Please Wait
9987
Sorudaki konuya Kur’an’ın bazı surelerinde işaret edilmiştir. Mesela: ‘De ki: Deniz mürekkep olsa, Rabbimin sözleri tükenmeden önce, elbette deniz tükeniverirdi.’ gibi. Yine ‘Size ilimden pek az bilgiden başka bir şey verilmemiştir’ diye buyurulmaktadır. Ehl-i Beyt’in (a.s) bazı sözlerinde ayet ‘Size çok az ilim verilmiştir ve birçok kişinin ilimden nasibi yoktur.’ şeklinde tefsir edilmiştir. Belirtmek gerekir ki soruda gelen ‘İlmimiz okyanustaki bir damladan daha azdır.’ sözü Masumların (a.s) sözlerinde gelmemiş, ancak bunun benzeri İbn-i Abbas’tan nakledilmiştir.
Kur’an’da soruya uygun bazı ayetler vardır. Örneğin:
‘De ki: Deniz mürekkep olsa, Rabbimin sözleri tükenmeden önce, elbette deniz tükeniverirdi, hatta o deniz kadar bir deniz daha yardım için gelse de (o da tükenirdi)’[1]
‘Yeryüzünde ne kadar ağaç varsa hepsi kalem, deniz de mürekkep olsa ve bundan sonra da yedi deniz daha mürekkep olup o denize katılsa gene Allah'ın sözleri yazılıp tükenmez; şüphe yok ki Allah, üstündür, hikmet sahibidir.’[2]
İkinci ayet (Lokman/27) hakkında Tefsir-i Kummi’de şöyle gelmiştir: ‘Bir grup yahudi Hz. Resul’den (s.a.a) ruh hakkında sorduklarında şöyle buyurdu: ‘Ve sana ruhu soruyorlar; de ki: Ruh, Rabbimin emrindendir ve size ilimden pek az bilgiden başka bir şey verilmemiştir’[3] Onlar: ‘Biz Yahudilerin mi ilmi azdır yoksa bütün insanların mı?’ diye sorduklarında Allah Resulü (s.a.a): ‘Bütün insanların ilmi.’ diye buyurdu. Dediler ki: ‘Ya Muhammed, böyle bir şey nasıl mümkün olur? Sen diyorsun az bir ilmim var ama Allah Tevrat’ı bize verdiği gibi Kur’an’ı da sana vermiştir ve Kur’an ‘Kime hikmeti (yani Tevratı)[4] ihsan ederse şüphe yok ki o, çok hayra nail olmuş demektir.’ diye buyurmaktadır.’[5] Onların bu sorusunun üzerine Allah ‘Yeryüzünde ne kadar ağaç varsa...’ ayetini nazil etti. Yani Allah’ın ilmi büyüktür, size verilen sizin gözünüzde çoktur, oysa Allah’ın nazarında çok azdır.[6]
Bir rivayette İmam Bakır (a.s) ‘Size ilimden pek az bilgiden başka bir şey verilmemiştir’ ayetini şöyle tefsir etmiştir. ‘Ayetin batını, insanların azına ilim verilmiştir, manasındadır. ‘pek az’ kelimesinden sonra ‘Sizden’ kelimesi farzedilmiştir. Yani sizden çok az kimseye ilim verilmiştir[7] (yani insanların çoğunun ilimden nasibi yoktur.)
Belirtmek gerekir ki soruda gelen ‘ilmimiz okyanustaki bir damladan daha azdır.’ sözü Masumların (a.s) sözlerinde gelmemiş, ancak onun benzeri İbn-i Abbas’tan nakledilmiştir: ‘Haricilerden biri İbn-i Abbas’tan bir soru sordu. İbn-i Abbas cevap vermeden önce ondan ‘Benim mi bilgim daha çoktur yoksa Ali’nin mi (a.s)?’ diye sordu. Adam dedi ki: ‘Ali’yi senden daha bilgili bilseydim senden sormazdım.’ İbn-i Abbas bu söze sinirlenerek dedi ki: ‘Annen sana matem tutsun! İlimi bana öğreten de Ali’dir. O da ilmini Resulullahtan (s.a.a) almıştır. Resulullah’a (s.a.a) ise Allah arşından öğretmiştir. Dolayısıyla İmam Ali’nin ilmi Peygamberin (s.a.a) ilminden, benimde ilmim Ali’den (a.s) alınmıştır. Ve Muhammed’in (s.a.a) ashabının ilmi Ali’nin (a.s) ilminin yanında denizde bir damladır.’[8]
[1] -Kehf/109
[2] -Lokman/27
[3] -İsra/85
[4] -Bakara/269
[5] -Bakara/269
[6] -Kummi, Ali b. İbrahim b. Haşim, Tefsir-i Kummi, c.2, s.166, Müessesetü’l-Daru’l-Kitap, Kum, H.1404.
[7] -Ayyaşi, Muhammed b. Mesud, Tefsiru’l-Ayyaşi, c.2, s.317, Çaphane-i İlmiyye, Tahran, H.1380.
[8] -Şeyh Müfid, Emali, s.235, Kongre-i Şeyh Müfid, Kum, H.1413.