Gelişmiş Arama
Ziyaret
8880
Güncellenme Tarihi: 2010/12/18
Soru Özeti
Neden kıyamet, vahşet ve korku verici olaylarla birliktelik yaparak gerçekleşiyor?
Soru
Neden merhametli ve şefkatli olan Allah u Teâlâ kıyametin geçekleşmesini, bütün insanların hata iyi olan kimselerin korkmasına neden olacak vahşet verici olaylarla birlikte olmasını karar kılmış?
Kısa Cevap

Kıyamet sahnesi Allahın Kibriya ve heybetinin tecelli ve zuhur edeceği bir sahnedir. Kuranı kerimde kıyamet günüyle alakalı bazı olaylar zikir edilmiştir. Örneğin; dağlar sarsılacak ve yok olacak, insanlar kabirlerinden çıkacak, yer kendi hazinesinde bulundurduğu her şeyi dışarı verecek. İnsanın işlemiş olduğu tüm amelleri mücessemleşir ve insanın kendi gözleri önüne seriliyor, insanın tüm organları ve üzerinde amel işlemiş olduğu yerler onun için şehitlik yapmak için ayaklanıyor ve tüm gerçekleri açık bir şekilde dile getiriyorlar. Birçok korkunun kaynağı insanın bu dünyada işlemiş olduğu uygunsuz ve insana yakışmayan amellerin kendisidir. Ama bunların karşısında takva sahibi ve Salih amel işlemiş kimseler bu durumdan kaynaklanan korkudan güvence içindedirler.

Ayrıntılı Cevap

Kıyamet sahnesi Allahın Kibriya ve heybetinin tecelli bulma sahnesidir. Allah u Teâlâ kıyamet günüyle alakalı şöyle buyurmaktadır: ”Buluşma günü hakkında (insanları) uyarmak için, iradesiyle ilgili vahyi kullarından dilediğine, kendi indirir. O gün onlar ortaya çıkarlar. Onların hiçbir şeyi Allah’a gizli kalmaz. (ve denilecek:) bugün mülk (hükümranlık) kimindir? Tek olan, her şeyi kudret ve hâkimiyeti altında tutan Allah’ındır[1] Bu ayetlerde kıyametin niteliklerinden birkaç tanesi beyan edilmiştir. Bunların her birisi bir şekilde Allahın heybetliğine ve büyüklüğüne işaret etmektedir.

Birincisi: dağlar gibi maddesel engeller ortadan kaldırılacak ve kuranı kerimin değişiyle yer (ka'an sefsefa) şekline dönüşecektir. Yani dereler, tepeler ve dağlar yok olacak ve yer düpedüz olacaktır.[2]

İkincisi: bütün insanlar kabirlerinden kalkıp ve yerin üstüne çıkacaklar.

Üçüncüsü: herkesin iç dünyasında bulunan bütün gizlilikler ve sırlar ortaya çıkacak.[3] Yerde kendi içinde ne varsa hepsini dışarı atcak.[4]

Dördüncüsü: amel defterleri açılacak ve ihtiva ettikleri şeylerin hepsi aşikâr oluyor ortaya konulacaktır.[5]

Beşincisi: insan gitmeden önce kendisi için göndermiş olduğu ameller mücessemleşiyor ve onun karşısına çıkacaktır.[6]

Altıncısı: insanın ısrarla gizli kalmasını istediği şeyler açığa çıkıyor.[7]

Yedincisi: üzerinde amel işlenmiş olduğu yerler ve insanın bedendeki organları her şeyi açıklayarak ifşa ediyor ve hakikatleri söylüyorlar.[8] İnsanlar bütün varlıklarıyla o büyük sahneye çıkıyor ve hiçbir şey artık gizli kalmıyor.[9] Orada nasıl bir yaygara ve velvele gerçekleşeceğini (tahmin etmek ve) tasavvur edebilmek için bir anlıkta olsa bu dünyada böyleli (yukarıda zikir edilen niteliklere sahip) bir sahnenin gerçekleşeceğini düşünmek yeterlidir. Yani bu dünyada bir sahne gerçekleşiyor ve bu sahnede insanların içi ile dışı, zahirleri ile batınları, tek başına kaldıkları halvet esnasında yaptıkları ile toplum içinde oldukları zamanlarda yaptıkları her şey aynı duruma geliyor olmasını düşünün. Bu durumda toplum içinde nasıl bir yaygara ve velvele geçekleşeceğini kendiniz düşününüz? İnsanların arasındaki bağlar nasıl gevşiyor? (bunların hepsini nasıl gerçekleşeceğini bir az da olsa tahmin edebiliyoruz).

O günde gerçekleşecek birçok korku ve tedirginlerin kaynakları insanların işlemiş oldukları amel ve davranışların kendisidir. İnsan, bu dünyada yapmış olduğu uygunsuz ameller, çok işlemiş olduğu günahlar ve inhiraflar yüzünden içten bir korkuya ve dehşete müptela oluyor. Bu durum çok korkunç bir durumdur. Allah u Teâlâ insanların duçar olacağı bu durumu şöyle beyan etmektedir: " Onu göreceğiniz gün, her emzikli kadın emzirmekte olduğu çocuğundan geçer ve her hamile kadın da karnındaki çocuğunu düşürür. İnsanları sarhoş görürsün; hâlbuki onlar sarhoş değillerdir. Ne var ki Allah’ın azabı çok şiddetlidir."[10] Yani insanlardan bir grup bir taraftan bu dünyada yaptıkları uygunsuz amel ve davranışlarına, diğer taraftan Allahın sonsuz kudretine baktığı zaman onun iç dünyasında korkunç ve dehşet verici bir durum kendisi için meydana geliyor. Elbette yukarıdaki grubun tam tersine takva sahibi ve sahlih amel işlemiş başka bir grupta, söz konusudur. Bu grup hakkında da Allah u Teâlâ şöyle buyurmaktadır: " Her kim iyi amel getirirse, ona ondan daha hayırlısı vardır. Onlar o gün korkudan emindirler."[11] Hakeza iman ehli olup Salih amel işlemiş kimseler için de Allah u Teâlâ şöyle buyurmaktadır: "En büyük korku bile onları telaşlandırmaz ve melekler onlara, İşte bu, size vaad edilen (mutlu) gününüzdür” diyerek karşılarlar."[12]

Buna binaen bütün bu korku, telaşlanma ve tedirginler insanın yapmış olduğu amellerin kendisinden kaynaklanmaktadır. Aslında kıyametteki insanın korkusu suçlu kimsenin adil bir mahkemede cezai kanunları icra eden kazıların eline düşmüş kimsenin korkusuna benziyor. Ama suçu olamayan bir kimse adaletin karşısında çok rahat ve onu tedirgin edecek hiçbir durum söz konusu olmayacaktıt. İnsan mümin, takva sahibi ve bu dünyada salih amel işlemiş olursa ne ölüm esnasında korkuyor, ne kabrin ilk gecesinde tedirgin oluyor ve ne de kıyamet esnasında telaşlanarak korkulara kapılıyor. İmam Hasandan (a.s.) sordular: "ölüm nedir ki onun hakkında bilgileri yoktur? "Müminlerin karşılaştıkları en büyük sevinçtir"[13] dedi. Ne güzel söylemiş şair:

Yıkılmış bu dünyadan gedeceğin güne ne mutlu

Canın rahatlığını isterim canandan bu isteği

Ona doğru yükseklerde zerreciklerin hareketi

Aydınlatıcı güneşin yanına varıncaya kadar.[14]

Hakeza imam Sadık şöyle buyurdular: "kıyamet takva sahibi olan kimseler için zifaf ve gerdektir".[15]

Konuyla alakalı daha fazla bilgi edinmek için bkz.

1-   Nemaye: haf-i evliyai ilahi, şumare: 108 (sayt:965).

2-   Nemaye: Allah, ters ya mehabet, şumare: 64 (sayt: 305.

buyurdur.



[1] Mümin, 15-16.

[2] "Fe yezerha ka'an sefsefa" (taha 106).

[3] "Yevme tubla serairu" (Tarık 9).

[4]ذ Ve ahreceti'l-ardu askalaha", (zilzal 2).

[5] "İza's-suhufu nuşiret", (tekvir 10).

[6] "Yevme yenzuru'l-meru ma kaddemet yedahu", (Nebe, 40).

[7] "Bel beda lehu ma kanu yuhfune min kablu", (Enam, 28).

[8] "Yevme tuheddisu ahbaraha", (zilzal, 4).

[9] "Ve berezu lillahi cemia", (İbrahim, 21).

[10] "Yevme terevneha tezhelu kulu murdiatin amma ardeet ve tedeu kullu zati hamlin hamleha ve tara'n-nase sukara ve ma hum sukara velakin azabellahi aedidun", (Hac, 2).

[11] "Men cae bil haseneti fe lehu hayrum minhu, ve hum min fezai-yevmeizin aminûn" (neml 89).

[12] La yahzunuhum el-fezeu el-ekberu ve tetelakkahum el-melaiketu, haza yevmukumu'l-lezi kontum tuadûn.

[13]  Azemu sururin yeridu ala'l-müminin, ("biharu'l-envar" c. 6, s. 153).

[14] Hurrem an ruz kı-zı-in menzil bı revem

Rahet can telebem ez pey canan bı revem

Ber havayı leb o zerre sıfat rads konan

Ta leb çeşme hurşid dırahşan bı revem

[15] "el-kıyametu arsu'l-müminin", (age. c. 7, s. 176).

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Diriliş cisimsel mi yoksa ruhani midir?
    17927 معاد و قیامت 2012/05/27
    Her ne kadar akli deliller ahiret ve bu dünyevi hayat dışındaki başka bir dünyanın gerekliliğine tanıklık etse de ahretin nitelik ve keyfiyeti, ahiretin sadece ruhani olup olmayacağı veya hem ruhani ve hem cismani olup olmayacağı ve de cisimsel dirilişi kabul etme durumunda bu cismin maddi mi yoksa ...
  • Mescidin hangi halısının necis olduğunu bilmiyorsak, onu nasıl temizleyebiliriz?
    6067 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/23
    Büyük mercilerin (Allah onları korusun) bürolarının yanıtları şunlardır: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (ömrü uzun olsun) Bürosu: Sorulan sorudaki varsayıma göre belirtilen tüm halılar yıkanmalıdır. Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu: Yakin hâsıl olması için tüm halılar yıkanmalıdır. Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu: Eğer ...
  • İmam Ali (a.s)’ın hayatını özet olarak beyan edebilir misiniz?
    2908 امام علی ع 2020/01/19
  • Yabancı şirketlere yapılan yatırımların kazançının hükmü nedir?
    13571 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/06/24
    Yabancı şirketlerde yatırım yapmak eğer müslümanların izzetine, bağımsızlığına zarar vermiyor ve Müslümanların onlara bağlanmalarına ve derin bağlar kurmalarına yol açmıyorsa sakıncası yoktur. Bu bağlamda Müslüman olmayan birinden faiz almak Taklit Mercilerin kahir çoğunluğunun fetvasına göre caizdir. ...
  • Ayakların üstünü mesetme konusunu hadisler ile ispatlayınız?
    8250 بیشتر بدانیم 2012/07/21
    “Vesailu’ş - Ş,a” gibi Şia’nın Muteber Kitaplarında İmamlardan (a.s.) nakledilmiş olan hadislere baktığımızda abdest alınırken başın ön kısmının ve ayakların üstünün Mes edilmesinin vacip olduğunu görürüz. Keza hadislerden istifade ediliyor ki ayaklar Mes edilirken sağ ve sol sırasını dikkate alarak ayakların parmaklarından başlayarak ayaklarda var olan çıkıntıya ...
  • Düğünlerde klasik müzikler kullanılması halinde, kadının kadın için dans etmesinin hükmü nedir?
    7608 کلیات 2012/04/07
    Ayetullahe'l-uzma HAMANEİ’NİN (Allah yüce gölgesini devam ettirsin) defteri: Kadının kadınlar için dans etmesi eğer lehv unvanı kendisine sıdk ediyor; örneğin kadınlar meclisini dans meclisine dönüştürüyor olması gibi, sakıncalıdır ve ihtiyatı vacip gereğince terk edilmelidir. Bu durum dışındaki durumlarda eğer şehveti uyandıracak nitelikte veya haram bir ...
  • İmam Ali’nin Zülfikar’ı şimdi nerededir?
    69010 تاريخ بزرگان 2011/10/30
    Zülfikar, Allah Resulü’nün (s.a.a) kılıcının adıdır.[1] Bu kılıcın bununla adlandırılması hakkında şöyle demişlerdir: Kılıcın arkasında insanın belkemiği gibi kısa ve uzun çıkıntılar bulunmaktaydı.[2] Zülfikar’ın macerası İslam’ın ilk yıllarındaki savaşlardan ...
  • Rehberliğin görüşüne göre “bilerek” namazı bozmanın hükmü nedir?
    31000 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/12/22
    İradi olarak farz namazı bozmak ve kesmek haramdır ama bir kefareti yoktur. Eğer insan namazını doğru kılıp kılmadığına dair şüphe ederse şüphesine itina etmemeli, namazını doğru kıldığına hükmetmeli ve namazı bozmamalıdır. Ama namazını bozarsa bunun bir kefareti yoktur. Elbette farz namazı iradi olarak bozmak haramdır ama ...
  • Kimsenin olmadığı bir yerde çıplak olmak veya çıplak uyumak günah mıdır?
    55543 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/11/26
    Dini metinlerden ve kaynaklardan elde edilen veri böyle bir davranışın özünde haram olmadığı ama mekruh olduğu yönündedir. Zira bu halet şeytanın vesvese etmesine bir anlamda alt yapı oluşturabilir. ...
  • Tahrip edilmiş korunaktan hırsızlık yapmanın hükmü nedir?
    6908 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/21
    Hırsızın elinin kesilmesinin şartları şunlardır:1. Erginlik2. Akıl3. İrade4. Zorunluluğun olmaması5. İster yalnız başına ve ister beraberce olsun hırsızın korunağa saygısızlık etmesi6. Eşyayı korunaktan çıkarması7. Hırsızın mal sahibinin babası olmaması8. Korunağa saygısızlığın ve hırsızlığın gizlice yapılması; açıkça ve aşikâr olarak korunak kırılır ...

En Çok Okunanlar