Please Wait
5468
- paylaşmak
Muhterem taklit mercilerinin sermayenin humusu hakkındaki görüşü şudur:
Eğer bir kimse bir sermaye edinirse ve bu sermayenin humusunu vermesi durumunda kalan kısmıyla bir işe girişemezse ki bu sermayeyle geçinmeyi istiyorsa bu sermayenin humusunu vermeli midir?
Tüm merciler (Ayetullah Vahit ve Ayetullah Safi dışında): Eğer onun humusunu ödemekle (her ne kadar taksit şeklinde olsa bile), geçimini sağlayamayacak olursa, humusu yoktur.[1]
Ayetullah Vahit ve Ayetullah Safi: Humusu vardır, ama şer’i hâkim ile bunu çözebilir.[2]
Ayetullah Nuri, Tebrizi ve Behcet: Yaşamın idare etmek için gerek duyulan sermaye miktarının humusu yoktur, ama bundan fazlasının humusu vardır.[3]
Ama humusu verilmiş parayla bu arsayı almışsanız veya humus yılından sonra satın almışsanız ve gelecek humus yılından önce elden çıkarırsanız, arsanın humusu olmaz. Ama her haliyle humus yılına dek kalırsa ondan elde edilen karın humusu vardır.
[1] İmam Humeyni, İstiftaat, c: 1, s: 35; Mekarim, İstiftaat, c: 2, s: 543; Fazıl, Camiu’l Mesail, c: 1, s: 765; Sistani, Minhacu’s Salihin, c: 1, s: 1219; El- Mesailu’l Muntehebe, M 588; Defteri Ayetullah Hamanei.
[2] Defteri Ayetullah Safi ve Vahit.
[3] Nuri, İstiftaat, c: 1, s: 271; Behcet, Tovzihi’l Mesail, Mesele 1401; Tebrizi, Et Tagligatu ala’l Minhacu’s Salihin, Kitabu’l Humus, Mesele 32.