Gelişmiş Arama
Ziyaret
12513
Güncellenme Tarihi: 2011/04/13
Soru Özeti
Haksız yere yemin eden kimsenin akıbeti ne olur?
Soru
Haksız yere yemin eden kimsenin akıbeti ne olur?
Kısa Cevap

Haksız yere yemin etmenin akıbetinden maksat iki şey olabilir:

1- Şer’i ve fıkhi hüküm manasında akıbet.

2- Getirdiği sonuçlar manasındaki akıbet. Bu etki dünya veya ahiret etkileri olabilir. Sorudan galiba bu ikinci mana kastedilmektedir.

1- Şer’i Hüküm

Şer’i Hüküme göre yemin iki kısımdır:

a) Gelecekte bir işi yapmak veya yapmamak için edilen yemin.

b) Bir şeyi ispatlamak ve reddetmek için edilen yemin.

1. Kısım: Bir işi yapmaya veya yapmamaya yemin etse, mesela oruç tutmaya veya sigara içmemeye yemin etse, eğer bilerek bu yeminin tutmazsa keffaret vermesi gerekir. Yani bir köle azad etmeli veya on fakiri doyurmalı ya da giydirmelidir. Bunlarıda yapamazsa üç gün peş peşe oruç tutmalıdır.

2. Kısım: Bir şeyi ispat ya da reddetmek için edilen yemin, eğer yemin doğru ise o yemin mekruhtur, yalan ise haram ve büyük günahlardandır, ama keffareti yoktur. Ancak kendisi veya başka bir Müslümanı zalimin şerrinden kurtarmak için yalan yere yemin ederse sakıncası yoktur. Hatta bazen farz bile olur. Fakat tevriye yapabilirse yani yemin ederken yalan olmayacak şekilde niyet edebilirse farz ihtiyat gereği tevriye yapmalıdır. Örneğin birine eziyet etmek isteğen zalim kimse insandan onu görüp görmediğini sorarsa ve o da bir saat önce görmüşse beş dakika önce gördüğünü kastederek ‘görmedim’ diyebilir.[1]

2- Yalan Yeminin Etki ve Akıbeti

Yalan yere yemin etmeyi kınayan ve onun sonuçları hakkında oldukça fazla hadis var, örnek olarak aşağıda onlardan birkaçını getiryoruz:

1- İmam Muhammed Bakır’ın (a.s) şöyle buyurduğu rivayet olunur: ‘Ali (a.s)’ın kitabında şöyle gördüm: Yalan yere yemin etmek ve akraba ilişkilerini kesmek evlerin ehlinden boşalmasına (yani evlerin harap olması veya sahiplerinin fakir olmasından kinayedir; evlere rızık ve bereket girmez) ve rahimin ağırlaşmasına yani neslin kesilmesine neden olur.’[2]

2- İmam Cafer-i Sadık’tan şöyle rivayet olunur: ‘Kim bilerek yalan söylerse Allah’la mücadele etmiştir.’[3]

3- Bir hadis-i kutside Allah-u Teala şöyle buyuruyor: ‘Yalan yeminlerine beni karıştıran rahmetime nail olmaz.’[4]

4- İmam Cafer-i Sadık (a.s) babalarının, Onlar da Peygamberin (s.a.a), yalan yere yemin etmenin sonuçlarından birinin Allah-u Teala kuluyla görüştüğü zaman kul tövbe etmemişse onu gazapla karşılayacağı, diye buyurduğunu rivayet ederler.[5]



[1]- Tevzih-ul Mesail-i Meraci, c.2, s.623, 8. Baskı, İntişarat-ı Camiay-ı Müderrisin, Kum, h.k.1424

[2]- Vesail-uş Şia, c.23, s.202, 1. Baskı, Müesseset-u Alu’l Beyt Li İhya-it Teras yayınları, Kum, h.k.1409.

[3]- a.g.e. c.23, s.203.

[4]- a.g.e. c.23, s.268.

[5]- a.g.e. c.23, s.267.

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Gayri Müslüman Olan bir kimse bize “esselamu Aleykum” şeklinde Selam verse bizim ona karşı cevabımız nasıl olmalıdır?
    9463 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/07
    Dini öğretilerde çok dikkate alınmış ve kendisine çok tekit edilmiş olan konulardan birisi Müminlerin birbirine selam vermeleridir. Bu düsturdan istisna edilen bazı konular ve yerler var olmaktadır. Onlardan bir tanesi gayri Müslüman olan kimselere selam vermektir. Fıkıh kitaplarında Müslüman olmayanlara selam vermek mekruhtur denilmektedir: Kâfirlerin vermiş olduğu ...
  • Kur’an’da ‘Leyl’ (gece) kelimesi neden hep ‘Nehar’ (gündüz) kelimesinden önce gelmiştir?
    11620 Tefsir 2012/04/04
    Kur’an’da ‘gece’ kelimesinin ‘gündüz’ kelimesinden önce gelmesi konusunda müfessirlerin öne sürdüğü görüşlerin önemlileri şunlardır: 1- Bazılarına göre gecenin gündüzden önce gelmesinin nedeni Hak Teala’nın geceyi gündüzden önce yaratmasından dolayıdır.[1] 2- Bazılarına göre ‘gece’ kelimesinden sonra ve ‘gündüz’ kelimesinden önce gelen ...
  • Savunma hedeflerinin gerçekleşmesinde kadın ve kızların rolü nedir?
    7246 زن و حکومت اسلامی 2012/06/14
    Düşman karşısında savunma yapmak insan ve tüm diri varlıkların fıtri ve zati bir özelliğidir. İslam’ın hayat bahşedici mektebi de bunu değerli ve kutsal bir husus olarak değerlendirmiş ve takipçilerini buna çağırmıştır. Hatta savunma ve öncüllerini Müslümanlara farz kılmıştır. Bu, özel bir grubu özgü değildir. Kadın ve erkek ...
  • İslam’la Hıristiyanlık arasındaki Allah’ın oğlunun olması ve olmaması meselesindeki tezat ve zıtlık nasıl giderilebilir?
    8501 Eski Kelam İlmi 2010/06/12
    Müslümanlar, Tevhid suresi gereğince Allah-u Teala’nın kimseyi doğurmadığına ve kimseden doğmadığına inanmaktalar. Bu inanç bütün tevhidi dinlerde vardır. Hz. İsa’nın (a.s) dinide bu kaidenin dışında değildir; zira bütün semavi dinler akıl ve fıtrat üzerine kuruludur. Allah-u Teala’nın varlık aleminin yaratıcısı ve hiçbir şeye muhtaç olmadığı konusu akıl ...
  • Sami kavimlerinden olmayıp Avrupa, Hindistan vs. kavimlerden de peygamber gelmiş midir?
    17280 Eski Kelam İlmi 2010/01/02
    İnsan sorumlu bir varlıktır. Bu sorumlulukların hangi sorumluluklar olduğunun bilinmesi için Allah tarafından peygamberlerin gönderilmesi gerekir. Yoksa sorumluluğun manası olmaz.  Kur'an-ı Kerim, çeşitli ayetlerde nerede ...
  • Ben bir miktar çeyizimi kendi maaşımla hazırlayabilir miyim? Kocam, buna muhaliftir ve tüm çeyizi ailen hazırlamalıdır ve ben razı değilim demektedir! Ben onun görüşünün aksine davranabilir miyim?
    6029 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in Bürosu (ömrü uzun olsun):Maaşınızın tasarruf hakkı kendi elinizdedir ve eşinizin rızası şart değildir.Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin Bürosu (ömrü uzun olsun):Maaş size aittir ve her türlü tasarruf sizin için caizdir.Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin Bürosu (ömrü uzun olsun):Herkesin kendi malında tasarruf ...
  • Garanık efsanesi nedir?
    11106 Tefsir 2011/04/11
    Garanık efsanesi, Kur'an ve Peygamber'in (s.a.a) mevkisini düşürmek için çalışan düşmanlar tarafından uydurulan bir efsanedir. Onlar şöyle demişlerdir: Peygamber (s.a.a) Mekke'de en-Necm suresini okurken müşriklerin putlarının isimlerinin anıldığı ayete yani: "أَ فَرَءَیْتُمُ اللَّاتَ وَ الْعُزَّى‏ وَ مَنَوةَ الثَّالِثَةَ الْأُخْرَى"
  • İslam’ın telepati hakkındaki görüşü nedir?
    77921 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/03/15
    Telepati deyimi Yunanca bir deyim olup,uzaklık anlamında tele ve duygu anlamında patus sözcüklerinden oluşmuştur. Telepati kendi duygu organlarından yararlanmadan esrarengiz bir şekilde başkalarının hislerini bilmesi veya duymasını ifade eder. Telepati yanlıları şöyle diyorlar: Normal insanlar için bile yüzlerce kilometre uzakta bulunan dost ve akrabalarının ölümü zamanında tevehhüm ...
  • Tekvini velayet nedir? Tekvini velayet ile Masum İmamlar arasındaki irtibat nedir?
    5763 ولایت، برترین عبادت 2019/02/20
    “Velayet” kelimesi arapça bir kavram olup kök anlam olarak sözlükte “birbirini takip etmek,bir şey diğerinin ardı sıra gelmek ,aralarında mesafe olmaksızın bir şeye yakın olmak” anlamındadır. Bu bağlamda sevgi, bağlılık, yardım, nusret, uyum, egemenlik, rehberlik ve sorumlu anlamlarında kullanılmıştır. “Tekvini velayet” ise varlık alemindeki mahlukat üzerinde egemenlik ...
  • Cebrail sadece vahiy esnasında mı Peygamber-i Ekrem’e nazil oluyordu yoksa sürekli Peygamberin yanında mıydı?
    9267 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Cebrail Peygamber-i Ekrem’e sadece vahiy indirme esnasında gelmekteydi; çünkü rivayetlerde mesela Peygamber-i Ekrem (s.a.a) filan işle meşgulken Cebrail kendisine nazil oldu diye ifade edilen birçok örnek mevcuttur. Bu, Cebrail’in her zaman Peygamberle birlikte olmadığını yansıtıyor. Eğer Cebrail sürekli Peygamberin yanında olsaydı, artık nüzulün bir anlamı kalmazdı; zira nüzul mertebenin ...

En Çok Okunanlar