Gelişmiş Arama
Ziyaret
16987
Güncellenme Tarihi: 2012/02/18
Soru Özeti
Eğer ben vakit yokluğu nedeniyle gusül veya abdest almak yerine teyemmüm alırsam, bu yeterli olacak mıdır?
Soru
Eğer ben vakit yokluğu nedeniyle gusül veya abdest almak yerine teyemmüm alırsam, bu yeterli olacak mıdır? Yoksa bu halde (vaktin az olması durumunda) bile gusül veya abdest mi almalıyım? Örneğin, şimdi akşama yakın olursa ve ben de öğle ve ikindi namazını eda etmemişsem, teyemmüm ile temiz ve pak olur muyum? Böyle bir durumda akşamdan sonra da temiz olur muyum? Belirtilen tüm varsayımları binaen namazımı yeniden iade etmem gerekir mi?
Kısa Cevap

Teyemmüm durumlarından birisi abdest veya gusül almak için fırsatın bulunmayışıdır.

1. Her ne zaman abdest veya gusül alırken namazın tümü veya onun bir miktarı vakit sonrasına sarkacak derecede zaman darlığıyla karşılaşılırsa, teyemmüm almak gerekir.[1]

2. Eğer insan bilerek abdest veya gusül vakti kalmayacak kadar namazı geciktirse, günah işlemiş olur. Ama onun namazı teyemmüm ile sahihtir. Elbette müstehap ihtiyat, o namazın kazasını kılmasıdır.

3. Bir kimse abdest veya gusül aldığı takdirde namaz için kendisine bir zaman kalıp kalmayacağı yönünde bir şüpheye düşerse, teyemmüm almalıdır.[2]

Bundan dolayı, bu durumlarda teyemmüm yeterlidir ve kılınmış namazın kazası yoktur. Ama sonraki namaz için, suyun olması durumunda teyemmüm yeterli olmayacaktır. Abdest veya gusül alınmalıdır. Elbette İmam Humeyni’nin (r.a) bakışında eğer bu geciktirme bilerek gerçekleşmişse, şahıs müstehap ihtiyat gereğince namazın kazasını kılmalıdır. Hatırlatılmalıdır ki eğer bu konu Ramazan ayında sabah ezanından önce cenabet sebebince olursa, teyemmüm sadece oruç için yeterlilik arz eder, ama namaz için şahsın vazifesi gusül almaktır.[3]    



[1] Ayetullah Behçet: Eğer tüm namaz vakit sonrasına sarkacak olursa, teyemmüm almalıdır. Eğer abdest alması durumunda namazın bir rekâtını vakit içinde ve diğer rekâtları ise vakit dışında kılacak olursa ve teyemmüm alması durumunda tüm namazı vakit içinde kılacak ise, kendi teşhisine göre istediği her ikisinden birini yapabilir. Ama müstehap ihtiyat teyemmüm ve tüm namazı vakit içinde kılmadadır. Eğer teyemmüm ile de tüm namazı vakit içinde kılamıyorsa, en ihtiyatlı ve yakın görüş esasınca abdest alması ve bir rekât namazı vakit içinde abdest ile kılması gerekir.

[2] Tevzihü’l-Mesail (el-Mahşi lil-İmami’l-Humeyni), c. 1, s. 377 – 378, m. 678 – 670.

[3] İmam Humeyni, Tahrirü’l-Vesile, c. 1, s. 283.

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam dini niçin var?
    13395 Eski Kelam İlmi 2011/07/14
    Din, akaid ve Peygamberlerin insanların hidayet ve saadeti için Allah’tan getirdikleri bir dizi ameli ve ahlaki hükümlerdir.Dini öğretilerde dinin gerekliliği insan fıtratıyla ilişkilendirilmiş, Kur’an-ı Kerim’de de insan fıtratı ilahi fıtrat olarak tanımlanmış ve bütün ilahi kanunların Allah’a inanma ve tapınma hissi üzerine kurulduğu ...
  • Rivayette müminlerin birbirleriyle ilişkilerinde sevinçli ve güler yüzle davrandıkları gelmiştir. Acaba bu mesele, yaşamda karı-koca arasında da geçerli midir?
    6096 Pratik Ahlak 2012/09/09
    Müminin sıfatlarının birisi hakkında zikredilen rivayetlerde, onun başkalarına karşı sevinçli ve güler yüzlü davrandığı ve hüzün ve gamını kalbinde gizlediği; bu sıfatın dostluk eğilimini çektiği buyrulmuştur. Bu konunun müşterek yaşamda ve aile içinde başka bir şekilde olduğunu; evli çiftlerin birbirlerinin gam ve hüznüne ortak olduğunu; eşlerin birbirine ...
  • Acaba kadın yargıç olabilir mi?
    11168 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/06
    Fakihler ve din uzmanları kadının yargıç olması gibi bazı konular hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Bu gibi konular, dinin zaruri ve zorunlu konularından sayılmamaktadır.Kadının yargıç olamayacağını söyleyenler, bu hususta nakledilen rivayetlere ve icma delililine dayanmışladır.
  • Sonucun öznesel nedene muhtaç oluşunun ölçüsü sadece varlıksal yoksulluk mudur? Yoksa tam neden için de yeterli midir? Felsefî kavramların neden tür ve ayrımı bulunmamaktadır? Ve…
    5633 İslam Felsefesi 2011/09/21
     Aşağıdaki noktalara dikkat etmek, yanıtı kavramada size yardımcı olacaktır.      1. Tüm nedenler öznesel nedene döndüğünden bu konuda tam neden ile öznesel neden arsında bir fark bulunmamaktadır.2. Felsefî kavramlar varlıktan alınmıştır ve varlığın mahiyeti yoktur. Tür ve ayrım mahiyetin kısımlarıdır ve mahiyetten yoksun bir şey mahiyetin kısımlarından da ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7034 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Velayet-i fakihi dile getiren rivayetler veliyy-i fakihin bir olmasını da yansıtmakta mıdır?
    6332 Düzenler 2012/06/16
    Rivayetler ve velayet-i fakihin kelam eksenli diğer referanslarından veliyy-i fakihin bir veya çok oluşu anlaşılmamaktadır. Düzenin korunması ve kaosun engellenmesi durumunda birkaç fakihin ayrı bir şekilde veya şura şeklinde velayetlerini icra etmesi mümkündür. Şura türü İslam cumhuriyetinin ilk anayasasında (1980) mevcut idi, lakin bir takım sorunların önüne ...
  • Vesilelerin Allah'a Yakınlaşmakta ki Önemi Nedir?
    12727 Eski Kelam İlmi 2009/12/20
    Vesilenin çok geniş manası vardır. Allah'a yakınlaşmaya neden olan her şey ve her işe şamil olmaktadır. Dünya yaşayışı, insanların hidayeti ve ilerlemesi için sebep ve sonuç düzeni üzerine kurulduğu, yine insanların doğal ihtiyaçları maddi sebeplerle karşılandığı için Allah'ın, hidayet, mağfiret, bağışlanma, yakınlaşma ve ...
  • Bedensel esenlik sırrını nasıl araştırabiliriz?
    7133 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Allah tarafından konulan tabiat kanunları bu dünyada hiçbir insanın baki kalmamasını ve değişik nedenlerle ve bu cümleden olmak üzere bedensel esenliği kaybederek dünyayı terk edip ebedi âleme geçmesini muayyen kılmıştır. Öte taraftan her ne kadar peygamberler ve imamlar (a.s) bir takım özel durumlarda Allah’ın izniyle hastalara (sadece Allah’ın evliyalarının ...
  • Humus yılının başlangıcından birgün önce alınan yiyeceklerin humusunun verilmesi neden gereklidir?
    5580 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Herkes humus yılı boyunca şanına uygun şekilde ve israf etmeden gelirinden yaptığı -ailesine yiyecek almak gibi- harcamalarına humus gelmez. Ancak humus yılının sonunda humus yılından birkaç gün önce alınmış olsa bile bu yiyeceklerden fazla kalan kısmının humusunu vermesi gerekir. Zira sonuçta elindeki sermayeyle onları almıştır. Almasaydı ve ...
  • Kendimden nasıl şehvani düşünce ve hayalleri uzaklaştırmalıyım?
    46781 Pratik İrfan 2011/10/29
    Şeytansal fikirler ve düşünceler herkesin zihnine hutur ediyor. Ama insan bu fikir ve düşüncelerin yerini dolduracak ve insanı iyiliklere sevk eden başka düşünce ve fikirler bulmalıdır. Böylece insanı pislik ve kötülüklere duçar etmeden bu şeytansal fikirlerin önünü kesip onlardan fasıla almalıdır. ...

En Çok Okunanlar