için uygun bir atmosfer oluştu. Bunun için Hz Peygamber (s.a.a) bir müddet sonra kabirleri ...
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    27822 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • İnsanın kendi zihninde küfür etmesi günah mıdır?
    62670 Teorik Ahlak 2019/09/29
    İnsanın işlediği günahlar bazen zihin dünyamızın dışında dış alemde gerçekleşir. Örneğin: yalan, gıybet, iftira,... bazen ise zihin dünyamızda ve kalbimizde vuku bulur. Örneğin: insanın hakkı gizlemesi, şirk, riya,... insanın iç dünyasında işlediği günahların dışa vuran sonuçları ve etkileri olsada bu etkiler ve sonuçlar günahın kendisi değildir.
  • Eğer birisi oruçluyken eşiyle oynaşır ve bedeni gevşer ama meni gelmez ise görevi nedir? Eğer meni gelirse görevi nedir?
    9933 Cünüpte Şüphe Etmek 2018/12/08
    Meni bedeninizden dışarı çıkmadığı sürece cenabet olmazsınız ve gusül size farz olmaz. Taklit Mercilerin bu konuda fetvaları şöyle: “Eğer meni mecrasından hareket eder ama dışarı çıkmaz ise veya insan dışarı çıkıp çıkmadığından şüphe duyarsa gusül almak vacip olmaz.”[1] Buna göre cenabet olmadığı için orucu ...
  • Hz. Ali’nin (a.s) kaç tane çocuğu vardı? Çocukların ve annelerinin isimleri nedir?
    128911 Masumların Siresi 2011/04/13
    Şeyh Müfid, İrşad adlı eserinde Hz. Ali’nin (a.s) erkek ve kız olmak üzere on yedi çocuğunun olduğunu yazmıştır. O şöyle diyor: ‘Bir kısım Şii alimler diyorlar ki, Fatıma, Peygamberin (s.a.a) vefatından sonra Peygamberin Muhsin adını verdiği çocuğuna düşük yaptı. Onlara göre İmamın (a.s) on sekiz evladı vardı.’
  • Hz. Mehdi'den gelen tevki'lerin doğru olduğuna nasıl güvenebiliriz?
    7512 Ricalu’l-Hadis (Ravilerin İncelenmesi) 2011/07/26
    Masumlardan bize ulaşan hadisler sözlü ve yazılı olarak iki kısma ayrılır. Masum İmam'ın yazılı olarak sorulara verdiği cevaba tevki' denir. Buna göre tevki'ler yazılı hadisler sınıfına girer. Bu hadislerin Hz. Mehdi'den geldiğini bilmek için izlenen yol diğer hadislerin doğruluğunu belirlemekle ayınıdır. Aslında rical ve diraye ilimleri hadis ve rivayet kaynaklarında ...
  • Kur’an insanları humus ve zekât vermeleri ve farzlarını yerine getirmeleri için neden efsanevi canlılardan korkutmaktadır?
    7310 Eski Kelam İlmi 2010/07/05
    1.     Kur’an-ı Kerim’de insanların efsanevi varlıklardan korkmaları gerektiğine yahut Kur’an’ın onları korkuttuğuna dair bir örnek bile mevcut değildir.2.     Bazı rivayetlerde bazı günahların cezaları (Kur’an ehli olup şarap içenler gibi) hakkında bin ...
  • Kuran’ı anlamakta aklın hata yapmayacağını nasıl iddia edebiliriz?
    3841 Tefsir 2019/12/03
    Eğer insan temelsiz ön kabuller olmadan, ruhsal açıdan selim bir kalple ve insaf üzere Kuran ayetlerini aklıyla tahlil, analiz ederse ve  gerekli tefekkürü yaparsa Kuran’ı anlamakta hataya duçar olmaz.  Elbette Kuran’da bulunan bazı müteşabih ayetlerde gerekli birikime sahip olmayan veyahut hasta ruhlu şahıslar bilinçli veya bilinçsiz bir ...
  • Baba gaipte veya hapiste olsa, anne, baba tarafından dedenin yerine çocuğuna bakabilir mi?
    6764 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/13
    Hz. Ayetullah-ul Uzma Hamanei’nin bürosunun cevabı: Baba ölürse İslami kanunlara göre çocuğun bakımı ve korunması buluğa kadar anneye aittir. Ama baba kaybolursa çocuğun korunma hakkı kaybolmasa da bu durumda annenin de çocuğa bakmasına bir engel yoktur. Hz. Ayetullah-ul ...
  • İtret kelimesinin manası nedir? Ehlibeyt’in bakışında Sakaleyn hadisindeki manası nedir?
    23484 اهل بیت و ذوی القربی 2014/05/18
    İtret sözlükte yakın akrabalar ve zürriyet anlamına gelir. Ama Şia’nın bakışında rivayetlere binaen Allah Resulü'nün (s.a.a) Sakaleyn hadisindeki itretten kastettiği, müminlerin önderi Hz. Ali (a.s), Hz. Fatıma Zehra (s.a), İmam Hasan (a.s), İmam Hüseyin (a.s) ve İmam Hüseyin’in (a.s) zürriyetinden biri diğerinin ardınca gelen ve en sonuncusu ...

En Çok Okunanlar