Gelişmiş Arama
Ziyaret
8815
Güncellenme Tarihi: 2011/12/18
Soru Özeti
Tuvalet yerini mescide dönüştürmek mümkün müdür?
Soru
Mescidi büyütmek için mescidin tuvalet ve lavabosu mescide eklenebilir mi? Orası hangi durumda mescit hükmünü kazanır?
Kısa Cevap

Eğer tuvaletin bulunduğu arsa tuvalet hizmetini karşılamak hedefiyle vakfedilmemişse, onu mescide eklemek mümkündür. Ama tuvalet hizmeti doğrultusunda kullanılmak üzere vakfedilmişse, onu mescide dönüştürmek olanaksızdır. Lakin orada namaz kılmanın bir sakıncası olmaz. Merhum Ayetullah Uzma Gülpaygani (r.a)’dan şöyle bir soru sorulmuştur: “Mescidin genişletilmesi neticesinde onun eski tuvaleti mescidin hayatına eklenmiş, şimdi yeri ortadan kalkmış, mahalline mozaik döşenmiş ve temizlenmiştir. Bazı müminler, eskiden tuvalet yeri olan bu yerde namaz kılma hususunda ihtiyat etmektedir. Lütfen bunun hükmünü beyan eder misiniz? Kendisi cevaben şöyle buyurmuştur: “Sorudaki varsayıma göre arsa özel bir hizmet için kullanılmak üzere tahsis edilmiştir ve böyle bir durumda onu mescidin bir bölümüne dönüştürmek tahsis edilen gayeyle çelişmesi hasebiyle caiz değildir ve orası mescit hükmünde değildir. Lakin orada namaz kılmanın bir sakıncası bulunmamaktadır.”[1] Eğer sadece alt kat tuvalet ve lavabo hizmeti için tahsis edilmişse, onun üst katı mescit yapılabilir veya orası mescide eklenebilir.[2] Aynı şekilde bir yer hüseyni sıfatıyla şerî doğru şekilde vakfedilmişse, mescide eklenemez ve mescit sıfatıyla ondan yararlanılamaz. Bu hususta sorulan bir soru üzerine yüce rehberlik makamı şöyle demiştir: “Eğer hüseyniye, hüseyniye olarak şerî doğru şekilde vakfedilmişse, onu mescide dönüştürmek ve aynı şekilde mescit sıfatıyla mescide eklemek caiz değildir.”[3] Bu esasla, hüseyniye veya tuvalet olarak kullanılıp şerî doğru şekilde vakfedilmeyen yerler mescide dönüştürülebilir. Ama bir arsa veya binanın nasıl mescit hükmünü kazandığı hakkında bunun iki şekilde olabileceğini belirtmek gerekir. Birincisi, vakıf sözüdür; örneğin mülk sahibinin ben bu mekân veya binayı mescit kıldım demesidir. İkincisi, mekânı mescit karar kılma niyetiyle iki rekât namaz kılması gibi bir amelde bulunması ve bu amelin ona delalet etmesi yeterlidir.[4]  



[1] Mecmeu’l-Mesail (lil-Gülpaygani), c. 1, s. 157.

[2] Mecmeu’l-Mesail (lil-Gülpaygani), c. 1, s. 138, s. 45 “… Eğer mezkur arsayı mescit niyetiyle vakfetmemişlerse veya alt katın mescit olmasını niyet etmemişlerse ve sadece kadınlar bölümüne eklenmiş alt katın üstündeki katı mescide eklemişlerse, mescit olmayan alt katta kanalizasyon inşa etmek ve tuvalet yapmak caizdir….”  

[3] Tevzihü’l-Mesail (el-Mahşi lil-İmami’l-Humeyni), c. 1, s. 518.

[4] Tahrirü’l-Vesile, c. 2, s. 62; Hz. Ayetullah Uzma Behçet bu hususta şöyle demektedir: “Bir mekânı mescit karar kılmak için vakıf sözü söylemeye gerek yoktur, iki rekât namaz kılmak gibi buna delalet eden herhangi bir amelde bulunmak yeterlidir. (Tevzihü’l-Mesail (el-Mahşi lil-İmami’l-Humeyni), c. 1, s. 502, mesele. 742, Mecmeu’l-Mesail (lil-Gülpaygani), c. 1, s. 139, s. 48” Mezkûr arsada mescit sıfatıyla namaz kılınırsa ve aynı şekilde arsayı mescit yapıp Müslümanlara verirlerse ve onlar mescit sıfatıyla onun etrafına duvar örerlerse, onun mescit olması uzak değildir.”

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam dini niçin var?
    13395 Eski Kelam İlmi 2011/07/14
    Din, akaid ve Peygamberlerin insanların hidayet ve saadeti için Allah’tan getirdikleri bir dizi ameli ve ahlaki hükümlerdir.Dini öğretilerde dinin gerekliliği insan fıtratıyla ilişkilendirilmiş, Kur’an-ı Kerim’de de insan fıtratı ilahi fıtrat olarak tanımlanmış ve bütün ilahi kanunların Allah’a inanma ve tapınma hissi üzerine kurulduğu ...
  • Rivayette müminlerin birbirleriyle ilişkilerinde sevinçli ve güler yüzle davrandıkları gelmiştir. Acaba bu mesele, yaşamda karı-koca arasında da geçerli midir?
    6096 Pratik Ahlak 2012/09/09
    Müminin sıfatlarının birisi hakkında zikredilen rivayetlerde, onun başkalarına karşı sevinçli ve güler yüzlü davrandığı ve hüzün ve gamını kalbinde gizlediği; bu sıfatın dostluk eğilimini çektiği buyrulmuştur. Bu konunun müşterek yaşamda ve aile içinde başka bir şekilde olduğunu; evli çiftlerin birbirlerinin gam ve hüznüne ortak olduğunu; eşlerin birbirine ...
  • Acaba kadın yargıç olabilir mi?
    11168 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/06
    Fakihler ve din uzmanları kadının yargıç olması gibi bazı konular hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Bu gibi konular, dinin zaruri ve zorunlu konularından sayılmamaktadır.Kadının yargıç olamayacağını söyleyenler, bu hususta nakledilen rivayetlere ve icma delililine dayanmışladır.
  • Sonucun öznesel nedene muhtaç oluşunun ölçüsü sadece varlıksal yoksulluk mudur? Yoksa tam neden için de yeterli midir? Felsefî kavramların neden tür ve ayrımı bulunmamaktadır? Ve…
    5633 İslam Felsefesi 2011/09/21
     Aşağıdaki noktalara dikkat etmek, yanıtı kavramada size yardımcı olacaktır.      1. Tüm nedenler öznesel nedene döndüğünden bu konuda tam neden ile öznesel neden arsında bir fark bulunmamaktadır.2. Felsefî kavramlar varlıktan alınmıştır ve varlığın mahiyeti yoktur. Tür ve ayrım mahiyetin kısımlarıdır ve mahiyetten yoksun bir şey mahiyetin kısımlarından da ...
  • Raksetmenin haram olduğunu söyleyen hadisleri senetleriyle beraber zikrediniz.
    7034 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/06/16
    Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız. ...
  • Velayet-i fakihi dile getiren rivayetler veliyy-i fakihin bir olmasını da yansıtmakta mıdır?
    6332 Düzenler 2012/06/16
    Rivayetler ve velayet-i fakihin kelam eksenli diğer referanslarından veliyy-i fakihin bir veya çok oluşu anlaşılmamaktadır. Düzenin korunması ve kaosun engellenmesi durumunda birkaç fakihin ayrı bir şekilde veya şura şeklinde velayetlerini icra etmesi mümkündür. Şura türü İslam cumhuriyetinin ilk anayasasında (1980) mevcut idi, lakin bir takım sorunların önüne ...
  • Vesilelerin Allah'a Yakınlaşmakta ki Önemi Nedir?
    12727 Eski Kelam İlmi 2009/12/20
    Vesilenin çok geniş manası vardır. Allah'a yakınlaşmaya neden olan her şey ve her işe şamil olmaktadır. Dünya yaşayışı, insanların hidayeti ve ilerlemesi için sebep ve sonuç düzeni üzerine kurulduğu, yine insanların doğal ihtiyaçları maddi sebeplerle karşılandığı için Allah'ın, hidayet, mağfiret, bağışlanma, yakınlaşma ve ...
  • Bedensel esenlik sırrını nasıl araştırabiliriz?
    7133 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    Allah tarafından konulan tabiat kanunları bu dünyada hiçbir insanın baki kalmamasını ve değişik nedenlerle ve bu cümleden olmak üzere bedensel esenliği kaybederek dünyayı terk edip ebedi âleme geçmesini muayyen kılmıştır. Öte taraftan her ne kadar peygamberler ve imamlar (a.s) bir takım özel durumlarda Allah’ın izniyle hastalara (sadece Allah’ın evliyalarının ...
  • Humus yılının başlangıcından birgün önce alınan yiyeceklerin humusunun verilmesi neden gereklidir?
    5580 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/14
    Herkes humus yılı boyunca şanına uygun şekilde ve israf etmeden gelirinden yaptığı -ailesine yiyecek almak gibi- harcamalarına humus gelmez. Ancak humus yılının sonunda humus yılından birkaç gün önce alınmış olsa bile bu yiyeceklerden fazla kalan kısmının humusunu vermesi gerekir. Zira sonuçta elindeki sermayeyle onları almıştır. Almasaydı ve ...
  • Kendimden nasıl şehvani düşünce ve hayalleri uzaklaştırmalıyım?
    46781 Pratik İrfan 2011/10/29
    Şeytansal fikirler ve düşünceler herkesin zihnine hutur ediyor. Ama insan bu fikir ve düşüncelerin yerini dolduracak ve insanı iyiliklere sevk eden başka düşünce ve fikirler bulmalıdır. Böylece insanı pislik ve kötülüklere duçar etmeden bu şeytansal fikirlerin önünü kesip onlardan fasıla almalıdır. ...

En Çok Okunanlar