Gelişmiş Arama
Ziyaret
13043
Güncellenme Tarihi: 2009/10/10
Soru Özeti
(İmam) Buhari’nin hayatından kesitler sunabilir misiniz?
Soru
(İmam) Buhari’nin hayatından kesitler sunabilir misiniz?
Kısa Cevap

Ebu Abdullah Muhammed b. İsmail b. İbrahim b. Muğire b. Berdeziye Cu’fi-l Buhari, Ehl-i Sünnetin en meşhur muhaddisidir. O, H. K. 194 yılında Buhara’nın köylerinden biri olan Hartenk’de dünyaya geldi. Çocukken babasını kaybetti. Güçlü bir hafızası vardı ve daha çocukken hadis ezberleyip toplamaya başladı.

Üstadı Muhammed b. Yahya Zuheli onu kıskandığı için tekfir edildi ve toplumdan uzaklaştırıldı. Mecburen Nişabur’u terk edip Buhara’ya gitti, ama orada da hükümdarın baskısına uğradı. Oradan Semerkant’a giderken yolda doğduğu köye uğradı ve orada da vefat etti. 25 eseri vardır; onların en önemlisi Sahih-i Buhari’dir.

Buhari iki Ehl-i Beyt İmamıyla yani İmam Ali Naki (a.s) ve İmam Askeri (a.s.) ile aynı dönemde yaşamasına rağmen onlardan hadis nakletmemiştir. Yalnızca 29 hadis Hz. Ali’den (a.s) ve birkaç hadis de İmam Hasan ve İmam Bakır’dan (a.s) nakletmiştir.

Bir çok Ehl-i Sünnet onu güvenilir ve kitabını Kur’an’dan sonra en üstün kitap bilmelerine rağmen bazı Ehl-i Sünnet alimleri onun naklettiği hadislere ciddi eleştirilerde bulunmuşlardır. Şii alim ve muhaddisleri de Sahih-i Buhari’yi bir çok yönden eleştirmişlerdir.

Ayrıntılı Cevap

Ebu Abdullah Muhammed b. İsmail b. İbrahim b. Muğire b. Berdeziye Cu’fi-l Buhari, Ehl-i Sünnetin en meşhur muhaddisidir. Ona Cu’fi denmesinin nedeni ikinci dedesi Muğire Buhara’nın hakimi “Yeman-i Cu’fi”nin kölelerinden idi ve onun vesilesiyle Müslüman olmuştu.

 

Muğire’nin babası Berdeziye (çiftci) Zerdüşt idi. Dolayısıyla Yakut Hamvi’nin dediği gibi, Berdeziye Buhara hakiminin eliyle Müslüman oldu, sözü yanlıştır.

 

Buhari, h. k. 194 yılında Buhara’nın köylerinden biri olan Hartenk’de dünyaya geldi. Çocukken babasını kaybetti ve annesi onun sorumluluğunu üstlendi. Safdi ve Hatib-i Bağdadi’nin naklettiklerine göre o çocukluğunda kör oldu, ama annesinin duasıyla yeniden görmeye başladı.

Hatib-i Bağdadi’nin dediğine göre Buhari’nin güçlü bir hafızası vardı ve küçüklüğünden itibaren Buhara’da ilim öğrenmeye başladı. 10 yaşında hadis ezberleyip toplamaya başladı. 11 yaşında iken üstadı “Züheli”nin rivayetin senedinde yaptığı yanlışlığı düzeltti. Ehl-i Sünnet kaynaklarında geldiğine göre arkadaşları yazdıkları hadisleri, onun ezberden okuduklarının üzerinden düzeltiyorlardı.

 

16 yaşında iken İbn-i Mübarek’in (Ö. 182 h.k) ve Keb’ b. Cerrah’ın (Ö. 197) bütün kitaplarını ezberlemiş ve aynı yıl annesiyle beraber hacca gitti ve hadis öğrenmek için Mekke’de kaldı.

 

18 yaşında Medine-i Münevvere’de (Resul-u Ekrem (sa.a)’in mezarının kenarında) “Kazay-as Sahabe ve’t Tabiin ve Ekavilihim” adlı kitabını yazdı. Hadis bulmak için Buhari’nin çok uzun yolculuklar yaptığı söylenmektedir.

 

Nişabur’da bir süre hadis toplantıları yaptı. Toplantılarına katılanlar haddinden fazla idi. Galiba bu yüzden Muhammed b. Yahya Zuheli (ehl-i hadisin büyüklerinden ve Buharinin üstadı)’nin kıskançlığına neden oldu ve bu kıskançlık Buhariyle düşman olmasına yol açtı.

 

Zuheli ve birçok kelamcı Kur’an’ın lafzının kadim olduğuna inanıyor ve buna muhalif olanları mürtet sayıyorlardı. Oysa Buhari Kur’an’ın lafzının yaratılmış olduğuna inanıyordu. Bu nedenle dinden çıkma ithamıyla karşı karşıya kaldı ve toplantılarına gidilmesi yasaklandı. Müslim ve Ahmed b. Müslime’nin dışında ki bütün öğrencileri etrafından dağıldılar. O da mecburen Nişabur’dan Buhara’ya gitti. Bir süre Buhara’da kaldı ve hadis toplantıları yaptı.

 

Hatib-i Bağdadi diyor ki, şehrin hakimi Halid b. Ahmed Zuheli onu hadis beyan etmesi için onu sarayına çağırdı. Ama o kabul etmeyerek “Ben ilimi alçaltmam ve onu halkın ayağına götürmem; hakimin ilime ihtiyacı varsa camiye veya benim evime gelmelidir” diyerek onun isteğini reddetti. Bu tutumu hükümdarın ona karşı cephe almasına neden oldu ve sonunda onu oradan sürdüler.

 

Semerkantlılar, ona bir mektup yazıp şehirlerine davet ettiler. Buhari onların davetini kabul etti. Semerkant’a iki fersah uzaklıkta olan doğum yerine ulaşınca akrabalarının evine davet olundu. H.k. 206 yılının Çarşamba günün akşamı ramazan bayramında vefat etti ve orada defnolundu.

 

Ehl-i Sünnet, Buhari’nin faziletleri hakkında çok şeyler söylüyorlar, öyle ki bazıları hadis ilminde ondan daha üstün kimsenin olmadığını iddia ediyorlar. Müslim diyor ki: “Ben şehadet veriyorum ki onun gibisi dünyada yoktur.”

 

Buhari, Ehl-i Beyt İmamlardan vasıtayla veya vasıtasız olarak çok az hadis nakletmiştir. Kitabında sadece 29 hadis Hz. Ali’den (a.s) ve birkaç hadis de İmam Hasan ve İmam Bakır (a.s)’dan nakletmiştir.

 

Araştırmacılara göre, Buhari dört Ehl-i Sünnet mezhebinden veya diğer meşhur mezheplerden birine mensup değildir. Gerçekte onun kendine has bir fıkıh yöntemi vardı ve kendi görüşüne göre amel ediyordu. Subuki kendi kitabında onun Şafii olduğunu, Kadı İbn-i Ebi Ya’la’da Hanbeli olduğunu iddia etmişlerdir.

 

Buhari’nin eserleri:

 

Onun 25 eserinin olduğu söylenmiştir ki en meşhurları şunlardır:

 

1- Tarih-i Kebir. 40 bin ravinin hayatını anlatmaktadır

2- Tarih-i Sağir

3- ez-Zuefa-us Sağir

4- Kitab-ul Kuna

5- Kitab-u Halk-u Ef’al-ul İbad (Cehmiye fırkasına reddiye)

6- el-Edeb-ul Müfred fil hadis

7- Kazay-as Sahabe ve’t Tabiin ve Ekavilihim

8- Tefsir-i Buhari

9- el-Cami-us Sahih (Sahih-i Buhari)

 

Sahih-i Buhari:

 

Bu kitabın Ehl-i Sünnet açısından özel bir yeri vardır. Bazıları, bütün İslam ümmetinin Kur’an’dan sonra en sahih kitabın Sahih-i Buhari, ondan sonrada Sahih-i Müslim olduğunu iddia etmişlerdir. Ama bazı Ehl-i Sünnet büyükleri bu kitaba ciddi eleştirilerde bulunmuşlardır. Örneğin Hafız Darkutni, Sahih-i Buhari’ye çeşitli eleştiriler yapmış ki çoğu Buhari’nin ricalinin senetlerine yöneliktir. Örneğin:

 

1- İki veya daha fazla senetle nakledilen hadislerde bazen bir senet diğerinden daha fazla ravileri içermekte veya bazen bir ravinin yerine başka ravi zikredilmiştir.

2- Bazı hadislerin ravileri kınanmış[1] kişilerdir.

3- Eleştirilmiş bazı ravilerin özgün oldukları hadisleri de nakletmemiştir.

 

Şia alimleri de Buhari’yi bir çok yönden eleştirmiştir. Bu eleştirilerin bazıları şunlardır:

 

1- Ehl-i Beyt İmamlarından hadis nakletmemek; halbu ki o, iki pak İmam’la yani İmam Ali Naki (a.s) ve İmam Hasan Askeri (a.s.) ile aynı asırda yaşamasına rağmen onlardan hiçbir hadis nakletmemiş ve sadece sınırlı sayıda İmam Ali, İmam Hasan ve İmam Muhammed Bakır (a.s)’dan hadis nakletmiştir. Ama Ehl-i Beyt karşı düşmanlık ile tanınmış Emevi yanlısı kimselerden ve haricilerden örneğin İkrime, Ömer b. Hitan ve Urve gibi nasibi ve haricilerden hadis nakletmiştir ki hatta bir çok Ehl-i Sünnet muhaddisi de bunları cerh[2] etmişlerdir. Ve bunların azılı Ehl-i Beyt düşmanı olduklarını vurgulamışlardır. Oysa Şii imamları tanınmış olmalarına, özellikle İmam Bakır (a.s) ve İmam Sadık’ın (a.s) Irak ve Hicaz da bir çok öğrencisi olmasına rağmen Buhari Şii ricalden yalnızca 20 kişinin adını getirmiştir.

Hatta o İmam Cafer Sadık’ın doğru konuştuğunda şüphe ettiğini dile getirerek Ehl-i Beyt’e karşı muhalefet ve küstahlığını daha belirgin bir şekilde ortaya koymuştur.

 

2- Ehl-i Beyt (a.s)’ın makamını bildiren hadisleri nakletmemek; Oysa bu tür hadisleri onlarca Ehl-i Sünnet ve Şia muhaddisleri kendi eserlerinde sahih senetlerle Resul-u Ekrem (s.a.a)’den nakletmişlerdir.

 

3- Meçhul ve sahte ravilerin Buharinin senetlerinde olması ve uyduruk hadisleri kabul etmesi.

 

4- Bir çok hadisi kesmesi veya tekrar etmesi

 

5- Hadislerin lafzını nakletmek yerine içeriğini başka lafızlarla aktarması. Bu da, hadislere onun kendi anlayış ve şahsi içtihatlarının karışmasına neden olmuştur.[3]



[1] - İlm-i Rical teriminde, sakıncalı bulmak, manasınadır.

[2] - İlm-i Rical teriminde, sakıncalı bulmak, manasınadır.

[3] - Bütün bu söylenenler Gulamali Haddad Adil’in başkanlığında yazılan “Danişname-i Cihan-ı İslam” adlı eserden alınmıştır. Daha fazla biligi için bu esere başvurulabilir.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Diriliş cisimsel mi yoksa ruhani midir?
    17927 معاد و قیامت 2012/05/27
    Her ne kadar akli deliller ahiret ve bu dünyevi hayat dışındaki başka bir dünyanın gerekliliğine tanıklık etse de ahretin nitelik ve keyfiyeti, ahiretin sadece ruhani olup olmayacağı veya hem ruhani ve hem cismani olup olmayacağı ve de cisimsel dirilişi kabul etme durumunda bu cismin maddi mi yoksa ...
  • Mescidin hangi halısının necis olduğunu bilmiyorsak, onu nasıl temizleyebiliriz?
    6067 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/23
    Büyük mercilerin (Allah onları korusun) bürolarının yanıtları şunlardır: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (ömrü uzun olsun) Bürosu: Sorulan sorudaki varsayıma göre belirtilen tüm halılar yıkanmalıdır. Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu: Yakin hâsıl olması için tüm halılar yıkanmalıdır. Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu: Eğer ...
  • İmam Ali (a.s)’ın hayatını özet olarak beyan edebilir misiniz?
    2908 امام علی ع 2020/01/19
  • Yabancı şirketlere yapılan yatırımların kazançının hükmü nedir?
    13571 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/06/24
    Yabancı şirketlerde yatırım yapmak eğer müslümanların izzetine, bağımsızlığına zarar vermiyor ve Müslümanların onlara bağlanmalarına ve derin bağlar kurmalarına yol açmıyorsa sakıncası yoktur. Bu bağlamda Müslüman olmayan birinden faiz almak Taklit Mercilerin kahir çoğunluğunun fetvasına göre caizdir. ...
  • Ayakların üstünü mesetme konusunu hadisler ile ispatlayınız?
    8250 بیشتر بدانیم 2012/07/21
    “Vesailu’ş - Ş,a” gibi Şia’nın Muteber Kitaplarında İmamlardan (a.s.) nakledilmiş olan hadislere baktığımızda abdest alınırken başın ön kısmının ve ayakların üstünün Mes edilmesinin vacip olduğunu görürüz. Keza hadislerden istifade ediliyor ki ayaklar Mes edilirken sağ ve sol sırasını dikkate alarak ayakların parmaklarından başlayarak ayaklarda var olan çıkıntıya ...
  • Düğünlerde klasik müzikler kullanılması halinde, kadının kadın için dans etmesinin hükmü nedir?
    7608 کلیات 2012/04/07
    Ayetullahe'l-uzma HAMANEİ’NİN (Allah yüce gölgesini devam ettirsin) defteri: Kadının kadınlar için dans etmesi eğer lehv unvanı kendisine sıdk ediyor; örneğin kadınlar meclisini dans meclisine dönüştürüyor olması gibi, sakıncalıdır ve ihtiyatı vacip gereğince terk edilmelidir. Bu durum dışındaki durumlarda eğer şehveti uyandıracak nitelikte veya haram bir ...
  • İmam Ali’nin Zülfikar’ı şimdi nerededir?
    69010 تاريخ بزرگان 2011/10/30
    Zülfikar, Allah Resulü’nün (s.a.a) kılıcının adıdır.[1] Bu kılıcın bununla adlandırılması hakkında şöyle demişlerdir: Kılıcın arkasında insanın belkemiği gibi kısa ve uzun çıkıntılar bulunmaktaydı.[2] Zülfikar’ın macerası İslam’ın ilk yıllarındaki savaşlardan ...
  • Rehberliğin görüşüne göre “bilerek” namazı bozmanın hükmü nedir?
    31000 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    İradi olarak farz namazı bozmak ve kesmek haramdır ama bir kefareti yoktur. Eğer insan namazını doğru kılıp kılmadığına dair şüphe ederse şüphesine itina etmemeli, namazını doğru kıldığına hükmetmeli ve namazı bozmamalıdır. Ama namazını bozarsa bunun bir kefareti yoktur. Elbette farz namazı iradi olarak bozmak haramdır ama ...
  • Kimsenin olmadığı bir yerde çıplak olmak veya çıplak uyumak günah mıdır?
    55543 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/11/26
    Dini metinlerden ve kaynaklardan elde edilen veri böyle bir davranışın özünde haram olmadığı ama mekruh olduğu yönündedir. Zira bu halet şeytanın vesvese etmesine bir anlamda alt yapı oluşturabilir. ...
  • Tahrip edilmiş korunaktan hırsızlık yapmanın hükmü nedir?
    6908 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/21
    Hırsızın elinin kesilmesinin şartları şunlardır:1. Erginlik2. Akıl3. İrade4. Zorunluluğun olmaması5. İster yalnız başına ve ister beraberce olsun hırsızın korunağa saygısızlık etmesi6. Eşyayı korunaktan çıkarması7. Hırsızın mal sahibinin babası olmaması8. Korunağa saygısızlığın ve hırsızlığın gizlice yapılması; açıkça ve aşikâr olarak korunak kırılır ...

En Çok Okunanlar