Gelişmiş Arama
Ziyaret
17815
Güncellenme Tarihi: 2009/10/18
Soru Özeti
Kur'an'dan İmam Ali (a.s)'ın imametini ispat eden ayetleri beyan edebilir misiniz?
Soru
Kur'an'ın ayetleriyle İmam Ali (a.s)'ın imameti ispat edilebilir mi (ben bu delilleri Ehl-i Sünnet Kardeşlerimize sunmak için istiyorum. Lütfen ispat şeklimin nasıl olacağını da beyan ediniz)?
Kısa Cevap

İmam Ali (a.s)'ın imametini Ehl-i Sünnete ispat etmenin güzel yollarından biri Kur'an'ın ayetleri ve onların açıklamasını yapan Ehl-i sünnet kitaplarında gelen rivayetlere baş vurmaktır.

Kur'an-ı Kerim'de bir çok ayet var ki, onların nüzul sebepleri hakkında Resulullah (s.a.a)'den gelen rivayetlerle İmam Ali (a.s)'ın imameti ispat edilebilir.

 

Aşağıda o ayetlerden bazılarını getiriyoruz:

 

1-Tebliğ ayeti:

 

'Ey Resul! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan O'nun elçiliğini yapmamış olursun…' [i]

 

Ehl-i Sünnetin rivayetlerinde bu ayetin Gadir-i Hum'da nazil olduğu yazılmaktadır. O tarihi günde Resulullah (s.a.a), Hz Ali (a.s)'ın velayet ve hilafetini ilan ederek risaletini tekmil etti.

 

2-Velayet ayeti:

 

'Sizin veliniz, sahibiniz Allah, Resulü ve namaz kılıp, rüku halinde zekat veren inananlardır.' [ii]

 

Bu ayette Hz. Ali (a.s)'ın velayeti[iii] Allah ve Resulünün velayetlerinin yanında zikredilmiştir.

 

3-Ulu'l Emr ayeti:

'Ey iman edenler, Allah'a, Peygamber'e ve içinizden emredecek kudret ve liyakata sahip olanlara itaat edin.' [iv]

 

Ayette ulu'l emr'e itaat mutlak olarak vacip edilmiştir. Bu mutlak lüzumdan imamın masum olması gerektiği ortaya çıkmaktadır. Hz. Ali (a.s)'dan başkası da masum olmadığı için imam olamaz. Ehl-i Sünnetin kitaplarında bu ayetin Hz. Ali (a.s)'ın Hz.Peygamber (s.a.a)'in halifesi olduğunu gösteren hadisler vardır.

 

4-Sadigin ayeti:

 

'Ey inananlar! Allah'tan çekinin ve doğrularla beraber olun.' [v]

 

Rivayetlerde doğrular'dan kasıtın Hz.Ali (a.s) ve Hz.Peygamber (s.a.a)'in Ehl-i Beyt'i olduğu belirtilmiştir.



[i] -Maide/67

[ii] -Maide/55

[iii] -Muteber rivayetler rükuda yüzüğünü fakire verenin Hz. Ali (a.s) olduğunu yazılmaktadır.

[iv] -Nisa/59

[v] -Tövbe/119

Ayrıntılı Cevap

İmam Ali (a.s)'ın imametini Ehl-i Sünnete ispat etmenin yollarından biri Kur'an'ın ayetleri ve onların açıklamasını yapan Ehl-i sünnet kitaplarındaki rivayetlere başvurmaktır. Ayetlerin ne demek istediğini, amacının ne olduğunu anlayabilmek için lafzi ve hali karinelere; tefsir ve nüzul sebebini açıklayan rivayetlere bakmak, çok önem arz etmektedir.

 

Kur'an-ı Kerim'de birçok ayet Hz. Ali (a.s) ve diğer Masum İmamların (a.s) imametini ispat eden birçok ayet vardır. Bu ayetlerin[1] nüzul sebepleri hakkında, Resulullah (s.a.a)'den bir çok hadis (tevatür haddinde) rivayet edilmiştir.

 

Aşağıda Şii ve Sünnilerin kabul ettiği bu hadislerden bazılarını getiriyoruz:[2]

 

1-Tebliğ ayeti:

 

'Ey Resul! Rabbinden sana indirileni tebliğ et. Eğer bunu yapmazsan O'nun elçiliğini yapmamış olursun. Allah seni insanlardan korur. Doğrusu Allah kafir topluluğa doğru yola gitme hususunda başarı vermez.' [3]

 

Allah-u Teala peygamberine risaletini tebliğ etmesi için şiddetle emir veriyor. Ve hadislere göre Resulullah (s.a.a), bu ayet nazil olduktan sonra Gadir-i Hum denen yerde Hz. Ali (a.s)'ı kendisinin halifesi olduğunu herkese duyurdu.[4]

 

Gadir olayı Allah Resulü (s.a.a)'in ömrünün son günlerinde veda haccında gerçekleşti. 'Ben kimin mevlası isem Ali'de onun mevlasıdır' cümlesiyle Ali b. Ebitalibin imametini açıkladı ve kendi risaletini iblağ etti.

 

Bu olay 110 sahabe[5], 84 Tabiin ve 34 bilgin ve yazar tarafından rivayet edilmiştir. Allame Emini bütün bunları 'el-Gadir' adlı değerli eserinde sağlam belge ve delillerle Sünni ve Şiinin meşhur İslami kaynaklarından getirmiştir.

 

2-Velayet ayeti:

 

'Sizin veliniz, sahibiniz Allah, Resulü ve namaz kılıp, rüku halinde zekat veren inananlardır.'[6]

 

Bir çok müfessir ve muhaddis bu ayetin Hz. Ali (a.s)'ın hakkında nazil olduğunu söylüyorlar.

 

Ehl-i Sünnet alimlerinden Suyuti, ed-Durru'l Mansur adlı eserinde bu ayet hakkında İbn-i Abbas'tan şöyle naklediyor: 'Ali (a.s) namazın rükusunda iken bir fakir yardım istedi. Hz. Ali (a.s) yüzüğünü çıkarıp ona sadaka olarak verdi. Hz. Peygamber (s.a.a) fakirden 'Bu yüzüğü kim sana verdi' diye sorduğunda fakir Hz. Ali (a.s)'ı işaret ederek şöyle dedi: 'Şu rükuda ki adam.' Bu esnada söz konusu ayet nazil oldu.'[7]

 

Ehl-i Sünnet alimlerinden Vahidi[8] ve Zemahşeri de[9] bu hadisi rivayet etmiş ve Velayet ayeti'nin de Hz. Ali (a.s)'ın hakkında nazil olduğunu söylemişlerdir.

 

Fahru Razi, kendi tefsirinde Abdullah b. Selam'dan şöyle rivayet ediyor: 'Bu ayet nazil olduğunda ben Allah Resulü (s.a.a)'e 'Ben kendi gözlerimle Ali'nin rüku halinde yüzüğünün fakire sadaka olarak verdiğini gördüm. Bu yüzden biz Onun velayetini kabul ediyoruz.' Diye arzettim.'

 

Fahru Razi, ayetin nüzul sebebi hakkında bu hadislerin benzeri başka bir hadisi Ebuzer'den rivayet ediyor.[10]

 

Taberi de, tefsirinde ayetin nüzul sebebi hakkında çeşitli rivayetler naklediyor ki, onların çoğu ayetin Hz. Ali (a.s) hakkında nazil olduğunu açıklıyor.[11]

 

Merhum Allame Emini el-Gadir de ayetin Hz. Ali (a.s) hakkında nazil olduğuna dair Ehl-i Sünnet'in yaklaşık yirmi muteber kitabından kaynak ve belgeleri dikkatle inceleyerek nakletmiştir.[12]

 

Söz konusu ayette Hz. Ali (a.s)'ın velayeti Allah ve Resulü'nün velayeti ile aynı sırada gelmiştir.

 

3-Ulu'l Emr ayeti:

 

'Ey iman edenler, Allah'a, Peygamber'e ve içinizden emredecek kudret ve liyakata sahip olanlara itaat edin.'[13]

 

Alimler,[14] Ulu'l Emr ayetinin Hz.Ali (a.s)'ın hakkında nazil olduğunu söylüyorlar. Örneğin Hakim Haskani Hanefi Nişaburi (Ehl-i Sünnetin tanınmış müfessiri) bu ayetin hakkında beş tane hadis getirmiştir ki onların hepsinde Ulu'l Emr'in Hz.Ali (a.s) olduğu belirtilmiştir.[15]

 

Ebu Hayyan Endülisi Mağribi, el-Bahru'l Muhit adlı eserinde üç müfessir Mukatil, Meymun ve Kelbi'den ulu'l emr'den maksadın Ehl-i Beyt imamlarının olduğunu söylüyor.[16]

 

Ehl-i Sünnet alimlerinden Ebubekr b. Mü'min Şirazi, İtikat adlı risalesinde İbn-i Abbas'tan Ulu'l Emr ayetinin Hz.Ali (a.s) hakkında olduğunu rivayet ediyor.[17]

 

Öte yandan üslubun bir olması ve 'İtaat edin' kelimesinin tekrar edilmemesiyle Allah'ın, Resulünün ve Ulu'l Emr'in itaatleri farz kılınmıştır. Dolayısıyla Allah ve Resulü masum olduğu gibi ulu'l emr de masumdur. Yoksa onlara mutlak olarak itaat etmenin istenmesinin manası olmazdı. Bilindiği üzere Peygamber’den sonra Şia imamlarından başka kimsenin masum olduğu iddia edilmemiştir.

 

Buraya kadar söylediklerimiz Hz.Ali (a.s)'ın velayet ve imameti hakkında nazil olan yalnızca üç ayet hakkında ki Ehl-i Sünnetin kitaplarında ve onların güvendiği ravilerden ve yine Şii kitaplarında beyan olunan hadislerdi. Söz konusu ayetler ve diğer ayetler hakkında Ehl-i Sünnetin kitaplarında dikkat çeken bir çok nokta var ki daha fazla bilgi için o kitaplara başvurulabilir.

 

Üzerinde kısaca durduğumuz bu üç ayetin dışında Sadikin ayeti olan: 'Ey inananlar! Allah'tan çekinin ve doğrularla beraber olun.' [18] ayeti, aynı şekilde Kurba ayeti olan 'De ki: Sizden tebliğime karşılık yakınlarıma sevgiden başka bir ücret istemiyorum.' [19] ayeti direkt olarak Hz.Ali (a.s)'ın ve diğer Ehl-i Beyt İmamlarının velayet ve imameti hakkındadır.

 

Yukarıda getirdiğimiz ayetlerin yanı sıra Hz. Ali (a.s)'ın faziletlerini, Onun diğer sahabelere olan üstünlüğünü otaya koyan başka ayetlerde vardır. Aklın kesin hükmü gereği aşağı mertebede olanın fazilette üstün mertebede olana uyması gerektiğine göre. Bundan yola çıkarak diyebiliriz ki, Allah Resulü (s.a.a)'in halifeliğine ve imamete hakkı olan Hz. Ali (a.s)'dır.

 

Daha fazla bilgi için Ayetullah Mekarim Şirazi'nin denetiminde yazılan Tefsir-i Peyam-ı Kur'an ('Kur'an'da İmamet ve Velayet' bölümü, C.9, s.170 ve sonrasına) başvurunuz.



[1] -İmamlar (a.s)'ın isimleri neden Kur'an'da gelmemiştir? Sorusu için bkz: 'Kur'an'da İmamlar (a.s)'ın İsimleri'

[2]- Daha fazla bilgi için bkz: 'İmamet ve İmamlar İnancının Delilleri'

[3]-Maide/67. Daha fazla bilgi için bkz: Ehl-i Sünnet ve Tebliğ Ayeti.

[4] -Mekarim Şirazi, Peyam-ı Kur'an, c.9; İmamet der Kur'an, s.182

[5] -Ebu Said Hudri, Zeyd b. Erkam, Cabir b. Abdullah Ensari, İbn-i Abbas, Berra b. Azip, Huzayfa, Ebu Hueryre, İbn-i Mesut, Amir b. Leyla bu 110 sahabeden bazılarıdır.

[6] -Maide/55

[7] -ed-Durru'l Mensur, c.2, s.293

[8] -Esbabu'n Nüzul, s.148

[9] -Tefsir-ul Keşşaf, c.1, s.649

[10] -Tefsir-i Fahru Razi, c.12, s.26

[11] -Tefsir-i Taberi, c.6, s.186

[12] -el-Ğadir, c.2, s.52-53

[13] -Nisa/59

[14] -Tefsir-i Burhan'da bu ayet hakkında Ehl-i Beyt (a.s)'ın kaynaklarından onlarca hadis getirmiştir. Hadislerde ayetin Hz. Ali (a.s) veya Ehl-i Beyt'in diğer imamları hakkında nazil olduğu belirtilmiştir. Hatta bazı rivayetlerde on iki imam (a.s)'ın isimleri ayrı ayrı gelmiştir. (Tefsir-ul Burhan, c.1, s.381-387),

[15] -Şevahidu'l Tenzil, c.1, s.148 ila 151

[16] -el-Bahru'l Muhit, c.3, s.278

[17] -İhkaku'l Hak, c.3, s.425

[18] -Tövbe/119. Rivayetlerde doğrular'dan kasıtın Hz.Ali (a.s) ve Hz.Peygamber (s.a.a)'ın Ehl-i Beyt'i olduğu beyan edilmiştir. Ayrıca bu ayette doğrular deniyor doğru konuşanlar denmiyor açıktır ki her yönden doğruluk masumlarda olan bir vasıftır ve bu vasfa Resulullah’tan (s.a.a) sonra Hz. Ali ve diğer Ehl-i Beyt imamlarından başka hiçbir kimsenin masum olmadığında ittifak vardır. (Bkz. Yenabiu'l Meveddet, s.115, Şevahidu'l Tenzil, c.1, s.262)

[19] -Şura/23. Daha fazla bilgi için bkz: Ehl-i Beyt (a.s) ve Meveddet Ayeti.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Eğer Ehlibeyt (a.s) «خُزّان العلم» ilmin madeni iseler neden kumeyl duasını Hz. Hızır İmam Ali (a.s)’a öğretmiştir?
    6102 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2019/04/07
    Kumeyl duası Şeyh Tusi’nin “Misbah’ul-Muteheccid”[1] ve Seyit ibn. Tavus’un “İkbal’ul-Emal” adlı eserlerinde nakledilmiştir. Seyit ibn. Tavus bu duayı eserinde naklederken şöyle açıklama yapmaktadır: Şeyh Tusi’nin naklettiği rivayetten başka bir rivayette gördüm ki Kumeyl ibn. Ziyad Neğei diyor ki: Basra mescidinde İmam Ali (a.s)’ın yanında ...
  • Şia neden abdeste ayaların yıkanmasını terk ederek farzı terk ediyor?
    20362 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/10
    Her fırka ve gurubun kendisini fırka-i Naciye (kurtuluşa eren fırka) bilmeleri gayet doğaldır ama biz, sizin aksinize kendi teklifimize boyun eğdiğimizi, farzı yerine getirdiğimizi ve Ehl-i Sünnet kardeşlerimizin farzdan uzaklaştıklarını kabul ediyoruz ve bu iddiamızın delillerini Kur'an ve rivayetlerle ortaya koyacağız. Şia; ...
  • Mehdiliği tehdit eden şeyler nelerdir?
    7147 Eski Kelam İlmi 2012/08/22
    Mehdiliği tehdit eden hususlar çoktur. Biz burada sadece üç önemli şeye işaret edeceğiz: 1. Eğer en üstün kanunlar ehil olmayan uygulayıcıları eline düşerse veya eğer en pahalı şeyler ehil olmayan insanların elinde bulunursa, ne kanundan ve ne de belirtilen değerli şeyden bir sonuç alınamaz. Mehdilik ...
  • Müslümanlar neden biribirleriyle musafaha ederler?
    9443 Pratik Ahlak 2011/07/14
    Müfaala kipinden olup iki kişi arasında gerçekleşen musafaha, el vermek manasına gelmektedir. Birisi ‘Safehtuhu’ derse bu ‘Elimin içi onun elinin içine değdi’ anlamına gelir. Musafahatun, birbirine el vermek, ellerin içini biribirine değdirmek, demektir. Selam vermek ve tokalaşmak güzel davranışın örneğidir. İslam Peygamberi (s.a.a) ve Masum ...
  • Niçin bazıları ölülerin kabirlerini yarıp araştırma yapıyorlar? Acaba bu iş haram mıdır?
    5503 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2012/04/09
    Büyük taklit mercilerinin bu soruya cevapları şöyledir: Müminin kabrinin açılması haramdır. Ama aşağıda zikredilen konularda kabrin açılmasının sakıncası yoktur: 1. Cenaze gasbi yere defnedilmiş olursa ve yerin sahibi, cenazenin orada kalmasına razı olmazsa. 2. Cenazeyle birlikte defnedilen kefen veya başka bir ...
  • Alkol kullanmaktan nasıl uzak kalınabilir ve bundan tövbe etmenin yolu nedir?
    22117 Teorik Ahlak 2011/10/23
    Her günahtan tövbe etmenin dayanağı, şahsın gerçekten kabul ettiği inanç ve değerlerdir. Eğer insan Allah’a ve diriliş gününe iman ederse, diğer bir dünyada amellerinin neticesini göreceğini bilirse ve kendisini gafletten kurtarmak gerektiğine kanaat getirirse, rahatlıkla günahlardan el çekebilir. Eğer insan haram işlerin kendisini nasıl bir bedbahtlığa ve ...
  • Türkiye bankalarında yatan paramla devlete ait borç bonosu satın alıp karından yararlanabilir miyim?
    5422 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/03/02
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (Ömrü uzun olsun) Bürosu:Orası İslam ülkesi olması nedeniyle onlardan kar almak sakıncalıdır. Elbette orada şubesi olan İslamî olmayan bankalar veya gerçekten katılım bonosu olması müstesnadır.  Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (Ömrü uzun olsun) Bürosu:
  • Namazda âmin söylemenin yasaklanmasının felsefesi nedir?
    9495 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/05/16
    Ehlibeyt rivayetleri esasınca namazda âmin sözünü söylemek caiz değildir ve bunu söylemek namazın geçersiz olmasına neden olur. Artı, caiz olmaması delile ihtiyaç duymaz; yani namaz ibadetsel bir fiil olduğundan ve insanın kendi tarafından namaza bir şey eklenemeyeceğinden, eğer şeriat tarafından bir şeyin caiz oluşu ispatlanmazsa, bunun kendi ...
  • Bahaîlerin düşüncelerinin yanlış oluşu, necis olmalarının nedeni ve onların inançlarını saflıkla kabul edenlerin durumu hakkında açıklamada bulununuz.
    11426 Eski Kelam İlmi 2008/02/17
    Bab adıyla tanınan Alimuhammed, ilk olarak 1847 yıllarında çok farklı inanç ve kurallar ortaya çıkarmaya başlamıştır. Sonraları onun düşüncelerini kabul eden ve daha da genişleterek Bahaîliği kuran Mirza Hüseyinali Baha'dır. Bu şahıs kitaplarında; kendisinin ve Alimuhammed Bab'ın gelmesiyle İslam dinin geçerliliğini yitirdiğini, İslami hükümlerin yürürlükten kalktığını ve Hz. Muhammed'in risaletinin ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7033 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...

En Çok Okunanlar