Gelişmiş Arama
Ziyaret
30124
Güncellenme Tarihi: 2012/05/16
Soru Özeti
Hz. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) hastayken Ebubekir’i cemaat imamı yapmış mıdır?
Soru
Hz. Peygamber (s.a.a) hastayken Ebubekir’in cemaat imamı tayin edilme hadisesi doğru mudur?
Kısa Cevap

Ehlisünnet kaynaklarında bu hususta bir takım rivayetler nakledilmiştir. Bunları kabul etme durumunda birçok problem ve ipham meydana gelecektir. Dolayısıyla böyle bir şey kabul edilemez. Cemaat imamlığı için bir veya birkaç defa tayin olmanın doğru olduğu varsayılsa bile, bu Hz. Peygamber’in (s.a.a) halifesi olmak için liyakat taşımanın delili sayılmaz; zira Hz. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) halka namazda imam olabilecek başka bireylerin liyakat ve değerine de işaret etmiştir. Lakin hiç kimse bu bireyleri imamet ve hilafete layık görmemiştir.

Ayrıntılı Cevap

Ehlisünnet kaynaklarında Hz. Peygamber’in (s.a.a) hastalandığı sırada bir gün namaz için Ebubekir’i görevlendirdiği nakledilmiştir. Ehlisünnet bu hususu Ebubekir için bir üstünlük ve hilafet konusu için kendisinin liyakatinin bir delili saymıştır. Lakin bu hadise hiçbiri kabul edilemeyecek değişik şekillerde nakledilmiştir. Müslim, kendi sahihinde Ayşe’den şöyle aktarmaktadır: “Allah Resulü (s.a.a) benim evime geldiğinde şöyle buyurdu: Ebubekir’in halka namaz kıldırmasını söyleyiniz. Ben, ey Allah Resulü (s.a.a) Ebubekir ince kalpli bir insandır ve ne zaman Kur’an okursa ağlamasını tutamaz, keşke Ebubekir dışında başka birini emretseydiniz diye söyledim. Ben bu sözü iki veya üç defa tekrar ettim ve Hz. Peygamber (s.a.a) şöyle buyurdu: Halka Ebubekir namaz kıldırmalıdır, sizler Yusuf’un yoldaşlarısınız.”[1] Bir başka hadiste Ayşe şöyle demektedir: “Allah Resulü (s.a.a) hastalandığı (vefatına yol açan hastalık), vakit Bilal namaz vaktini bildirmek için geldi. Allah Resulü (s.a.a) halka Ebubekir’in namaz kıldırmasını buyurdu. Hatta sizler Yusuf’un yoldaşlarısınız diye buyurdu. Sonra Ebubekir’e bildirdik ve o halka namaz kıldırdı. Allah Resulü (s.a.a) rahatladı ve iki şahsa dayanarak dışarıya çıktı… Ebubekir, Allah Resulünün (s.a.a) varlığını hissedince geriye gelmek istedi, ama Allah Resulü (s.a.a) kendi yerinde kalması için ona işaret etti. Sonra geldi, Ebubekir’in yanında oturdu, Ebubekir Peygamber’e (s.a.a) tabi oldu ve halk da Ebubekir’e tabi oldu.”[2]Taberi, Allah Resulü’nün (s.a.a) şöyle buyurduğunu söylemektedir: “Namaz vakti geldi mi? Bir şahıs evet dedi. Allah Resulü (s.a.a) Ebubekir’e halka namaz kıldırmasını söyleyiniz dedi. Ayşe şöyle dedi: Ebubekir ince kalpli bir şahıstır, Ömer’e emrediniz. Hz. Peygamber (s.a.a) Ömer’e deyiniz diye buyurdu. Ömer, ben Ebubekir olduğu müddetçe onun önüne geçmem dedi. Bunun üzerine Ebubekir öne çıktı ve Allah Resulü (s.a.a) kendi ateşinin derecesinin düştüğünü hissedince evden dışarıya çıktı. Ebubekir, Hz. Peygamber’in (s.a.a) hareket ettiğini duyunca kendini geriye çekti. Allah Resulü (s.a.a) onun gömleğini çekti ve onun yerine geçti. Allah Resulü (s.a.a) oturdu (namazı oturarak kıldı) ve Ebubekir’in kıldığı yerden namazı kıldırdı.”[3] Bu nakillerde belirtilen hususlar çok düşündürücü ve sual yaratıcıdır. Bu nedenle bu nakillere tam güvenmek olanaksızdır. Sorulardan bazıları şunlardan ibarettir:

1. Eğer Peygamber (s.a.a) halka namaz kıldırması için Ebubekir’e emirde bulunmuştuysa, neden yürümeye güç yetirememesi rağmen mescide gelmekte ve namaz kılmaktadır?

2. Hz. Peygamber’in (s.a.a) mescide gelmesi Ebubekir’i teyit etmek için midir? Eğer böyleyse, neden onu kenara itmekte, gömleğini çekmekte, onun yerine geçmekte ve namaz kılmaktadır?

3. Eğer Ebubekir Hz. Peygamber’e (s.a.a) uymuşsa, nitekim rivayet bunu söylemektedir, o halde onun imametinin bir anlamı yoktur. Bundan dolayı bir şahıs belirli bir zaman ve namazda hem imam ve hem cemaat bireyi olabilir mi?

4. Ebubekir’in Hz. Peygamber’in (s.a.a) yerine kıldığı bu namaz hangi namaz idi? (Sabah, öğle ve akşam) Bu imamet nerede yapılmıştır? Neden Ehlisünnet hadisçileri kendi kitaplarında bu hadiseyi çelişkili bir şekilde nakletmişlerdir?

5. Eğer bu namaz Ebubekir’in hilafette öncelikli olduğuna delil teşkil ediyorsa, neden Muhacirler, Ensar ve hatta Ebubekir’in kendisi Sakife’de buna istinatta bulunmamıştır?

6. Eğer Ebubekir’in Allah Resulü (s.a.a) yerine namaz kılması onun hilafeti hak etmesine neden olmuşsa, neden Abdurrahman b. Avf hilafete layık olmasın? Çünkü Ehlisünnet hadisçileri Abdurrahman b. Avf hakkında Hz. Peygamber’in (s.a.a) dilinden hadis nakletmişlerdir ve sizin büyük şahsiyetlerinizden hiçbiri bu hadis hususunda bir şüphede bulunmamıştır: Hz. Peygamber (s.a.a) onun hakkında şöyle buyurmuştur: “Onun arkasında namaz kılınız.”[4]

7. Bu namazın gerçek olduğu varsayılsa bile, Hz. Peygamber’in (s.a.a) Müminleri Önderi (a.s) hakkında buyurmuş olduğu bütün açık nasların yerini alabilir mi? Hz. Peygamber (s.a.a) şöyle buyurmuştur: “Ey Ali senin bana yakınlığın Harun’un Musa’ya yakınlığı gibidir.”[5] Ve…

8. Bu konunun gerçek olduğu varsayılsa bile, Hz. Peygamber (s.a.a) hasta yatarken Ebubekir’in kendi yerine mescitte imam olmasını belirtirken nasıl hezeyan söylememektedir de lakin benden sonra dalalete ve sapkınlığa düşmemeniz için bir şey yazmam için kalem ve kâğıt getirin diye emrettiğinde Ömer’in deyişiyle hezeyan söylemektedir?![6]

Eğer Hz. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) hezeyan söylüyor ise, neden Ebubekir’in namazı hakkında kendisinin sözü ölçü alınmaktadır?! Eğer hezeyan söylemiyorsa, neden Ömer Allah Resulüne (s.a.a) hezeyan söylemeyi isnat etmektedir?!

9. Hz. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şehadet halindeyken sahabelerin Usame’nin ordusuna katılmasını emretmiş ve şöyle buyurmuştur: “Usame’nin ordusuna katılın[7], ona uymayana Allah lanet etsin.”[8] Tüm tarihçilerin görüşü esasınca Hz. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) şehadete erene dek Usame savaştan dönmemiş idi. Bu gerçek göz önünde bulundurulduğunda acaba Ebubekir Usame’nin ordusuna katıldı mı yoksa katılmadı mı? Eğer katılmadıysa, Hz. Peygamber’in (s.a.a) emrine itaatsizlik etmiştir.[9]Eğer katılmışsa, bu durumda Medine’de bulunmamış ve dolayısıyla Hz. Peygamber’in (s.a.a) yerine namaz kılmamıştır.[10] Böyle bir çelişki var iken siz Ebubekir’in Hz. Peygamber-i Ekrem’in (s.a.a) yerine namaz kıldığını nasıl söylersiniz?

10. Neden Hz. Peygamber-i Ekrem (s.a.a) eşlerini kınamaktadır ve onları Hz. Yusuf’u (a.s) saptırmak isteyen kadınlara benzetmektedir? Ayşe böyle bir kınamayı hak edecek ne yapmış idi?! Bütün bu cevapsız sorular var iken böyle rivayetlerin doğruluk ve delaleti kabul edilemez. Bütün bu meseleler, bu konu ve rivayetlerin nasıl olduğu hususunda bizi düşünmeye sevk etmeye yeterli değil midir?[11]

 


[1] Sahih-i Müslim, Kitabu’s-Salat, c. 1, s. 313; Sahih-i Buhari, Kitabu’l-Ezan, c. 1, s. 87; Müsned-i Ahmed b. Hanbel, c. 6, s. 229; Müsned-i EbiAvane, c. 2, s. 114; ve…

[2] Sahih-i Buhari, Kitabu’s-Salat, c. 1, s. 85 ve 92; Sahih-i Müslim, c. 1, s. 85 ve 92; Müsned-i Ahmed b. Hanbel, c. 6, s. 210; Sünen-i Nesai, c. 3, s. 99 ve 100 ve… 

[3] Tarihi Taberi, c. 2, s. 230, Beyrut.

[4]Megazi, Vagıdi, c. 3, s. 1012; Tehzibu’l-Kemal, c. 14, s. 122.

[5] a.g.e.

[6] Ömer b. Hattab, Hz. Peygamberin (s.a.a) vasiyet etmesini engellemek için şöyle dedi: “Bırakın bu şahsı (Hz. Peygamber (s.a.a)); zira o hezeyan söylemektedir. Allah’ın kitabı bize yeterlidir.” Şia alimlerinin icmasına ek olarak, büyük Ehlisünnet alimleri de değişik tabir ve sözler ile bunu nakletmiştir.

A. Sahih Buhari, Kitabu’l-İlm, Babı Kitabetu’l-İlm, c. 1, s. 39, c. 2, s. 118 – c. 4, babı govlu’l-merid ez kitabı el-Merza, s. 5 – c. 6, babı maradu’n-Nebi ve vefatihi, s. 11 – c. 4, Kitabu’l-Cihad, babı cevaizu’l-Vefd, s. 85.

B. Sahih-i Müslim, c. 6, Kitabu’l-Vasiyye babı terku’l-vasiyye, s. 76.

C. Şerhi Nehcu’l-Belağa, İbn. Ebi’l-HadidMutezili, c. 2, s. 536 ve c. 2, s. 217.

D. Kamiliİbn. Esir, c. 2, s. 217.

[7] Tarihi Medine’yi Demeşk, İbn. Asakir, c. 2, s. 57 ve c. 8, s. 60; Mucemu’l-Kebir, Taberani, c. 3, s. 130; Kenzu’lUmmal, c. 10, s. 576; ve…

[8] el-Milel ve’n-Nihel, Şehristani, c. 1, s. 23; Tarih-i Halife-i İbn. Hayat, s. 63-64; Şerhi Nehcu’l-Belağa, İbn. Ebi’l-Hadid, c. 6, s. 52, ve…

[9] Buna ek olarak, eğer Ebubekir’in Usame’nin ordusuna katılmadığını söylersek, Hz. Peygamber-i Ekrem’in lanetine muhatap olacaktır; zira sekizinci dipnotta belirtilen bazı nakillere göre Allah Resulü (s.a.a) Usame’nin ordusuna katılmaktan kaçınanlara lanet etmiştir.

[10] Ehlisünnete mensup tarihçilerin çoğu Ebubekir’in Usame’nin ordusunda olduğunu belirtmiştir:

Tabakatu’l-Kübra, İbn. Sa’d, c. 4, s. 46 ve 136; Tehzibiİbn. Asakir, c. 2, s. 391 ve c. 3, s. 215; Kenzu’l-Ummal, c. 5, s. 312; Tarihu’l-Hamis, c. 2, s. 172; Tarihi Yakubi, c. 2, s. 93;  Şerhi Nehcu’l-Belağa, İbn. Ebi’l-Hadid, c. 1, s. 53 ve c. 2, s. 21; ve… 

[11] Az bir tasarruf ile Faruk Azam Ali’den iktibas edilmiştir.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Köpek ve domuzun necis oldukları hakkında bir hadis söyleyebilir misiniz?
    14791 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/04/07
    Köpek ve domuzun necaseti hakkında Masum İmamlardan (a.s) elimize çeşitli rivayetler ulaşmıştır. Bu rivayetlerin bazılarında necis sözcüğü açıkça gelmiş bazılarında ise gelmemiştir. Açıkça gelmeyenlerden de köpek ve domuzun necis olmaları gereklilik babından anlaşılmaktadır. Böyle rivayetlerde köpeğin artığı veya domuzun insanın elbisesine değmesi hakkında İmamdan (a.s) sorular ...
  • İmam Hasan Askeri (a.s)’ın biyografisini anlatır mısınız?
    3319 Sire 2020/01/20
  • İslam devletinde medeni kurumların yeri nedir?
    7745 Düzenler 2010/12/04
    Toplumda halk kitleleriyle devlet arasındaki kuruluşlara medeni kurumlar denir. Köy ve şehirlerdeki kooperatifler, dernekler, spor kulüpleri ve birlikler (okul-aile birliği gibi) vb. medeni kurumlara örnek teşkil etmektedirler. Medeni kurumların varlığı halkçı düzenlerin temel özelliklerinden biridir. Bir işi ve mesleği olan herkes bu kurumlara üye olabilirler. Medeni kurumlar, toplumsal ...
  • Allah’ın fertlere evlat verme ve vermemedeki hikmeti nedir?
    70786 Eski Kelam İlmi 2011/09/21
    Yüce Allah âlim ve hikmet sahibidir. İlahi sünnet her işin sebepler kanalıyla gerçekleşmesini gerektirir. İlahi sünnetlerden bir tanesi de kendine has nedenler aracılığıyla neslin üremesidir. Tarih boyunca evlendikten sonra veya genel olarak veyahut uzun bir müddet süresince evlat sahibi olmayan birçok insan vardır. Bu fertler arasında ömründe hiçbir günaha ...
  • Kabirde soru ve sual nasıldır ve gayri Müslimler için hangi şekildedir?
    15342 Eski Kelam İlmi 2011/08/17
    Berzah sözlükte iki şey arasında yer alan perde ve engel anlamındadır. Istılahta ise Yüce Allah’ın dünya ve ahiret arasında karar kıldığı ve ölümden sonra insanın ilk menzili olan âleme denmektedir. Berzah âleminden kastedilen, kabir âlemidir; bu âlemde insan kıyamete dek özel bir tür yaşam sürecektir. Burada kabirden kastedilen şey ...
  • Kredi kartlarıyla alışveriş yapılması ve bu kartların nakit paraya çevrilmesinin hükmü nedir?
    6089 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2009/05/13
    Sorunuzun cevabını Ayetullah Hamenei’nin kalemi şu şekilde cevaplamıştır: Hesapta olan ve alışveriş yaparken ödediğiniz miktarın bir sakıncası yoktur. Ama hesabınızda karşılığı olmadan size kredi hesabı olarak verilen miktar; eğer borç şeklindeyse ve ona faiz geliyorsa, borcun kendisi sahih ama fazlası faiz sayılmaktadır ve haramdır. ...
  • Nazardan korunmak nasıl mümkündür?
    11551 Tefsir 2011/05/09
    Nazar, nefsin oluşturduğu tesirlerindendir ve onun inkar etmeğe bir delil yoktur. Hatta bazı hadiseler nazarın varlığına delil sayılır. Merhum Şeyh Abbas Kummi, nazardan korunmanın yolları hakkında Kalem Suresi'inin 51. ayetini okumayı tavsiye etmiştir. Bu ayetin nüzul sebebine bakıldığında onun nazara karşı etkili olduğu ...
  • Neden esir düşmüş evli kadınlar hakkında Müslümanlara helal olduğuna dair ayet nazil olmuştur?
    6495 Gayri Müslimlerle İlişki 2019/01/22
    Kutsal islam şeriati evli kadınlarla evlilik yapmayı haram bilmektedir. Bu hükümden sadece savaşta esir düşmüş ve belirli şartlara haiz olanlar istisna edilmiştir. Allah teala kafirlerden esir düşmüş esir kadınlar batıl inançlarından beraat ettikten sonra ve rahimleri önceki eşlerinden arınmış ise nikah kıymayı helal etmiştir. Başka bir tabirle ...
  • Niçin ezan Arapça okunmaktadır?
    32652 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2009/08/23
    Ezanın Arapça okunmasının gerekliliğinin en önemli delili ezanın bir ibadet oluşudur. Bu ibadet Peygamber-i Ekrem’in sünneti gereği olduğu gibi korunmuştur. Her ibadetin şekli ve biçimi Allah Teala’nın belirlediği, emrettiği şekilde olmalıdır. Buna ek olarak bu ibadetin asırlar boyunca tahriften uzak kalması, bozulmaması ve ...
  • Bir Müslümanın, Amerika’daki mahkemelere bir dava için başvurması caiz midir?
    6726 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/11/01
    Ayetullah Uzma Hamenei (r.a)’nin bürosunun cevabı:“Eğer kadının hakkını elde etmesi, gayri İslami mahkemelere başvurmasına bağlıysa, özellikle bu mahkemelere başvurmaması kadın için zorluk ve sıkıntıya sebep olacaksa; başvurmasında bir mani yoktur.”Hazreti Ayetullah-il Uzma Mekarim Şirazi (r.a)’nin bürosunun cevabı:“Hakkını elde edecek başka bir yolu olmaz ve bu mahkemelere başvurmak ...

En Çok Okunanlar