Gelişmiş Arama
Ziyaret
10655
Güncellenme Tarihi: 2010/05/08
Soru Özeti
Şiilerin arasında Hz. Âdem’in (a.s) müminlerin önderi Ali’nin (a.s) elleriyle yaratıldığına dair bir inanç var mıdır?
Soru
Bir rivayette Hz. Ali’nin (a.s) Hz. Âdem’i kendi elleriyle yarattığı ve tüm insanların da buna inandığı belirtilmektedir. Lakin ben bu hadisin muteber olmadığını yeni öğrendim. Bundan dolayı neden halk böyle bir inanç taşımaktadır? Lütfen bu hadisi kimin naklettiğini belirtir misiniz? Bu hadisi nakleden şahıs güvenilir midir, değil midir?
Kısa Cevap

Eğer bir kimse Müminlerin Önderinin bağımsız olarak Hz. Âdem’i (a.s) yarattığına inanırsa, bu inanç Kur’an-ı Kerim’in aksi doğrultusundadır ve Rabbe şirk koşmak sayılır. Hz Âdem’in(a.s) Müminlerin Önderinin (a.s) maddi cismi tarafından yaratılması da mevcut gerçekler ile bağdaşmamaktadır; zira bu maddi cisim Hz. Âdem’den (a.s) sonra dünyaya gelmiş ve bu açıdan İmam Ali (a.s) Âdem’in (a.s) evlatlarından biri sayılmaktadır. Elbette yüce Allah bazen varlıkların yaratılmasını vasıtalar aracılığıyla gerçekleştirir ve öte taraftan masumların nurunun Hz. Âdem’in (a.s) yaratılmasından önce var olduğunu belirten bir takım hadisler mevcuttur. Bu hususlara binaen, Hz. Âdem’i (a.s) bu büyük şahsiyetlerin nuru tarafından yaratılması bir şirk inanç sayılmaz ve İslam’ın ilk usullerine ters addedilmez. Elbette böyle bir inanç Şii düşüncesinin zorunluluklarından değildir ve bu konu hakkında daha fazla bir inceleme yapılmalıdır.

Ayrıntılı Cevap

Kesin olan husus, Kur’an-ı Kerim’in bir ayeti esasınca yüce Allah’ın kendi elleriyle Hz. Âdem’i (a.s) yaratmış olduğu hususunun açıkça belirtilmesidir.[1] Bu Kur’an ayeti ve ayetteki mevcut muhteva tüm Şii düşünür ve müfessirlerin kabul ettiği ve hiçbir şek ve şüphenin bulunmadığı bir husustur. Öte taraftan rivayetler üzerinde yapılan kısa bir araştırma sonucunda sizin sorunuzdaki metin ile tam olarak bağdaşan bir hadise rastlanmadı. Eğer gelecekte böyle bir rivayete rastlarsak onun senedi hakkında düşüncelerimizi ifade ederiz. Siz de eğer belirttiğiniz rivayetin Arapça metninin bir bölümünü yanınızda bulunduruyorsanız, daha kâmil bir cevap verebilmemiz için onu bize gönderin. Bununla birlikte genel bir bakış açısıyla ve diğer ayet ve rivayetleri inceleyerek şöyle söylemeliyiz: Belirtilen öncüllere binaen, Hz. Âdem’in (a.s) topraktan cisminin imamların nuru tarafından yaratılması, halkın zihnine gelen tarz dışında vuku bulmuş olması imkân dâhilindedir ve bu işaret edilen ayet ile de bir çelişki arz etmez. Lütfen aşağıdaki öncüllere dikkat ediniz:

1. Şia ve birçok Ehlisünnet mensubunun inancına göre yüce Allah bir cisme sahip değildir. Dolayısıyla O’nun cüzleri olamaz ve O diğer varlıklar gibi tasavvur edilemez. Bu yüzden zahirde yüz[2], el[3], ayak[4], göz[5] ve kulak[6] gibi maddi cüzleri Allah için yansıtan ayetler, bilgi, kudret ve varlık gibi batini manalar ile tefsir ve tevil edilir. Bu yüzden âlemin yüce Allah’ın eliyle yaratılması, O’nun görülebilir bir ele sahip olduğu ve elleriyle Hz. Âdem’i (a.s) yarattığı manasına gelmez. Aksine bunun tefsiri, Allah’ın kudret elinin Hz. Âdem’i (a.s) yarattığıdır. 

2. Birçok yerde yüce Allah zahirde insanların eliyle gerçekleşen bazı işleri kendine isnat etmekte ve örnek sıfatıyla gemileri sizin hizmetinize veren O’dur[7] diye buyurmaktadır. Oysaki biz bu gemilerin zahirde bizzat insanların eliyle yapıldığını bilmekteyiz! Elbette insanların kudreti yüce Allah’ın kudretinin bir parçası olması hasebiyle, böyle bir isnat ve nispeti anlamak zor değildir. Başka bir ifadeyle, insan ve yaptığı tüm şeyler Allah’ın yaratığıdır.[8]

3. Bazı rivayetler esasınca, imamların nurunun yaratılması Hz. Adem’in (a.s) yaratılmasından öncedir. Hz. Peygamber (s.a.a) şöyle buyuruyor: “Adem su ve toprak arasındayken ben vardım.”[9] Bu rivayetin bir benzeri Müminlerin Önderinin (a.s) imametinin Adem’in (a.s) yaratılmasından önce oluşu hakkında da mevcuttur.[10] Bu konuyu değişik tabirlerle belirten başka rivayetler de mevcuttur.

4. Kuşkusuz Müminlerin Önderinin (a.s) kutsal varlığı, ilahi kudretin göstergelerinden biridir ve bu yüzden ona “Yedullah” veya Allah’ın eli denmiştir. İmam Ali (a.s) bir rivayette şöyle buyurmaktadır: “Ben Allah’ın gözü, eli, yanı ve ona ulaşma yoluyum.”[11]

Hz. Âdem’in (a.s) İmam Ali’nin (a.s) eliyle yaratıldığına dair bir inanç var ise, yukarıdaki hususları göz önünde bulundurarak bunun manası şudur: Allah, Âdem’in (a.s) toprak cismini kudretinin tecellilerinden birinin yoluyla, yani önceden yaratılmış Müminlerin Önderinin (a.s) nuru vasıtasıyla yaratmıştır. Hz. Ali’nin (a.s) maddi cisminin bağımsız olarak böyle bir şeyi gerçekleştirdiği söz konusu değildir. Bu inanç belirttiğiniz şekilde toplum arasında yaygın değildir, lakin böyle bir inanç var olsa bile yukarıda belirtilen hususlar esasınca İslam’da kabul edilmiş ilk usulleriyle çelişmez ve buna inanan kimseler müşrik ve kâfir sayılmazlar. Bununla birlikte, Hz. Adem’in (a.s) Müminlerin Önderinin (a.s) eliyle yaratıldığına inanmak Şii düşüncesinde inkar edilmesi imkansız konulardan sayılmaz ve bu hususta daha fazla araştırma ve incelemelerde bulunulabilir. Son olarak eğer sorunuzdaki mevcut hadisin Arapça metnini bize gönderirseniz memnun oluruz.  

 


[1] Sad Suresi, 75. ayet: “قالَ يا إِبْليسُ ما مَنَعَكَ أَنْ تَسْجُدَ لِما خَلَقْتُ بِيَدَيَّ أَسْتَكْبَرْتَ أَمْ كُنْتَ مِنَ الْعالين”.

[2]Kasas Suresi, 88. ayet: “كُلُّ شَيْ‏ءٍ هالِكٌ إِلاَّ وَجْهَه”.

[3] Maide Suresi, 64. ayet: “بَلْ يَداهُ مَبْسُوطَتان”; Feth Suresi, 10. ayet: “يَدُ اللَّهِ فَوْقَ أَيْديهِم”.

[4]Kalem Suresi, 42. Ayet: “يَوْمَ يُكْشَفُ عَنْ ساق”.

[5]Taha Suresi, 39. Ayet: “يَدُ اللَّهِ فَوْقَ أَيْديهِم”.

[6]A’li İmran Suresi, 181. ayet; Mücadele Suresi, 1. ayet: “لَقَدْ سَمِعَ اللَّهُ قَوْلَ الَّذين”.

[7]İbrahim Suresi, 32. ayet: “وَ سَخَّرَ لَكُمُ الْفُلْكَ”.

[8]SaffatSuresi, 96. ayet: “وَ اللَّهُ خَلَقَكُمْ وَ ما تَعْمَلُون”.

[9]İhsai, İbniebi Cumhur, Avaliyu’lLeali, c. 4, s. 121, hadis 200, İntişaratıSeyyidu’şŞuheda, Kum, 1405 h.k.

[10]a.g.e, s. 124, hadis 208 “كنت وصيا و آدم بين الماء و الطين”.

[11]Kuleyni, Muhammed bin Yakup, Kafi, c. 1, s. 145, hadis 8, Daru’lKutubu’l İslamiye, Tahran, 1365 h.ş.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Neden felsefî ikinci makuller tür ve ayıraca sahip değildir? Mantıkî ikinci makuller de böyle midir?
    10086 İslam Felsefesi 2011/10/23
    Makul, felsefî bir terim olup zihne gelen şey anlamındadır ve hissedilenin yani hisle duyumsananın karşısında yer alır. Makul terimi bazen aklî suretler için, bazen dışarıda bir varlığı olmayan hususlar için ve bazen de hissedilmeyen ve soyut olan şeyler için kullanılır ki bu durumda makulden kasıt akıldır. Bizim konumuzda makulden ...
  • Bozgunculuğun bahsedildiği Kur’an ayetleri hangileridir?
    13595 Tefsir 2011/01/20
    Bozgunculuk ıslah karşısında olup her tahripkâr işe denir. Bundan dolayı noksanlık ve tahrip cihetinde yer alan her iş veya bireysel ve toplumsal meselelerdeki ifrat ve tefrit bozgunculuk sıfatıyla anılır. Kur’an-ı Kerim’in hedef ve misyonu insanları her türlü bozgunculuktan kurtarmaktır. Bu yüzden Kur’an-ı Kerim’in birçok ...
  • Hayız kanın özelliklerini görmedim diye kendi adet dönemimin içinde namaz kılabilir miyim?
    49297 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/19
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Masum olmayan bir kimse Allah’ın halifeliğinin örneği olabilir mi?
    7124 Eski Kelam İlmi 2011/01/20
    Allah’ın halifeliğinin örneklerine değinmeden önce Allah’ın halifesinin kim ve vasıflarının ne olduğunu açıklamak gerekir. Hilafet ve halifelik kavramının batınında halife kılanın halifede zuhur etmesi manası saklıdır ve halife ise halife kılan özneye kimliği bağlı olan kimsedir. Halifenin ondan ayrı bir mana ve hakikati yoktur. ...
  • Bir insanın mürtet olmasının hükmü şeriat hâkiminin hükmüne gerek duyar mı?
    8484 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/12
    Sorunuz büyük taklit mercilerinin bürolarından soruldu ve alınan cevapları aşağıda aktarıyoruz: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney (ömrü uzun olsun): Mürtetlik şeriat hâkiminin hükmüne gerek duymaz. Eğer dinin gereklerinden birini inkâr etmek peygamberliği veya aziz İslam Peygamberini inkâr etmeyle veyahut şeriata bir noksanlıkta bulunmayla sonuçlanırsa, ...
  • İyi ve kötülerin birbirlerine karşı olan sevgi ve kini nasıldır?
    6393 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/11/12
    Sorunun açıklığa kavuşması için İmam Askeri’nin (a.s) hadisinin metnini hatırlatacağız. İmam Hasan Askeri (a.s) şöyle buyurmuşlardır: “İyilerin, iyilerle dostluğu, iyiler için sevaptır, kötülerin, iyilere muhabbeti, iyiler için büyüklüktür; kötülerin, iyilerle düşmanlığı, iyiler için süstür (ziynettir) ve iyilerin, kötülerle düşmanlığı, kütüler için rüsvalıktır.”[1] Buna ...
  • Zırar mescidinin anlamı nedir? Onun inşa edilme hikâyesi nedir?
    12235 tarihi Yerler 2012/03/12
    “Zırar” Arapçada mufaale babından olup bilerek[1] zarar verme[2] anlamına gelir. Kur’an-ı Kerim’de Tövbe suresinde Zırar mescidi macerasına işaret edilmiştir. Zırar mescidinin bu adla adlandırılmasının nedeni, bir grup münafığın İslam ve Müslümanlar aleyhine olan kendi kirli emellerini hayata geçirmek ve Hz. Peygamber ...
  • Melekler Âdem’in yaratılmasından önce Âdem’in bozgunculuk çıkaracağını nerden bilmekteydiler?
    12817 Tefsir 2011/06/20
    Meleklerin Âdem’in yaratılmasından önce Âdem’in bozgunculuk çıkaracağını nerden bildiği hususunda bir takım ihtimaller beyan edilmiştir:1. Lavh-i Mahfuz kanalıyla Âdem’in zürriyetinin yeryüzünde bozgunculuk çıkaracağı ve kan akıtacağı öğrenilmiştir. 2. İlahi haberler yoluyla öğrenilmiştir.3. Bu konu gerçekte meleklerin öngörüsüydü; çünkü onlar insanın bir takım tabii çelişkiler taşıyan toprak ...
  • Kur’an’ın nüzulu hangi yılda tamamlandı?
    15341 Kur’anî İlimler 2011/04/28
    Peygambere nazil olan son ayet ve son sure hakkındaki rivayetler farklıdır. Bazı rivayetlerde Peygambere (s.a.a) nazil olan son surenin Nasr suresi olduğunu söylenirken bazılarında da Beraet suresinin son sure olduğunu söylenmektedir. Yine bazı rivayetlerde Bakara suresinin 281. ayetinin son ayet olduğunu söylenirken bazılarında da ‘Bugün dininizi size ikmale ...
  • Bir mercii taklit etmede kendisinin rızası gerekli midir?
    5648 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/30
    Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tahrani’nin bu husustaki görüşü şudur:Eğer şerî muteber yollardan (açık delil, şöhret ve vicdanî ilim) bir şahsın taklit için salahiyeti olduğu tespit edilirse, onu taklit etmek caiz olur ve kendisinin onayına gerek duyulmaz. Daha fazla bilgi edinmek için aşağıdaki adrese müracaat ediniz:

En Çok Okunanlar