Gelişmiş Arama
Ziyaret
8042
Güncellenme Tarihi: 2010/06/02
Soru Özeti
İslam’a göre canlıları kopyalamanın hükmü nedir?
Soru
Canlı varlıkları kopyalamayı caiz bilen bir taklit mercii var mı?
Kısa Cevap

Canlıları özellikle insanları kopyalama yoluyla çoğaltmak yeni ortaya çıkan konular arasındadır. Bu yüzden bu konun hükmü ayetlerde ve hadislerde geçmemektedir. Ancak Şia’nın fakihleri ayet ve hadisler üzerinde içtihat yöntemini kullanarak bu konu hakkında birkaç görüş ortaya atmışlardır.

1-             Bazıları bu işi kendiliğinde caiz bilmişlerdir.

2-             Bazıları bunu sadece ferdi düzeyde ve sınırlı bir şekilde yapılması halinde caiz bilmişlerdir.

3-             Bazıları da bu işi kendiliğinde haram bilmişlerdir.

Ayrıntılı Cevap

Sorunun cevabının aydınlık kazanması için giriş olarak bazı noktalara değinelim:

A.            Canlı kopyalamanın aşamaları şöyledir:

1- döllenmemiş bir yumurtayı memeli dişi bir canlıdan almak

2. o yumurtanın çekirdeğini çıkarıp çekirdeği (nükleusu) olmayan bir yumurta elde etmek.

(Yumurta 23 kromozomu olmayan ve canlı hakkındaki genetik bilgileri taşımaz, sadece sitoplazma genetik bilgilerden az bir miktarını kendinde taşımaktadır.

3. Canlı varlığın gövdesinden bir hücre alıp onun merkezini çıkarmak ve onu merkezsiz olan o yumurtanın merkezine yerleştirmek (yumurtanın yeniden oluşturulması) Böylece yumurta gerekli olan bütün kromozomları (46 kromozomu) sahip olur. Bütün bunları gövdeden alınan bir hücreden elde eder.

4- Yumurtayı kimyasal veya elektrik akımlarıyla uyandırmak ve çoğalması için faaliyetini sağlamak.

5. Yumurtanın laboratuarda çoğalması sağlandıktan sonra onu yumurtanın sahibinin veya kiralık bir rahme yerleştirmek.

6- Gebelik dönemini geçirdikten sonra o yumurta diri ve kamil bir cenine dönüşür ve belli süreden sonra dünyaya gelir. Meydana gelen yavru, yumurtanın Mitokondurlarında olan DNA’in etkileri dışında %97 oranında kendisinde gövdesel hücre alınan canlıya veya kimseye benzer.[1]

B.            Kopyalama için çeşitli farzlar söz konusudur:

1.             Canlıları kopyalama ister cinsiyet yönünden eşit olsunlar ister olmasınlar

2.             Hayvanlar ve bitkiler arasında kopyalama

3.             Hayvan ve insan arasında kopyalama

4.             İnsanlar arasında kopyalama Bunun da çeşitli farzları bulunmaktadır. Örneğin eşler arasında kopyalama, eşlerin dışındaki kimseler arasında kopyalama, öte yandan rahim sahibi bekar veya evli bir kadın olabilir. Ve… Bu durumlardan her birisinin kendine has hükmü olabilir.[2]

Unutulmaması gereken bir nokta şu ki insan kopyalamasının doğurabileceği kötü sonuçlardır. Bunlardan bazıları şunlardan ibarettir:

1.             Soy karışımı

2.             Akrabalık ilişkilerinde belirsizlik

3.             Bazı durumlarda baba veya annenin olmayışı

4.             Nafaka ve miras yönünden belirsizlik

5.             Yaratışı eksik olan insanların meydana gelebilme ihtimali

6.             Kestirilmesi imkansız hastalıkların insanlarda meydana gelmesi

7.             İnsanlar arasındaki farklılığa esas olan hikmetin kaybolması

8.             Evlilik kurumunun ve ailenin yok olması

9.             Annelik kavramının anlamını yitirmesi

10.          Gayr-i meşru ilişkilerin meydana gelmesi

11.          Eşcinselliğin yayılması

12.          Suçluların bunu kötüye kullanması ve diğer itikadi ve fıkhi bozukluklar[3]

Bu gibi sonuçlar Hıristiyanlık ve Eh-i Sünnet merkezlerinin bu sahada endişe duymalarına sebep olmuştur. Papa bir bildiri yayınlayarak bu işi insanlık değeriyle çeliştiği için haram ilan etmiştir. Ehl-i Sünnet de şimdiye kadar yaklaşık ona yakın konferansta bu işin haram olduğunda ittifak etmiş durumdadır.[4] Sadece Ehl-i sünnet camiasından olan Iraklı Hanefi Mezhebine mensup bulunan Dr. Mahrus bunu helal bilmiştir.[5]

Bazı Şia fakihleri bu eleştirilere cevap vermiş ve muhtemel sonuçlardan dolayı bir işin haram ilan edilemeyeceğini açıklamışlardır[6].

Her halükarda Şia alimleri arasında kopyalamanın caiz olup olmadığı konusunda şu üç görüş vardır:

1-             Kendiliğinde bu işin caiz oluşı

2-             Ferdi ve sınırlı bir çerçevede helal oluşu

3-             Kendiliğinde bu işin haram oluşu[7]

A.            Kendiliğinde caiz oluşu

Bazı fakihler bu işin haram olduğu konusunda özel bir delilin olmadığı için her şeyin aslında helal olduğu kaidesine istinat etmiş ve insan kopyalamanın caiz olduğunu açıklamışlardır.

Ayetullah Sistani, Musevi Erdebili, Fazıl Lenkerani, Muhammed Mumin ve… bu görüşü savunanlar arasındadırlar.[8]

Bu fakihler “Gelişmiş bilimsel yöntemlerle laboratuarlarda insan kopyalamak caiz midir? Sorusuna karşı şöyle cevap vermişlerdir: Bu işin kendiliğinde bir sakıncası yoktur.

Diğer bazı fakihler[9] bu konuda cevaz fetvasını vermenin yanı sıra konuyla ilgili eleştirilere de cevap vermişlerdir.[10]

Bazı fakihler de insan kopyalamanın beraberinde bir takım fesat ve haramları getirdiği için unvan-i sanevi olarak haram olduğuna fetva vermişlerdir. Ayetullah Mekarim Şirazi ve Ayetullah Seyyid Kazim Hairi bu fakihler arasındadırlar.[11]

B.            Sınırlı Cevaz: Bazıları genel kaideler çerçevesinde bu işin haram olmadığını açıklamanın yanı sıra bu işin yaygın şekilde uygulanmasının çeşitli bozukluklara yol açacağı için insan kopyalamanın sınırlı ve ferdi düzeyde caiz olduğu görüşündedirler. Şeyh Hasan Cevahiri bu görüşü savunmaktadır.[12]

C.            İnsan kopyalamanın kendiliğinde haram oluşu görüşünü savunanlar. Ayetullah Tebrizi bu görüşü savunur. Lübnan alimlerinden olan Ayetullah Mehdi Şemsuddin’e göre bu iş insanlarda haram olduğu gibi hayvanlar da haramdır.[13]



[1] Defter-i Tebligat-i İslami Kavuşi nov der fikh Şebihsazi insan ez didgahi fukahay-i Şia s. 6

[2] Seyyid Ali Musevi Sebzevari, El-İstinsah Beyn Tekniye vet-teşrii s. 42

[3] Haftename- ufuk Havza, 94 Şebihsazi insan ez didgah-i Fukahi şia

[4] Ade

[5] Ade

[6] El-istinsah elbeşeri Seyyid Muhammed Hakim

[7] Defter-i Tebligat-i İslami Kavuşi nov der fikh Şebihsazi insan ez didgahi fukahay-i Şia s. 32

[8] Ade

[9] Ayetullah Seyyid Muhammed Said Hakim

[10] Defter-i Tebligat-i İslami Kavuşi nov der fikh Şebihsazi insan ez didgahi fukahay-i Şia s. 32

[11] Ade

[12] Ade

[13] Ade

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İmam evlatlarının adına yapılmış türbelere inanmanın ölçüsü nedir?
    6813 Eski Kelam İlmi 2009/07/04
    İmam evlatlarından maksat Ehl-i Beyt İmamlarının soyundan gelen zatların türbeleridir. Bir çok hadiste Resulullah’ın soyuna saygı göstermenin gerekli olduğu vurgulanmış ve bu iş için büyük bir sevap ve mükafat vaat edilmiştir.Resulullah’ın soyuna saygı göstermenin bir örneği de onların mezarlarına saygı göstermek, oraları ziyaret ...
  • Şia'nın Mehdi Muntezer hakkında görüşü nedir?
    10145 Eski Kelam İlmi 2008/02/18
    Bu soru çok genel olduğu için, cevapta bu konuyu birkaç yönden ele alıp; İmam Mehdi (ac)'in hayatını, Kur'an ve rivayetlerdeki bilgileri ve son olarak 12. İmamın zuhurunun alametlerini kısaca inceleyeceğiz.On ikinci imamın ismi İslam peygamberinin ismiyle (m h m d) aynıdır ...
  • Neden yeni Müslüman olmuş birisi geçmiş namaz ve oruçlarını kaza etmesi gerekmezken doğuştan Müslüman olan birisi eda etmediği namaz ve oruçlarını kaza etmesi gerekmektedir?
    2736 Kaza Namazı Ve Kiralık Namaz 2020/01/19
  • İmam Ca'fer Sadık'a göre Kur'an karisinin özellikleri
    12734 Kur’anî İlimler 2011/07/19
    İmam Cafer Sadık (a.s) Kur'an karisi için bir takım özellikler ve vasıflar zikretmiştir. Bu cümleden şu vasıfları zikredilebilir: Ehl-i Beyt'in velayetini bilmesi, Kur'an'ı doğru okuması, Kur'an'ı okurken ondan etkilenmesi, abdestli olması, doğru bir kimse olması ve yağcılıktan uzak durması, Kur'an'a karşı tevazu ve huşu göstermesi, ilim öğrenmek yolunda çaba göstermesi, ...
  • “Vebtelül yetama hatta iza beleğun nikahe” şeklinde olan ayetin anlamı nedir?
    7622 Tefsir 2012/05/12
    Allah u Teâlâ bu ayeti kerimede yetimlerden sorumlu olan kimselere düstur veriyor ki yetimlerin mallarına karşı dikkatli olmalarını istiyor. Yani onların sermayesini korusunlar, sorumlulukları döneminde buluğ ve rüşt çağına erinceye kadar onları denemeye tabi tutsunlar. Sorumlular, sorumluluklarının altında olan yetimlerin buluğ ve rüşt çağına erdiklerini fark ettiklerinde ...
  • Oruç insan üzerinde ne gibi eğitici eserler bırakır?
    6967 Pratik Ahlak 2012/05/12
    Oruç, nefsin tehzip (ruhi temizlik) ve tezkiyesi için bir çeşit alıştırma ve insanın kendi nefsine tasallutunun tahakkuku için uygun bir yöntem ve nefsanî heveslerle mücadeledir. Oruç, ferdi ve içtimai iki boyutta olmak üzere, insanın bedensel boyutta bıraktığı eserlerin yanı sıra insanın ruhi boyutunda da eğitici ...
  • Haksız yere yemin eden kimsenin akıbeti ne olur?
    12187 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/13
    Haksız yere yemin etmenin akıbetinden maksat iki şey olabilir:1- Şer’i ve fıkhi hüküm manasında akıbet.2- Getirdiği sonuçlar manasındaki akıbet. Bu etki dünya veya ahiret etkileri olabilir. Sorudan galiba bu ikinci mana kastedilmektedir.1- Şer’i HükümŞer’i Hüküme göre ...
  • Nur suresinin iniş sebebi nedir?
    30901 Tefsir 2012/05/27
    Nur suresinin bir iniş sebebi yoktur; ama 6 ila 9, 11 ila 16 ve 30 ila 31. ayetlerinin iniş sebebi vardır ve aşağıda bunlara işaret edilecektir: Nur suresinin 6 ila 9. ayetlerinin iniş sebebi: Bu ayetlerin iniş sebebi hakkında İbn. Abbas’tan nakledildiğine göre ...
  • Neden biz Şiiler Hamd suresinden sonra “elhamdülillahi rabbi’l-âlemin diye söylemekteyiz?
    8855 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/23
    Bizim ile Ehli Sünnet arasında bir takım şekilsel ihtilaflar mevcuttur. Ehli Sünnet mensuplarının el bağlayarak namaz kılması, onların abdest alma şekli ve bunun Şia ile farklılığı, fıkıh konularındaki bazı şekilsel ihtilaf noktaları olarak adlandırılabilir. Bu ihtilafların nedeni, bu sitedeki diğer sorularda detaylıca işlenen daha genel konulara dönmektedir. (1523, 248 ...
  • Aşırılık nedir ve ondan nasıl uzak kalınabilir?
    17415 Eski Kelam İlmi 2011/03/01
    “Ğuluv” (aşırılık) sözlükte fazlalık ve uzamak anlamındadır; başka bir ifadeyle had ve ölçüyü aşmaktır veya daha iyi bir tabirle her şeydeki ölçü ve konumdan çıkmak ve öteye geçmek aşırılıktır. Yüce Allah Kur’an-ı Kerim’de aşırılığa şöyle işaret etmektedir: “Ey Kitap ehli! Hakkın dışına çıkarak dininizde aşırı gitmeyin.” ...

En Çok Okunanlar