Gelişmiş Arama
Ziyaret
175560
Güncellenme Tarihi: 2011/12/19
Soru Özeti
Bedeninin bir kısmı (el, ayak veya baş vb.) yaralı ve bandajlı olan ve de suyun kendisine zararlı olduğu bir kimse, nasıl abdest, gusül ve teyemmüm alabilir?
Soru
El, ayak veya baş gibi bedeninin bir kısmı kırılmış, bandaj içinde olan ve suyun kendisine zararlı olduğu bir insan nasıl abdest alabilir? Eğer gusül almaya mecbur kalırsa, ne yapmalıdır? Eğer teyemmüm için temiz toprağı olmazsa ne yapması gerekir? Çünkü ben ülke dışında yaşıyorum ve temiz toprak bulmak çok zor ve imkânsızdır. Suyun zararlı olduğu bölüm dışında bedenime gusül aldırabilir miyim, yoksa bandaj nedeniyle gusül alınamaz mı?
Kısa Cevap

Yara ve kırığı bağladığınız (bandaj) ve yara ve benzeri şeylerin üzerine sürdüğünüz şey cebire olarak adlandırılır. Bununla alınan abdest ve gusle cebire abdest ve guslü denir. Taklit mercileri cebire abdesti hakkında şöyle demektedir: Eğer yara veya çıban veyahut kırık eldeyse, onun üzeri açıksa ve üzerine su dökmek zararlıysa, onun etrafını yıkamanız yeterlidir. Ama ıslak eli ona sürmeniz zararlı değilse, ıslak eli ona sürmeniz, sonra üzerine temiz bir parça koymanız ve ardından temiz parça üzerine de ıslak eli sürmeniz daha iyidir. Eğer bu miktar da zararlıysa veya yara necisse ve suyla yıkamak olanaksızsa, yaranın etrafını abdestte belirtildiği üzere yukarıdan aşağıya doğru yıkamak gerekir ve müstehap ihtiyat gereği yara üzerine temiz bir parça konulmalı ve üzerine ıslak el sürülmelidir. Eğer parça koymak mümkün değilse, yaranın etrafını yıkmak yeterlidir. Her halükarda teyemmüm lazım değildir.[1] Eğer yaranın yüzünü açmak mümkün değilse, ama yara ve onun üzerine konulan şey temiz ise, yara üzerine suyun ulaştırılması mümkünse ve bunun herhangi bir zarar, zahmet ve meşakkati de yoksa suyun yaranın üzerine ulaştırılası gerekir. Eğer yara veya onun üzerine konulan şey necis ise, ona suyla dokunulması ve yara yüzüne suyun ulaştırılması zahmet ve meşakkat olmadan mümkünse, yıkanmalı ve abdest esnasında su yaraya ulaştırılmalıdır. Su yara için zararlıysa veya yara üzerine suyun ulaştırılması mümkün değilse veyahut yara necis ise ve onu suyla yıkamak mümkün değilse, yaranın etrafı yıkanmalı, cebire temiz ise üzeri mesh edilmelidir. Eğer cebire necis veya üzerine ıslak el sürmek olanaksızsa, mesela ele yapışan bir ilaçsa, yara kısmı sayılan bir parça onun üzerine konulmalı ve üzerine ıslak el sürülmelidir. Eğer bu da mümkün değilse, farz ihtiyat gereği abdest ve teyemmüm alınmalıdır.[2] Lakin yara veya çıban veyahut kırık mesh yerindeyse (başın önü ve ayakların üzeri) ve onun üzeri açıksa ve mesh edilemiyorsa, onun üzerine temiz bir parça konulmalı ve elde kalan abdest ıslaklığıyla parça üzeri mesh edilmelidir (müstehap ihtiyat gereği teyemmüm de alınmalıdır). Eğer parça koymak mümkün değilse, abdest yerine teyemmüm alınmalıdır ve ek olarak mesh etmeksizin bir abdest de alınması daha iyidir.[3] Cebire guslü, cebire abdesti gibidir. Ama farz ihtiyat gereği, irtimasî değil, tertiple yapılmalıdır.[4] Vazifesi teyemmüm olan kimsenin eğer bazı teyemmüm yerlerinde yara veya çıban veyahut kırık bulunuyorsa, cebire abdesti buyruğuyla, cebire teyemmümü alması gerekir.[5] Son nokta şudur: Toprağa ek olarak kireç taşı, siyah mermer taşı ve diğer taş kısımlarıyla teyemmüm almak da doğrudur. Ama akik ve firuze taşları gibi mücevherlerin üzerinde teyemmüm almak geçersizdir.[6] Bundan dolayı, elinde toprak bulunmayan kimseler taşla teyemmüm edebilirler.



[1] Tevzihü’l-Mesail, (el-Mahşi lil-İmami’l-Humeyni), c. 1, s. 189, mesele. 325.

[2] a.g.e. s. 192, mesele. 329.

[3] a.g.e. s. 190, mesele. 326.

[4] a.g.e. s. 196, mesele. 339.

[5] a.g.e. s. 197, mesele. 340.

[6] a.g.e. s. 379, mesele. 685.

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İmamlar (a.s) neden takiyye ederlerdi?
    8809 Kelam İmi 2010/12/04
    Takkiyyenin nedeni yalnızca korku değildir, korku, takiyyenin nedenlerinden sadece biridir, tümü değil. Dikkat etmek gerekir ki, korku, soruda gelen iki çeşidin ötesinde bir şeydir. Zira korku takiyyesi bazen takiyye edenin canı, onuru, malı ve yakınlarına gelebilecek tehlikeden dolayı yapılırken, bazen başkalarına ve müminlere gelecek olan zarar ihtimalinden ...
  • daimi ve geçici nikâhın akdi nasıl okunuyor?
    6096 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2015/05/20
    Ayetullah Mehdevi Hadevi Tahrani Hazretleri (damet berakatuh) mezkûr sorunun cevabı hakkındaki açıklaması şöyledir: Eğer erkek bayan tarafından, bayanı kendine aktetme vekaletine sahip ise daimi akitte mihriyesini tayin ettikten sonra şu şekilde akti okuyabiliyor: a) bayan adına desin: “zevvectü müvvekkileti li nefsi ala sidaki’l malum. Yani ...
  • Ramazan ayında dövme yapmak orucun bozulmasına neden olur mu?
    32547 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/18
    Dövme, orucu bozmaz. Hatırlatılmalıdır ki orucu bozan şeyler şunlardan ibarettir: 1. Yemek ve içmek, 2. Cima, 3. Mastürbasyon (insanın kendi başına meni gelmesine neden olacak bir şey yapması), 4. Allah, Peygamber (s.a.a) ve onun halifelerine yalan isnat etmek, 5. Boğaza katı toz ulaştırmak, 6. Tüm başı suya sokmak, 7. ...
  • Eşinin veya başkalarının verdiği hediyelerle kadına hac farz olur mu?
    5693 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/12
    Bu malların size hediye edilip sizin kabul etmenizden sonra sizin malınız olduğuna göre bunlar da sizin diğer mallarınız gibi sayılır. Sizin bu mallarla mustati (hacca gitmeye gücünüzün) olduğu farz edilmiştir. Bu yüzden sizi mustati kılacak diğer şartlar da var ise hac size farz olur. ...
  • Hermonotik nedir ve onun görecelikle ne gibi bağlantısı vardır?
    14327 Yeni Kelam İlmi 2010/12/28
    Hermonotik teriminin iki manası vardır:a) Geniş Mana: Bu kelime bu manada, bir metnin yorumu hakkındaki her türlü araştırmadır. Bu yüzden hermonotik, bu alanda bütün dinleri, hatta ilm-i usul’un lafızlar bölümünü dahi kapsamaktadır. b) Dar Mana: Bu kelimenin bu manasıyla ...
  • Akli Burhan ile Fıkhi Kıyas arasındaki fark nedir?
    12000 Düzenler 2012/11/01
    Fakihler nezdinde kıyas ıstılahı, mantık ve felsefedeki “temsil” (analoji) ıstılahıyla aynıdır. ” kıyas ve temsilden maksat birinci şeyin hükmünü ikinci bir şeye, iki şeyde nitelik benzerlik olduğundan dolayı sirayet etmektir. Burhan, mantık ilminde “kıyas” türlerinden bir ıstılahtır ki yakini mukaddimelerden (öncül) oluşur ve verdiği netice ...
  • İnsan yeryüzünün mü en üstün varlığıdır, yoksa tüm varlık aleminin mi? Acaba insandan daha üstün bir varlığın yaratılması mümkün mü?
    48069 Eski Kelam İlmi 2009/11/10
    Bize göre insan, varlık âleminde -ister yerde olsun ister gökte- bütün varlıkların en üstünüdür. Biz bunu insanın yaratılışı hakkında ki ayet ve hadislerden anlıyoruz. İnsanın üstün olmasının nedeni onun sahip olduğu şu özelliklerdir: 1-İahi bir ruha sahip olması, 2-Meleklerin secde ettiği varlık olması, 3-Yaratılışın ve varlığın ...
  • Niçin Allah bütün insanları Müslüman yaratmadı?
    38415 Eski Kelam İlmi 2009/08/20
    Allah Teala insanları Allah’ı tanıyan, tapan, akıl ve düşünce gücüne sahip, irade ve ihtiyar sahibi bir yapıda yaratmıştır. İnsanların hidayeti için de peygamberler göndermiştir. Allah kimseyi kâfir, Hıristiyan, Yahudi… olarak yaratmamıştır. Aksine insan sahip olduğu ihtiyarı kötüye kullanmak ve yaşadığı alan ve koşullar dolayısıyla yanış yola sapmaktadır.
  • Sermayenin humusu var mıdır?
    5640 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/05/16
    Muhterem taklit mercilerinin sermayenin humusu hakkındaki görüşü şudur: Eğer bir kimse bir sermaye edinirse ve bu sermayenin humusunu vermesi durumunda kalan kısmıyla bir işe girişemezse ki bu sermayeyle geçinmeyi istiyorsa bu sermayenin humusunu vermeli midir? Tüm merciler (Ayetullah Vahit ve Ayetullah Safi dışında): ...
  • Mülk sahibi, mülkünün yarısını bir hayır kuruluşuyla sulh ediyor (anlaşıyor) ve orada veya ona bedeli olacak mekanda okul yapılmasını şart koşuyor. Bu kuruluş orada medresenin dışında bir şey yapabilir mi?
    5721 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/05/30
    Bu meselede üç nokta göz önüne alınmalıdır: 1. Akitteki söz konusu şarta aykırı davranmak caiz değildir. Yani o mekan veya bedel mekan okulun dışında bir şey için kullanılamaz. Ayetullah el-Uzma Hamanei’nin Bürosu: Şart, lazım akdin içindeyse ona amel etmek gereklidir ve aykırı davranmak caiz değildir.

En Çok Okunanlar