Gelişmiş Arama
Ziyaret
10137
Güncellenme Tarihi: 2008/03/26
Soru Özeti
İnsanın yaratılış hedefi nedir?
Soru
Yahova şahitleri adında bir grup vardır. Bu gruptan birisi son zamanlarda şöyle bir soruyu gündeme getirmiştir:
1) Allah’ın bu âlemi yaratma hedefi ve amacı nedir?
Şöyle bir örnek vermektedir: Ben çay içmek istiyorum ve bunun için önce bardağı tasarladım ve daha sonra onu yaptım ve onunla çay içmekteyim. Buna göre bardağı yapmaktaki hedef ve amacım, onunla çay içmektir. Bu âlemin yaratılışında da Allah’ın hedef ve amacı uyum içinde olmalıdır.
2) Kur’an-ı Kerim’de şöyle buyurmaktadır: “Ben insanları ve cinleri bana ibadet etmeleri için yarattım.” Eğer insanların yaratılışındaki hedef ve amaç, onların Allah’a ibadet etmeleri ise; zihinlerde şöyle bir soru oluşmaktadır: Günümüzde insanların birçoğu Allah’a ibadet etmemektedirler. Allah’ın yaratmasında bir hata mı vardır? Niçin ibadet üzerine tasarlanan varlık ibadet etmemektedir?
Şöyle bir örnek vermektedir: Ben yayınlanan çeşitli programları izlemek için bir televizyon yaptım ve kendi tasarımda bu hedefi göz önünde tutmaktayım. Televizyonu yaptıktan sonra, onun benim amacıma uygun olmadığını ve başka bir hedef için çalıştığını gördüm. Böylesi bir durumda yaptığım tasarıda mutlaka bir hatanın olduğunu söyler ve bu tasarıyı tekrar yenilerim. Bu örneğin aynısını, Allah’ın insan üzerinde yaptığı tasarıda da bir hatanın olduğu şeklinde söyleyebilir miyiz?
Yahova şahitleri hakkında bilgi verebilir misiniz? Bu grup hakkında elimizde bir kaynak var mıdır?
Kısa Cevap

Yahova şahitleri, Hıristiyanlığa ait bir fırkadır ve insanın yaratılış hedefi, Allah’ın isim ve sıfatlarının âlemdeki tecellisi, insan ve din hakkında sapık görüşleri vardır. Yaratılışın hedefi, Allah’a ibadet edilmesi içindir ve bir eğitim kurumundaki hedeflerin gerçekleşmesi için bütün öğrencilerin uzmanlık derecesine ulaşması gerekmediği gibi yaratılış hedefinin de gerçekleşmesi için bunun bazı şahıslar tarafından yapılması yeterlidir. Eğitim kurumunda, birçok kimse nispi ölçüde ilim elde etmekte ve uzmanlaşmaktadırlar. İlahi peygamberler ve evliyalar da insanın yaratılış hedefinin en son amacının gerçekleşmesindeki en güzel örneklerdir.

Ayrıntılı Cevap

Yahova şahitleri, Hıristiyanlığa bağlı bir mezheptir ve dünya ülkelerinin birçoğunda geniş çaplı çalışmaları vardır. Şimdiye kadar söylenenlere göre yaklaşık 13 milyon üyesi vardır. Merkezleri Amerika’dadır.

Bu fırkanın kurucusu Çarliz Tiz Rasıldır ve onu 1980 yılında kurmuştur.

Onlar bayan rahiplerden geniş bir şekilde faydalanmaktadırlar. En önemli araçlarından birisi ev kiliseleri oluşturmaktır. Bu grubun faaliyetleri günden güne artmaktadır. Hedeflerinden birisi de Hıristiyanlığın dostluk ve barışçıl bir din ve İslam’ın da sert ve savaşçı bir din olduğu şeklinde propaganda yapmaktır. Bu grup, kendi inançlarına göre yazılmış olan “Yeni dünyanın tercümesi” adlı sözde mukaddes bir kitabın yayınlayarak sesli ve görüntülü materyallerle gençler üzerinde etkili olmaya çalışmaktadırlar. [1]

Bu fırkanın, Hıristiyanların da kabul etmedikleri inançları, “Ebedi Hayata Hidayet Eden Hakikat”, “Sizleri Mutlu Edecek Bir Müjde” ve “Deniz Feneri” kitaplarında bulunabilir.

 

Bu fırkanın bazı inançları:

1. Şeytan bu dünyanın görünmez yöneticisidir.

2. İnsanın ruhu yoktur ve o öldüğü zaman, kıyamet günü dirilmesi için ondan bir şey kalmaz.

3. Allah, merhametli olduğu için insanları cehenneme atarak cezalandıramaz… [2]

Sorulan soru onların şu inançlarıyla ilgilidir:

“Allah’ın yeryüzünü yaratmasındaki hedefi, insanların sonsuza kadar onun üzerinde hayattan tat almaları içindir ve bu hedef, ileride bu dünyada oluşacak bir cennette gerçekleşecektir. [3]

Sorulan iki sorunun sonucu şundan ibarettir: Kuran’da zikredilen yaratılışın hedefine (Allah’ın cin ve insanlar tarafından ibadet edilmesi) baktığımızda, bu hedefin gerçekleşmediğini görmekteyiz. Çünkü insanların çoğunluğu Allah’a ibadet etmemektedirler.

Cevap:

Akli ve şer’i delillere göre, Allah’ın zatı ve sıfatları vardır ve bunlar sıralarına göre bazı etkileri vardır. Allah’ın sıfatlarının tecellisi olan âlemlerin ve varlıkların yaratılması da bu etkiler arasında yer alır. Bu yaratıklar içerisinde Allah-u Teala, ilahi isimlerin tecellisi olabilecek bir varlığı yaratmıştır ve o da insandır. Kendi iradesiyle doğru veya yanlış yolda ilerleyebilecek ve Allah’ın emirlerine ilmi ve ameli açılardan uyarak onun yeryüzündeki halifesi olabilecek bir varlık.

Acaba insanlar, ne ölçüde bu kemale ulaşarak bu hedefi gerçekleştirmişlerdir?

1. İnsanlığın genel gidişi kemale doğrudur. İnsanların geneli fıtratlarını izlemektedirler ve eğer hata ve yanlış varsa bu, daha çok yöneticilerin, fikri önderlerin ve kötü insanların, insanlığın genel hayat çizgilerini saptırmaları ve kurnazlık ve hileyle ubudiyet yolundan alı koymaları sonucundadır.

2. Bir eğitim kurumunun hedeflerinin gerçekleşmesi için bütün öğrencilerin uzmanlık derecesine ulaşması gerekmediği gibi yaratılış hedefinin de gerçekleşmesi için bunun bazı şahıslar tarafından yapılması yeterlidir. Eğitim kurumunda, birçok kimse nispi ölçüde ilim elde etmekte ve uzmanlaşmaktadırlar. İlahi peygamberler ve evliyalar insanın yaratılış hedefinin en son amacının gerçekleşmesindeki en güzel örneklerdir.

3. İnsanın, televizyon gibi iradesiz araçlara benzetilmesi, yanlış bir benzetmedir. Bu araçları yapan insandır ve bazen ilminin yetersiz olmasından dolayı yapıp kullandığı bir alet hakkında yapmış olduğu hesapların yanlış olduğunu itiraf etmekte ve o aleti yeniden tasarlamaktadır. Ama insanın yaratıcısı Allah Teala’dır ve O’nun bilgisi her şeyi kuşatmıştır. O, varlıkları en ince ayrıntılarına kadar bilmektedir bu yüzden tasarısında en ufak bir hatası olamaz.

Burada şöyle bir soru ortaya atılabilir: Günümüzde insanların çoğunun Allah’a ibadet etmiyorlar; eğer Allah, yaratılışın bütün sırlarını biliyorsa, neden O’nun yarattığı insan yaratılışın hedefi olan ibadeti yerine getirmemektedir? Cevap olarak şöyle söyleyebiliriz: Allah, insanlarla birlikte melek adında başka bir varlık da yaratmıştır. Melekler hiçbir zaman O’na isyan etmemekte ve sürekli O’na itaat etmektedirler. Allah, eğer isteseydi, önceden de yaptığı gibi, sadece kendisine ibadet edecek bir varlığı yaratabilirdi. Ama O, irade ve özgürlüğüyle ve hür seçeneğiyle O’na ibadet edecek bir varlık yaratmak istemiştir. Öylesine bir özgür varlık ki bütün isyan etme imkânlarına sahip olmasına rağmen ona doğru yönelip onun emirlerine boyun eğsin. Eğer günümüzde bir grup O’na itaatsizlik ediyorsa, Allah’ın insana verdiği iradenin sonucundadır ve bu yapılan tasarıda bir hatanın olmasından dolayı değildir. Yani Allah insan ve cinleri her türlü ibadet için değil hür iradeye dayalı bir ibadet için yaratmıştır. Hür iradeye dayalı ibadetin ise aynen bir makine de olduğu gibi her zaman aynı şekilde vuku bulması düşünülemez.

Diğer yandan da eğer ekollerin ve mezheplerin birbirlerine karşı suçlamalarını bir kenara bırakarak daha geniş açıdan bakacak olursak, hatta bugün dahi, büyük bir çoğunluğun, her grubun kendi inancına göre, Allah’a ibadet ettiğini göreceğiz.

İslam dininin öğretilerine göre, Peygamber’den sonra uyulması gereken hak din İslam’dır. Ama İslam dışındaki bazı gruplara İslam ulaşmamış veya kötü tanıtılmışsa kendi inançlarına uymada mazurdurlar.

Bunlardan başka Allah’ın, salih kullarına, geleceğin iyilerin elinde olacağı, insanlığın bütün sorunlarının çözüleceği ve ezici çoğunluğun İslam’ın öngördüğü şekilde Allah’a ibadet edeceği vaadini verdiğine inanmaktayız ve geleceğin iyilerin elinde olacağı vaadi diğerr ilahi dinlerde de vardır.

Vaat edilen o gündeki huzur gerçekte, Allah’a hakkınca ibadet etme ve saadet ve kemal merhalelerini kat etme için ortamın hazırlanmasıdır. Kuran-ı Kerim’in de buyurduğu gibi: “Allah, sizlerden iman edip iyi davranışlarda bulunanlara, kendilerinden öncekileri sahip ve hâkim kıldığı gibi onları da yeryüzüne sahip ve hâkim kılacağını, onlar için beğenip seçtiği dini (İslâm'ı) onların iyiliğine yerleştirip koruyacağını ve (geçirdikleri) korku döneminden sonra, bunun yerine onlara güven sağlayacağını vaat etti. Onlar bana kulluk ederler; hiçbir şeyi bana eş tutmazlar.” [4]

İlgili konular:

1. Yaratılışın Hedefi, no: 1632, site: 1711.

2. İnsan ve Âlemin Yaratılış Hedefi, no: 1052.

3. İnsanın Yaratılış Hedefi, no: 2263, site: 2401.



[1] Güneş ve Gölgeler, s: 315, Muhammed Taki Feali.

[2] Hıristiyanların siyasetleri, daha fazla bilgi için Hıristiyanlığın ansiklopedisi ve www.ngoic.com sitelerine başvurabilirsiniz.

[3] “Allah-u Teala, meleklere, şehvet olmaksızın akıl ve hayvanlara da, akıl olmaksızın şehvet vermiştir. Ama insanoğluna her ikisini de vermiştir. Onlardan kimin aklı şehvetine galip gelirse, o meleklerden daha hayırlı olacak ve kimin de şehveti aklına galip gelirse, o da hayvanlardan daha aşağı olacaktır.” (Vesail-uş Şia, c: 15, s: 209) Alulbeyt baskısı, H. 1409. Kum

[4] Nur suresi 55. ayet: وَعَدَ اللَّهُ الَّذِینَ آمَنُوا مِنکُمْ وَعَمِلُوا الصَّالِحَاتِ لَیَسْتَخْلِفَنَّهُم فِی الْأَرْضِ کَمَا اسْتَخْلَفَ الَّذِینَ مِن قَبْلِهِمْ وَلَیُمَکِّنَنَّ لَهُمْ دِینَهُمُ الَّذِی ارْتَضَى لَهُمْ وَلَیُبَدِّلَنَّهُم مِّن بَعْدِ خَوْفِهِمْ أَمْنًا یَعْبُدُونَنِی لَا یُشْرِکُونَ بِی شَیْئًا

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Bir insanın mürtet olmasının hükmü şeriat hâkiminin hükmüne gerek duyar mı?
    8763 Kâfir 2012/03/12
    Sorunuz büyük taklit mercilerinin bürolarından soruldu ve alınan cevapları aşağıda aktarıyoruz: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney (ömrü uzun olsun): Mürtetlik şeriat hâkiminin hükmüne gerek duymaz. Eğer dinin gereklerinden birini inkâr etmek peygamberliği veya aziz İslam Peygamberini inkâr etmeyle veyahut şeriata bir noksanlıkta bulunmayla sonuçlanırsa, ...
  • Kuranı kerimde ayetlerin ve konuların tekrarlanması kuran ayetlerinin insicamsızlığına delil değil midir?
    12671 Fasahat & Balaghat 2015/05/04
    Kuranda zikir edilen kıssalardan güdülen hedef, insanların rüştü ve tekâmülüdür. Hedef insanların can ve ruhlarında aydınlığı ve nurlandırmayı icat etmektir. Dik kafalı nefisleri kontrol ve zalimliğe, zulme ve inhirafa karşı koymaktır. Kurandaki konuların dağınıklığının delili kuranın, asaleti muhtevaya ve ibret verici konulara vermesi, insanı ve toplumu yapılandırmaya ...
  • Hz. Peygamber, Ebu Leheb’e ile sıla-i rahimde bulunuyor muydu?
    15366 Masumların Siresi 2012/02/18
    Sıla-i rahim, akrabalar ile irtibatı sağlayan amele denir. Bunun İslam açısından önemi, kâfir akrabalar ile dahi irtibatın kesilmesinin yasaklanmış olması derecesindedir. Elbette kâfir akrabalar inatçı olur ve İslam’a darbe vurma niyeti taşırsa, İslam onlara sıla-i rahimde bulunmayı yasaklamıştır. Bu yüzden Tebbet suresi, Ebu Lehep ve eşi hakkında nazil olmuş ...
  • Niçin Saffat suresinde Muhlesin kelimesi ism-i meful şeklinde kullanılmıştır? Bu kelimenin ism-i meful kipi ism-i fail kipinden daha üstün bir anlamı ifade ediyor mu? Bundan Allah’ın, sadece bizzat kendisinin ihlâslı kıldığı kimseleri mi helak etmeyeceği anlaşılır?
    10746 Tefsir 2009/06/06
    Saffat suresindeki ayetlerin akışı geçmiş ümmetlerin başlarından geçen olaylarla ilgilidir. Bu ayetler Allah’ın onların çoğunu -yalnız Allah ihlaslı kıldığı az bir grup hariç- şirklerinden dolayı azap ettiğini açıklamaktadır.Muhlesler sadece peygamberleri içermiyor. Peygamberler olmayan pak insanları da kapsamına alır. Çünkü bizzat bu ...
  • Neden-Sonuç Konusunda Mutezile İle Şia’nın Bakışı Arasındaki Fark
    7761 Eski Kelam İlmi 2011/04/21
    Allame Tabatabai insanların filleri ve Yüce Allah ile olan irtibatı konusunda Mutezile mensuplarının görüşüne işaret etmiştir. Onlara göre insan muhayyerdir. Bundan ötürü insan fiillerinin öznesi sadece kendidir ve başka bir ilk neden yoktur. Bu grup, insan fillerinin öznesini Allah bilmemiz durumunda bunun cebri gerektireceğini düşünmüştür. Allame ...
  • İnsanın saadet ve kamalı neye bağlıdır?
    8158 Pratik Ahlak 2010/03/09
    Bu soruya cevap verebilmek için şu iki soruyu cevaplandırmamız gerekir:1) Saadet nedir? Kemalden ayrı bir şey midir? 2) İnsan nasıl bir varlıktır? Acaba sırf maddi bir varlık mı yoksa böyle değil mi?
  • Kur’an’daki yedi göğün manası nedir?
    39561 Tefsir 2010/09/22
    Gök ve galaksiler hakkında bilimsel açıdan müphemlikler olması nedeniyle Kur’an’daki yedi göğün manası hakkında kesin bir görüş ileri sürülemez. Sadece ihtimal ve sanı düzeyinde birkaç teori dile getirilebilir. Ama Kur’an’ın hedefinin insanlığın manevî ve terbiye eksenli hidayeti olduğu noktasından gafil olmamalıyız. Kur’an’ın yedi gök ve yer ...
  • Humus yılının sonunda kalan harcama kalemleri humusunun hesap şekli nasıldır?
    6841 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/11/08
    Yüce rehberlik makamı bu husustaki bir sorunun cevabında şöyle buyurmuştur: “Pirinç, yağ vb. günlük kullanılan ihtiyaçlardan artı kalan ve humus yılının başına kadar duran her şeyin humusu vardır.”[1] Humus bizzat kalemlere düşer; mesela humus yılının başında beş kilogram pirinç ...
  • Üç Haslet hadisinin senedi sahih midir?
    7321 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/10/23
    Söz konusu hadisin bazı ravileri hakkında elde herhangi bir bilgi yoksa da birkaç sebepten dolayı ona istinat edilebilir:1-Hadis, çeşitli birinci grup rivayet kaynaklarında gelmiştir. Ve biliyoruz ki bir rivayet değişik kaynaklarda gelmişse ve büyük muhaddisler ona önem vermişlerse bu, onun itibarını ve muhaddislerin ...
  • İlime hakiki anlamda iştiyak kazanmanın yolu nedir?
    7882 Pratik Ahlak 2011/07/23
    Ayetullah Hadevi Tehrani'nin bu konuyla ilgili görüşü şöyledir:İlime duyulan iştiyak ilahi bir lütuftur. Ancak bu hissi bazı yollardan güçlendirmek mümkündür:1- Sırayı gözeterek ve düzenli bir şekilde ders okuma. Bu tür ders alma insanda öğrenme ve ilime ilgi hissini güçlendirir ...

En Çok Okunanlar