Gelişmiş Arama
Ziyaret
13997
Güncellenme Tarihi: 2010/02/01
Soru Özeti
Anne ve babanın emir ve yasakları birbiriyle çakışırsa evladın görevi nedir?
Soru
Anne evladına bir şeyi yapmayı emrederken babada aynı şeyin tersini emrediyor. Bu durumda o evladın görevi nedir?
Kısa Cevap

Kur’an’da tevhide davet ve şirkten sakındırmadan sonra anne babaya saygı emredilmiştir. Onlar birbirlerinin tersi olan emirler verirse ve evlat her iki isteği yerine getiremezse bu konuda iki grup rivayet vardır. Bir grupta anneye iyilik ve ihsana öncelik tanınmış, diğer grup da evladın üzerinde en büyük hakkın babaya ait olduğu belirtilmiştir. İşte burada iki grup rivayet arasında şöyle bir uzlaşma sağlayabiliriz: Bakire kızın evliliği vb. gibi babanın kesin velayeti olduğu yerlerde ve babanın kesin bir emri söz konusu olduğu konularda velayet sahibinin sözü önceliklidir. Böyle olmayan yerlerde annenin isteklerine önem verilir.

Ayrıntılı Cevap

Allah-u Teala Kur’an-ı Kerim’de insanları şirkten sakındırtıktan sonra anne ve babaya iyilik etmeyi emretmiştir. Allame Tabatabai diyor ki:

‘Tevhidden sonra en büyük ilahi vaciplerden biri anne babaya iyiliktir.[1] İhsan ve iyilik yapmakta mü’min anne babayla kafirin arasında fark yoktur. Zira Kur’an herhangi bir kayıt getirmeden ‘Anne ve babaya ihsan edin.’[2] diye buyurmaktadır.

 

Sorunuzun cevabına gelince:

a) Anne ve baba günah ve haram bir işe emrederlerse, bu durumda onlara itaat etmek vacip değildir. Kur’an bu konuda şöyle buyuruyor: ‘İnsana, baba ve annesine iyi davranmasını tavsiye ettik. Eğer onlar, seni hakkında bilgin olmayan bir şeyi bana ortak koşmaya zorlarsa onlara itaat etme.’[3]

İmam Ali (a.s) buyuruyor: ‘ilahi günahı işlemekte yaratılmışlara (Kim olurlarsa olsunlar) itaat etmek kabullenilemez.’[4]

Bir başka hadiste ‘Babanın hakkı şudur ki, evladı ona, Allah’a karşı günah işlemenin dışında itaat etmesidir.’[5] diye buyurmaktadır.

İmam Rıza (a.s)’da şöyle buyuruyor: ‘Müşrik de olsalar anne ve babaya iyilik etmek vaciptir. Ama Allah’a isyanı emrederlerse itaat edilmez.’[6]

Bunun dışında, yani müstehap, mekruh ve mubahlarda onlara itaat gereklidir. Bu yüzden fakihler buyurmuşlardır ki:

1-             Anne ve baba çocuğunu müstehap oruçtan men ederlerse vacip ihtiyata göre oruç tutmamalıdır. Yine müstehap oruç anne ve babanın eziyet çekmesine neden olacaksa tutmamalı, tutarsa yemelidir.[7]

2-             Anne veya baba çocuğuna namazı cemaatle kılmasının emrederse, anne ve babaya itaat vacip olduğu için vacip ihtiyat gereği namazı cemaatle kılmalı ve müstehap kastı yapmalıdır.[8]

3-             İlk vakitte namaz kılmak müstehaptır, ama baba çocuğunu müstehap veya mubah başka bir işe emrederse onlara itaat etmek gerekir ve ilk vakitte namaz kılmaktan önceliklidir.[9]

b) Bazen ebeveynlerden biri çocuğunu dine uygun bir şeye, diğeri de günaha emrederse bu durumda dine uygun olanı yapmalıdır.

c) Bazen ebeveyn insandan mubah bir iş ister, ama biri onun yapılmasını, diğeri de yapılmamasını emreder. Bu durumda, bakire kızın evliliği vb. gibi babanın velayetinin olduğu yerlerde velayet sahibinin sözü önceliklidir.[10] Ama ebeveynden her hangi birinin velayetinin söz konusu olmadığı yerlerde rivayetler iki gruptur. Bir taraftan dini kaynaklarda Resul-u Ekrem (s.a.a)’den rivayet edilen şu hadis var: Bir gün adamın biri Onun (s.a.a) huzuruna gelerek ‘Kime iyilik yapayım’ diye sorduğunda ‘Annene’ diye buyurdu. Adam yeniden sorduğunda ‘Annene’ diye buyurdu, adam üçüncü kez sorduğunda Allah Resulü (s.a.a) yine ‘Annene’ diye buyurdu. Adam dördüncü kere bir daha sorduğunda bu sefer ‘Babana’ diye buyurdular.[11]

 

Diğer taraftan bazı rivayetlerde şöyle gelmiştir: Allah Resulünden (s.a.a) ‘İnsanın boynuna gelen en büyük hak kimindir?’ diye sorulduğunda ‘Babanın hakkı diye.’ buyurdu.[12]

Veya bir başka rivayette buyuruyor: ‘Sen ve sahip olduğun bütün malın babanındır.’[13]

Bu rivayetlerden nasıl bir netice alınabilir? Bu iki grup rivayetleri nasıl cem edebiliriz? Bu konuda şöyle diyebiliriz: Ebevyne itaatin vacip olması konusunda,[14] günaha emir ve vaciplere engel olmanın dışında kısmen icma vardır. Dini kaynaklardan böyle yerlerde çocuk daha çok annesini kırmamaya özen gösterirse daha iyi olur.[15]

 

Delillerimiz şunlardır:

 

1-             Daha öncede belirtildiği gibi Allah Resulü (s.a.a) üç defa anneye iyilik yapmayı, dördüncü kerede babaya iyilik yapılmasını buyurmuştur.

2-             Her ne kadar bir rivayet babanın hakkının en büyük hak olduğunu söylüyorsa da başka rivayetlerden annenin hakkının büyük olduğu anlaşılmaktadır. Örneğin Allah Resulünden (s.a.a) ‘Babanın hakkı nedir? diye sorulduğunda ‘Yaşadığı sürece ona itaat etmendir.’ diye buyurdu. ‘Annenin hakkı nedir’ diye sorulduğunda da ‘Heyhat, heyhat! Çöldeki kum taneleri ve yağmurun damlaları kadar annenin hizmetinde olsan yinede onun karnında olduğun bir günün karşılığı olamaz.’ diye buyurdu.[16]

3-             Annenin ruhsal yapısı daha hassas olduğundan daha fazla sevgi istemektedir. Annenin sözünün öncelikli olması böyle yerlerde tekvine daha uygundur.

Kısacası, unutulmaması gereken şey şudur: Çocuk böyle yerlerde mümkün olduğu ölçüde annenin emrine itaat ederken öyle yol izlemeli ki babaya da eziyet ve rahatsızlık vermesin.  



[1] - Muhammed Hüseyin Tabatabai, el-Mizan (Farsça tercüme), c.13, İsra/14 ve 23. ayetler.

[2] - En’am/151; yine bir rivayetinde İmam Bakır (a.s) şöyle buyuruyor: ‘İster kötü olsun, ister iyi anne ve babaya iyilik edin.’ (Bihar-ul Envar, c.71, s.56, Vefa baskısı, Beyrut)

[3] - Ankebut/8, Lokman/15. devamında şöyle buyuruyor: ‘Onlarla dünyada iyi geçin.’

[4] - Nehc-ul Belağa, Kısar-ul Hikem, No: 165

[5] - Nehc-ul Belağa, Kısar-ul Hikem, No:399

[6] - Meclisi, Bihar-ul Envar, c.71, s.72

[7] - İmam Humeyni, Tevzihu’l-Mesail, c.1, s.966, 1741.Mesele

[8] - İmam Humeyni, a.g.e. s.769, 1406. Mesele

[9] - Merhum Şehid, Kavaid’de şöyle buyuruyor: Başkalarına göre vacip ya da haram lan bir şey anne ve babaya göre de vaciptir. Aşağıda anne ve babanın sahip olduğu bazı özellikleri getiriyoruz:

a) Mubah ya da müstahap yolculuğa anne-baba razı olmazlarsa haramdır.

b) Anne-babaya her zaman itaat vaciptir, hatta şüphe edilen bir konuda bile; zira üpheyi terk etmek müstehaptır ve onlara itaat etmek vaciptir.

c) Ebeveyn onu çağırdığı zaman ve namazın da ilk vakti olursa namaz kılmayı geciktirmeli, onlara cevap vermelidir.

d) Cemaat namazına katılmaya engel olsalar doğruya yakın olan görüş buna uymanın zorunlu olmadığıdır, ama eğer yatsı veya sabah namazlarında karanlık olduğu için ebeveyn için çocukları için endişe etmelerine sebep olur ve bu durum onlar için çok zor olursa o zaman gidemez.

e) Cihad etmek tayini değil de kifai olsa, cihada gitmeye engel olabilirler.

f) Sünnet namazı kılıyorsa ve ebeveynde onu çağırıyorsa namazı yarıda kesip onlara cevap vermelidir.

g) Baba izin vermezse çocuk müstahap namaz kılamaz.

Bütün bunlar imkanlar dahilindedir. (el-Kavaid ve’l Fevaid, c.2, s.47-49)

[10] - Şeyh Hürr Amuli, Vesail-uş Şia, c.14, s.11-120 (İslamiyye baskısı).

[11] - Meclisi, Bihar-ul Envar, c.71, Bab-ı Hukuk-u Valideyn; el-Kafi, c.2, s.159.

[12] - Şeyh Hürr Amuli, a.g.e. c.14, s.112, h. 253000 (İslamiyye baskısı).

[13] - Şeyh Saduk, Maan-il Ahbar, c.1, s.257 (Camia-yı Müderrisin baskısı)

[14] - Ancak fakihlerin, ebeveyne itaatin vacipliği veya onlara eziyet etme konusunda

örüşleri farklıdır. Bazılarına göre itaat vacip değildir, ama eziyet haramdır. Bu grup diyor i: Ebeveyne eziyet eden ve çocuğa vacip olmayan işi yapmamak gerekir. Ya onlardan gizli yapmalı ya da onları razı etmelidir. Ama ebeveyn olarak onlara itaat etmesi vacip değildir (sadece eziyet etmek haramdır). Cevad Tebrizi, İstiftaat-ı Cedid, 2230. Mesele (Surur yayınları); Muhammed Fazıl, Cami-ul Mesail, c.1, 2188. Mesele; İmam Humeyni, Tevzih-ul Mesail-i Meraci’, c.2, Mesail-i Müteferrika, s.675, 85. Mesele, 1. baskı, İslami yayınevi

[15] - Bkz: Merhum Mirza Kummi, Cami-uş Şitat Fi Ecvibet-is Sualat, c.1, s.241. O şöyle buyuruyor: Ebeveynden hangisinin rızalığını alma konusunda tereddüde düşerse ve ikisini de razı etme imkanı olmazsa anneyi babadan öne geçirmelidir.

[16] - Müstedrek-ul Vesail, c.15, s.204, h. 19-18014.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İmamlar (a.s) terörist saldırılara karşı neden kendi türbelerini koruyamadılar?
    6558 Eski Kelam İlmi 2010/07/17
    Allah-u Teala, Yüce Peygamberine (s.a.a) ve Masum İmamlara (a.s) teşrii (yasama, helal ve haramları belirleme) velayetin yanı sıra, tekvini velayette vermiştir. Onların alemi istedikleri şekilde idareetmeve müdahelegüçlerivardır. Böylesi bir velayet ve güç sadece ...
  • Fecr-i sadık ve Fecr-i kazib’ten kasıt nedir?
    36997 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/04/07
    Fecr-i sadık (gerçek/ikinci fecir) ve fecr-i kazib (yalancı/birinci fecir) iki fıkhi ve astronomik terim olup gece ve gündüzün özel vakitleridir. Fecr-i kazib doğuda görülen beyazlıkla meydana gelir. Bu zamanda namaz kılınamaz. Fecr-i sadık’ın zamanı, o beyazlığın doğu tarafından yayılmasıdır. Bu zaman, sabah namazının ...
  • Allah’ın gani olmasını akli açıdan ispat eder misiniz?
    6483 Eski Kelam İlmi 2012/06/14
    Yüce Allah Kur’an’da şöyle buyuruyor: Ey insanlar! Siz Allah’a muhtaçsınız. Allah ise her bakımdan sınırsız zengin olandır, övülmeye hakkıyla lâyık olandır.[1] Allah’ın muhtaç olmaması anlamına gelen gani sıfatı da Allah’ın varlığının, birliğinin ve nedene ihtiyaç duymamasının ispatlanmasından sonra müyesserdir. Biz burada Allah’ın bir neden ...
  • Neden Hz. Peygamber (s.a.a) hayır ve iyiliği güzel yüzlüler nezdinde arayın diye buyurmuştur? Hâlbuki İslam’da zahiri güzellik yerine deruni güzellik önemlidir!
    9575 معیار شناسی (دین و اخلاق) 2012/11/04
    Şüphesiz insanın Allah nezdinde derecesini yükselten şey deruni ve manevi güzelliktir. Allah’a yaklaşmaya neden olan şey deruni güzellik ve temizliktir.[1]Bu yüzden bir insan ne kadar zahiri olarak güzel olursa olsun manevi güzellik taşımazsa yüce Allah nezdinde hiçbir değer taşımaz. Ama bununla birlikte sosyal ilişkilerde ...
  • İslam dininin erkeklerin bakımı ve kişisel temizliği için tavsiyeleri nelerdir?
    4004 Teorik Ahlak 2019/10/09
  • İmam Hasan Askeri (a.s)’ın biyografisini anlatır mısınız?
    3339 Sire 2020/01/20
  • Sabah ezanının bitimine kadar sahur yenilebilir mi?
    9716 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/04
    Ayetullah el-Uzma Hamanei’nin Bürosu: Mükellef fecrin doğduğunu bilir veya itminan ederse yemek yiyemez, ama itminan etmezse yemenin sakıncası yoktur. Ayetullah el-Uzma Sistani’nin Bürosu: 1) Vaktin girdiğine yakin etmişseniz yiyemezsiniz. 2) Şehirden dört fersah (22 km) uzaklaşıp yolculuğa çıkar, orucunuzu yer, sonra da kaza edersiniz. Ayetullah el-Uzma ...
  • Dünyayı sevmekten kurtulmanın yolu nedir?
    16173 Pratik Ahlak 2010/08/08
    Dünya “edna”nın müennesi olup (ahret hayatı karşısında) daha aşağı ve daha değersiz şey anlamındaki “deni” ve “denaet”ten veya (ahret hayatı karşısında) daha yakın anlamındaki “denev”den türemiştir. Kur’an ve rivayetlerin açıklamasında dünya yerilen dünya ve övülen dünya diye iki kısma ayrılır. Dünyadan söz eden ve insanları onun ...
  • Darwin’in evrim teorisi hakkında görüşünüz nedir?
    10439 Eski Kelam İlmi 2012/11/11
    Doğa bilimcileri arasında bitkiler ve canlıları içine alan varlıkların yaratılışı hakkında iki hipotez mevcuttur. A. Türlerin evrim teorisi veya transformizm: Bu hipotez canlı varlıkların başlangıçta bir hücreli varlıklar olarak okyanuslarda ve denizlerin derin katmanlarındaki çamurlarda bir atılım ile ortaya çıktığını söylemektedir. B. Türlerin ...
  • Müslim b. Akil’in Kerbela’ya gelen kızlarının ismi nedir?
    8359 تاريخ بزرگان 2009/02/04
    Hz. Müslim b. Akil’in hayatını anlatan kitaplar incelendiği zaman, Onun Atike ve Hamide adlı iki kızının olduğu anlaşılmaktadır. Atike, Kerbelada Aşura günü, düşmanın çadırlara saldırması sonucu şehid oldu. Hamide ise, Kerbela’da esir düştü. Hz. Müslim’in nesli onunla devam etti. ...

En Çok Okunanlar