Gelişmiş Arama
Ziyaret
8596
Güncellenme Tarihi: 2011/08/03
Soru Özeti
Geçici evlilikte kadın ve erkeğin boşanmasının şartı nedir?
Soru
Ben birkaç yıl önce eşimden ayrıldım ve sonra yalan ve yemin ile beni kandırıp daimî muta nikâhıyla nikâhlayan bir erkek ile ilişkiye girdim. Ben, her zaman için beni daimi eşi bilmesi için kendisine yemin verdirdim ve o da yemin etti. Ancak bana hayatından bir şey söylemedi ve beni kandırdı. Bir defa yakınlık kurduktan ve eşi bunu anladıktan sonra sebepsiz yere benden ayrıldı ve bana müddeti sana bağışlıyorum diyerek gitti. Nikâhı benim rızam olmaksızın tek taraflı olarak feshetmesi ve beni kandırması nedeniyle Allah nezdinde kendisini bağışlamayabilir miyim? Kendisinin benden helallik istemesi gerekir mi? Nikâhın benim rızam olmadan feshedilmesi doğru mudur? Bana verdiği söze rağmen benden ayrılması nedeniyle kendisini hiçbir zaman bağışlamayacağım. Lütfen bana çabuk cevap verin.
Kısa Cevap

Eğer sizin daimi mutadan kastettiğiniz şey, daimi evlilik ve nikâhsa, bunda müddet zikredilmez ve kadın ve erkek her zaman için birbiriyle nikâhlanırlar. Böyle bir evlilik boşanma sözü söylenmeden feshedilmez ve erkek bir defa yakınlaştıktan sonra (boşanmak istediği takdirde) kadının tüm mihrini ödemeli ve kadını boşamalıdır. Aynı şekilde eğer kastettiğiniz şey, müddeti uzun olan (mesela doksan yıllık geçici evlilik akdi okumak gibi) geçici evlilik ise, boşanma olmadan iki taraf birbirinden ayrılamaz ve boşanmadan önce mihri ödemek için teşebbüste bulunulmalıdır. Ama kastettiğiniz şey, müddeti yukarıdaki gibi olmayan bir geçici evlilikse, bu durumda erkek tarafından onun müddetinin bağışlanmasıyla evlilik feshedilecektir; zira İslam açısından geçici evliliğin doğru olmasının bir takım şartları vardır ve geçici evlilikte (muta) onlara riayet etmek gereklidir. Riayet edilmesi gereken şartlar şunlardır:

1. Evlilik müddetini belirlemeleri gerekir.

2. Akit esnasında mihir belirlenmeli ve adı anılmalıdır.

Aynı şekilde geçici evlilikte ayrılmak aşağıdaki iki yoldan biriyle mümkündür:

1. Akit esnasında belirlenmiş olan geçici evlilik süresinin bitmesi.

2. Kalan sürenin erkek tarafından bağışlanması.

Bu esas uyarınca eğer erkek belirlenmiş mihri ödemişse ve akit süresi uzun olmayan akitlerdense, kalan süreyi bağışlayarak geçici eşinden ayrılabilir. Bu durumda kadının bir itiraz hakkı olmaz. Ama süresi uzun olan bir akit ise (nitekim sorudaki durum bu şekildedir), bu daimi bir evlilik sayılır ve erkek kalan süreyi bağışlayarak eşinden ayrılmaz. Ayrılmak için boşanmaya ihtiyaç vardır. Buna ek olarak, eğer kadın ömrün sonuna dek birbirinin yanında olmaları şartıyla geçici evliliğe razı olmuşsa ve erkek böyle bir şartı kabul etmişse, ahit ve anlaşmaya uymalı ve eşinin rızasını almalıdır. Aksi takdirde Allah nezdinde eşine borçlu olur. Şimdi dikkatinizi bu husustaki fetvalara çekiyoruz:

Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (Ömrü uzun olsun) Bürosu:

Daimi akit veya (mesela doksan yıl gibi) uzun müddetli geçici akit okumuşsanız, boşanmaksızın ayrılmazsınız ve eğer kısa müddetli geçici nikâh kıymışsanız ve koca kalan müddeti bağışlamışsa birbirinizden ayrılmışsınızdır. Kadının rızası da şart değildir.

Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tahranî’nin (Ömrü uzun olsun) Cevabı:

Geçici evlilik, akit zamanının bitmesi veya erkek tarafından kalan müddetin bağışlanması durumunda biter ve boşanmaya ihtiyaç kalmaz.

Daha fazla bilgi için aşağıdaki başlıklara müracaat ediniz:

1. Başlık: Geçici Evliliğin Şartları, Soru: 1237 (Site: 1225).

1. Başlık: Geçici Akit Ve Boşanmak, Soru: 3923 (Site: 4209).

1. Başlık: Yalan Yeminin Neticeleri, Soru: 2724 (Site: 2981).

1. Başlık: Kur’an İle Yemin İçmek Ve Onunla Amel Etmemek, Soru: 3495 (Site: 3721).

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Ölen ve cenazesi geç defnedilen bir ferdin ruhu nasıl bir duruma girer?
    31081 Eski Kelam İlmi 2012/01/18
    Kur’an-ı Kerim’den istifade edildiği kadarıyla, Yüce Allah ölenlerin ruhunu özel bir âlemde korumaktadır ve geç defnedilme durumunda ruha bir zarar gemlememektedir; bununla birlikte rivayetlere göre, cenazenin çabuk defnedilmesi icap eder. ...
  • Acaba Hz. Masume (s.a) mezarının ziyareti için özel bir gusül mevcut mudur?
    6150 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/20
     Bazı Taklit Mercileri İmamların Haremlerine girmek ve ziyaret etmek için gusül almayı müstehap bilmektedirler. Diğer bazı taklit mercileri ise bu ziyaretler için gusül’ün müstehap oluşunu rivayet açısından sabit bilmemekte şöyle buyurmaktalar: Eğer bir kimse ziyaret için gusül almak isterse bunu reca (sevap ümidi) ile ...
  • Miraç nedir? Hz. Muhammed’in (s.a.a) dışında da bir peygamber miraca gitmiş midir?
    22418 Eski Kelam İlmi 2011/12/10
    Miraç, Arapça’da göğe çıkmak için kullanılan vasıta demektir. Rivayet ve tefsirlerde ise Peygamberimizin (s.a.a) fiziki olarak Mekke’den Beytu’l-Mukaddes’e gitmesine, oradan göğe çıkmasına, sonrada tekrar Mekke’ye dönmesine miraç denmektedir. Rivayetlerden anlaşıldığı kadarıyla Resulullah’ın (s.a.a) dışında herhangi bir peygamber miraca gitmemiştir; sadece Hz. Süleyman, Hz. İdris ve Hz. İsa ...
  • Şia ile sünninin evlenmesi caiz midir?
    47244 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/02/28
    Continue... ...
  • Şia Hz. Ali(a.s)'ın faziletlerini ispatlamada Ehl-i Sünnet'in mütevatir hadislerine dayanabilir mi?
    7463 Masumların Siresi 2011/06/21
    Tevatür yalan üzere anlaşmaları mümkün olmayan büyük bir kalabalığın bir konuyu nakletmelerine denir. Biz inanıyoruz ki Hz. Ali'nin faziletleri ve onun imameti hakkındaki nas tevatürle sabittir. Bunu Şia'nın hadis ve tarih kaynaklarının yanı sıra Ehl-i sünnetin kitaplarından ve sahabilerin hadislerini nakleden eserlerden istifade ediyoruz. Buna göre bizim bu konuyla ilgili ...
  • hangi sınıra kadar kocasına itaat etmelidir? Erkek onu yolculuğa mecbur edebilir mi?
    10470 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Hadevi Tahrani’nin belirtilen soru hakkındaki cevabının açıklaması şudur:Kadın cinsel doyum konusunda erkeğe itaat etmelidir ve erkek evden çıkmayı yasaklarsa bu durumda kendisi evden çıkamaz. Elbette evlilik hayatının farz ve haramlarla yetinmeyle sorundan yoksun olmasının imkânsız olduğuna dikkat edilmelidir. Ama ahlaka riayet etmek evliliğin pekişmesi ve tatlılığını ...
  • Peygamber Efendimize (s.a.a) göre başkalarına hediye vermenin adabı nasıldır?
    17497 هدیه 2012/05/19
    Hediye vermek ve almak Peygamber Efendimizin (s.a.a) ameli siresinde vardı. Ama Peygamber Efendimizden (s.a.a) gelen rivayetler esasınca hediye verme işi kendi ve diğerlerine meşakkat ve zahmeti beraberinde getirmemelidir; zira bu işteki hedef ünsiyet ve ülfet oluşturmaktır ve eğer onun adap ve şartlarına riayet edilmezse uygun olan neticeye ...
  • Geçici evlilikte iddet beklemenin felsefesi nedir?
    8946 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2009/10/18
    Kadın yaise ise iddet beklemesine gerek yoktur. Yaiseden kasıt Kureyişli ise altmış ve Kureyşli değilse elli yaşını doldurmuş olmasıdır. Kısır olan kadın yaise sayılmaz, bu yüzden evlendikten sonra iddet beklemesi gerekir.Bu hükmün felesefesine gelince ayet ve rivayetlerde hükümlerin bütün ...
  • İslam’la Hıristiyanlık arasındaki Allah’ın oğlunun olması ve olmaması meselesindeki tezat ve zıtlık nasıl giderilebilir?
    8453 Eski Kelam İlmi 2010/06/12
    Müslümanlar, Tevhid suresi gereğince Allah-u Teala’nın kimseyi doğurmadığına ve kimseden doğmadığına inanmaktalar. Bu inanç bütün tevhidi dinlerde vardır. Hz. İsa’nın (a.s) dinide bu kaidenin dışında değildir; zira bütün semavi dinler akıl ve fıtrat üzerine kuruludur. Allah-u Teala’nın varlık aleminin yaratıcısı ve hiçbir şeye muhtaç olmadığı konusu akıl ...
  • İslam’ın Tebliğ Yöntemi Nasıldı?
    12515 Masumların Siresi 2011/08/17
    Tebliğ mesaj iletmek anlamındadır. Tüm ilahî peygamberlerin ve özellikle de yüce İslam Peygamberinin misyonu insanları karanlıklardan nura yöneltmek olduğundan, İslam’da tebliğ Allah’ın mesajını kullarına ulaştıran bir vesile olarak çok önemlidir. İslam’da tebliğ yöntemleri sözlü, yazılı ve amelî olarak üç kısma ayrılabilir. Bu her üç kısmın da değişik türleri vardır. ...

En Çok Okunanlar