Gelişmiş Arama
Ziyaret
8497
Güncellenme Tarihi: 2011/05/21
Soru Özeti
Zamanın imamı (a.s) kimin eliyle şahadete erecektir ve ondan sonraki dönem ne kadar sürecektir?
Soru
Zamanın imamı(a.s) kimin eliyle şahadete erecektir ve ondan sonraki dönem ne kadar sürecektir?
Kısa Cevap

Zamanın imamının (a.s) ömrünün sonu hakkında iki grup rivayet mevcuttur. Birinci gruptaki rivayetler onun tabii bir ölümle, ikinci gruptaki rivayetler ise şahadet ile ömrünün noktalanacağını bildirmektedir. Ama onun katilinin kim olduğu noktasında elde kabul edilir bir rivayet ve delil mevcut değildir. Aynı şekilde zamanın imamının vefatından kıyamete dek süren zaman aralığını beyan eden muteber bir delile de rastlamadık. Elbette bu müddetin uzun olma ihtimali daha güçlüdür. Zamanın imamından (a.s) sonra ricatın gerçekleşeceği, bazı imamların dünya hayatına döneceği, devlet yönetecekleri ve bazı ölülerin de dirileceği Şia’nın kesin inançlarındandır.

Ayrıntılı Cevap

Kur’an “her nefis ölümü tadacaktır”[1] diye buyurmaktadır. Tüm yaratıklar hakkında ilahi bir sünneti beyan eden bu ayet esasınca zamanın imamı da (a.s) dünya adaletini sağladıktan ve dünya devletini kurduktan sonra bu dünyadan göçecektir. Mehdi, tabii bir ölümle mi yoksa şahadet ile mi dünyadan göçecektir? Bir grup rivayetten istifade edildiği üzere İmam tabii bir ölümle dünyadan göçecektir? Aşağıdaki rivayetler bu kabildendir:

1. Ümmü Seleme Peygamberden (s.a.a) şöyle nakletmektedir:

Mehdi benim hanedanımdan ve Fatıma’nın evlatlarındandır. O, halk arasında Peygamberin sünnetiyle amel edecek, yedi yıl kalacak, sonra dünyadan göçecek ve Müslümanlar kendisinin namazını kılacaklardır.[2]

2. “Sonra onlara karşı size tekrar egemenlik verdik”[3] ayet-i şerifesinin tefsiri hakkında belirtilen bir rivayette İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmaktadır: (Burada) İmam Hüseyin’in (a.s) ile yetmiş yareninin (ricat ederek) gelmesi kastedilmektedir. İki taraflı sarı miğferler takmış şahıslar halka Hüseyin’in döndüğünü ilan edecektir. Müminler onun hakkında hiçbir şek ve şüphe etmeyecek ve onun deccal ve şeytan olmadığını bileceklerdir. O, sizin aranızda hal ile hükmedecek hüccettir. Onun İmam Hüseyin (a.s) olduğuna yönelik Şiilerimizin gönüllerinde marifet pekişince, Hz. Mehdi vefat edecektir. Onu yıkayacak, kefenleyecek, tahnit edecek ve toprağa gömecek şahıs da Hüseyin olacaktır. İmam ve vasi dışında hiç kimse vasinin (kefen ve defin) işlerini üstlenemez.[4]

3. Bir başka rivayette de dünyaya ilk ricat edecek şahıs kimdir diye sorulan bir sorunun cevabında İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmaktadır: Kıyam edecek Mehdi’nin ardından İmam Hüseyin (a.s) dönecektir … Hüseyin (a.s), kendisiyle birlikte şehid olmuş yarenleriyle birlikte gelecek ve tıpkı Musa b. İmran’a eşlik etmek için gönderildikleri gibi, yetmiş peygamber kendisine eşlik edecektir. Mehdi (a.s) yüzüğünü ona verecektir. O halde Hüseyin (a.s) Mehdi’nin (a.s) gusül, kefen ve tahnit işlerini üstlenecek ve kendisini toprağa gömecek kimsedir.[5]

Diğer bir grup rivayetten de onun şahadete ereceği anlaşılmaktadır:

1. İmam Hasan Mücteba’dan (a.s) şöyle nakledilmiştir: “Allah’a yemin olsun ki, bu işi (imamet) Ali ve Fatıma’nın on iki evladının ele alacağına ve hepimizin zehirleneceği veya öldürüleceğine dair Allah Resulü bizim ile ahitleşmiştir.”[6]

2. İmam Sadık (a.s) da bu konu hakkında şöyle buyurmaktadır: “Allah’a yemin olsun ki bizden öldürülmeyen ve şahadete ermeyen hiç kimse yoktur.”[7]

3. İmam Rıza’dan (a.s) da aynı tabir nakledilmiştir.[8]

Bu iki grup rivayeti göz önünde bulundurulduğunda İmam Mehdi’nin (a.s) vefatı hakkında açık ve kesin bir görüş dile getirmek zor görünmektedir. Ama şahadet ile ölüm arasındaki ilişki türü mutlak genel ve has olması; yani ölümün tabii ölme ve şahadeti kapsaması ve şahadetin de bir tür ölüm olması ve onun dışında olmaması hasebiyle, birinci grup rivayetler şahadet olarak yorumlanabilir ve görünüşteki çelişki giderilebilir. Çünkü birinci grup rivayetler ölüm hususunu bildirme sadedindedir, ölümün niteliğini bildirme sadedindedir değildir. Eğer İmam Mehdi’nin şahadete ereceği farzı kabul edilirse o zaman onun katili kimdir? İlzamu’n-Nasib kitabında bazı âlimlerden nakledilen bir takım tabirler esasınca İmamın katili şöyle tanıtılmıştır: “Mehdi’nin (yönetimdeki) yetmiş yılı sona erince ölüm kendisine yaklaşacaktır. “Beni Temim”’den “Saide” adında erkekler gibi sakalı olan bir kadın İmam yoldan geçerken bir ev üzerinden kendisine bir taş atacak ve onu öldürecektir. Mehdi vefat ettikten sonra İmam Hüseyin (a.s) onu toprağa gömme işini üstlenecektir.[9] Şehid Muhammed Sadık Sadr bu sözü değişik şekillerde eleştirmiş ve eksikliklerini dile getirmiştir.[10] Bu cümleden olmak üzere şöyle yazmıştır: Bu metin esasen konuyu (Mehdi’nin şahadeti) ispat edebilme kabiliyetinde değildir; zira rivayet masumlardan nakledilmemiştir, aksine tanımadığımız bazı âlimlerden nakledilmiştir. Hatta bu metin –göründüğü kadarıyla- bazı rivayetlerin içeriğine işaret etse de ne senedi ve ne de hangi imamdan nakledildiği belli olmayan mürsel bir rivayet dönüşmektedir. Buna ek olarak, belirtilen rivayetlerin senedi genellikle zayıf, içerikleri zihinden uzak ve hiçbir şeyi ispatlayamayacak türdendir.[11] Zamanın imamından (a.s) ve onun vesilesiyle dünya birleşik devletinin kurulmasından sonra ricat gerçekleşecektir. Ricat, zamanın imamının zuhurundan sonra bazı kimselerin ve bu cümleden olmak üzere imamların dirilmesi manasındadır. Rivayetlerde Hz. İsa gibi bazı peygamberlerin, İmam Hüseyin (a.s) gibi bazı imamların, Selman-ı Farsi, Mikdad, Cabir b. Abdullah Ensari, Malik Eşter ve Mufazzal gibi Peygamber-i Ekrem ve imamların bazı sahabelerinin ricat edeceği açıkça belirtilmiştir. Ricat inancı Şiilerin akidelerinden olup hakkında birçok rivayet zikredilmiştir. Hatta Allame Meclisi gibi bazıları bu rivayetlerin tevatür[12] düzeyinde olduğuna inanmaktadır.[13]



[1] Ali İmran, 185.

[2] Allame Meclisi, Biharu’l-Envar, c. 51, s. 104, h. 39.

[3] İsra, 6.

[4] Kuleyni, el-Kafi, c. 8, s. 250; aynı şekilde bkz: Biharu’l-Envar, c. 53, s. 94, h. 103.

[5] Biharu’l-Envar, c. 53, s. 103, h. 130.

[6] Biharu’l-Envar, c. 27, s. 217, h. 19.

[7] a.g.e., 209, h. 7.

[8] a.g.e., 214, h. 16.

[9] Yezdi, Hairi Ali, İlzamu’n-Nasib, Fi İsbati’lHücceti’l-Ğaib, c. 2, s. 167.

[10] Seyid Muhammed Sadık Sadr, Tarih-i Ma Ba’d-ı AzZuhur, s. 881-883.

[11] Ber Gerefte Az Mahname-ı Mevud, şımare. 83.

[12] Hadis ilminde rivayetler üç kısma ayrılmaktadır: A. Mütevatir Hadisler: Birçok grubun naklettiği ve bu rivayet masumun sözüdür diye bizde yakin uyandıran rivayetlere denir. B. Mustafiz Rivayetler: itibar ve değer olarak mütevatir hadislerin derecesinde olmayan, ama itibarı haber-i vahitten fazla olan rivayetlere denir. C. Haber-i Vahit: Az bir grubun naklettiği ve rivayet değeri açısından önceki iki kısımdan daha düşük olan rivayetlere denir.

[13] Biharu’l-Envar, c. 23, s. 359.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • geçici nikahın aktı için kullanılan lafızlar nelerdir? Şartları ve Hükümleri nasıldır?
    7192 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/05/03
    Geçici nikâhın aktini okumak için birkaç şart gereklidir: Aktin sıgasını okumak; şöyle ki süreli akitte bayan ve erkek’in rızası tek başına yeterli değildir. Belki bunun yanı sıra akit için okunan has lafızların okunması şarttır. İhtiyati vacip gereğince aktin sıgası sahih Arapça ile ...
  • Yaşayan anne ve babaya yönelik yapılan hayırlar doğru mudur?
    19582 Pratik Ahlak 2011/04/11
    Her insan iyi işler yapıp sevabını başkalarına ve bu cümleden olmak üzere anne ve babasına bağışlayabilir. Böyle bir durumda bu hayırlı amelin sevabı onlara ulaşacak ve buna ek olarak aynı sevabın benzeri veya hatta ondan daha fazlası ameli bağışlayan için de göz önünde bulundurulacaktır. ...
  • Hamd, medh ve şükür’ün farkı nedir?
    12760 Eski Kelam İlmi 2012/02/14
    Lügatte ve Istılahta Hamd, Medh ve Şükür1- Hamd lügatte sena ve övgü manasına gelmektedir.[1] Istılahta ise iradeyle yapılan güzel iş ve sıfata denir.[2] 2- Medh ...
  • Mübarek Ramazan ayının 21’inde yolculuk yapmanın hükmü nedir?
    5215 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/08/14
    Mübarek ramazan ayında yolculuk yapmanın sakıncası yoktur, ancak oruçtan kaçmak için olursa mekruhtur.[1] insan yolculuktan dolayı tutamadığı orucunu ramazan ayından sonra tutmalıdır. Bu hükümderamazanın ayının 21’i ile diğer ...
  • Domuzun parçaları gibi necasetlerin bazı kısımları Müslüman olmayan kimselere satılabilinir mi?
    5962 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/10
    Hz. Ayetullah’el - Uzma Mekarim Şirazi (Allah ömrünü uzun etsin): Eğer bu konu hakkında yakininiz varsa onun alınıp satılması sakıncalıdır. Hz. Ayetullah’el - Uzma Safi Gülpeygani (Allah ömrünü uzun etsin): Soruda gelen konu hakkında bilgim yok ama eğer söz konusu maddeler ...
  • Yasin Suresi’nin altıncı ayetiyle İsra Suresi’nin on beşinci ayeti arasında bir uyuşmazlık mı var?
    10831 Tefsir 2008/08/12
    Bu iki ayet arasında herhangi bir uyuşmazlık söz konusu değildir. Çünkü ikinci ayette (İsra Suresi, on beşinci ayet) bir peygamber göndermedikçe azap olmadığını söylüyor ancak birinci ayette (Yasin Suresi, altıncı ayet) “ataları uyarılmamış” diyor ve herhangi bir azaptan bahsetmiyor. ...
  • Sürmeyle abdest veya gusül alınabilir mi?
    38418 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/14
    Abdest ve gusül alırken bedende, suyun deri ve uzuvlarına ulaşmasına engel olacak herhangi bir şeyin olmaması gerekir. Buna göre sürme, gözün içine çekilirse abdest ve guslün doğruluğuna zarar vermez. Ama gözün etrafına veya kaşlara çekilirse bakılmalıdır, abdest veya gusül uzuvlarına suyun ulaşmasına engel midir, değil midir?
  • Kızla oğlanın doğru bir şekilde (günaha düşmeden) cinsel ilişkiye girmelerinin bir yolu var mı?
    51581 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/11/10
    İslama göre kadın ve erkek birbirlerinin tamamlayıcısıdırlar. Hekim olan Allah bu ikisini sükunet bulsun, duygusal, ruhsal ve cinsel ihtiyaçlarını karşılasınlar diye birbirleri için yaratmıştır. İslam iki tarafında ihtiyaçlarının giderilmesi ve kadınla erkeğin her türlü ilişkisinin belli bir sınır ...
  • Neden Peygamber (s.a.a) Talha ve Zübeyir’e İslam’ın kılıcı lakabını vermiştir?
    11310 تاريخ بزرگان 2011/01/20
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Ayat namazı nasıl kılınır?
    10355 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/28
    Konuyu iki bölümde ele alacağız: a) Ayat namazına neden olan şeyler.b) Ayat namazının nasıl kılındığı.a) Ayat namazı şu olaylardan biri vuku bulduğunda farz olur: Güneş tutulması, Ay tutulması (tutulmalar kısmi de olsa), deprem ve halkın genelini korkutan şimşek çakması, ...

En Çok Okunanlar