Gelişmiş Arama
Ziyaret
7940
Güncellenme Tarihi: 2010/09/22
Soru Özeti
Biri inanan ve kaba huylu ve diğeri ise inanmayan ve yumuşak huylu olmak üzere iki talip olduğunda hangisini tercih etmek gerekir?
Soru
Ben 22 yaşında bir kızım ve iki talibim var. Biri çok mümin, dindar ve hizbullahidir. Ama kötülükten sakındırma gibi bazı konularda çok sertlik göstermektedir ve ahlakı da biraz serttir. Kendisinin ailesi de çok mümindir. Ama diğerinin ahlakı çok mülayimdir. Ama dinsel meseleler hakkında pek bilgisi bulunmayıp bu hususlara bağlılığı da yoktur. Lakin ben namaz ve oruç ehliyim. Bu ikisinden hangisiyle evlenmem hususunda lütfen bana kılavuzluk edin ve mümkünse benim için bir istiharede bulunun.
Kısa Cevap

Evlilik konusu insanlığın en önemli meselelerinden olup özel bir dikkat ve özen gerektirmektedir. Ailenin güçlenmesi için lazım olan usul, temel ve şartlar iki kısma ayrılmaktadır:

1. Ailevî asilik[1], dindarlık, sadakat ve emanet, helal ve harama önem vermek, özetle liyakat[2] ve iyi bir ahlaka sahip olmak gibi dinsel kökü olan usul ve şartlar.

Hatırlatmak gerekir ki bir veya birkaç oturumda aranan şartları öğrenmek ve şahısları tanımak mümkün değildir; zira iman ve ahlak maskesi takmış ve inanan ve iffetli kızlara tuzak hazırlamış zahirde akıllı ancak sakıncalı bir takım şahıslar mevcuttur. Bu yüzden bu tuzaklardan kurtulmanın en iyi yolu evlilik gibi önemli işlerde bu bireylere, aile ve iş yaşantılarına, dostlarına ve komşularına yönelik derin ve ciddi bir araştırma yapmaktır.

2. Şahsi usul ve şartlar:

Tip şekli, elbise giyme tarzı ve yaşam şekli gibi hususlarda herkes kendi için bir takım şahsi şartlar arayabilir. Elbette bu alanda uyuşma ne kadar fazla olursa ailevî bağlar daha güçlü olacaktır. Bundan dolayı belirtilen kıstaslara (özet ve kısa şekliye zikredildi) bakmayla bu iki şahıstan birini seçmenin en iyi yolu şudur:  Söz konusu iki şahsı da belirtilen kıstaslara göre ölçünüz ve kendilerine puan veriniz. Hangisinin puanı daha yüksek olursa zahirde o eş olmak için daha uygun olacaktır. Ama İslam’da her iyi işin puanının bir düzeyde olmadığına dikkat etmek gerekir. Örneğin namaz özel bir önceliğe sahiptir. Eğer bir fert onu terk ederse ve başka bir takım iyi huylar taşırsa, onun diğer iyi huylarının bir ayrıcalığı olmaz. İman taşımak, dinsel konulara kayıtlı olmak ve dinimizin öğretilerinden olan iyi ahlak diğer şartlara karşı daha yüksek bir öneme sahiptir.

Uyarı: İşlerde sertlik ve aşırılıktan kastedilen nedir? Eğer bir kimse farzları terk etme ve haramları işleme karşısında hassasiyet gösterir ve sorumluluk hissedip iyiliği emreder ve kötülükten sakındırırsa, o kaba ve aşırı mıdır? Böyle bir şahıs sorumluluk ve görevden başka bir şey yapmamıştır. Günümüzde bazılarımız bir takım (şerî olmayan) geleneksel ve ailevî gerekçeler nedeniyle birçok farza ve bu cümleden olmak üzere iyiliği emretme ve kötülükten sakındırmaya karşı duyarsız olmakla kalmayıp bu farzı yerine getiren kimseleri de sertlikle vb. itham etmekteyiz. Bundan ötürü şeriat, farzlar ve haramların sınırlarını bilmek lazımdır ve asıl bunlardan öteye geçmek sertlik ve aşırılıktır. Ama istihare talebinde bulunmanız nedeniyle istihare hakkında bir uyarıda bulunmayı gerekli görüyoruz: İstihare yerinde kendisinden istifade edilmesi gereken güzel bir yoldur. Ancak karar almada rütbesi düşünce ve danışma merhalesinden sonradır; yani karar almada ilk merhale düşüncedir. Birey akıl ve düşüncesinden yararlanmalı ve sonra istişare etmelidir. Yani düşünce sahibi bireyler, danışma salahiyeti olan ve insanın hayrını isteyen kimselere danışılmalıdır. İnsan bu merhaleleri kat ettikten sonra bir neticeye ulaşmaz ve şaşkınlık içinde kalırsa istihareye başvurabilir. Hastayı doktora götürmek için istiharede bulunma gibi avamdan bazılarının bugün yaptığı davranışları ne şeriat ve ne de akıl teyit etmektedir. Bu yüzden sizin de ilkönce istihare öncesi iki merhaleyi kullanmanız ve netice elde etmediğiniz takdirde istiharede bulunmanız lazımdır.       


[1] Allah Resulü (s.a.a) şöyle buyurmuştur: Bataklıktaki gülden sakının. O nedir diye sorulduğunda ise şöyle buyurmuştur: Kötü bir aileden gelen güzel kadındır. Nehcü’l-Fesahe Mecmue-i Kelimat-ı Kısar Hz. Resul (s.a.a), s. 355.

Bataklıktaki gülden sakın

Manasının ne olduğunu bilmiyorsan

O çirkin saraydaki güzel yüzlü kadındır

Orda olan herkese kötü gözükür

Bkn: Gülhay-ı Cavidan (Hezar Kelime-i Kısar), s. 158.

[2] Ebu Halid Secistanî Hz. Sadık’tan (a.s) şöyle rivayet etmiştir: Beş haslet vardır ki onlardan birini taşımayan kimsenin yaşamı sürekli eksik, aklı zail ve gönlü meşgul olur. Onların ilki beden sağlığıdır. İkincisi emniyettir. Üçüncüsü rızkın çokluğudur. Dördüncüsü kafa dengi bir yoldaştır. Kafa dengi yoldaş kimdir diye sordum. Şöyle buyurdu: İyi bir eş, salih evlat ve salih arkadaştır. Beşincisi de bu hasletleri mükemmelleştiren şakacı olmaktır. Dureru’l-Ahbar, Ba Tercüme-i Farsi, s. 561.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam dini niçin var?
    13395 Eski Kelam İlmi 2011/07/14
    Din, akaid ve Peygamberlerin insanların hidayet ve saadeti için Allah’tan getirdikleri bir dizi ameli ve ahlaki hükümlerdir.Dini öğretilerde dinin gerekliliği insan fıtratıyla ilişkilendirilmiş, Kur’an-ı Kerim’de de insan fıtratı ilahi fıtrat olarak tanımlanmış ve bütün ilahi kanunların Allah’a inanma ve tapınma hissi üzerine kurulduğu ...
  • Rivayette müminlerin birbirleriyle ilişkilerinde sevinçli ve güler yüzle davrandıkları gelmiştir. Acaba bu mesele, yaşamda karı-koca arasında da geçerli midir?
    6096 Pratik Ahlak 2012/09/09
    Müminin sıfatlarının birisi hakkında zikredilen rivayetlerde, onun başkalarına karşı sevinçli ve güler yüzlü davrandığı ve hüzün ve gamını kalbinde gizlediği; bu sıfatın dostluk eğilimini çektiği buyrulmuştur. Bu konunun müşterek yaşamda ve aile içinde başka bir şekilde olduğunu; evli çiftlerin birbirlerinin gam ve hüznüne ortak olduğunu; eşlerin birbirine ...
  • Acaba kadın yargıç olabilir mi?
    11168 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/06
    Fakihler ve din uzmanları kadının yargıç olması gibi bazı konular hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Bu gibi konular, dinin zaruri ve zorunlu konularından sayılmamaktadır.Kadının yargıç olamayacağını söyleyenler, bu hususta nakledilen rivayetlere ve icma delililine dayanmışladır.
  • Sonucun öznesel nedene muhtaç oluşunun ölçüsü sadece varlıksal yoksulluk mudur? Yoksa tam neden için de yeterli midir? Felsefî kavramların neden tür ve ayrımı bulunmamaktadır? Ve…
    5633 İslam Felsefesi 2011/09/21
     Aşağıdaki noktalara dikkat etmek, yanıtı kavramada size yardımcı olacaktır.      1. Tüm nedenler öznesel nedene döndüğünden bu konuda tam neden ile öznesel neden arsında bir fark bulunmamaktadır.2. Felsefî kavramlar varlıktan alınmıştır ve varlığın mahiyeti yoktur. Tür ve ayrım mahiyetin kısımlarıdır ve mahiyetten yoksun bir şey mahiyetin kısımlarından da ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7034 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Velayet-i fakihi dile getiren rivayetler veliyy-i fakihin bir olmasını da yansıtmakta mıdır?
    6332 Düzenler 2012/06/16
    Rivayetler ve velayet-i fakihin kelam eksenli diğer referanslarından veliyy-i fakihin bir veya çok oluşu anlaşılmamaktadır. Düzenin korunması ve kaosun engellenmesi durumunda birkaç fakihin ayrı bir şekilde veya şura şeklinde velayetlerini icra etmesi mümkündür. Şura türü İslam cumhuriyetinin ilk anayasasında (1980) mevcut idi, lakin bir takım sorunların önüne ...
  • Vesilelerin Allah'a Yakınlaşmakta ki Önemi Nedir?
    12727 Eski Kelam İlmi 2009/12/20
    Vesilenin çok geniş manası vardır. Allah'a yakınlaşmaya neden olan her şey ve her işe şamil olmaktadır. Dünya yaşayışı, insanların hidayeti ve ilerlemesi için sebep ve sonuç düzeni üzerine kurulduğu, yine insanların doğal ihtiyaçları maddi sebeplerle karşılandığı için Allah'ın, hidayet, mağfiret, bağışlanma, yakınlaşma ve ...
  • Bedensel esenlik sırrını nasıl araştırabiliriz?
    7133 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Allah tarafından konulan tabiat kanunları bu dünyada hiçbir insanın baki kalmamasını ve değişik nedenlerle ve bu cümleden olmak üzere bedensel esenliği kaybederek dünyayı terk edip ebedi âleme geçmesini muayyen kılmıştır. Öte taraftan her ne kadar peygamberler ve imamlar (a.s) bir takım özel durumlarda Allah’ın izniyle hastalara (sadece Allah’ın evliyalarının ...
  • Humus yılının başlangıcından birgün önce alınan yiyeceklerin humusunun verilmesi neden gereklidir?
    5580 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Herkes humus yılı boyunca şanına uygun şekilde ve israf etmeden gelirinden yaptığı -ailesine yiyecek almak gibi- harcamalarına humus gelmez. Ancak humus yılının sonunda humus yılından birkaç gün önce alınmış olsa bile bu yiyeceklerden fazla kalan kısmının humusunu vermesi gerekir. Zira sonuçta elindeki sermayeyle onları almıştır. Almasaydı ve ...
  • Kendimden nasıl şehvani düşünce ve hayalleri uzaklaştırmalıyım?
    46781 Pratik İrfan 2011/10/29
    Şeytansal fikirler ve düşünceler herkesin zihnine hutur ediyor. Ama insan bu fikir ve düşüncelerin yerini dolduracak ve insanı iyiliklere sevk eden başka düşünce ve fikirler bulmalıdır. Böylece insanı pislik ve kötülüklere duçar etmeden bu şeytansal fikirlerin önünü kesip onlardan fasıla almalıdır. ...

En Çok Okunanlar