Gelişmiş Arama
Ziyaret
28695
Güncellenme Tarihi: 2011/04/13
Soru Özeti
Ahzap suresinin 37. ayetinin nüzul sebebi nedir?
Soru
Zeyd’in karısı hakkında nazil olan Ahzap suresinin 37. ayetinin nüzul sebebi nedir?
Kısa Cevap

Ahzap suresinin 37. ayeti Peygamber’le (s.a.a) Cahş’ın kızı Zeynep’in evliliği hakkında olup şöyle buyuruyor: ‘An o zamanı ki Allah'ın, kendisine nimet verdiği ve senin de nimetler verdiğin kişiye ‘eşini bırakma ve çekin Allah'tan’ diyordun.’

Zeyd bin. Harise azad edilmiş bir köle olup, Peygamber (s.a.a) onu kendisine evlat edinmiş ve halasının kızı Zeynep binti Cahş’la evlendirmişti. Zeyd’le Zeyneb’in evliliklerinin üzerinden bir süre geçtikten sonra Peygamberin (s.a.a) huzuruna gelerek, Zeynep’ten boşanma konusunda meşveret etti ve uygun görürse boşanmak istediğini söyledi. Resulullah (s.a.a) ona engel oldu. Ama Zeyd sonunda karısını boşadı. Onun boşamasından sonra Peygamber (s.a.a) Zeynep’le evlendi.

Ayrıntılı Cevap

Cahiliyet döneminde evlatlık diye alınan ve kendi evlatları olmayan erkek çocuklara ‘Dea’ ve ‘Tebenni’ denirdi. Bu, Araplara özgü bir adet değildi. O zamanın Rum ve Fars gibi gelişmiş ülkelerinde de bir çocuk evlatlık olarak alındığında onlara kendi evlatlarının ahkamı uygulanırdı. Yani kız idiyse onunla evlenmek haramdı, erkek idiyse onun karısıyla evlenmek caiz değildi. İslam bu ahkamı kaldırdı.[1] Allah-u Teala, Ahzap suresinin 4 ve 5. ayetlerinde evlatlığın insanın kendi çocuğu gibi görülmesini reddedetmiştir. Araplarda erkek evlatlığın en önemli hükümlerinden biri babalığın onun karısıyla evlenmesinin çok kötü sayılmasıydı. Kim bu adeti kaldırmak isteseydi büyük bir itirazla karşılaşırdı. Peygamber de İslamın ilerlemesi için kendisine bir evlatlık aldı. Allah-u Teala, erkek evlatlığın karısıyla evlenmenin haramlığının hükmünün geçersiz olduğunu bildirmek için Peygamberine onun boşadığı karısıyla evlenmesini emretti.[2] Ahzap suresinin 37. ayetinin tefsirinde bu konu ele alınmış ve nüzul sebebi zikredilmiştir. Tefsir-i Kummi, ‘Evlatlıklarınızı öz oğullarınız olarak halk etmedi’ ayetinin hakkında şöyle yazıyor: ‘Babam İbn-i Ebi Umeyr’den, o da Cemil’den, o da İmam Sadık’tan (a.s) İmamın (a.s) şöyle buyurduğunu rivayet eder: ‘Ayetin nüzul sebebi şuydu: Allah Resulü (s.a.a) Huveylid’in kızı Hatice ile evlendiğinde ticaret amacıyla Mekke’den Ukaz’a gitti. Orada Zeyd’in satıldığını gördü. Zeki ve ahlaklı biri olduğunu anlayınca onu satın aldı. Peygamber olunca Zeyd’i İslama davet etti, Zeyd’de Müslüman oldu. Babası Harise b. Şurahil Kelbi oğlundan haber alınca Mekke’ye geldi (oğlunu sahibinden satın alıp azad etsin diye). Harise muhterem ve saygın biriydi. Ebu Talib’in yanına gelerek dedi ki: ‘Ey Ebu Talib! Oğlum (bir olayda) esir oldu. Elden ele satılmış sonunda kardeşinin oğlu onu almıştır. (Senden ricam) Ona oğlumu satmasını veya yerine başka bir köle almasını veyahut azad etmesini önerdiğimi söyle.’ Ebu Talip, Resulullahla (s.a.a) konuştu. Resulullah (s.a.a) ‘Onu azad ettim, istediği yere gidebilir’ diye buyurdu. Harise oğlunun elinden tutarak dedi ki: ‘Kalk oğlum! Eski şeref, nesep ve haysiyetine dön.’ Zeyd dedi ki: ‘Asla! Yaşadığım sürece Allah Resulünden (s.a.a) ayrılmayacağım.’ Harise dedi ki: ‘Kendi şerafet ve ailenden vaz mı geçiyorsun? Kureyş’in kölesi mi olacaksın?’ Zeyd yine ‘Asla! Yaşadığım sürece Allah Resulünden (s.a.a) ayrılmayacağım.’ diyerek aynı sözü tekrarladı. Babası kızarak dedi ki: ‘Ey Kreyşliler şahid olun! Ben ondan beriyim ve o benim oğlum değil artık.’ Allah Resulü’de (s.a.a) orada olanlara hitap ederek ‘Şahid olun ki Zeyd benim oğlumdur. O benden miras alır, ben de ondan miras alırım.’ diye buyurdu. O günden sonra herkes Zeyd’e İbn-u Muhammed (Muhammed’in oğlu) diye hitap etmeye başladı. Allah Resulü’de (s.a.a) onu severdi ve adını ‘Muhabbetli Zeyd’ koymuştu. Allah Resulü (s.a.a) Medine’ye hicret ettiğinde Cahş’ın kızı Zeynebi Zeyd’le evlendirdi.[3] Zeyd bir süre sonra eşinden ayrılmak istedi. Peygamber (s.a.a) ona engel oldu.[4] Ama Zeyd sonunda onu boşadı. Zeyd, Zeynebi boşadıktan sonra Peygamber (s.a.a) Allah’ın emriyle ve cahiliyet adetini ortadan kaldırmak için Zeyneple evlenmeye karar verdi.

Ancak bu, büyük bir iş olduğundan Peygamber (s.a.a) halkın bunu kabul etmemesinden korkuyordu. Bunun üzerine Allah şöyle buyurdu: ‘İnsanlardan korkuyordun ve Allah'tan korkman daha doğruydu ve o, buna daha layıktı.’[5]   

İslam peygamberi (s.a.a) sonunda Zeyneple evlenerek bu yanlış cahiliye sünneti ortadan kaldırdı. Allah ayetin devamında bu evliliğin hikmetinin başkalarının da sıkıntıya düşmemesi için bu cahiliyet sünnetinin tamamen ortadan kalkmasında olduğunu vurgulayarak şöyle buyuruyor: ‘Biz o kadını sana eş ettik, bu da, oğul edinilen kişiler, eşlerinden ayrıldıkları zaman onların bıraktıkları kadınları inananların almalarında bir beis olmadığını bildirmek içindi’



[1]- Muhammed Hüseyin Tabatabai, el-Mizan (Farsçası), c.16, s.411.

[2]- ‘Onu sana nikahladık.’ cümlesinden bu mana çıkmaktadır.

[3]- el-Mizan (Farsçası), c.16, s.482.

[4]- Ahzap/37

[5]- Ahzap/37

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İmamlar (a.s) terörist saldırılara karşı neden kendi türbelerini koruyamadılar?
    6558 Eski Kelam İlmi 2010/07/17
    Allah-u Teala, Yüce Peygamberine (s.a.a) ve Masum İmamlara (a.s) teşrii (yasama, helal ve haramları belirleme) velayetin yanı sıra, tekvini velayette vermiştir. Onların alemi istedikleri şekilde idareetmeve müdahelegüçlerivardır. Böylesi bir velayet ve güç sadece ...
  • Fecr-i sadık ve Fecr-i kazib’ten kasıt nedir?
    36997 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/04/07
    Fecr-i sadık (gerçek/ikinci fecir) ve fecr-i kazib (yalancı/birinci fecir) iki fıkhi ve astronomik terim olup gece ve gündüzün özel vakitleridir. Fecr-i kazib doğuda görülen beyazlıkla meydana gelir. Bu zamanda namaz kılınamaz. Fecr-i sadık’ın zamanı, o beyazlığın doğu tarafından yayılmasıdır. Bu zaman, sabah namazının ...
  • Allah’ın gani olmasını akli açıdan ispat eder misiniz?
    6483 Eski Kelam İlmi 2012/06/14
    Yüce Allah Kur’an’da şöyle buyuruyor: Ey insanlar! Siz Allah’a muhtaçsınız. Allah ise her bakımdan sınırsız zengin olandır, övülmeye hakkıyla lâyık olandır.[1] Allah’ın muhtaç olmaması anlamına gelen gani sıfatı da Allah’ın varlığının, birliğinin ve nedene ihtiyaç duymamasının ispatlanmasından sonra müyesserdir. Biz burada Allah’ın bir neden ...
  • Neden Hz. Peygamber (s.a.a) hayır ve iyiliği güzel yüzlüler nezdinde arayın diye buyurmuştur? Hâlbuki İslam’da zahiri güzellik yerine deruni güzellik önemlidir!
    9575 معیار شناسی (دین و اخلاق) 2012/11/04
    Şüphesiz insanın Allah nezdinde derecesini yükselten şey deruni ve manevi güzelliktir. Allah’a yaklaşmaya neden olan şey deruni güzellik ve temizliktir.[1]Bu yüzden bir insan ne kadar zahiri olarak güzel olursa olsun manevi güzellik taşımazsa yüce Allah nezdinde hiçbir değer taşımaz. Ama bununla birlikte sosyal ilişkilerde ...
  • İslam dininin erkeklerin bakımı ve kişisel temizliği için tavsiyeleri nelerdir?
    4004 Teorik Ahlak 2019/10/09
  • İmam Hasan Askeri (a.s)’ın biyografisini anlatır mısınız?
    3339 Sire 2020/01/20
  • Sabah ezanının bitimine kadar sahur yenilebilir mi?
    9716 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/04
    Ayetullah el-Uzma Hamanei’nin Bürosu: Mükellef fecrin doğduğunu bilir veya itminan ederse yemek yiyemez, ama itminan etmezse yemenin sakıncası yoktur. Ayetullah el-Uzma Sistani’nin Bürosu: 1) Vaktin girdiğine yakin etmişseniz yiyemezsiniz. 2) Şehirden dört fersah (22 km) uzaklaşıp yolculuğa çıkar, orucunuzu yer, sonra da kaza edersiniz. Ayetullah el-Uzma ...
  • Dünyayı sevmekten kurtulmanın yolu nedir?
    16173 Pratik Ahlak 2010/08/08
    Dünya “edna”nın müennesi olup (ahret hayatı karşısında) daha aşağı ve daha değersiz şey anlamındaki “deni” ve “denaet”ten veya (ahret hayatı karşısında) daha yakın anlamındaki “denev”den türemiştir. Kur’an ve rivayetlerin açıklamasında dünya yerilen dünya ve övülen dünya diye iki kısma ayrılır. Dünyadan söz eden ve insanları onun ...
  • Darwin’in evrim teorisi hakkında görüşünüz nedir?
    10439 Eski Kelam İlmi 2012/11/11
    Doğa bilimcileri arasında bitkiler ve canlıları içine alan varlıkların yaratılışı hakkında iki hipotez mevcuttur. A. Türlerin evrim teorisi veya transformizm: Bu hipotez canlı varlıkların başlangıçta bir hücreli varlıklar olarak okyanuslarda ve denizlerin derin katmanlarındaki çamurlarda bir atılım ile ortaya çıktığını söylemektedir. B. Türlerin ...
  • Müslim b. Akil’in Kerbela’ya gelen kızlarının ismi nedir?
    8359 تاريخ بزرگان 2009/02/04
    Hz. Müslim b. Akil’in hayatını anlatan kitaplar incelendiği zaman, Onun Atike ve Hamide adlı iki kızının olduğu anlaşılmaktadır. Atike, Kerbelada Aşura günü, düşmanın çadırlara saldırması sonucu şehid oldu. Hamide ise, Kerbela’da esir düştü. Hz. Müslim’in nesli onunla devam etti. ...

En Çok Okunanlar