Gelişmiş Arama
Ziyaret
9999
Güncellenme Tarihi: 2010/10/12
Soru Özeti
Allah’ın sıfatları içinde neden yalnızca adalet sıfatı usul-u dinden sayılmıştır?
Soru
Neden usul-i din’de Allah’ın yalnızca adalet sıfatından bahsedilmiş, ama diğer sıfatlardan bahsedilmemiştir?
Kısa Cevap

Şianın akaid temelleri, Tevhid, Adalet, Mead, Nübüvvet ve İmamet’tir. Adalet, ilahi sıfatlardan biri olduğundan diğer sıfatlar gibi Tevhid’in içinde ele alınması gerekir, ancak sahip olduğu önemden dolayı ayrı olarak ele alınmıştır.

Adalet sıfatının önemli olmasının nedeni, Adliye (Şii ve Mutezili) kelamı ile Eş’ari kelamının birbirlerinden ayrılmasına sebep olduğu içindir. Bu öyle bir sıfattır ki, onu kabul veya reddetmek değişik ve çelişik sonuçlar doğurmaktadır. Ancak belirtmek gerekir ki, Eş’ariler Allah’ın adaletini reddetmiyorlar; onlar diyorlar ki, Allah’ın yaptığı her şey akıla göre zulümde olsa adalettir.

Ayrıntılı Cevap

Ehl-i Beyt mektebinin akaid temelleri Tevhid, Adalet, Mead, Nübüvvet ve İmamet’tir. Bütün Müslümanlar Tevhid, Adalet ve Mead’ı kabul etmekteler, ama adalet ve imamet meselesi Oniki İmam Şiası ile diğer mezhepler arasında (Şia ile adalet meselesinde aynı görüşe sahip olan Mutezili’nin dışında) ihtilafa yol açmıştır.

Adalet, her ne kadar Allah’ın sıfatlarından biri ise de, akait ilmi ıstılahında tevhid lafzı Allah’ın adalet ve diğer sıfatlarını içine almış olsa da, önemli meselelerden olduğu için Eşaire ile Adliye’nin (İmamiyye şiası ve ilahi adalete inanan Mutezilenin) birbirinden ayrılmasına neden olmuştur. Bu ayrılığın doğurduğu birçok sonuç olduğundan ayrıca ele alınmış ve akaidin temellerinden sayılmıştır. Şia ve Mutezile ilahi adalete inandığı için onlara ‘Adliye’ denmiştir.[1]

Adaletin Manası

Adalete inanmak, hüsn ve kubh-î akli’nin bölümlerindendir.[2] Adliye, fiillerin, Allah-u Teala’ya tekvini ve teşrii (yasama) olarak bağlantısının dışında hüsn (güzellik ve iyilik) ve kubhun (kötülük ve çirkinlik) olduğuna, insan aklının bir yere kadar fiillerin hüsn ve kubhunu anlayabildiğine inanmaktadır. Yani Allah, kabih iş yapmaz. Bunun manası Allah’a emir vermek veya Onu sakındırmak (bunlardan Allah’a sığınırız) demek değildir. Manası şudur: Allah’ın kabih iş yapması imkansızdır. Mutezile’nin bu konudaki görüşlerinin zaafı vardır ki, ayrıca incelenmesi gerekir. ‘Ancak Şia’nın inancı Masumlardan aldığı öğretilere göre böyledir.’[3] Bu açıklamaya göre adalet, Allah’ın subuti kemal sıfatlarındandır.[4] Yani Allah-u Teala, zulmetmez, kabih fiil ve akl-ı selime aykırı bir şey yapmaz.[5] Adliye, hüsn ve kubh kaidesinden yola çıkarak nimet verene şükretmek, lütuf kaidesi, cebir ve ihtiyar meselesi ve bu meselenin doğurduğu sonuçlar gibi bazı kelami kaideleri halletmiştir.[6]

Eşaire: Tarihi ve Akidesi

Basra’lı olan ‘Ebulhasan Eş’ari’nin taraftarlarına Eş’ari denmektedir. O yıllarca Ebu Ali Cubai’nin (Mutezile şeyhi) öğrencilerinden idi. Ancak daha sonra ondan ayrılmış ve kendisine yeni bir kelam ekolü kurmuştur. Onun Mutezile’den ayrılmasının en büyük nedeni adalet ve Kur’anın yaratılması konusundaki ihtilafları oldu. Bu ayrılık, h. 300 yılında gerçekleşti.[7] Eş’arilerin metodu, Mutezili metodu olan burhan ve kelam’ın dışında olup Ehl-i Sünnet’in yolunu teyit ve takviye eden bir metottur.[8]

Bu kelami mektebin ilerlemesi ve Ehl-i Sünnet’in diğer mezheplerini etkisi altına almasında siyasi maksatlar göz ardı edilemez. Abbasi’lerin döneminde h. 295’den 320’ye kadar yani Mütevekkilin zamanında başlayıp Muktedir’in zamanına kadar Mutezile ve akılcılara baskılar yapıldı. Bu süre (295-320) içinde Ebulhasan Eş’ari, Mutezile ekolünden tövbe etti ve Abbasi halifelerinin daha sonrada Selçuklu padişahlarının kabul edip sürdürdüğü Ehl-i Hadis ekolüne girdi.[9]

Eşaire’nin Akaidi

Ebulhasan Eş’ari, kelamını dört rükun ve her rüknü on asıl üzerine kurdu ki biz onlardan konumuzla ilgili olanlarına işaret edeceğiz:[10]

-Allah, kullarının fiillerini yaratandır.

-Allah, insanın gücünün üstünde görev verebilir (yani akli olarak kabih olan bir fiili yapabilir).

-Allah, günahsız kimselere azap edebilir.

-Şartlara uygun imam bulunmazsa, o andaki sultanın hükümlerine itaat gereklidir.

-Büyük günahı olan kimse tövbe etmeden ölürse, onun hükmü Allah’ın elindedir; isterse onu rahmetiyle bağışlar, isterse Peygamberinin şefaatine nail eder.

Yine diyorlar ki: Akıl’da eşyanın hüsn ve kubhuna delalet edecek her hangi birşey yoktur; şeriatın hüsn dediği şey o iyidir ve kubh dediği şey kötüdür. Yani Allah, itaatkar birini cehennem ateşine atabilir ve ebedi olarak onu orada tutabilir veya günahkar birini cennete götürebilir (ve bu yaptığıda kabih değildir). Akli hüsn ve kubhu nefyeden ve bunun sonucu olarak ilahi adaleti nefyeden bütün bu batıl görüşlerden, bireysel ve toplumsal yaşamı etkileyen gerekliliklerden dolayı, mezhebin alimleri, bu konuya tekit etmek için adl-i ilahi’yi akaidin temellerinden biri olarak zikrettiler.

Ancak belirtmek gerekir ki Eşaire, Allah’ın adaletini nefyetmiyor, ama onların kelamına göre adalet Allah’ın yaptığı şeydir ve aklın onu anlaması için her hangi bir yol yoktur.

İlgili dizin: Adaletin Usul-i Din’de ki Mefhumu, 147. Soru (Site:2950)


[1] -Ayetullah Misbah Yezdi, Amuzeş-i Akaid, s.161.

[2] -Ayetullah Subhani, Milel ve Nihel, c.2, s.332.

[3] -Ayetullah Misbah Yezdi, a.g.e, s.162.

[4] -Bidayet-ul Maarif (Farsça tercüme), c.1, s.112.

[5] -Şeyh Muhammed Hüseyin Âl-i Kaşif-il Ğita, Asl-uş Şia ve Usuluha, s.74

[6] -a.g.e. s.75.

[7] -Muhammed Cevad Meşkur, Ferheng-i Fırak-I İslami, s.54

[8] -a.g.e. s.56.

[9] -a.g.e. s.56; Ayetullah Subhani, a.g.e. c.2, s.32.

[10] -Muhammed Cevad Meşkur, a.g.e. s.56,57,58.

Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cemaat namazında saf nasıl tutulur? Hareket etmek namazı batıl eder mi?
    12279 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/03/07
    Karşılaştığınız olay (cemaat namazında saf oluşturmak) fıkıh kitaplarındaşöyle anlatılır:  1- Me’mum imamdan önde olmamalıdır.[1]2- Me’mum bir erkek ise imamın ...
  • Beyin ölümünden sonra organ bağışı hakkında taklit mercilerinin görüşünün ne olduğunu öğrenmek istiyorum.
    5981 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/12
    Aşağıdaki cevaplar taklit mercilerinin bürolarından alınmıştır: Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (Ömrü uzun olsun) Bürosu:Eğer diğer hastaları tedavi etmek için söz konusu hastaların beden organlarından istifade etmek kendilerinin ölümlerini çabuklaştırır ve hayatlarının noktalanmasına neden olursa, caiz değildir. Bu ...
  • Allah bir işi yapamayacak kadar güçsüz müdür ve bir başkasının O’nun işini yapması gerekir mi?
    7555 Eski Kelam İlmi 2012/06/23
    Bu soruda dile getirilen iddia ve varsayım şudur: Her nerede Allah’ın zatı bir işi yapmaya güç yetirebiliyorsa O’nun kendisi bu işi yapar ve eğer buna güç yetiremezse sebeplerden istifade eder. Allah’ın her işe güç yetirebildiğini bildiğimizden dolayı O’nun fillinin nedenler kanalıyla gerçekleşmesi muhaldir ve her kim bir ...
  • Öldürmenin çeşitlerini ayrıntılarıyla anlatınız.
    6619 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/03/03
    Öldürme, çeşitli yönlerden kısımlara ayrılabilir. Aşağıda kısaca onlara değiniyoruz:1- Haklı ve haksız olarak öldürme.2- Öldürmenin ne zaman yapıldığı3- Öldürmenin idamla, silahla veya sopayla olması, yine taşlanmak ve diğer şekillerde cezaları yönünden gerçekleşmesi. 4- Öldürmenin kasıtlı, kasıtlıya ...
  • İnsanın üstünlüğünü tehdit eden amiller nelerdir?
    7493 Pratik Ahlak 2012/01/23
    Kur’an-ı Kerim’in bakışında gerçekte insanın insanî makam ve üstünlükten düşmesine neden olan ahlakî düşüş, değişik etkenlere bağlıdır: Bir grup Kur’an ayeti, insanların gaflet, akıl ve düşünceyi kullanmama ve bunların gerekleriyle amel etmeme nedeniyle insanî üstünlüklerini yitirdiğini beyan etmektedir. Başka Kur’an ayetleri ise nefis hevesi ve dünya sevgisini ...
  • Kur’an’da Hz. Muhammed’in (s.a.a) adı kaç defa zikredilmiştir?
    17590 Kur’anî İlimler 2011/05/21
    Yüce İslam Peygamberi Hz. Muhammed’in (s.a.a) adı Kur’an’da dört defa gelmiş ve aşağıdaki surelerde zikredilmiştir:1. Ali İmran, 144. Ayet: “Muhammed, ancak bir peygamberdir. Ondan önce de peygamberler gelip geçmiştir. Şimdi o ölür veya öldürülürse gerisin geriye (eski dininize) mi döneceksiniz? Kim gerisin geriye dönerse, Allah’a hiçbir zarar ...
  • Hazreti Muhsin Kimdir ve nasıl şehit edildi, onun katili kimdir?
    33885 تاريخ بزرگان 2012/09/20
    Şia ve ehlisünnetin rivayet ve tarihi kaynaklara göre hazreti Muhsin (a.s.) Hz. Ali ve hazreti Fatma’nın çocuklarındandır. Ömer veya Kunfüz hazreti Fatma’yı (a.s.) duvar ile kapı arasına sıkıştırdı ve onun bu işi o kadar şiddetli ve baskısı o denli bastırıcı idi ki o hazretin kaburgalarının kırılmasına ve ...
  • Şüphesine itina etmemesi gereken kesirü’ş-şekk, şüphelerinin hiç birisine mi itina etmemelidir?
    7487 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/02/15
    ‘Kesirü’ş-Şekk’in (Çok Şüphe Edenin) şüphesi yoktur.’ kaidesine göre çok şüphe eden kimse şüphesine itina etmemelidir. Fakihlerin çoğuna göre bu kaide sadece namaza özgü olmayıp, abdest, gusül ve teyemmüm gibi namazın mukeddamatını da kapsarken hac, muameleler, itikatlar gibi terkipli ibadetleri de içine almaktadır. Bu görüşte olanlar ‘Kesirü’ş-Şekkin şüphesi ...
  • Bidat ve onun İslam’daki ölçüsü nedir?
    9155 Eski Kelam İlmi 2010/11/08
    “Bidat” sözlükte yeni ve geçmişi olmayan iş manasındadır. Istılahta ise “dinde olmayan bir şeyi dine sokmak” anlamındadır; yani din ve şeraitin bir cüzü olmayan ve de hiçbir İslam kanun ve buyruklarıyla uyuşmayan bir şeyi dine isnat etmektir. Bu yüzden İslam’ın tümel buyruklarını yeni ve modern hususlara ...
  • Peygamberden (s.a.a) gelen kırk hadis ezberleme hakkındaki rivayetler sahih midir? Bu kırk hadisin ölçütlerini söyleyiniz.
    12558 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2012/02/15
    Şii[1] ve bazı sünni[2] kaynaklarda çeşitli ibarelerle İslam Peygamberinden (s.a.a) ‘Erbain’ diye meşhur olan hadiste, kırk hadis ezberlemeye önemle tavsiye edilmiştir. Örneğin: ‘Ümmetimdem kim, halkın ihtiyaç duyduğu hadislerimden kırkını ezberlerse Allah ...

En Çok Okunanlar