Gelişmiş Arama
Ziyaret
67665
Güncellenme Tarihi: 2011/10/30
Soru Özeti
İmam Ali’nin Zülfikar’ı şimdi nerededir?
Soru
İmam Ali’nin Zülfikar’ının şimdi nerede olduğunu öğrenmek istiyorum.
Kısa Cevap

Zülfikar, Allah Resulü’nün (s.a.a) kılıcının adıdır.[1] Bu kılıcın bununla adlandırılması hakkında şöyle demişlerdir: Kılıcın arkasında insanın belkemiği gibi kısa ve uzun çıkıntılar bulunmaktaydı.[2] Zülfikar’ın macerası İslam’ın ilk yıllarındaki savaşlardan birinden kaynaklanmaktadır. Uhud savaşı İslam’ın ilk dönemindeki en zor savaşlardan biridir. Bu tehlikeli savaşta herkesten daha çok fedakârlık yapan ve düşman tarafından Peygambere yapılan her saldırıyı püskürten Ali b. Ebi Talib idi. Ali (a.s) büyük bir kahramanlık ile savaşıyordu ve sonra kendisinin kılıcı kırıldı. Peygamber (s.a.a), Zülfikar adlı kılıcını İmam Ali’ye (a.s) verdi. Sonra Peygamber (s.a.a) bir yerde sipere yattı ve İmam Ali (a.s) onu savunmaya devam etti. Böylece bazı tarihçilerin naklettiği üzere kendisinin baş, yüz ve bedenine atmıştan fazla darbe geldi. Bu esnada vahiy elçisi Peygambere ey Muhammed yardımlaşmanın manası işte budur diye buyurdu. Peygamber (s.a.a) ise şöyle buyurdu: “Ali (a.s) benden ve ben Ali’denim. Cebrail ben de her ikinizdenim” dedi.[3] Anlaşıldığı kadarıyla Zülfikar Peygamberden diğer imamlara sırasıyla miras kalan özel eşyalardandır. Eğer böyleyse, bugün bu bereketli kılıç zamanın imamının (a.c) elindedir. Bazı rivayetlerden böyle anlaşılmaktadır. İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmaktadır: “Peygamberin ruhunun alınması vakti geldiğinde kendisi ilim ve silahını Ali’ye verdi.” Bir başka hadiste şöyle buyurmaktadır: Benim yanımda Allah Resulü’nün (s.a.a) yüzük, zırh, kılıç ve bayrağı bulunmaktadır.”[4] İmam Rıza (a.s) Zülfikar hakkında şöyle buyurmaktadır: “Zülfikar şimdi benim yanımdadır.”[5] Bir başka rivayette İmam Sadık’tan (a.s) şöyle nakledilmiştir: “Zuhur ettiğinde onun kılıcı, Peygamberin kılıcı olan Zülfikar’dır.”[6] Bu esasla, rivayetlerden istifade edildiği üzere, Zülfikar Peygamberden diğer imamlara sırasıyla miras kalan özel eşyalardandır ve bugün bu bereketli kılıç zamanın imamının (a.c) elindedir.



[1] Mecmeu’l-Bahreyn, c. 3, s. 443, İntişarat-ı Murtezevi, Tahran, 1353.

[2] Şeyh Saduk, İlelü’ş-Şerayi’, c. 1, s. 160, Mektebetü’d-Daveri, Kum.

[3] Mekarim Şirazi, Nasır, Tefsir-i Numune, c. 3, s. 75, Daru’l-Kütübi’l-İslamiye, Tahran, 1374.

[4] Allame Meclisi, Biharu’l-Envar, c. 26, s. 208, Müessesetü’l-Vefa, Beyrut, 1404.

[5] Muhaddis Nuri, Müstedrekü’l-Vesail, c. 3, s. 309, Müessese-i Âlu’l-Beyt, Kum, 1408.

[6] Şeyh Tusi, el-Ğıybe, c. 307, h. 2.

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Tanrıyı inkâr etmenin nedeni O’nu ispat eden delillerin yetersizliğinden mi kaynaklanır?
    5884 İslam Felsefesi 2012/03/12
    İlahi peygamberlerin tüm hikmet ve kesin burhanlara rağmen yine de kendi zamanlarındaki kâfirlerin inkârına maruz kalması, inkârcıların inadının göstergesidir; çünkü onlar hakkı tasdik etmek istememektedir. Yeterli delillerin sunulmaması veya inkârcıların delillerin tümüyle reddedilmemesi diye bir şey söz konusu değildir. ...
  • Din nedir? Hedefleri nelerdir? İnsanların yaşantısında din gerekli midir?
    16950 Yeni Kelam İlmi 2007/10/25
    Din toplumun işlerine yön vermek ve insanları eğitmek için ortaya konan, akaid, ahlak, kanun ve kurallardan oluşan sistemden ibarettir. Din, toplumsal hayata yön vermek ve insanları eğitmek gayesini taşıdığından, onun kanun ve kurallarının toplumun gerçek ihtiyaçlarıyla ve toplumsal değişikliklerle uyumlu, insanın özü ve ruhuna uygun olması, onun hak ve doğru ...
  • Erkeklerin kadınlar üzerinde yönetici olmaları Kur’an açısından nasıl yorumlanabilir?
    20137 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/06/01
    Bakara Suresinin 34.üncü ayetinde geçen “ Erkekler kadınlar üzerinde yöneticidirler” yöneticiler (kavvamin) kavramı erkeklerin kadınlar üzerinde hâkim olması (sulta), zorbalık gösterme ve adaleti aşmaları anlamında değildir tıpkı lügatçilerin ve onlara tabi olan tefsircilerin tabir ettikleri gibi, “kavvam” kelimesi sorumlu, ihtiyaçları giderici ve bekçi anlamındadır. Sosyal kitlenin ...
  • “Abdullah b. Cafer”in kabri Medine’de mi yoksa Dımışk’ta mıdır?
    6580 تاريخ بزرگان 2012/03/10
    Hz. Zeynep (s.a)’in eşi Abdullah b. Cafer’in kabrinin yeri konusunda iki görüş vardır: 1. Medine’de ve Baki mezarlığındadır. 2. Şam’da ve Babu’s Sağir mezarlığındadır. Muteber tarih kaynaklarını ve bu konuda tarihçilerin ortaya koyduğu sözlerini dikkate alarak birinci söz, yani onun kabrinin Baki mezarlığında olması daha ...
  • Allah kimdir? Neden ben Allah olmadım? Neden ben sürekli ve sonsuza dek Allah’tan daha zayıf, daha aşağı ve daha az bilgili olmalıyım? Ve …
    11004 Eski Kelam İlmi 2011/04/12
    İnançlar hakkında şüphe ve kuşku duymak ruhsal hastalıklardan olup birey ve toplumun ruhsal ve bedensel sağlığını tehdit eder. Bundan dolayı dikkat ile incelenmesi gerekir. Elbette bazen inançlar hakkında şüphe ve kuşku duymak aklî ve düşünsel erginliğin alametidir. Böyle bir durumda tedavi daha rahattır ve ondan endişe ...
  • Hz. İsa’nın evlenmemesinin özel bir nedeni mi vardı?
    24442 پیامبران و کتابهای آسمانی 2012/05/30
    Hz. İsa’nın evlenmesi konusunda dini öğretilerde işaret edilen bazı meselelere bakıldığında ilk anda Hz. İsa’nın evliliğe karşı olduğu düşüncesini doğurmaktadır. Ancak Kur’an ve rivayetlerin önemle yaptıkları tavsiyeler göz önüne alındığında ve Hz. İsa’nın (a.s) yaşamı incelediğinde Onun evliliğe karşı olmadığı görülecektir. Onun evlenmemesinin nedeni kendi özel yaşamının ...
  • Tevessül nedir? Kur’an ve sünnette tevessülün caiz ve meşru oluşuna dair bir delil var mıdır?
    13148 Eski Kelam İlmi 2011/03/01
    Yüce Allah dışında bir başkasına tevessül etmek ve ilahi peygamber ve evliyalardan yardım dilemek, Müslümanlar nezdinde değişik zamanlarda normal ve olağan bir davranış sayılmıştır. Bu, Allah’ın fiillerinde onların ortak kılındığı anlamında değildir. Tersine, Allah’ın insanların hacet ve isteklerini onların varlıklarının bereketiyle kabul etmesi anlamındadır. Gerçekte onlar ...
  • Sol ayakla tuvalete girmenin müshehap olmasının sebebi nedir?
    30072 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/13
    İslam’da, tuvalete gireceğiniz zaman sol ayakla giriniz ve çıkacağınız zaman, sağ ayakla çıkınız tavsiyesi müstehap şeklinde yapılmıştır. İslam hükümlerinin tamamının hikmet ya da hikmetler taşıması hasabiyle, - her ne kadar bunların tamamı bizim için açıklığa kavuşmuş olmuş olmasa da – sol ayakla tuvalete girin şekildeki istihbabi tavsiyesi de ...
  • Namahremden suni saç ve suni tırnağı gizletmek vacip midir?
    6832 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/07/19
    İmam Humeyni hazretleri (kuddise sırıhu) ve diğer değerli merciler şöyle buyurmuşlardır: Kadınlar suni saçları ve gizli (kalması gereken) ziynetleri (bilezik ve gerdanlıklar gibi) de namaz dışında kapatmaları gerekir.[1] Namaz esnasında ise suni olan saçları, ...
  • Kur’an’da güneşin doğuş ve batışından ne kastedilmektedir?
    12788 Tefsir 2011/07/14
    Bu iki Kur’an ayeti güneşin doğuş ve batış yeri gerçeğini bildirmek maksadını gütmemektedir, sadece Zülkarneyn’in güneşin doğuş ve batışıyla ilgili tasavvurunu bildirmeyi hedeflemektedir. Bu iki ayetteki batış ve doğuş yerinden kastedilen şudur: Zülkarneyn ötesinde bir kara parçası umulmayan bir deniz sahiline varır ve ufkun sonu deniz ...

En Çok Okunanlar