Gelişmiş Arama
Ziyaret
12735
Güncellenme Tarihi: 2009/10/10
Soru Özeti
(İmam) Buhari’nin hayatından kesitler sunabilir misiniz?
Soru
(İmam) Buhari’nin hayatından kesitler sunabilir misiniz?
Kısa Cevap

Ebu Abdullah Muhammed b. İsmail b. İbrahim b. Muğire b. Berdeziye Cu’fi-l Buhari, Ehl-i Sünnetin en meşhur muhaddisidir. O, H. K. 194 yılında Buhara’nın köylerinden biri olan Hartenk’de dünyaya geldi. Çocukken babasını kaybetti. Güçlü bir hafızası vardı ve daha çocukken hadis ezberleyip toplamaya başladı.

Üstadı Muhammed b. Yahya Zuheli onu kıskandığı için tekfir edildi ve toplumdan uzaklaştırıldı. Mecburen Nişabur’u terk edip Buhara’ya gitti, ama orada da hükümdarın baskısına uğradı. Oradan Semerkant’a giderken yolda doğduğu köye uğradı ve orada da vefat etti. 25 eseri vardır; onların en önemlisi Sahih-i Buhari’dir.

Buhari iki Ehl-i Beyt İmamıyla yani İmam Ali Naki (a.s) ve İmam Askeri (a.s.) ile aynı dönemde yaşamasına rağmen onlardan hadis nakletmemiştir. Yalnızca 29 hadis Hz. Ali’den (a.s) ve birkaç hadis de İmam Hasan ve İmam Bakır’dan (a.s) nakletmiştir.

Bir çok Ehl-i Sünnet onu güvenilir ve kitabını Kur’an’dan sonra en üstün kitap bilmelerine rağmen bazı Ehl-i Sünnet alimleri onun naklettiği hadislere ciddi eleştirilerde bulunmuşlardır. Şii alim ve muhaddisleri de Sahih-i Buhari’yi bir çok yönden eleştirmişlerdir.

Ayrıntılı Cevap

Ebu Abdullah Muhammed b. İsmail b. İbrahim b. Muğire b. Berdeziye Cu’fi-l Buhari, Ehl-i Sünnetin en meşhur muhaddisidir. Ona Cu’fi denmesinin nedeni ikinci dedesi Muğire Buhara’nın hakimi “Yeman-i Cu’fi”nin kölelerinden idi ve onun vesilesiyle Müslüman olmuştu.

 

Muğire’nin babası Berdeziye (çiftci) Zerdüşt idi. Dolayısıyla Yakut Hamvi’nin dediği gibi, Berdeziye Buhara hakiminin eliyle Müslüman oldu, sözü yanlıştır.

 

Buhari, h. k. 194 yılında Buhara’nın köylerinden biri olan Hartenk’de dünyaya geldi. Çocukken babasını kaybetti ve annesi onun sorumluluğunu üstlendi. Safdi ve Hatib-i Bağdadi’nin naklettiklerine göre o çocukluğunda kör oldu, ama annesinin duasıyla yeniden görmeye başladı.

Hatib-i Bağdadi’nin dediğine göre Buhari’nin güçlü bir hafızası vardı ve küçüklüğünden itibaren Buhara’da ilim öğrenmeye başladı. 10 yaşında hadis ezberleyip toplamaya başladı. 11 yaşında iken üstadı “Züheli”nin rivayetin senedinde yaptığı yanlışlığı düzeltti. Ehl-i Sünnet kaynaklarında geldiğine göre arkadaşları yazdıkları hadisleri, onun ezberden okuduklarının üzerinden düzeltiyorlardı.

 

16 yaşında iken İbn-i Mübarek’in (Ö. 182 h.k) ve Keb’ b. Cerrah’ın (Ö. 197) bütün kitaplarını ezberlemiş ve aynı yıl annesiyle beraber hacca gitti ve hadis öğrenmek için Mekke’de kaldı.

 

18 yaşında Medine-i Münevvere’de (Resul-u Ekrem (sa.a)’in mezarının kenarında) “Kazay-as Sahabe ve’t Tabiin ve Ekavilihim” adlı kitabını yazdı. Hadis bulmak için Buhari’nin çok uzun yolculuklar yaptığı söylenmektedir.

 

Nişabur’da bir süre hadis toplantıları yaptı. Toplantılarına katılanlar haddinden fazla idi. Galiba bu yüzden Muhammed b. Yahya Zuheli (ehl-i hadisin büyüklerinden ve Buharinin üstadı)’nin kıskançlığına neden oldu ve bu kıskançlık Buhariyle düşman olmasına yol açtı.

 

Zuheli ve birçok kelamcı Kur’an’ın lafzının kadim olduğuna inanıyor ve buna muhalif olanları mürtet sayıyorlardı. Oysa Buhari Kur’an’ın lafzının yaratılmış olduğuna inanıyordu. Bu nedenle dinden çıkma ithamıyla karşı karşıya kaldı ve toplantılarına gidilmesi yasaklandı. Müslim ve Ahmed b. Müslime’nin dışında ki bütün öğrencileri etrafından dağıldılar. O da mecburen Nişabur’dan Buhara’ya gitti. Bir süre Buhara’da kaldı ve hadis toplantıları yaptı.

 

Hatib-i Bağdadi diyor ki, şehrin hakimi Halid b. Ahmed Zuheli onu hadis beyan etmesi için onu sarayına çağırdı. Ama o kabul etmeyerek “Ben ilimi alçaltmam ve onu halkın ayağına götürmem; hakimin ilime ihtiyacı varsa camiye veya benim evime gelmelidir” diyerek onun isteğini reddetti. Bu tutumu hükümdarın ona karşı cephe almasına neden oldu ve sonunda onu oradan sürdüler.

 

Semerkantlılar, ona bir mektup yazıp şehirlerine davet ettiler. Buhari onların davetini kabul etti. Semerkant’a iki fersah uzaklıkta olan doğum yerine ulaşınca akrabalarının evine davet olundu. H.k. 206 yılının Çarşamba günün akşamı ramazan bayramında vefat etti ve orada defnolundu.

 

Ehl-i Sünnet, Buhari’nin faziletleri hakkında çok şeyler söylüyorlar, öyle ki bazıları hadis ilminde ondan daha üstün kimsenin olmadığını iddia ediyorlar. Müslim diyor ki: “Ben şehadet veriyorum ki onun gibisi dünyada yoktur.”

 

Buhari, Ehl-i Beyt İmamlardan vasıtayla veya vasıtasız olarak çok az hadis nakletmiştir. Kitabında sadece 29 hadis Hz. Ali’den (a.s) ve birkaç hadis de İmam Hasan ve İmam Bakır (a.s)’dan nakletmiştir.

 

Araştırmacılara göre, Buhari dört Ehl-i Sünnet mezhebinden veya diğer meşhur mezheplerden birine mensup değildir. Gerçekte onun kendine has bir fıkıh yöntemi vardı ve kendi görüşüne göre amel ediyordu. Subuki kendi kitabında onun Şafii olduğunu, Kadı İbn-i Ebi Ya’la’da Hanbeli olduğunu iddia etmişlerdir.

 

Buhari’nin eserleri:

 

Onun 25 eserinin olduğu söylenmiştir ki en meşhurları şunlardır:

 

1- Tarih-i Kebir. 40 bin ravinin hayatını anlatmaktadır

2- Tarih-i Sağir

3- ez-Zuefa-us Sağir

4- Kitab-ul Kuna

5- Kitab-u Halk-u Ef’al-ul İbad (Cehmiye fırkasına reddiye)

6- el-Edeb-ul Müfred fil hadis

7- Kazay-as Sahabe ve’t Tabiin ve Ekavilihim

8- Tefsir-i Buhari

9- el-Cami-us Sahih (Sahih-i Buhari)

 

Sahih-i Buhari:

 

Bu kitabın Ehl-i Sünnet açısından özel bir yeri vardır. Bazıları, bütün İslam ümmetinin Kur’an’dan sonra en sahih kitabın Sahih-i Buhari, ondan sonrada Sahih-i Müslim olduğunu iddia etmişlerdir. Ama bazı Ehl-i Sünnet büyükleri bu kitaba ciddi eleştirilerde bulunmuşlardır. Örneğin Hafız Darkutni, Sahih-i Buhari’ye çeşitli eleştiriler yapmış ki çoğu Buhari’nin ricalinin senetlerine yöneliktir. Örneğin:

 

1- İki veya daha fazla senetle nakledilen hadislerde bazen bir senet diğerinden daha fazla ravileri içermekte veya bazen bir ravinin yerine başka ravi zikredilmiştir.

2- Bazı hadislerin ravileri kınanmış[1] kişilerdir.

3- Eleştirilmiş bazı ravilerin özgün oldukları hadisleri de nakletmemiştir.

 

Şia alimleri de Buhari’yi bir çok yönden eleştirmiştir. Bu eleştirilerin bazıları şunlardır:

 

1- Ehl-i Beyt İmamlarından hadis nakletmemek; halbu ki o, iki pak İmam’la yani İmam Ali Naki (a.s) ve İmam Hasan Askeri (a.s.) ile aynı asırda yaşamasına rağmen onlardan hiçbir hadis nakletmemiş ve sadece sınırlı sayıda İmam Ali, İmam Hasan ve İmam Muhammed Bakır (a.s)’dan hadis nakletmiştir. Ama Ehl-i Beyt karşı düşmanlık ile tanınmış Emevi yanlısı kimselerden ve haricilerden örneğin İkrime, Ömer b. Hitan ve Urve gibi nasibi ve haricilerden hadis nakletmiştir ki hatta bir çok Ehl-i Sünnet muhaddisi de bunları cerh[2] etmişlerdir. Ve bunların azılı Ehl-i Beyt düşmanı olduklarını vurgulamışlardır. Oysa Şii imamları tanınmış olmalarına, özellikle İmam Bakır (a.s) ve İmam Sadık’ın (a.s) Irak ve Hicaz da bir çok öğrencisi olmasına rağmen Buhari Şii ricalden yalnızca 20 kişinin adını getirmiştir.

Hatta o İmam Cafer Sadık’ın doğru konuştuğunda şüphe ettiğini dile getirerek Ehl-i Beyt’e karşı muhalefet ve küstahlığını daha belirgin bir şekilde ortaya koymuştur.

 

2- Ehl-i Beyt (a.s)’ın makamını bildiren hadisleri nakletmemek; Oysa bu tür hadisleri onlarca Ehl-i Sünnet ve Şia muhaddisleri kendi eserlerinde sahih senetlerle Resul-u Ekrem (s.a.a)’den nakletmişlerdir.

 

3- Meçhul ve sahte ravilerin Buharinin senetlerinde olması ve uyduruk hadisleri kabul etmesi.

 

4- Bir çok hadisi kesmesi veya tekrar etmesi

 

5- Hadislerin lafzını nakletmek yerine içeriğini başka lafızlarla aktarması. Bu da, hadislere onun kendi anlayış ve şahsi içtihatlarının karışmasına neden olmuştur.[3]



[1] - İlm-i Rical teriminde, sakıncalı bulmak, manasınadır.

[2] - İlm-i Rical teriminde, sakıncalı bulmak, manasınadır.

[3] - Bütün bu söylenenler Gulamali Haddad Adil’in başkanlığında yazılan “Danişname-i Cihan-ı İslam” adlı eserden alınmıştır. Daha fazla biligi için bu esere başvurulabilir.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Köpek ve domuzun necis oldukları hakkında bir hadis söyleyebilir misiniz?
    14791 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/04/07
    Köpek ve domuzun necaseti hakkında Masum İmamlardan (a.s) elimize çeşitli rivayetler ulaşmıştır. Bu rivayetlerin bazılarında necis sözcüğü açıkça gelmiş bazılarında ise gelmemiştir. Açıkça gelmeyenlerden de köpek ve domuzun necis olmaları gereklilik babından anlaşılmaktadır. Böyle rivayetlerde köpeğin artığı veya domuzun insanın elbisesine değmesi hakkında İmamdan (a.s) sorular ...
  • İmam Hasan Askeri (a.s)’ın biyografisini anlatır mısınız?
    3319 Sire 2020/01/20
  • İslam devletinde medeni kurumların yeri nedir?
    7745 Düzenler 2010/12/04
    Toplumda halk kitleleriyle devlet arasındaki kuruluşlara medeni kurumlar denir. Köy ve şehirlerdeki kooperatifler, dernekler, spor kulüpleri ve birlikler (okul-aile birliği gibi) vb. medeni kurumlara örnek teşkil etmektedirler. Medeni kurumların varlığı halkçı düzenlerin temel özelliklerinden biridir. Bir işi ve mesleği olan herkes bu kurumlara üye olabilirler. Medeni kurumlar, toplumsal ...
  • Allah’ın fertlere evlat verme ve vermemedeki hikmeti nedir?
    70786 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Yüce Allah âlim ve hikmet sahibidir. İlahi sünnet her işin sebepler kanalıyla gerçekleşmesini gerektirir. İlahi sünnetlerden bir tanesi de kendine has nedenler aracılığıyla neslin üremesidir. Tarih boyunca evlendikten sonra veya genel olarak veyahut uzun bir müddet süresince evlat sahibi olmayan birçok insan vardır. Bu fertler arasında ömründe hiçbir günaha ...
  • Kabirde soru ve sual nasıldır ve gayri Müslimler için hangi şekildedir?
    15342 Eski Kelam İlmi 2011/08/17
    Berzah sözlükte iki şey arasında yer alan perde ve engel anlamındadır. Istılahta ise Yüce Allah’ın dünya ve ahiret arasında karar kıldığı ve ölümden sonra insanın ilk menzili olan âleme denmektedir. Berzah âleminden kastedilen, kabir âlemidir; bu âlemde insan kıyamete dek özel bir tür yaşam sürecektir. Burada kabirden kastedilen şey ...
  • Kredi kartlarıyla alışveriş yapılması ve bu kartların nakit paraya çevrilmesinin hükmü nedir?
    6089 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/05/13
    Sorunuzun cevabını Ayetullah Hamenei’nin kalemi şu şekilde cevaplamıştır: Hesapta olan ve alışveriş yaparken ödediğiniz miktarın bir sakıncası yoktur. Ama hesabınızda karşılığı olmadan size kredi hesabı olarak verilen miktar; eğer borç şeklindeyse ve ona faiz geliyorsa, borcun kendisi sahih ama fazlası faiz sayılmaktadır ve haramdır. ...
  • Nazardan korunmak nasıl mümkündür?
    11551 Tefsir 2011/05/09
    Nazar, nefsin oluşturduğu tesirlerindendir ve onun inkar etmeğe bir delil yoktur. Hatta bazı hadiseler nazarın varlığına delil sayılır. Merhum Şeyh Abbas Kummi, nazardan korunmanın yolları hakkında Kalem Suresi'inin 51. ayetini okumayı tavsiye etmiştir. Bu ayetin nüzul sebebine bakıldığında onun nazara karşı etkili olduğu ...
  • Neden esir düşmüş evli kadınlar hakkında Müslümanlara helal olduğuna dair ayet nazil olmuştur?
    6495 Gayri Müslimlerle İlişki 2019/01/22
    Kutsal islam şeriati evli kadınlarla evlilik yapmayı haram bilmektedir. Bu hükümden sadece savaşta esir düşmüş ve belirli şartlara haiz olanlar istisna edilmiştir. Allah teala kafirlerden esir düşmüş esir kadınlar batıl inançlarından beraat ettikten sonra ve rahimleri önceki eşlerinden arınmış ise nikah kıymayı helal etmiştir. Başka bir tabirle ...
  • Niçin ezan Arapça okunmaktadır?
    32652 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2009/08/23
    Ezanın Arapça okunmasının gerekliliğinin en önemli delili ezanın bir ibadet oluşudur. Bu ibadet Peygamber-i Ekrem’in sünneti gereği olduğu gibi korunmuştur. Her ibadetin şekli ve biçimi Allah Teala’nın belirlediği, emrettiği şekilde olmalıdır. Buna ek olarak bu ibadetin asırlar boyunca tahriften uzak kalması, bozulmaması ve ...
  • Bir Müslümanın, Amerika’daki mahkemelere bir dava için başvurması caiz midir?
    6726 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/11/01
    Ayetullah Uzma Hamenei (r.a)’nin bürosunun cevabı:“Eğer kadının hakkını elde etmesi, gayri İslami mahkemelere başvurmasına bağlıysa, özellikle bu mahkemelere başvurmaması kadın için zorluk ve sıkıntıya sebep olacaksa; başvurmasında bir mani yoktur.”Hazreti Ayetullah-il Uzma Mekarim Şirazi (r.a)’nin bürosunun cevabı:“Hakkını elde edecek başka bir yolu olmaz ve bu mahkemelere başvurmak ...

En Çok Okunanlar