Gelişmiş Arama
Ziyaret
8178
Güncellenme Tarihi: 2010/09/22
Soru Özeti
Biri inanan ve kaba huylu ve diğeri ise inanmayan ve yumuşak huylu olmak üzere iki talip olduğunda hangisini tercih etmek gerekir?
Soru
Ben 22 yaşında bir kızım ve iki talibim var. Biri çok mümin, dindar ve hizbullahidir. Ama kötülükten sakındırma gibi bazı konularda çok sertlik göstermektedir ve ahlakı da biraz serttir. Kendisinin ailesi de çok mümindir. Ama diğerinin ahlakı çok mülayimdir. Ama dinsel meseleler hakkında pek bilgisi bulunmayıp bu hususlara bağlılığı da yoktur. Lakin ben namaz ve oruç ehliyim. Bu ikisinden hangisiyle evlenmem hususunda lütfen bana kılavuzluk edin ve mümkünse benim için bir istiharede bulunun.
Kısa Cevap

Evlilik konusu insanlığın en önemli meselelerinden olup özel bir dikkat ve özen gerektirmektedir. Ailenin güçlenmesi için lazım olan usul, temel ve şartlar iki kısma ayrılmaktadır:

1. Ailevî asilik[1], dindarlık, sadakat ve emanet, helal ve harama önem vermek, özetle liyakat[2] ve iyi bir ahlaka sahip olmak gibi dinsel kökü olan usul ve şartlar.

Hatırlatmak gerekir ki bir veya birkaç oturumda aranan şartları öğrenmek ve şahısları tanımak mümkün değildir; zira iman ve ahlak maskesi takmış ve inanan ve iffetli kızlara tuzak hazırlamış zahirde akıllı ancak sakıncalı bir takım şahıslar mevcuttur. Bu yüzden bu tuzaklardan kurtulmanın en iyi yolu evlilik gibi önemli işlerde bu bireylere, aile ve iş yaşantılarına, dostlarına ve komşularına yönelik derin ve ciddi bir araştırma yapmaktır.

2. Şahsi usul ve şartlar:

Tip şekli, elbise giyme tarzı ve yaşam şekli gibi hususlarda herkes kendi için bir takım şahsi şartlar arayabilir. Elbette bu alanda uyuşma ne kadar fazla olursa ailevî bağlar daha güçlü olacaktır. Bundan dolayı belirtilen kıstaslara (özet ve kısa şekliye zikredildi) bakmayla bu iki şahıstan birini seçmenin en iyi yolu şudur:  Söz konusu iki şahsı da belirtilen kıstaslara göre ölçünüz ve kendilerine puan veriniz. Hangisinin puanı daha yüksek olursa zahirde o eş olmak için daha uygun olacaktır. Ama İslam’da her iyi işin puanının bir düzeyde olmadığına dikkat etmek gerekir. Örneğin namaz özel bir önceliğe sahiptir. Eğer bir fert onu terk ederse ve başka bir takım iyi huylar taşırsa, onun diğer iyi huylarının bir ayrıcalığı olmaz. İman taşımak, dinsel konulara kayıtlı olmak ve dinimizin öğretilerinden olan iyi ahlak diğer şartlara karşı daha yüksek bir öneme sahiptir.

Uyarı: İşlerde sertlik ve aşırılıktan kastedilen nedir? Eğer bir kimse farzları terk etme ve haramları işleme karşısında hassasiyet gösterir ve sorumluluk hissedip iyiliği emreder ve kötülükten sakındırırsa, o kaba ve aşırı mıdır? Böyle bir şahıs sorumluluk ve görevden başka bir şey yapmamıştır. Günümüzde bazılarımız bir takım (şerî olmayan) geleneksel ve ailevî gerekçeler nedeniyle birçok farza ve bu cümleden olmak üzere iyiliği emretme ve kötülükten sakındırmaya karşı duyarsız olmakla kalmayıp bu farzı yerine getiren kimseleri de sertlikle vb. itham etmekteyiz. Bundan ötürü şeriat, farzlar ve haramların sınırlarını bilmek lazımdır ve asıl bunlardan öteye geçmek sertlik ve aşırılıktır. Ama istihare talebinde bulunmanız nedeniyle istihare hakkında bir uyarıda bulunmayı gerekli görüyoruz: İstihare yerinde kendisinden istifade edilmesi gereken güzel bir yoldur. Ancak karar almada rütbesi düşünce ve danışma merhalesinden sonradır; yani karar almada ilk merhale düşüncedir. Birey akıl ve düşüncesinden yararlanmalı ve sonra istişare etmelidir. Yani düşünce sahibi bireyler, danışma salahiyeti olan ve insanın hayrını isteyen kimselere danışılmalıdır. İnsan bu merhaleleri kat ettikten sonra bir neticeye ulaşmaz ve şaşkınlık içinde kalırsa istihareye başvurabilir. Hastayı doktora götürmek için istiharede bulunma gibi avamdan bazılarının bugün yaptığı davranışları ne şeriat ve ne de akıl teyit etmektedir. Bu yüzden sizin de ilkönce istihare öncesi iki merhaleyi kullanmanız ve netice elde etmediğiniz takdirde istiharede bulunmanız lazımdır.       


[1] Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurmuştur: Bataklıktaki gülden sakının. O nedir diye sorulduğunda ise şöyle buyurmuştur: Kötü bir aileden gelen güzel kadındır. Nehcü’l-Fesahe Mecmue-i Kelimat-ı Kısar Hz. Resul (s.a.a), s. 355.

Bataklıktaki gülden sakın

Manasının ne olduğunu bilmiyorsan

O çirkin saraydaki güzel yüzlü kadındır

Orda olan herkese kötü gözükür

Bkn: Gülhay-ı Cavidan (Hezar Kelime-i Kısar), s. 158.

[2] Ebu Halid Secistanî Hz. Sadık’tan (a.s) şöyle rivayet etmiştir: Beş haslet vardır ki onlardan birini taşımayan kimsenin yaşamı sürekli eksik, aklı zail ve gönlü meşgul olur. Onların ilki beden sağlığıdır. İkincisi emniyettir. Üçüncüsü rızkın çokluğudur. Dördüncüsü kafa dengi bir yoldaştır. Kafa dengi yoldaş kimdir diye sordum. Şöyle buyurdu: İyi bir eş, salih evlat ve salih arkadaştır. Beşincisi de bu hasletleri mükemmelleştiren şakacı olmaktır. Dureru’l-Ahbar, Ba Tercüme-i Farsi, s. 561.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Şia düşüncesine göre imam nasıl her yerde hazırda bulunuyor?
    6341 Eski Kelam İlmi 2010/11/22
    İmam peygamberin (s.a.a.) yerine geçen halifedir. Peygamberin uhdesinde bulunan (vahiy almak hariç) bütün vazifeler imamın da uhdesindedir. Peygamber (s.a.a.) kendi uhdesinde bulunan vazifeleri yerine getirmek için fiziksel olarak her yerde bulunmasına gerek olmadığı gibi, imam da kendi uhdesinde bulunan teklifleri yerine getirmek için fiziksel olarak her yerde bulunmasına gerek yoktur. ...
  • Kur’an’ın adlarını nedir?
    27212 Kur’anî İlimler 2009/07/11
    Kur’an için birçok isim zikredilmiştir, elbette sadece bunlardan bazıları müslümanlar arasında meşhurdur. Ayrıca Kur’an için zikredilen isimlerden bazıları Kur’an’da, Kur’an’ın ismi değil vasfı olarak gelmiştir. Kur’an’ın isim ve vasıflarını birbirinden ayırmak konusundaki ihtilaf yüzünden Kur’an’ın isim ve vasıflarının sayısı konusunda farklı görüşler ortaya çıkmıştır.
  • Nübüvvetin felsefesi ve Peygamberlerin görevleri nelerdir?
    4598 Kelam İmi 2020/08/31
    Hem akli hem de nakli deliller ışığında Peygamberlerin varoluş zarureti kanıtlandıktan sonra görev, yetki ve vazifeleri açıklığa kavuşmalıdır.Özetle Allah Teala insanoğlunun dünyevi ve uhrevi saadete ve kemale ulaşması için peygamberleri insanlara kılavuzluk ve rehberlik etmesi için göndermiştir.Konuyu insanoğlu açısından tahlil edecek ...
  • Sorunun Özeti: Acaba “Ebu Mihnef ve bazı eserlerini ezcümle “Vakatu Taf” kitabını tanıtabilir misiniz?
    7128 Varie 2015/06/18
    Ebu Mihnef Kimdir? Lut b. Yahya b. Said ki Ebu Mihnef ile meşhurdur, imam Sadık’ın (a.s.) değerli ashaplarından birisidir. Şia ve güvenilir bir şahıstır.[1] O birinci asrın ikinci yarısında Şii bir ailede, belki de Küfe’nın en büyük Şii ailelerinden birsinde dünyaya geldi. Dedesi nebiyi ...
  • Masum İmamlar da iktidar savaşına girişirler miydi? Onlar da verasete dayalı iktidar mı istiyorlardı?
    5719 Eski Kelam İlmi 2012/03/04
    Birincisi, İmamların siretine baktığınızda Onların iktidar için savaşım vermediklerini gördüğümüz gibi asla iktidar peşinde olmadıklarını da görmekteyiz. Bazı zamanlar haklarını savundularsa bunun nedeni görevlerini yerine getirmek içindi. İmam Ali’nin (a.s) ‘Beni bırakın ve başkalarının yanına gidin.’ sözü bu iddiaya en güzel delildir. İkincisi, başkalarından daha üstün ...
  • Babam bir spor salonunda çalışıyor. Salonun beyazcamından kendi evimizden şahsi olarak istifade etmenin hükmü nedir?
    5369 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/22
    Halk elinde olan malların ya hakiki yönü ya da hukuksal yönü vardır; yani bunlar ya şahsi mallardır ya da devlete bağlı kurumlara ve özel şirketlere aittir. Başkasının (şahsi veya şahsi olmayan) mallarından izin ve müsaade alınmaksızın istifade etmek kesinlikle caiz değildir ve gasp hükmünü taşımaktadır.
  • Eğer bir kadın zinadan hamile kalır ve çocuğu düşürmediği takdirde büyük bir sıkıntıya girerse, ruh girmeden (dört aylık olmadan) onu düşürmesi caiz midir?
    50300 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/07/31
    İmam Humeyni ve diğer merciler şöyle demişlerdir: Eğer bir kadın zinadan hamile kalır. Eğer o kadın veya onunla zina eden erkek müslüman iseler o zaman kadının çocuğu düşürmesi caiz değildir.[1] Bu çocuk onun çocuğu sayılır ama miras almaz.
  • Acaba kadın yargıç olabilir mi?
    11457 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/06
    Fakihler ve din uzmanları kadının yargıç olması gibi bazı konular hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Bu gibi konular, dinin zaruri ve zorunlu konularından sayılmamaktadır.Kadının yargıç olamayacağını söyleyenler, bu hususta nakledilen rivayetlere ve icma delililine dayanmışladır.
  • Mukaddes Zebur hangi peygamberin ve hangi dinin kitabıdır?
    120199 Tefsir 2014/06/23
    Zebur Hazreti Davut’un (a.s.) kitabıdır. Allame Tabatabai “Andolsun, Zikir'den (Tevrat'tan) sonra Zebûr'da da, "Yere muhakkak benim iyi kullarım varis olacaktır" diye yazmıştık”[1] ayeti kerimenin tefsirinde şöyle diyor: zahiren Zebur’dan maksat Hazreti Davut’a verilen kitaptır. Zira kur’an’nın başka bir yerinde Allah Teala şöyle buyuruyor: “Davut’a ...
  • İmam Muhammed Bakır (a.s)‘ın biyografisini beyan eder misiniz?
    3060 Masumların Siresi 2020/01/19

En Çok Okunanlar