Gelişmiş Arama
Ziyaret
12757
Güncellenme Tarihi: 2011/04/12
Soru Özeti
Nasıl kötü düşünceleri kendimsen uzaklaştırabilir ve Allah ile irtibatımı daha iyi yapabilirim?
Soru
Allah ile irtibatımın bir müddettir zayıflamış olduğunu hissediyorum. Elbette bunun zihnime devamlı gelen düşüncelerden kaynaklandığını sanıyorum. Kendimi ne kadar kurtarmaya çalışıyorsam da bir faydası olmuyor. Bazı zamanlar ölmeyi ve bu durumdan kurtulmayı istiyorum. Ne yapmalıyım?
Kısa Cevap

İrtibat her zaman iki yönlüdür. Allah ile irtibatımızın bazen kesilmesi ve zayıflaması bizim yönümüzden kaynaklanmaktadır. Ama O her zaman ve her yerde bizimledir. Yüce Allah şöyle buyuruyor: Nerede olursanız Allah sizinledir.[1] O halde Allah ile irtibatımız zayıflamış ise kusur ve noksanlığı kendimizde aramalıyız. Bir şey ile ünsiyet kurmanın yolunun onunla çok irtibat kurmak olduğu söylenmiştir. Bu konu psikolojik açıdan kesin ve inkâr edilmez bir husustur. Dolayısıyla bizi Allah’tan uzak kılan nedenleri araştırmalıyız. Bu nedenler bazen gurur, kıskançlık, istiğna ve yeri insan zihin ve düşüncesi olan diğer günahlardır. Bunlar ruhumuzun düşünce ve fikir kısmını sekteye uğratmaktadır. Bazen de insan uzuv ve organlarıyla gerçekleştirilen ve bizim ile Allah arasında perde oluşturan azalara ait günahlarıdır. Söylediğiniz gibi Allah’tan bu uzak kalışınızın bu düşüncelerden kaynaklanmış olduğu uzak bir ihtimal değildir. Çünkü insanın yaptığı her davranışın arkasında bir düşünce ve fikir yatmaktadır. Başka bir ifadeyle ilim amelin mukaddimesidir. Gönül evi kapısı önünde durulmalı ve her düşünce ve fikre girme izni verilmemelidir. Her ne kadar bu iş biraz zor olsa da çok tatlı neticeleri vardır. Bazen zihne gelen düşünceler şeytan tarafındandır. Onları edebildiğince çabuk kendimizden uzaklaştırmak gerekir; çünkü insanı çabucak amele yönlendirmektedir. Yüce Allah şöyle buyuruyor: Kuşkusuz şeytanlar ve dostları vesvese verirler…”[2] O halde şeytanî düşüncelerin önünü almak gerekir. “İnsanı Allah’tan uzaklaştıran ve gaflete neden olan en büyük ve en önemli etkenlerden birisi istenmeyen bu düşüncelerdir.”[3] Bazen ilahi olmayan bu düşünceler namaz gibi en güzel ibadet hallerinde bile kalp huzuru bırakmayacak kadar insana tesir etmektedir. Bu düşüncelerin büyüyüp çoğalmasının önü baştan alınmalıdır. “Hatıralar, bir dizi sözler, duyulanlar, oturumlara katılmak ve bazı dergileri okumak vb. tedricen zihinde resimleşmekte ve çoğalıp biriktiğinde de şevke zemin hazırlamaktadır. Neticede bu düşünce ve fikirler bizim nefsanî melekelerimiz olmakta, bundan sonra kolay bir şekilde zihne gelmekte, diri ve canlı tutulmakta ve sürekli insanı Allah’tan gafil kılmaktadır. Bu nedenden ötürü maddî düşünen insanlar sürekli maddî zevk verici hususları düşünmektedirler.[4] Söylenenler bir ölçüye dek gerçeğin tahlilinden ibaretti, ama sorunun çözümünün ne olduğuna bakmak gerekir. Belirtildiği gibi bu tür düşüncelerin zihne girmesinin önünün alınması ve diğer kısmının da defedilmesi için çabalanması gerekmektedir. Kur’an’ın verdiği çözüm kendimizi ve Allah’ı anmayı kontrol etmemizdir; insan oturumları, okudukları, duydukları yedikleri ve giydiklerine dikkat etmelidir. Bu hususlara dikkat edildiği zaman tedricen Allah’ı anmak insan kalp ve nefsinde yer edinir ve güzel hatıralar zihninde canlanır. Bu yüzden Kur’an gafleti yok etmek ve hakka yakınlaşmak için Allah’ı zikretmeyi bize öğretmektedir.[5] Yüce Allah şöyle buyuruyor: “Ey iman edenler Allah’ı çok anın.”[6] Kalpte birisinin zikri çoğalırsa insan ona ilgi duyar ve bu ilgi melekeye dönüşür; öyle ki insan her halde namaz ve Allah’ı anma halinde olur. Şair ne güzel söylemiş: He zaman namazda olanlara ne mutlu. O halde Allah’ı anmayla, rahatsız edici düşüncelerin sızma kanallarını kontrol etmeyle ve onlara teveccüh etmemekle kalp sayfasının ilahi düşünceler ile temizlenme zemini meydana gelir ve insan zihin ve kalbinde güzel ilahi düşüncelerin canlanması icat edilir.



[1] Hadid, 4.

[2] Enam, 121.

[3] Cevadî Amuli, Abdullah, Merahil-i Ahlak Der Kur’an, s. 30.

[4] a.g.e., s. 32; az bir değişik ile.

[5] Merahil-i Ahlak Der Kur’an, s. 34-35.

[6] Ahzab, 41.

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Hangi ayet tevhidin kısımlarını içermektedir? Tevhidin kısımları nelerdir?
    16882 Eski Kelam İlmi 2011/08/14
     Tevhit konusu, Kuranî ve dinî kavramlar içinde en derin ve geniş konulardandır. Çünkü tevhidin çeşitleri ve mertebeleri vardır. Bu yüzden Kuran’da tevhit konusu birçok sure ve ayette genişçe ve derin olarak işlenmiştir. Kuran’ın bu üslup ve tarzı temel kavramlardadır. Bugün bu üslup, Kuran’ın konusal ...
  • Genetik düzeltmenin hükmü ve bu yöntemle dünyaya gelen çocuğun hükmü nedir?
    7251 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/07/11
    Genetik düzeltmeler yapmanın birçok çeşidi söz konusudur bu yüzden tabii olarak hükümleri de farklıdır.Ancak genel olarak söylemek gerekir ki genetik düzeltme karı kocanın (eşlerin) sperm ve yumurtalığı üzerinde yapılır ve maksat dünyaya gelecek çocuğun genler ve kalıtımla geçen hastalıklara karşı bağışıklık kazanması olursa ...
  • Niçin bizim mektepte imamlık makamı babadan oğla irsi olarak geçmektedir?
    8827 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    İmamet makamı masum olmak ve bol ilim gibi vasıflara sahip olan kişiye verilir. Bu vasıflara kimin sahip olduğunu yalnız Allah Teala bilir. Bu yüzden imamlar dünyaya gelmeden önce onların isimleri ve özellikleri Allah tarafından Peygambere bildirilmiştir. Ama imamlık veya peygamberlik makamının gereken liyakati taşıdığı için önceki peygamberin soyunda yer ...
  • Acaba İmam Hüseyin(a.s) bir hadisinde, Arap ve Acem arasında fark koymuş ve Acemleri kınamış mıdır?
    9935 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2010/09/04
    Dile getirdiğiniz rivayet Ebu Ebdillah (a.s)'dandır. Yani İmam Sadık (a.s)'tan, İmam Hüseyin (a.s)'den değildir. Şöyle buyurmuşlardır: “Biz Kureyşteniz ve bizim Şialarımız da Araptırlar, acem değil”. Bu rivayetin zahir anlamı dikkate alındığında Arap, acem ve Kureyş'ten maksat bilinen meşhur ırklardır. Ama bu rivayet senet açısından zayıftır. ...
  • Müslüman kadınlar camiasından ilmi havzalarda içtihat derecesine ulaşanlar var mı?
    10122 تاريخ بزرگان 2010/06/08
    İslam’ın ilime önem vermesi ve ilimi kadın erkek herkese farz kılması sonucu bazı kadınlar ilim öğrenimine iştigal edip sonunda içtihat derecesine ulaşmışlardır.Örneğin, H. K. 1403 yılında vefat etmiş olan Bayan Müçtehit Emin ve şimdi kadınların ilmi havzalarının değerli üstatlarından ...
  • Ailenin duyarsılığından dolayı tutumadığım oruçları kaza etmek zorunda mıyım?
    5608 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/14
    Hz. Ayetullahi’l-uzma Sistaninin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Eğer itminanla orucun vacip olmadığına inanarak oruç tutmamışsa (kefaret yoktur ve) kaza yeterlidir.Hz. Ayetullahi’l-uzma Mekarım-i Şirazinin (allah yüce gölgesini dahada uaztsın) defteri:Namaz ve oruçları tedrici bir şekilde kaza ediniz. Kefaretin ile ilgili (niteliği hakkında) tevzihu’l-mesailimizdeki 1301-1402 numaralı meselelerdeki ...
  • Ağzı temizleyen maddelerin içinde genellikle az miktarda alkol bulunur. Bunun hükmü nedir?
    6519 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/06/12
    Sarhoş edici[1] sıvılardan olup olmadığı belli olmayan alkoller temiz hükmündedirler. Onların karıştırıldığı sıvıların alınıp satılması ve kullanılmasının herhangi bir sakıncası yoktur.[2]
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    27338 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • el-Muttali ve el-Mulakkan sıfatlar kemaliye mi yoksa veya cemaliye sıfatlardan mıdırlar?
    7183 Eski Kelam İlmi 2012/05/15
    İster Allah’ın lütfunu, ister kahrını vs. yansıtsın bir sıfatın Allah’ta olduğunu ispat eden bütün sübuti sıfatlar kelam ilminde cemal sıfatları diye bilinmekte ve varlık açısından aralarında herhangi bir fark yoktur. Soruda gelen el-Muttali (Telkin edici) ve el-Mulakkan (Bilen)’da bunlardandır. ...
  • Şia imamlarının Son Peygamber Hz. Muhammed dışında diğer peygamberlerden daha faziletli ve üstün oluşunun sebebi nedir?
    17757 Eski Kelam İlmi 2010/10/05
    Bizim dini öğretilerimizde geldiğine göre Hz. Muhammed dışında hiçbir peygamber, peygamberlik vasfı dışında imamlardan üstün değildir.Yine bazı hadislere göre ism-i azam 73 harften ibarettir ki önceki peygamberler bu harflerin hepsine vakıf değildiler. Örneğin Hz. İbrahim'e yalnız sekiz harf verilmiştir ancak İslam Peygamberi Hz. Muhammed (s.a.a)'e 72 harf verilmiştir ...

En Çok Okunanlar