Gelişmiş Arama
Ziyaret
29274
Güncellenme Tarihi: 2011/04/13
Soru Özeti
Ahzap suresinin 37. ayetinin nüzul sebebi nedir?
Soru
Zeyd’in karısı hakkında nazil olan Ahzap suresinin 37. ayetinin nüzul sebebi nedir?
Kısa Cevap

Ahzap suresinin 37. ayeti Peygamber’le (s.a.a) Cahş’ın kızı Zeynep’in evliliği hakkında olup şöyle buyuruyor: ‘An o zamanı ki Allah'ın, kendisine nimet verdiği ve senin de nimetler verdiğin kişiye ‘eşini bırakma ve çekin Allah'tan’ diyordun.’

Zeyd bin. Harise azad edilmiş bir köle olup, Peygamber (s.a.a) onu kendisine evlat edinmiş ve halasının kızı Zeynep binti Cahş’la evlendirmişti. Zeyd’le Zeyneb’in evliliklerinin üzerinden bir süre geçtikten sonra Peygamberin (s.a.a) huzuruna gelerek, Zeynep’ten boşanma konusunda meşveret etti ve uygun görürse boşanmak istediğini söyledi. Resulullah (s.a.a) ona engel oldu. Ama Zeyd sonunda karısını boşadı. Onun boşamasından sonra Peygamber (s.a.a) Zeynep’le evlendi.

Ayrıntılı Cevap

Cahiliyet döneminde evlatlık diye alınan ve kendi evlatları olmayan erkek çocuklara ‘Dea’ ve ‘Tebenni’ denirdi. Bu, Araplara özgü bir adet değildi. O zamanın Rum ve Fars gibi gelişmiş ülkelerinde de bir çocuk evlatlık olarak alındığında onlara kendi evlatlarının ahkamı uygulanırdı. Yani kız idiyse onunla evlenmek haramdı, erkek idiyse onun karısıyla evlenmek caiz değildi. İslam bu ahkamı kaldırdı.[1] Allah-u Teala, Ahzap suresinin 4 ve 5. ayetlerinde evlatlığın insanın kendi çocuğu gibi görülmesini reddedetmiştir. Araplarda erkek evlatlığın en önemli hükümlerinden biri babalığın onun karısıyla evlenmesinin çok kötü sayılmasıydı. Kim bu adeti kaldırmak isteseydi büyük bir itirazla karşılaşırdı. Peygamber de İslamın ilerlemesi için kendisine bir evlatlık aldı. Allah-u Teala, erkek evlatlığın karısıyla evlenmenin haramlığının hükmünün geçersiz olduğunu bildirmek için Peygamberine onun boşadığı karısıyla evlenmesini emretti.[2] Ahzap suresinin 37. ayetinin tefsirinde bu konu ele alınmış ve nüzul sebebi zikredilmiştir. Tefsir-i Kummi, ‘Evlatlıklarınızı öz oğullarınız olarak halk etmedi’ ayetinin hakkında şöyle yazıyor: ‘Babam İbn-i Ebi Umeyr’den, o da Cemil’den, o da İmam Sadık’tan (a.s) İmamın (a.s) şöyle buyurduğunu rivayet eder: ‘Ayetin nüzul sebebi şuydu: Allah Resulü (s.a.a) Huveylid’in kızı Hatice ile evlendiğinde ticaret amacıyla Mekke’den Ukaz’a gitti. Orada Zeyd’in satıldığını gördü. Zeki ve ahlaklı biri olduğunu anlayınca onu satın aldı. Peygamber olunca Zeyd’i İslama davet etti, Zeyd’de Müslüman oldu. Babası Harise b. Şurahil Kelbi oğlundan haber alınca Mekke’ye geldi (oğlunu sahibinden satın alıp azad etsin diye). Harise muhterem ve saygın biriydi. Ebu Talib’in yanına gelerek dedi ki: ‘Ey Ebu Talib! Oğlum (bir olayda) esir oldu. Elden ele satılmış sonunda kardeşinin oğlu onu almıştır. (Senden ricam) Ona oğlumu satmasını veya yerine başka bir köle almasını veyahut azad etmesini önerdiğimi söyle.’ Ebu Talip, Resulullahla (s.a.a) konuştu. Resulullah (s.a.a) ‘Onu azad ettim, istediği yere gidebilir’ diye buyurdu. Harise oğlunun elinden tutarak dedi ki: ‘Kalk oğlum! Eski şeref, nesep ve haysiyetine dön.’ Zeyd dedi ki: ‘Asla! Yaşadığım sürece Allah Resulünden (s.a.a) ayrılmayacağım.’ Harise dedi ki: ‘Kendi şerafet ve ailenden vaz mı geçiyorsun? Kureyş’in kölesi mi olacaksın?’ Zeyd yine ‘Asla! Yaşadığım sürece Allah Resulünden (s.a.a) ayrılmayacağım.’ diyerek aynı sözü tekrarladı. Babası kızarak dedi ki: ‘Ey Kreyşliler şahid olun! Ben ondan beriyim ve o benim oğlum değil artık.’ Allah Resulü’de (s.a.a) orada olanlara hitap ederek ‘Şahid olun ki Zeyd benim oğlumdur. O benden miras alır, ben de ondan miras alırım.’ diye buyurdu. O günden sonra herkes Zeyd’e İbn-u Muhammed (Muhammed’in oğlu) diye hitap etmeye başladı. Allah Resulü’de (s.a.a) onu severdi ve adını ‘Muhabbetli Zeyd’ koymuştu. Allah Resulü (s.a.a) Medine’ye hicret ettiğinde Cahş’ın kızı Zeynebi Zeyd’le evlendirdi.[3] Zeyd bir süre sonra eşinden ayrılmak istedi. Peygamber (s.a.a) ona engel oldu.[4] Ama Zeyd sonunda onu boşadı. Zeyd, Zeynebi boşadıktan sonra Peygamber (s.a.a) Allah’ın emriyle ve cahiliyet adetini ortadan kaldırmak için Zeyneple evlenmeye karar verdi.

Ancak bu, büyük bir iş olduğundan Peygamber (s.a.a) halkın bunu kabul etmemesinden korkuyordu. Bunun üzerine Allah şöyle buyurdu: ‘İnsanlardan korkuyordun ve Allah'tan korkman daha doğruydu ve o, buna daha layıktı.’[5]   

İslam peygamberi (s.a.a) sonunda Zeyneple evlenerek bu yanlış cahiliye sünneti ortadan kaldırdı. Allah ayetin devamında bu evliliğin hikmetinin başkalarının da sıkıntıya düşmemesi için bu cahiliyet sünnetinin tamamen ortadan kalkmasında olduğunu vurgulayarak şöyle buyuruyor: ‘Biz o kadını sana eş ettik, bu da, oğul edinilen kişiler, eşlerinden ayrıldıkları zaman onların bıraktıkları kadınları inananların almalarında bir beis olmadığını bildirmek içindi’



[1]- Muhammed Hüseyin Tabatabai, el-Mizan (Farsçası), c.16, s.411.

[2]- ‘Onu sana nikahladık.’ cümlesinden bu mana çıkmaktadır.

[3]- el-Mizan (Farsçası), c.16, s.482.

[4]- Ahzap/37

[5]- Ahzap/37

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Zamanın imamı (a.s) kimin eliyle şahadete erecektir ve ondan sonraki dönem ne kadar sürecektir?
    9095 Eski Kelam İlmi 2011/05/21
    Zamanın imamının (a.s) ömrünün sonu hakkında iki grup rivayet mevcuttur. Birinci gruptaki rivayetler onun tabii bir ölümle, ikinci gruptaki rivayetler ise şahadet ile ömrünün noktalanacağını bildirmektedir. Ama onun katilinin kim olduğu noktasında elde kabul edilir bir rivayet ve delil mevcut değildir. Aynı şekilde zamanın imamının vefatından kıyamete dek süren ...
  • İmamiye Şia’sı ve Ehlisünnetin İbn. Teymiye hakkındaki görüşü nedir?
    8416 شیعه آماج تهمتها 2015/06/29
    İbn. Teymiye, Hicri-Kameri 661 yılında Şam yarım adasında yer alan (bugünkü Türkiye) Harran şehrinde dünyaya geldi ve 67 yıl süren bir yaşamın ardından Hicri-Kameri 728 yılına denk gelen yılda Şam Kalesi hapishanesinde öldü. İbn. Teymiye ilahi sıfatlar, peygamberlere ve velilere tevessül etmek hakkında özel inançlara sahiptir. Onun ...
  • İslam’ın bakışında nazar değmesi ve vesveseyi etkisiz kılmak için dua yazmanın bir meşruiyeti var mıdır?
    14501 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/05/21
    İslam, fakihler ve mercilerin bakışında hastalık, nazar değmesi ve vesvese gibi sorunları gidermek için muteber ve masumlardan gelen duaları okumak ve yazmak doğru ve onaylanan bir fiildir. Yüce rehberlik makamı dua, dua yazmak ve dualarla kutsanma hakkında sorulan bir soruya cevaben şöyle buyurmuştur: Eğer dualar temiz imamlardan (a.s) nakledilmiş ...
  • Ayat namazı nasıl kılınır?
    11319 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/28
    Konuyu iki bölümde ele alacağız: a) Ayat namazına neden olan şeyler.b) Ayat namazının nasıl kılındığı.a) Ayat namazı şu olaylardan biri vuku bulduğunda farz olur: Güneş tutulması, Ay tutulması (tutulmalar kısmi de olsa), deprem ve halkın genelini korkutan şimşek çakması, ...
  • Bazı Kuran ayetleri, ilahi peygamberlerin masumluğuyla çelişiyor mu?
    18114 Eski Kelam İlmi 2007/11/26
    Yukarıdaki soruya şöyle cevap verilebilir:1. “İsmet” masum olan bir şahısta ruhla özleşmiş ve onu günah, unutkanlık, kötü işler ve hata yapmaktan engelleyen ve koruyan bir sıfattır. Bununla beraber masum olan şahıs mecbur kılınarak iradesi elinden alınmamaktadır.2) Peygamberlerin masum olmalarının sırrı, Allah’a olan aşk, inanç, kâmil bir iman ve ...
  • İnsanların mutluluk ve mutsuzluğunu ve neticede cennet ve cehenneme girmes’n’ belirleyen şey yıldız ve felekler midir?
    6936 آسمان و زمین 2012/07/24
    İnsanların cennet ve cehenneme girmelerinde hareket ve davranışlarını en önemli neden sayan birçok ayet ve rivayet mevcuttur. Siz Şii mütekellimlere müracaat ederseniz onların insanların mutluluk ve mutsuzluklarında yıldızların ve feleklerin etken olduğunu söylediklerini göremezsiniz. Bu konuda bir rivayet bulunsa ve senet açısından kabul edilse bile onun zahiri ...
  • Şiilerin arasında Hz. Âdem’in (a.s) müminlerin önderi Ali’nin (a.s) elleriyle yaratıldığına dair bir inanç var mıdır?
    11282 Varie 2012/08/21
    Eğer bir kimse Müminlerin Önderinin bağımsız olarak Hz. Âdem’i (a.s) yarattığına inanırsa, bu inanç Kur’an-ı Kerim’in aksi doğrultusundadır ve Rabbe şirk koşmak sayılır. Hz Âdem’in(a.s) Müminlerin Önderinin (a.s) maddi cismi tarafından yaratılması da mevcut gerçekler ile bağdaşmamaktadır; zira bu maddi cisim Hz. Âdem’den (a.s) sonra dünyaya gelmiş ...
  • İbrahim makamı nedir? Ondan kastedilen nedir?
    47316 Eski Kelam İlmi 2012/02/18
    Mekke’deki belirgin işaretlerden birisi, İbrahim makamıdır; zira orası İbrahim’in (a.s) durduğu bir makamdır. İbrahim makamının tefsir ve manası hakkında bazıları tüm haccın İbrahim makamı olduğu görüşündedir. Bir grup İbrahim makamının “Arafe”, Meş’aru’l-Haram” ve “üçlü cemerat” olduğuna inanmaktadır. Bazıları da tüm Mekke hareminin İbrahim makamı sayıldığı görüşünü taşımaktadır. Ama mevcut ...
  • Başkasının bostanından izinsiz meyve ve bitki toplamanın hükmü nedir?
    17120 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/20
    Söz konusu sorunun cevabında ilk önce fakihlerin bu konu hakkında görüşlerini genel olarak açıkladıktan sonra Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tehrani nin görüşünü takdim edeceğiz.  Fakihlerin genel görüşleri:Bir başkasının malından faydalanmak her şekilde olursa olsun mutlaka bu tasarruf o malın sahibinin izni ile olmalıdır. Yalnızca ...
  • Modern İnkılabi (pop) müzikleri dinlemenin hükmü nedir?
    10803 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/06/22
    Bu soruyu cevaplandırmak için öncelikle Taklit Mercilerine başvurup sonra çok kısa bir şekilde müziğin haramlığının hikmetini felsefi olarak inceleyeceğiz.Hz Ayetullah El Uzma Seyyid Ali Hamenei:Eğlence toplantılarına uygun her türlü coşturucu/eğlendirici çalgı ve eğlence haramdır.

En Çok Okunanlar