Gelişmiş Arama
Ziyaret
6227
Güncellenme Tarihi: 2012/02/04
Soru Özeti
Tabiatı doğru bir şekilde kullanmanın yolu nedir?
Soru
Tabiatı doğru bir şekilde kullanmanın yolu nedir?
Kısa Cevap

İslam, başka mektepler gibi insanın ihtiyaçlarına tek bir açıdan bakmamış, tek maddi yönüne veya tek manevi yönüne odaklanmamış, aksine orta yolu tutmuştur. İlahi nimetleri doğru bir şekilde kullanmak, maneviyatla ve ahiretle çelişmediği gibi insanın saadet yolunda ilerlemesini de sağlar.

Ayrıntılı Cevap

İnsanlığa hakim olan dinler ve düşünce mektepleri insanın ihtiyaçlarını temin etmek ve saadetini sağlamak için talimatlar sunmuş, reçeteler yazmışlardır.

Maddi mektepler manevi ihtiyaçları tümüyle göz ardı ederler; aslında onların böyle bir inançları yoktur. Onlar insanın saadetini azami derecede maddi lezzetlerden faydalanmakta görürler. Bunların karşısında olan bazı mektep ve dinler ise insan ruhunun takviye edilip eğitilmesini işin temeli olarak görmektedirler. Onlar maddi ihtiyaçların teminini önemsemedikleri gibi insanın saadetini maddi lezzetlerden uzak durmakta olduğunu söylemekte, insanı daima dünyadan uzaklaşmaya, dünyaya ve maddiyata bağlanmaktan kendisini kurtarmaya davet etmektedirler. Mutlu yaşamdan neyin anlaşıldığı mekteplerin dünya görüşüne, dünya ve insanı nasıl tefsir ettiklerine bağlıdır.

Günümüzün maddiyat dünyasına özellikle batı toplumlarına, maddiyatın çeşitli lezzetlerinden, garize ve şehvetlerden sınırsızca faydalanma düşüncesinin haddinden fazla hakim olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Bunun nedeni ise şimdiye kadar din adına maddi lezzetlere getirilen sınırlamalara gösterilen şiddetli tepkidir.

İslam manevi konulara yönelmeyi, dünyadan ve ilahi nimetlerden faydalanmaktan ayrı şeyler olarak görmemektedir. Bu yüzden dini öğretilerde ruhbaniyyet ve Allah’ın nimetlerinden faydalanmamak menedilmiştir. İmam Sadık (a.s) buyuruyor: ‘Allah Teala, Muhammed’e (s.a.a), Nuh, İbrahim, Musa ve İsa’nın (a.s) şeriatını verdi... Kolay fıtri dinde ne ruhbaniyyet vardır, ne de seyahat (sofular gibi çöllerde gezmek), aksine bu din temizleri helal etmiş, pislikleri ise haram. İnsanların üzerindeki yükü ve zincirleri kaldırmıştır.’[1]

Resul-i Ekrem (s.a.a) ve Masum İmamlar (a.s) ümmeti, ruhbaniyetten uzak durmaları için uyarıyordular. Örneğin:

Emiru’l Müminin’in (a.s) dostlarından biri, kardeşinin dünyadan kaçtığı -ve et, uygun elbise, cinsellik vb. gibi Allah’ın nimetlerinden faydalanmadığı- konusunda şikayet etti. İmam (a.s) onu çağırmasını emretti. Asım adındaki bu şahıs geldiğinde İmam onu asık suratla karşıladı ve şöyle buyurdu: ‘Vay olsun sana ey Asım! Allah’ın nimetleri sana mübah ettiğini düşünüyorsun, ama sen onlardan faydalanmıyorsun öyle mi? Sen Allah’ın karşısında bundan daha küçüksün (ki böyle bir düşünceye sahipsin). Karına ve çocuklarına acımıyor musun? Allah’ın sana helal ettiği temiz şeylerden senin faydalanmandan rahatsız olduğunu mu sanıyorsun?’[2]

Ancak unutmamak gerekir ki kınanan dünya, Allah’a ve halka karşı vazifesini unutturan, kendisine aşırı bağlanılan, gurur, ahireti unutma, başkalarına karşı böbürlenme, israf, şükür etmeme vb. şeylere neden olan dünyadır. Bunlar olmaz ve onu ahiretin ve ilahi kurba ulaşmanın köprüsü olarak görürsek kötü değildir. Bu konudaki birçok rivayetten ikisini örrnek olarak getiriyoruz:

1-Emirü’l-Müminin’in (a.s) huzurunda birisi dünyayı kötülüyordu. İmam onu kınayarak şöyle buyurdu: ‘Dünya doğrular için doğruluk evidir. Dünyayı tanıyanlara sağlık evi, azık alanlara ihtiyaçsızlık evi ve öğüt alanlara öğüt evidir. Dünya, Allah dostlarının secdegahı, meleklerin namazgahı, vahyin indiği yer ve Allah dostlarının Allah’ın rahmetini kazandıkları ve cenneti kâr edindikleri ticaret yerdir.’[3]

2- İbn-i Ebi Ya’fur şöyle diyor: İmam Sadık’a (a.s) ‘Biz dünyayı seviyoruz’ diye arzettiğimde ‘Dünyadan kastın nedir?’ diye sordu. Dedim ki: ‘Evlenmek istiyorum, hacca gitmek istiyorum, aileme yardım etmek istiyorum, (din) kardeşlerime yardım etmek istiyorum ve sadaka vermek istiyorum.’ İmam buyurdu ki: ‘Bunlar dünya meselelerinden değildir. Bunlar ahirete ait şeylerdir.’

İlgili dizinler:

Dünya ve Ahiret Saadeti: 13242 (Site: 13001)

Dünya veya Ahiret İçin Çaba Sarfetmek: 1821 (Site:2130)   

 



[1] -Kuleyni, Muhammed b. Yakup, el-Kafi, c.8, s.22, H.1, Daru’l-Kütübi’l-İslamiyye, Tahran, H.Ş.1365

[2] -a.g.e. c.1, s.410

[3] -Nehcü’l-Belağa, s.492, Hikmet:131, İntişarat-ı Daru’l-Hicret, Kum.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hangi ayet tevhidin kısımlarını içermektedir? Tevhidin kısımları nelerdir?
    16882 Eski Kelam İlmi 2011/08/14
     Tevhit konusu, Kuranî ve dinî kavramlar içinde en derin ve geniş konulardandır. Çünkü tevhidin çeşitleri ve mertebeleri vardır. Bu yüzden Kuran’da tevhit konusu birçok sure ve ayette genişçe ve derin olarak işlenmiştir. Kuran’ın bu üslup ve tarzı temel kavramlardadır. Bugün bu üslup, Kuran’ın konusal ...
  • Genetik düzeltmenin hükmü ve bu yöntemle dünyaya gelen çocuğun hükmü nedir?
    7251 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/11
    Genetik düzeltmeler yapmanın birçok çeşidi söz konusudur bu yüzden tabii olarak hükümleri de farklıdır.Ancak genel olarak söylemek gerekir ki genetik düzeltme karı kocanın (eşlerin) sperm ve yumurtalığı üzerinde yapılır ve maksat dünyaya gelecek çocuğun genler ve kalıtımla geçen hastalıklara karşı bağışıklık kazanması olursa ...
  • Niçin bizim mektepte imamlık makamı babadan oğla irsi olarak geçmektedir?
    8827 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    İmamet makamı masum olmak ve bol ilim gibi vasıflara sahip olan kişiye verilir. Bu vasıflara kimin sahip olduğunu yalnız Allah Teala bilir. Bu yüzden imamlar dünyaya gelmeden önce onların isimleri ve özellikleri Allah tarafından Peygambere bildirilmiştir. Ama imamlık veya peygamberlik makamının gereken liyakati taşıdığı için önceki peygamberin soyunda yer ...
  • Acaba İmam Hüseyin(a.s) bir hadisinde, Arap ve Acem arasında fark koymuş ve Acemleri kınamış mıdır?
    9935 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2010/09/04
    Dile getirdiğiniz rivayet Ebu Ebdillah (a.s)'dandır. Yani İmam Sadık (a.s)'tan, İmam Hüseyin (a.s)'den değildir. Şöyle buyurmuşlardır: “Biz Kureyşteniz ve bizim Şialarımız da Araptırlar, acem değil”. Bu rivayetin zahir anlamı dikkate alındığında Arap, acem ve Kureyş'ten maksat bilinen meşhur ırklardır. Ama bu rivayet senet açısından zayıftır. ...
  • Müslüman kadınlar camiasından ilmi havzalarda içtihat derecesine ulaşanlar var mı?
    10122 تاريخ بزرگان 2010/06/08
    İslam’ın ilime önem vermesi ve ilimi kadın erkek herkese farz kılması sonucu bazı kadınlar ilim öğrenimine iştigal edip sonunda içtihat derecesine ulaşmışlardır.Örneğin, H. K. 1403 yılında vefat etmiş olan Bayan Müçtehit Emin ve şimdi kadınların ilmi havzalarının değerli üstatlarından ...
  • Ailenin duyarsılığından dolayı tutumadığım oruçları kaza etmek zorunda mıyım?
    5608 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/14
    Hz. Ayetullahi’l-uzma Sistaninin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Eğer itminanla orucun vacip olmadığına inanarak oruç tutmamışsa (kefaret yoktur ve) kaza yeterlidir.Hz. Ayetullahi’l-uzma Mekarım-i Şirazinin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Namaz ve oruçları tedrici bir şekilde kaza ediniz. Kefaretin ile ilgili (niteliği hakkında) tevzihu’l-mesailimizdeki 1301-1402 numaralı meselelerdeki ...
  • Ağzı temizleyen maddelerin içinde genellikle az miktarda alkol bulunur. Bunun hükmü nedir?
    6519 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/06/12
    Sarhoş edici[1] sıvılardan olup olmadığı belli olmayan alkoller temiz hükmündedirler. Onların karıştırıldığı sıvıların alınıp satılması ve kullanılmasının herhangi bir sakıncası yoktur.[2]
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    27338 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • el-Muttali ve el-Mulakkan sıfatlar kemaliye mi yoksa veya cemaliye sıfatlardan mıdırlar?
    7183 Eski Kelam İlmi 2012/05/15
    İster Allah’ın lütfunu, ister kahrını vs. yansıtsın bir sıfatın Allah’ta olduğunu ispat eden bütün sübuti sıfatlar kelam ilminde cemal sıfatları diye bilinmekte ve varlık açısından aralarında herhangi bir fark yoktur. Soruda gelen el-Muttali (Telkin edici) ve el-Mulakkan (Bilen)’da bunlardandır. ...
  • Şia imamlarının Son Peygamber Hz. Muhammed dışında diğer peygamberlerden daha faziletli ve üstün oluşunun sebebi nedir?
    17757 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    Bizim dini öğretilerimizde geldiğine göre Hz. Muhammed dışında hiçbir peygamber, peygamberlik vasfı dışında imamlardan üstün değildir.Yine bazı hadislere göre ism-i azam 73 harften ibarettir ki önceki peygamberler bu harflerin hepsine vakıf değildiler. Örneğin Hz. İbrahim'e yalnız sekiz harf verilmiştir ancak İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.a)'e 72 harf verilmiştir ...

En Çok Okunanlar