Please Wait
7858
“Ğıll”ın çoğulu olan “Ağlal” kelimesi lügatte mahkûmların boynuna, eline takılan demir tasma, kelepçe ve zincir anlamınadır.[1]
Kur’nı kerimde Araf suresinin 157. Ayeti olmak üzere dört yerde “ağlal” kelimesi zikredilmiştir: Âraf suresinin 157. Ayetinde şöyle buyrulmaktadır: “Onlar, yanlarındaki Tevrat’ta ve İncil’de yazılı buldukları Resûle, o ümmî peygambere uyan kimselerdir. O, onlara iyiliği emreder, onları kötülükten alıkoyar. Onlara iyi ve temiz şeyleri helâl, kötü ve pis şeyleri haram kılar. Üzerlerindeki ağır yükleri ve ağlalleri kaldırır. Ona iman edenler, ona saygı gösterenler, ona yardım edenler ve ona indirilen nura (Kur’an’a) uyanlar var ya, işte onlar kurtuluşa erenlerdir.”
Kur’an’ı Kerim’de “Ağlal (Zincirler)” kelimesi, hem dünya hem de ahiret konusunda istifade edilmiştir. Dünya zincirinden (Ğıll) maksat, cehalet ve bilgisizlik, adaletsizliğin her çeşidi ve toplumsal yaşamdaki tabakalaşma, putperestlik, hurafeler vb. gibi zincirlerdir.[2] Bundan dolayıdır ki peygamberler sürekli ilme, tevhide, islami kardeşliğe ve kanunlar karşısında beraberliğe davet etme yoluyla halkın el ve ayağındaki bu tür zincirleri kaldırmak için görevlendirilmişlerdir. Ama ahiretteki “ğill” ve “ağlal”dan maksat, bilinen demir zincir ve zincirlerdir.[3] Kafirlerin ve cehennem ehli olanların buyunlarına azap unvanıyla takılacaktır.