Gelişmiş Arama
Ziyaret
6360
Güncellenme Tarihi: 2012/02/04
Soru Özeti
Tabiatı doğru bir şekilde kullanmanın yolu nedir?
Soru
Tabiatı doğru bir şekilde kullanmanın yolu nedir?
Kısa Cevap

İslam, başka mektepler gibi insanın ihtiyaçlarına tek bir açıdan bakmamış, tek maddi yönüne veya tek manevi yönüne odaklanmamış, aksine orta yolu tutmuştur. İlahi nimetleri doğru bir şekilde kullanmak, maneviyatla ve ahiretle çelişmediği gibi insanın saadet yolunda ilerlemesini de sağlar.

Ayrıntılı Cevap

İnsanlığa hakim olan dinler ve düşünce mektepleri insanın ihtiyaçlarını temin etmek ve saadetini sağlamak için talimatlar sunmuş, reçeteler yazmışlardır.

Maddi mektepler manevi ihtiyaçları tümüyle göz ardı ederler; aslında onların böyle bir inançları yoktur. Onlar insanın saadetini azami derecede maddi lezzetlerden faydalanmakta görürler. Bunların karşısında olan bazı mektep ve dinler ise insan ruhunun takviye edilip eğitilmesini işin temeli olarak görmektedirler. Onlar maddi ihtiyaçların teminini önemsemedikleri gibi insanın saadetini maddi lezzetlerden uzak durmakta olduğunu söylemekte, insanı daima dünyadan uzaklaşmaya, dünyaya ve maddiyata bağlanmaktan kendisini kurtarmaya davet etmektedirler. Mutlu yaşamdan neyin anlaşıldığı mekteplerin dünya görüşüne, dünya ve insanı nasıl tefsir ettiklerine bağlıdır.

Günümüzün maddiyat dünyasına özellikle batı toplumlarına, maddiyatın çeşitli lezzetlerinden, garize ve şehvetlerden sınırsızca faydalanma düşüncesinin haddinden fazla hakim olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bunun nedeni ise şimdiye kadar din adına maddi lezzetlere getirilen sınırlamalara gösterilen şiddetli tepkidir.

İslam manevi konulara yönelmeyi, dünyadan ve ilahi nimetlerden faydalanmaktan ayrı şeyler olarak görmemektedir. Bu yüzden dini öğretilerde ruhbaniyyet ve Allah’ın nimetlerinden faydalanmamak menedilmiştir. İmam Sadık (a.s) buyuruyor: ‘Allah Teala, Muhammed’e (s.a.a), Nuh, İbrahim, Musa ve İsa’nın (a.s) şeriatını verdi... Kolay fıtri dinde ne ruhbaniyyet vardır, ne de seyahat (sofular gibi çöllerde gezmek), aksine bu din temizleri helal etmiş, pislikleri ise haram. İnsanların üzerindeki yükü ve zincirleri kaldırmıştır.’[1]

Resul-i Ekrem (s.a.a) ve Masum İmamlar (a.s) ümmeti, ruhbaniyetten uzak durmaları için uyarıyordular. Örneğin:

Emiru’l Müminin’in (a.s) dostlarından biri, kardeşinin dünyadan kaçtığı -ve et, uygun elbise, cinsellik vb. gibi Allah’ın nimetlerinden faydalanmadığı- konusunda şikayet etti. İmam (a.s) onu çağırmasını emretti. Asım adındaki bu şahıs geldiğinde İmam onu asık suratla karşıladı ve şöyle buyurdu: ‘Vay olsun sana ey Asım! Allah’ın nimetleri sana mübah ettiğini düşünüyorsun, ama sen onlardan faydalanmıyorsun öyle mi? Sen Allah’ın karşısında bundan daha küçüksün (ki böyle bir düşünceye sahipsin). Karına ve çocuklarına acımıyor musun? Allah’ın sana helal ettiği temiz şeylerden senin faydalanmandan rahatsız olduğunu mu sanıyorsun?’[2]

Ancak unutmamak gerekir ki kınanan dünya, Allah’a ve halka karşı vazifesini unutturan, kendisine aşırı bağlanılan, gurur, ahireti unutma, başkalarına karşı böbürlenme, israf, şükür etmeme vb. şeylere neden olan dünyadır. Bunlar olmaz ve onu ahiretin ve ilahi kurba ulaşmanın köprüsü olarak görürsek kötü değildir. Bu konudaki birçok rivayetten ikisini örrnek olarak getiriyoruz:

1-Emirü’l-Müminin’in (a.s) huzurunda birisi dünyayı kötülüyordu. İmam onu kınayarak şöyle buyurdu: ‘Dünya doğrular için doğruluk evidir. Dünyayı tanıyanlara sağlık evi, azık alanlara ihtiyaçsızlık evi ve öğüt alanlara öğüt evidir. Dünya, Allah dostlarının secdegahı, meleklerin namazgahı, vahyin indiği yer ve Allah dostlarının Allah’ın rahmetini kazandıkları ve cenneti kâr edindikleri ticaret yerdir.’[3]

2- İbn-i Ebi Ya’fur şöyle diyor: İmam Sadık’a (a.s) ‘Biz dünyayı seviyoruz’ diye arzettiğimde ‘Dünyadan kastın nedir?’ diye sordu. Dedim ki: ‘Evlenmek istiyorum, hacca gitmek istiyorum, aileme yardım etmek istiyorum, (din) kardeşlerime yardım etmek istiyorum ve sadaka vermek istiyorum.’ İmam buyurdu ki: ‘Bunlar dünya meselelerinden değildir. Bunlar ahirete ait şeylerdir.’

İlgili dizinler:

Dünya ve Ahiret Saadeti: 13242 (Site: 13001)

Dünya veya Ahiret İçin Çaba Sarfetmek: 1821 (Site:2130)   

 



[1] -Kuleyni, Muhammed b. Yakup, el-Kafi, c.8, s.22, H.1, Daru’l-Kütübi’l-İslamiyye, Tahran, H.Ş.1365

[2] -a.g.e. c.1, s.410

[3] -Nehcü’l-Belağa, s.492, Hikmet:131, İntişarat-ı Daru’l-Hicret, Kum.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Fetvanın dayanak ve kaynakları nelerdir?
    9468 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2010/04/07
    İçtihat zorluklara tahammül, çaba ya da kudret ve güç demektir. Fıkhi terim olarak ise kaynak ve delillerden şer’i hükümleri çıkarmak için azami ilmi çabayı sarf etmek anlamındadır.Şii fıkhında fetvanın temeli içtihat kaynakları olarak bilinen Kur’an, sünnet, akıl ve icmadır. Ancak bu kaynaklardan, faydalanma ...
  • Acaba bütün peygamberlerin ismini zikrede bilir misiniz?
    3728 تاريخ بزرگان 2019/09/22
  • Dört seçkin kadın ve babalarının ismi nedir?
    20775 تاريخ بزرگان 2010/05/19
    İnsanlık tarihi boyunca tevhid yolunda ve ilahi hedefler uğruna büyük fedakârlıklar gösteren Evliya ve Salihlerin içinde kadınlarda vardır. Onların namı insanlığın karanlık tarihinde parlamaktadır. İslami rivayet ve kaynaklarda büyüklük, fazilet ve yüce makamlarından ötürü en üstün kadınlar ve cennet kadınlarının en üstünleri olarak yad edilen, yücelikle övülen ...
  • Allah İle İrtibat Zamanı Ne Zamandır?
    10242 Pratik İrfan 2011/08/03
    Her ibadetin ruhu Allah ile irtibat kurmak ve O’na yaklaşmaktır. Bu husus namaz, dua ve Allah’ın dergâhına yalvarma ve yakarma ile müyesser olacaktır. Allah ile irtibat kurmak özel bir zaman ve mekâna has değildir. Elbette gece yarısı gibi bazı zamanlar Allah ile irtibat kurmak için en güzel zamanlardır veya ...
  • Zikir nedir ve türleri nelerdir?
    17424 ذکر 2012/09/24
    Zikir ve Allah’ı anmanın birçok ruhi ve ahlaki yapıcı etkisi vardır ve bunun karşısında Allah’ın kulunu hatırlaması, kalbin aydınlanması, kalp huzuru, Allah’a itaatsizlik etmeden korkmak, günahların bağışlanması ve ilim ve hikmet bunlardan sayılır. Genellikle zikir kalpsel ve dilsel olarak iki türe ayrılır. Dille yapılan zikre “vird” de ...
  • İmam tarafından namazın teşehhüdüne bir harf eklendiği durumda tabi olanların hükmü nedir?
    7471 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/07/18
    Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur. ...
  • Size göre inkârcıların İslam dini ve diğer dinlere karşı tavır almasının nedenleri ne olabilir?
    6887 Yeni Kelam İlmi 2011/11/21
    İnkârcılar dinler ve özellikle de İslam karşısında tavır almaları değişik siyasal, toplumsal, ekonomik ve kültürel nedenler taşıyabilir. Bu dört neden hakkında bilgilenmek için lütfen ayrıntılı cevaba müracaat ediniz. ...
  • İslam dininin dinozor hakkındaki görüşü nedir?
    92226 Tefsir 2010/01/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Fakirlere infak etmenin felsefesi nedir?
    8186 انفاق و قرض الحسنه 2012/06/11
    Bazen falankes fakirdir ve mutlaka bir şey yaptığı için Allah onun fakir kalmasını istiyor; biz zenginiz ve mutlaka işlediğimiz bir amelden dolayı Allah’ın lütfü kapsamına girmişiz, o halde ne onların fakirlikleri ve ne de bizim zenginliğimiz hikmetsiz değildir!! Denilir. Hâlbuki infak emrinin çeşitli hikmet ve felsefeleri vardır. ...
  • İran ve Irak savaşında şehit düşen bazı fertlerin cenazelerinin dağılmadığını ve yok olmadığını duydum. Bu duyumlar muteber ve güvenilir midir?
    7921 Eski Kelam İlmi 2012/04/04
    Canlı yaratıkların cisimlerinin yapısı gereği, ruh bedenden çıktıktan sonra tabii olarak beden kokar, çürür ve yok olur. Bu nedenle bazı bedenlerin yıllar geçtikten sonra aynı şekilde salim kalması uzak bir ihtimaldir. Ama Allah her şeye kadir olduğundan[1] böyle bir şey zihinden uzak tutulmamalı ve ...

En Çok Okunanlar