Gelişmiş Arama
Ziyaret
8292
Güncellenme Tarihi: 2010/06/02
Soru Özeti
İslam’a göre canlıları kopyalamanın hükmü nedir?
Soru
Canlı varlıkları kopyalamayı caiz bilen bir taklit mercii var mı?
Kısa Cevap

Canlıları özellikle insanları kopyalama yoluyla çoğaltmak yeni ortaya çıkan konular arasındadır. Bu yüzden bu konun hükmü ayetlerde ve hadislerde geçmemektedir. Ancak Şia’nın fakihleri ayet ve hadisler üzerinde içtihat yöntemini kullanarak bu konu hakkında birkaç görüş ortaya atmışlardır.

1-             Bazıları bu işi kendiliğinde caiz bilmişlerdir.

2-             Bazıları bunu sadece ferdi düzeyde ve sınırlı bir şekilde yapılması halinde caiz bilmişlerdir.

3-             Bazıları da bu işi kendiliğinde haram bilmişlerdir.

Ayrıntılı Cevap

Sorunun cevabının aydınlık kazanması için giriş olarak bazı noktalara değinelim:

A.            Canlı kopyalamanın aşamaları şöyledir:

1- döllenmemiş bir yumurtayı memeli dişi bir canlıdan almak

2. o yumurtanın çekirdeğini çıkarıp çekirdeği (nükleusu) olmayan bir yumurta elde etmek.

(Yumurta 23 kromozomu olmayan ve canlı hakkındaki genetik bilgileri taşımaz, sadece sitoplazma genetik bilgilerden az bir miktarını kendinde taşımaktadır.

3. Canlı varlığın gövdesinden bir hücre alıp onun merkezini çıkarmak ve onu merkezsiz olan o yumurtanın merkezine yerleştirmek (yumurtanın yeniden oluşturulması) Böylece yumurta gerekli olan bütün kromozomları (46 kromozomu) sahip olur. Bütün bunları gövdeden alınan bir hücreden elde eder.

4- Yumurtayı kimyasal veya elektrik akımlarıyla uyandırmak ve çoğalması için faaliyetini sağlamak.

5. Yumurtanın laboratuarda çoğalması sağlandıktan sonra onu yumurtanın sahibinin veya kiralık bir rahme yerleştirmek.

6- Gebelik dönemini geçirdikten sonra o yumurta diri ve kamil bir cenine dönüşür ve belli süreden sonra dünyaya gelir. Meydana gelen yavru, yumurtanın Mitokondurlarında olan DNA’in etkileri dışında %97 oranında kendisinde gövdesel hücre alınan canlıya veya kimseye benzer.[1]

B.            Kopyalama için çeşitli farzlar söz konusudur:

1.             Canlıları kopyalama ister cinsiyet yönünden eşit olsunlar ister olmasınlar

2.             Hayvanlar ve bitkiler arasında kopyalama

3.             Hayvan ve insan arasında kopyalama

4.             İnsanlar arasında kopyalama Bunun da çeşitli farzları bulunmaktadır. Örneğin eşler arasında kopyalama, eşlerin dışındaki kimseler arasında kopyalama, öte yandan rahim sahibi bekar veya evli bir kadın olabilir. Ve… Bu durumlardan her birisinin kendine has hükmü olabilir.[2]

Unutulmaması gereken bir nokta şu ki insan kopyalamasının doğurabileceği kötü sonuçlardır. Bunlardan bazıları şunlardan ibarettir:

1.             Soy karışımı

2.             Akrabalık ilişkilerinde belirsizlik

3.             Bazı durumlarda baba veya annenin olmayışı

4.             Nafaka ve miras yönünden belirsizlik

5.             Yaratışı eksik olan insanların meydana gelebilme ihtimali

6.             Kestirilmesi imkansız hastalıkların insanlarda meydana gelmesi

7.             İnsanlar arasındaki farklılığa esas olan hikmetin kaybolması

8.             Evlilik kurumunun ve ailenin yok olması

9.             Annelik kavramının anlamını yitirmesi

10.          Gayr-i meşru ilişkilerin meydana gelmesi

11.          Eşcinselliğin yayılması

12.          Suçluların bunu kötüye kullanması ve diğer itikadi ve fıkhi bozukluklar[3]

Bu gibi sonuçlar Hıristiyanlık ve Eh-i Sünnet merkezlerinin bu sahada endişe duymalarına sebep olmuştur. Papa bir bildiri yayınlayarak bu işi insanlık değeriyle çeliştiği için haram ilan etmiştir. Ehl-i Sünnet de şimdiye kadar yaklaşık ona yakın konferansta bu işin haram olduğunda ittifak etmiş durumdadır.[4] Sadece Ehl-i sünnet camiasından olan Iraklı Hanefi Mezhebine mensup bulunan Dr. Mahrus bunu helal bilmiştir.[5]

Bazı Şia fakihleri bu eleştirilere cevap vermiş ve muhtemel sonuçlardan dolayı bir işin haram ilan edilemeyeceğini açıklamışlardır[6].

Her halükarda Şia alimleri arasında kopyalamanın caiz olup olmadığı konusunda şu üç görüş vardır:

1-             Kendiliğinde bu işin caiz oluşı

2-             Ferdi ve sınırlı bir çerçevede helal oluşu

3-             Kendiliğinde bu işin haram oluşu[7]

A.            Kendiliğinde caiz oluşu

Bazı fakihler bu işin haram olduğu konusunda özel bir delilin olmadığı için her şeyin aslında helal olduğu kaidesine istinat etmiş ve insan kopyalamanın caiz olduğunu açıklamışlardır.

Ayetullah Sistani, Musevi Erdebili, Fazıl Lenkerani, Muhammed Mumin ve… bu görüşü savunanlar arasındadırlar.[8]

Bu fakihler “Gelişmiş bilimsel yöntemlerle laboratuarlarda insan kopyalamak caiz midir? Sorusuna karşı şöyle cevap vermişlerdir: Bu işin kendiliğinde bir sakıncası yoktur.

Diğer bazı fakihler[9] bu konuda cevaz fetvasını vermenin yanı sıra konuyla ilgili eleştirilere de cevap vermişlerdir.[10]

Bazı fakihler de insan kopyalamanın beraberinde bir takım fesat ve haramları getirdiği için unvan-i sanevi olarak haram olduğuna fetva vermişlerdir. Ayetullah Mekarim Şirazi ve Ayetullah Seyyid Kazim Hairi bu fakihler arasındadırlar.[11]

B.            Sınırlı Cevaz: Bazıları genel kaideler çerçevesinde bu işin haram olmadığını açıklamanın yanı sıra bu işin yaygın şekilde uygulanmasının çeşitli bozukluklara yol açacağı için insan kopyalamanın sınırlı ve ferdi düzeyde caiz olduğu görüşündedirler. Şeyh Hasan Cevahiri bu görüşü savunmaktadır.[12]

C.            İnsan kopyalamanın kendiliğinde haram oluşu görüşünü savunanlar. Ayetullah Tebrizi bu görüşü savunur. Lübnan alimlerinden olan Ayetullah Mehdi Şemsuddin’e göre bu iş insanlarda haram olduğu gibi hayvanlar da haramdır.[13]



[1] Defter-i Tebligat-i İslami Kavuşi nov der fikh Şebihsazi insan ez didgahi fukahay-i Şia s. 6

[2] Seyyid Ali Musevi Sebzevari, El-İstinsah Beyn Tekniye vet-teşrii s. 42

[3] Haftename- ufuk Havza, 94 Şebihsazi insan ez didgah-i Fukahi şia

[4] Ade

[5] Ade

[6] El-istinsah elbeşeri Seyyid Muhammed Hakim

[7] Defter-i Tebligat-i İslami Kavuşi nov der fikh Şebihsazi insan ez didgahi fukahay-i Şia s. 32

[8] Ade

[9] Ayetullah Seyyid Muhammed Said Hakim

[10] Defter-i Tebligat-i İslami Kavuşi nov der fikh Şebihsazi insan ez didgahi fukahay-i Şia s. 32

[11] Ade

[12] Ade

[13] Ade

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hangi ayet tevhidin kısımlarını içermektedir? Tevhidin kısımları nelerdir?
    16882 Eski Kelam İlmi 2011/08/14
     Tevhit konusu, Kuranî ve dinî kavramlar içinde en derin ve geniş konulardandır. Çünkü tevhidin çeşitleri ve mertebeleri vardır. Bu yüzden Kuran’da tevhit konusu birçok sure ve ayette genişçe ve derin olarak işlenmiştir. Kuran’ın bu üslup ve tarzı temel kavramlardadır. Bugün bu üslup, Kuran’ın konusal ...
  • Genetik düzeltmenin hükmü ve bu yöntemle dünyaya gelen çocuğun hükmü nedir?
    7251 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/11
    Genetik düzeltmeler yapmanın birçok çeşidi söz konusudur bu yüzden tabii olarak hükümleri de farklıdır.Ancak genel olarak söylemek gerekir ki genetik düzeltme karı kocanın (eşlerin) sperm ve yumurtalığı üzerinde yapılır ve maksat dünyaya gelecek çocuğun genler ve kalıtımla geçen hastalıklara karşı bağışıklık kazanması olursa ...
  • Niçin bizim mektepte imamlık makamı babadan oğla irsi olarak geçmektedir?
    8827 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    İmamet makamı masum olmak ve bol ilim gibi vasıflara sahip olan kişiye verilir. Bu vasıflara kimin sahip olduğunu yalnız Allah Teala bilir. Bu yüzden imamlar dünyaya gelmeden önce onların isimleri ve özellikleri Allah tarafından Peygambere bildirilmiştir. Ama imamlık veya peygamberlik makamının gereken liyakati taşıdığı için önceki peygamberin soyunda yer ...
  • Acaba İmam Hüseyin(a.s) bir hadisinde, Arap ve Acem arasında fark koymuş ve Acemleri kınamış mıdır?
    9935 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2010/09/04
    Dile getirdiğiniz rivayet Ebu Ebdillah (a.s)'dandır. Yani İmam Sadık (a.s)'tan, İmam Hüseyin (a.s)'den değildir. Şöyle buyurmuşlardır: “Biz Kureyşteniz ve bizim Şialarımız da Araptırlar, acem değil”. Bu rivayetin zahir anlamı dikkate alındığında Arap, acem ve Kureyş'ten maksat bilinen meşhur ırklardır. Ama bu rivayet senet açısından zayıftır. ...
  • Müslüman kadınlar camiasından ilmi havzalarda içtihat derecesine ulaşanlar var mı?
    10122 تاريخ بزرگان 2010/06/08
    İslam’ın ilime önem vermesi ve ilimi kadın erkek herkese farz kılması sonucu bazı kadınlar ilim öğrenimine iştigal edip sonunda içtihat derecesine ulaşmışlardır.Örneğin, H. K. 1403 yılında vefat etmiş olan Bayan Müçtehit Emin ve şimdi kadınların ilmi havzalarının değerli üstatlarından ...
  • Ailenin duyarsılığından dolayı tutumadığım oruçları kaza etmek zorunda mıyım?
    5608 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/14
    Hz. Ayetullahi’l-uzma Sistaninin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Eğer itminanla orucun vacip olmadığına inanarak oruç tutmamışsa (kefaret yoktur ve) kaza yeterlidir.Hz. Ayetullahi’l-uzma Mekarım-i Şirazinin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Namaz ve oruçları tedrici bir şekilde kaza ediniz. Kefaretin ile ilgili (niteliği hakkında) tevzihu’l-mesailimizdeki 1301-1402 numaralı meselelerdeki ...
  • Ağzı temizleyen maddelerin içinde genellikle az miktarda alkol bulunur. Bunun hükmü nedir?
    6519 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/06/12
    Sarhoş edici[1] sıvılardan olup olmadığı belli olmayan alkoller temiz hükmündedirler. Onların karıştırıldığı sıvıların alınıp satılması ve kullanılmasının herhangi bir sakıncası yoktur.[2]
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    27338 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • el-Muttali ve el-Mulakkan sıfatlar kemaliye mi yoksa veya cemaliye sıfatlardan mıdırlar?
    7183 Eski Kelam İlmi 2012/05/15
    İster Allah’ın lütfunu, ister kahrını vs. yansıtsın bir sıfatın Allah’ta olduğunu ispat eden bütün sübuti sıfatlar kelam ilminde cemal sıfatları diye bilinmekte ve varlık açısından aralarında herhangi bir fark yoktur. Soruda gelen el-Muttali (Telkin edici) ve el-Mulakkan (Bilen)’da bunlardandır. ...
  • Şia imamlarının Son Peygamber Hz. Muhammed dışında diğer peygamberlerden daha faziletli ve üstün oluşunun sebebi nedir?
    17757 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    Bizim dini öğretilerimizde geldiğine göre Hz. Muhammed dışında hiçbir peygamber, peygamberlik vasfı dışında imamlardan üstün değildir.Yine bazı hadislere göre ism-i azam 73 harften ibarettir ki önceki peygamberler bu harflerin hepsine vakıf değildiler. Örneğin Hz. İbrahim'e yalnız sekiz harf verilmiştir ancak İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.a)'e 72 harf verilmiştir ...

En Çok Okunanlar