Gelişmiş Arama
Ziyaret
12119
Güncellenme Tarihi: 2011/04/13
Soru Özeti
Haksız yere yemin eden kimsenin akıbeti ne olur?
Soru
Haksız yere yemin eden kimsenin akıbeti ne olur?
Kısa Cevap

Haksız yere yemin etmenin akıbetinden maksat iki şey olabilir:

1- Şer’i ve fıkhi hüküm manasında akıbet.

2- Getirdiği sonuçlar manasındaki akıbet. Bu etki dünya veya ahiret etkileri olabilir. Sorudan galiba bu ikinci mana kastedilmektedir.

1- Şer’i Hüküm

Şer’i Hüküme göre yemin iki kısımdır:

a) Gelecekte bir işi yapmak veya yapmamak için edilen yemin.

b) Bir şeyi ispatlamak ve reddetmek için edilen yemin.

1. Kısım: Bir işi yapmaya veya yapmamaya yemin etse, mesela oruç tutmaya veya sigara içmemeye yemin etse, eğer bilerek bu yeminin tutmazsa keffaret vermesi gerekir. Yani bir köle azad etmeli veya on fakiri doyurmalı ya da giydirmelidir. Bunlarıda yapamazsa üç gün peş peşe oruç tutmalıdır.

2. Kısım: Bir şeyi ispat ya da reddetmek için edilen yemin, eğer yemin doğru ise o yemin mekruhtur, yalan ise haram ve büyük günahlardandır, ama keffareti yoktur. Ancak kendisi veya başka bir Müslümanı zalimin şerrinden kurtarmak için yalan yere yemin ederse sakıncası yoktur. Hatta bazen farz bile olur. Fakat tevriye yapabilirse yani yemin ederken yalan olmayacak şekilde niyet edebilirse farz ihtiyat gereği tevriye yapmalıdır. Örneğin birine eziyet etmek isteğen zalim kimse insandan onu görüp görmediğini sorarsa ve o da bir saat önce görmüşse beş dakika önce gördüğünü kastederek ‘görmedim’ diyebilir.[1]

2- Yalan Yeminin Etki ve Akıbeti

Yalan yere yemin etmeyi kınayan ve onun sonuçları hakkında oldukça fazla hadis var, örnek olarak aşağıda onlardan birkaçını getiryoruz:

1- İmam Muhammed Bakır’ın (a.s) şöyle buyurduğu rivayet olunur: ‘Ali (a.s)’ın kitabında şöyle gördüm: Yalan yere yemin etmek ve akraba ilişkilerini kesmek evlerin ehlinden boşalmasına (yani evlerin harap olması veya sahiplerinin fakir olmasından kinayedir; evlere rızık ve bereket girmez) ve rahimin ağırlaşmasına yani neslin kesilmesine neden olur.’[2]

2- İmam Cafer-i Sadık’tan şöyle rivayet olunur: ‘Kim bilerek yalan söylerse Allah’la mücadele etmiştir.’[3]

3- Bir hadis-i kutside Allah-u Teala şöyle buyuruyor: ‘Yalan yeminlerine beni karıştıran rahmetime nail olmaz.’[4]

4- İmam Cafer-i Sadık (a.s) babalarının, Onlar da Peygamberin (s.a.a), yalan yere yemin etmenin sonuçlarından birinin Allah-u Teala kuluyla görüştüğü zaman kul tövbe etmemişse onu gazapla karşılayacağı, diye buyurduğunu rivayet ederler.[5]



[1]- Tevzih-ul Mesail-i Meraci, c.2, s.623, 8. Baskı, İntişarat-ı Camiay-ı Müderrisin, Kum, h.k.1424

[2]- Vesail-uş Şia, c.23, s.202, 1. Baskı, Müesseset-u Alu’l Beyt Li İhya-it Teras yayınları, Kum, h.k.1409.

[3]- a.g.e. c.23, s.203.

[4]- a.g.e. c.23, s.268.

[5]- a.g.e. c.23, s.267.

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İkinci iş yapma hakkında fetva var mıdır? Veya ikinci işten elde edilen mal, dünyaya düşkünlük sayılır mı?
    6377 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/29
    İslam açısından iş sahibi veya ikinci bir işe sahip olmanın hiçbir sakıncası yoktur. İslam dini açısından beğenilmeyen, kınanan şey dünyaya düşkünlük, ona bağlanmak, maneviyat ve ahiretten uzaklaşmaktır ki bunlar bir işe sahibi olanlarda da görülebilir. Bir işi ve az bir geliri olanların içinde de dünayaya daha fazla ...
  • Eğer meseleyi bilmemeden ötürü ölüyü tahnit etmeksizin toprağa gömerlerse ne yapılmalıdır?
    7445 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/15
    Gusül aldırıldıktan sonra ölüyü tahnit etmek farzdır; yani ölünün alnı, el avuçları, diz kapakları ve ayaklarının büyük parmaklarının ucuna kâfur sürülmelidir.[1] Ama defin işleminden sonra ölünün tahnit edilmediğinin farkına varılırsa, beden kabirde kokmamış ve dağılmamışsa, kabrin açılıp kabirde tahnit işleminin yapılması fazdır ve onun ...
  • Namaz dinin direği ise neden fürû-u din’den sayılmıştır?
    9745 Eski Kelam İlmi 2010/10/12
    Usul-u din, insanın akıl ve idrakıyla kabul ederek İslam’a girdiği inançlar topluluğuna denir. İslam’agirildikten sonra insanın üzerine bir takım bireysel ve toplumsal vazifeler farz olur ki, onlardan biri namazdır. Namaz, ahkamın içinde çok önemli ...
  • İslam’ın intihar hakkındaki hükmü nedir?
    9073 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/17
    Kesinlikle her insanın hayatında dünyayı gözünde karanlık ve boş kılan rahatsızlıklar ve yenilgiler meydana gelmektedir. Bu durumda insanlar iki türlüdür: Bir grup bu sorunlar yumağından başı dik çıkmakta, tüm zorluklara göğüs germekte ve Allah’a tevekkül ederek yeniden yapılanmaya başlamaktadır. Bunun karşısında yer alan diğer grup ise eğilmekte, inzivaya çekilmekte ...
  • İslam dininin büyük ve görkemli evler hakkındaki görüşü nedir? Nasıl insanları ev yaparken ölçülü olmaya davet edebiliriz?
    2804 Hadis 2020/01/19
  • Neden biz Şiiler Hamd suresinden sonra “elhamdülillahi rabbi’l-âlemin diye söylemekteyiz?
    8783 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/23
    Bizim ile Ehli Sünnet arasında bir takım şekilsel ihtilaflar mevcuttur. Ehli Sünnet mensuplarının el bağlayarak namaz kılması, onların abdest alma şekli ve bunun Şia ile farklılığı, fıkıh konularındaki bazı şekilsel ihtilaf noktaları olarak adlandırılabilir. Bu ihtilafların nedeni, bu sitedeki diğer sorularda detaylıca işlenen daha genel konulara dönmektedir. (1523, 248 ...
  • Gıybeti dinleyen gıybet edenin günahına ortak mıdır?
    3852 Gıybet, Hakaret Ve Gözetleme 2020/01/20
  • Acaba “aşura gününde insan kedisi için dua yapmamalıdır” şeklindeki iddia doğru mudur?
    6103 Pratik Ahlak 2012/09/15
    Dua kulun fakirane bir şekilde hak Teâlâ’yla irtibat kurup dünyevi ve uhrevi ihtiyacını gidermek için dilekte bulunmaktır. Her durumda kendine ve başkalarına dua yapmak beğenilmekte ve oldukça fazla fazileti ve sevabı vardır. Aşura gününde kedin için dua yapmanın hiçbir işkâlı yoktur. Bilakis aşura gününde yapılması ...
  • Hz. İsa’nın evlenmemesinin özel bir nedeni mi vardı?
    26719 Eski Kelam İlmi 2012/05/30
    Hz. İsa’nın evlenmesi konusunda dini öğretilerde işaret edilen bazı meselelere bakıldığında ilk anda Hz. İsa’nın evliliğe karşı olduğu düşüncesini doğurmaktadır. Ancak Kur’an ve rivayetlerin önemle yaptıkları tavsiyeler göz önüne alındığında ve Hz. İsa’nın (a.s) yaşamı incelediğinde Onun evliliğe karşı olmadığı görülecektir. Onun evlenmemesinin nedeni kendi özel yaşamının ...
  • Cabir b. Efleh kimdir?
    5567 تاريخ بزرگان 2011/08/17
    Cabir b. Efleh-i İsmailî beş ve altıncı asırdaki İspanyalı gökbilimcilerinden olup “Kitabu’l-Hayat Fi Islahi’l-Mucesta” kitabının yazarıdır. O, muhtemelen Sivil’de (İşbiliye) dünyaya gelmiştir; zira bazı yazarlar ve özellikle de Cabir’in oğluyla tanışık olduğunu belirten Musa b.Meymun (529-600) ve Betruci onu İşbilî olarak adlandırmışlardır. Bazen Cabir b. Efleh’in adı başka şahıslar ...

En Çok Okunanlar