Gelişmiş Arama
Ziyaret
3603
Güncellenme Tarihi: 2012/11/11
Soru Özeti
Ölünün üçünde, yedisinde ve kırkında merhum için taziye meclisi düzenlemek nebevi bir sünnet midir yoksa bidat mı?
Soru
Ölünün üçünde, yedisinde ve kırkında merhum için taziye meclisi düzenlemek nebevi bir sünnet midir yoksa bidat mı? Lütfen konuyla ilgili açıklama yapınız.
Kısa Cevap

Merhum olmuş bir müslümanın arkasından üçünde, yedisinde ve ... taziye meclisi düzenlemekte gaye bir zamanlar aramızda bulunan fakat şimdi ahret yurduna göç etmiş şahısları anmak ve yad etmektdir. Böylesi taziye meclislerinin düzenlenme sebebi matem sahiplerine başsağlığı dilemenin ve hemdert olmanın yanı sıra kariler, meddahlar ve konuşmacılar tarafından okunan Kuran’ı azimin, Ehlibeytin mazur kaldığı musibetlerin zikrinin, açıklanan dini konuların ve mearifin sevabını merhuma hediye etmektir. Ayrıca hayatta olanlar için ders ve ibret olsun böylesi bir kader bir gün hepimizi bulacaktır diye düzenlenmektedir.

Böylesi taziye meclisleri  İslam Peygamberinin sünneti olmamasına rağmen eğer israf ve şatafattan uzak bir şekilde gerçekleştirilirse icaben bidat olarak addetmek doğru olmaz. Bilakis İslam dininin genel toplantı ünvanlarında addetmek mümkündür. Bunun yanında bu taziye meclislerinde Keran’ı Kerim ayetlerinin tilavet edilmesi ve din kardeşlerinle dert ortağı olma, akraba ziyareti gibi toplumsal anlamda oldukca olumlu yönleride bulunmaktadır. Bu nükteler ışığında böylesi meclisler ve toplantılar düzenlemek Şeriatın yasakladığı bir eylem değildir.

Konuyla ilgili daha fazla inceleme yapabileceğiniz dizinler:

Kutsal mekanlarda defnin eseri, 10392, site: 10266.

Matem ve taziye meclislerinde teşrifat, 11228, site: 11053.

 

 

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hz Ali’nin kendi hilafeti döneminde omzunda kırbaç taşıyarak sokak ve çarşıda hareket ettiği ve suçluları cezalandırdığına dair nakledilen hadis doğru mudur?
    6140 Hadler, Kısas Ve Diyetler 2012/04/15
    Hz Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (Allah ömrünü uzatsın) Bürosu: Bu içerikte nakledilen rivayet sadece Hz Ali’nin Küfe’de bulunduğu, çarşıda gezdiği ve halkın tavsiyeleri ciddiye alması için yanında belirtilen kırbacı yanında taşımasıyla ilgilidir. Hz. Ayetullah Uzma Safi Gülpeygani’nin (Allah ömrünü uzatsın) Bürosu:
  • Yezit İmam Hüseyin’i (a.s) neden öldürdü?
    13804 Eski Kelam İlmi 2011/08/03
    Birçok delil Yezit b.Muaviye’nin ahiret ve kıyamete hiçbir inancı olmadığını göstermektedir. O, üç yıllık yönetimi süresince İmam Hüseyin’i (a.s) şehit etmek, Medine’yi yağmalamak ve tahrip etmek, sahabelerden ve diğer kesimlerden[1] birçok ferdi öldürmek ve Allah’ın evini taşa tutmak ve ...
  • Ahlakla tevekkülün arasında nasıl bir bağlantı vardır?
    9032 Teorik Ahlak 2011/03/03
    İnsanın nefsinde ‘meleke’ haline gelen sıfatlara ahlak denir. Meleke ise, insanın ruhunda nüfuz eden öyle bir sıfattır ki, o sıfata uygun amel ve davranışlar kendiliğinden yapılır. Ahlak, fazilet ve rezalet olmak üzere ikiye ayrılır. Tevekkül ise, ahlaki faziletlerden biri olup kulun Allah’a güvenmesi ve bütün işlerini ona havale ...
  • Kadın evladına süt vermeden dolayı kocasından ücret talep edebilir mi?
    5246 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/04
    Şu noktaya dikkat etmek zorunludur: İslam’da fıkhî hükümler ve ahlakî usuller birbirini tamamlar ve aralarında hiçbir ayrılık ve uyuşmazlık bulunmaz.[1] Bundan dolayı fertlerin hakkı sıfatıyla bazı hükümler ispatlanmış olsa da ve yükümlü bu haktan fıkhî bir hüküm sıfatıyla istifade edebilse de, dinsel öğretilerde ahlakî ...
  • Allah’ın sözlerinin O’nun resul ve elçisi dışında başka biri tarafından tefsir edilmesi caiz midir?
    6914 Tefsir 2011/10/22
    Tahrif olan diğer semavi kitapların aksine, şimdi biz gerçek dışı hiçbir hususu Kur’an’da gözlemlememekteyiz. Hatta tahrifin belirli bir anlamına inanan kimseler bile bu noktadan gafil kalmamıştır. Yüce Allak Kur’an’ı kolay ve tüm muhatapların istifade edebileceği bir tarzda nazil etmiştir. Herkes istediği takdirde onun öğreti ve bilgilerinden yararlanabilir ...
  • Neden özellikle bir mercii taklit etmek gerekmektedir? Bu mesele hadisler aracılığıyla nasıl ispat edilmektedir?
    8980 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2011/04/11
    Eğer müçtehitlerden her birinin fıkhın bir kısmında diğerlerinden daha bilgili olduğu veya onlar ile eşit bulunduğundan eminseniz birkaç şahsı taklit etmenin bir engeli yoktur. ...
  • Vaktin başında namaz kılmak mı iyidir yoksa iki doğuş arasında yatmamak mı?
    4868 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Her şeyden önce bir noktaya dikkat etmeniz lazımdır:Kerahete neden olan uyku ister sabah namazından sonra olsun, ister ondan önce olsun iki doğuş arasındaki uykudur. Bu yüzden sorunuza göre siz iki doğuş arasında uyuduğunuzdan dolayı her iki durumda da kerahete mürtekip olmuş bulunmaktasınız. ...
  • Peygamber'den sonraki dönem için Şia'nın görüşü nedir?
    9862 Eski Kelam İlmi 2011/02/14
    Şia inanıyor ki:1-Hilafet Allah'ın tayini ile gerçekleşen bir görevdir. Peygamber (s.a.a) defalarca Allah'ın emriyle Hz. Ali a.s)'ı Müslümanlara kendi halifesi olarak tanıtmışlardır.2. Peygamber'in halifeleri on iki kişidirler. Onların ilki Hz. Ali (a.s)'dır ve sonu Hz. Mehdi b. Hasan Al-Askari'dir.3. Hz. Ali (a.s) Allah ve Peygamber (s.a.a) ...
  • İslam neden Avrupaya göre Asya’da daha çok yayılmıştır?
    9718 Eski Kelam İlmi 2011/03/03
    İslam Asya’da ortaya çıktığı için orada daha fazla yayılmıştır. İslam dininin Avrupa’da daha az yayılmasının, Müslümanların arasındaki ihtilaflar, Öz Muhammedi İslamın güzel çehresinin anlatılamaması vb. gibi nedenleri vardır.Hz. Peygamberin vefatından sonra, İslam dinin yayılması için çabalar gösterilmeye başlandı. Ama Müslümanların arasındaki ihtilaflardan dolayı ...
  • Mukaddes Zebur hangi peygamberin ve hangi dinin kitabıdır?
    118627 پیامبران و کتابهای آسمانی 2014/06/23
    Zebur Hazreti Davut’un (a.s.) kitabıdır. Allame Tabatabai “Andolsun, Zikir'den (Tevrat'tan) sonra Zebûr'da da, "Yere muhakkak benim iyi kullarım varis olacaktır" diye yazmıştık”[1] ayeti kerimenin tefsirinde şöyle diyor: zahiren Zebur’dan maksat Hazreti Davut’a verilen kitaptır. Zira kur’an’nın başka bir yerinde Allah Teala şöyle buyuruyor: “Davut’a ...

En Çok Okunanlar