Gelişmiş Arama
Ziyaret
6325
Güncellenme Tarihi: 2012/02/15
Soru Özeti
‘Bundan sonra kim haddi aşarsa ona şiddetli bir azap vardır.’ ayetineki ‘Haddi Aşan’dan maksat kimdir ve bu ilahi azabın nedeni nedir?
Soru
‘Bundan sonra kim haddi aşarsa ona şiddetli bir azap vardır.’ ayetineki ‘Haddi Aşan’dan maksat kimdir ve bu ilahi azabın nedeni nedir?
Kısa Cevap

Hac ve umre hükümlerinden biri ihramlıyken avlanmanın haram olduğudur. Maide suresinin 94 ila 96. ayetleri ihramlıyken çöl ve deniz hayvanlarının avlamanın haramlığı hakkındadır. Taaddi ve tecavüzün ne manaya geldiklerine geçmeden önce, ihramda avlanmanın haram oluşunun felsefesine değinelim. Hac ve umre, insanı maddi dünyadan soyutlayan ve tamamen maneviyatla dolu bir dünyaya götüren ibadetlerdendir. Maddi yaşamın bağları, savaş, çekişme, kinler, cinsel istekler ve maddi lezzetler hac ve umrede tümüyle kenara itilir ve insan bir tür meşru ilahi riyazete çekilir. İhramdayken avlanmanın tahrimide galiba bu yüzdendir.[1]

Bu hüküm öyle dakik konulmuş ki yalnızca avlanmak değil aynı zamanda hayvanların yerini avcılara söylemek bile haramdır. Nitekim bir rivayette İmam Sadık (a.s) ashabından birine şöyle buyuruyor: ‘Haremin içinde olsun, dışında olsun ihramlıyken asla avlanmayı helal bilme! İhramlı olmasan bile haremde avlanma hakkın yoktur. Yine avın yerini avlamaları için ihramlı ve ihramsıza söyleme, işaret bile etme ki (senin bu işinle) avlanmayı helal bilsin. Zira bu iş bilerek yapanın üzerine keffaret getirir.’[2]

Dolayısıyla ‘Haddi Aşan’dan maksat, bu hükümden (av yasağından) sonra kim ilahi emri çiğner ve avlanırsa şiddetli bir azaba tutulacağıdır. Bu yüzden azabın nedeni Allah’ın hükmünden yüz çevirmek olacaktır. Azaptan kasıt ise ahiretteki cehennem azabıdır. Ama dünyevi dertlerde olabilir.[3] Dolayısıyla günahta ısrar edip tekrar etmek çok tehlikeli olup akıbeti çok kötüdür.   



[1] -Mekarim Şirazi, Nasır, Tefsir-i Nümune, c.5, s.88-89, Daru’l-Kütübü’l İslamiyye, Tahran.

[2] -Hür Amuli, Muhammed b. el-Hasan, Vesail-uş Şia, c.5, s.75, Müesseset-ü Alu’l-Beyt, Kum, 1. Baskı, HK.1409.

[3] -Ravendi, Kutbuddin, Fıkhu’l-Kur’an Fi Şerhi’l-Ayati’l-Ahkam, c.1, s.306, Kitaphane-i Ayetullah Maraşi, Kum, HK.1405.

Ayrıntılı Cevap
Bu sorunun ayrıntılı cevabı yoktur.
Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Rastgele Sorular

  • Neden Cevşen-i Kebir duasının seksen beşinci kısmında insanın sudan yaratıldığı buyrulmuştur?
    8417 Eski Kelam İlmi 2011/05/21
    Evrendeki maddî varlıkların tümü “su” adındaki ortak bir madde taşımaktadır. Bu kategoride evren bahçesinin gülü olan insan da sudan yaratılmıştır. Su insan yaratılışının ilk madde tohumudur. Öte taraftan insan bedeninin %80’nini su teşkil etmektedir. Bu husus hem Kur’an ve rivayetlerde ve hem de modern bilim tarafından ispat edilmiştir. Elbette ...
  • Nasihatler edip sohbetler yapan alimlerin bunları yapmaya layık olduklarını nereden anlayacağız?
    7360 Pratik Ahlak 2010/10/12
    İslamın buyruklarına göre halkın dini anlayabilmesi için ya kendisi ilahi hükümleri araştırıp incelemeli veyadin alimlerine başvurmalıdır. Halkın çoğu dini konularda araştırma yapma gücüne sahip olmadığından din alimlerine müracaat etmeleri gerekir. Masum İmamlar (a.s), salih ve değerli alimleri tanıtan ve Şiilerin işini kolaylaştıracak yolları açıklamışlardır. Örneğin: ...
  • Zalimin zulmü Allah’a nispet verilebilir mi?
    2212 Eski Kelam İlmi 2020/01/19
  • Domuz enzimli cips yemek caiz midir?
    7292 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/11/08
    Büyük taklit mercileri yukarıdaki soruyu şöyle yanıt vermişlerdir:Hz. Ayetullah Uzma Hamaney (ömrü uzun olsun):Sorudaki varsayımda caiz değildir.Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi (ömrü uzun olsun):Caiz değildir.
  • Caiz olmamak haram olmak manasında mıdır?
    10796 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/03
    Şerî hükümler yükümlülük ve vaziyet hükümleri diye iki kısma ayrılır. Yükümlülük hükümleri, baştan direkt olarak yükümlü bireylerin amel ve işlerine taalluk eden farz, haram, müstehap, mekruh ve caiz (mubah) hükümlerine denir.[1] Vaziyet hükümleri ise baştan ve direkt olarak bireylerin ...
  • İmam Hüseyin’in (a.s) kırkı hakkında açıklamada bulunabilir misiniz?
    13458 تاريخ بزرگان 2012/03/12
    Kırkıncı gün merasimi hakkında kültürümüzde yer alan şey, Sefer ayının yirmisine denk gelen Şehitlerin Efendisinin (a.s) şahadetin kırkıncı gününü anmaktır. İmam Hasan Askeri (a.s) bir hadiste müminin alametlerinin altı tane olduğunu buyurmuştur: Elli bir rekât namaz, kırk duası, sağ ele yüzük takmak, toprağa secde etmek ve namazda ...
  • Nazarı engellemek için üzerlik otu dumanını saçmanın dinî bir kanıtı var mıdır?
    141184 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/05/21
    Bazı hakikat ve gerçekleri anlamada insan aklı ve bilgisi yetersizdir. Nazar en azından bugüne kadar insan aklı ve bilgisinin ispat edemediği ve aynı şekilde onu reddetmeye dönük bir kanıt bulamadığı bir fenomendir. Kur’an ve rivayetleri içeren dinî metinlere müracaat ederek nazarı ispat eden deliller bulmak mümkündür. İnsan ...
  • Eşimin ailesinin aile hayatımıza müdahalelerine karşı nasıl tavır almalıyız?
    3608 دستور العمل ها 2019/03/09
    Evlilik iki insanın hayatlarını birleştirmesinin yanında iki ailenin arasında bağ kurulmasıdır. İşte buna binaen gençlere eş seçiminde mümkün olduğu kadar dikkatli olmaları tavsiye edilmektedir. Evlilikte riayet edilmesi gereken temel ve asıl kriterlerle çelişmediği sürece ailelerin öngördüğü kriterlere riayet edilmesi de tavsiye edilir. Sizin probleminizle ilgili olarak bazı ...
  • Acaba Rüşvet Yemek Haram mıdır?
    10634 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/07/21
    Rüşvet etimolojik olarak “r-ş-v” kökünden gelme ve Arapça bir kelimedir. Kelimede bulunan “r” harfı feth (e), dam (u) ve kesr (i) (yani reşeve, rüşeve ve rişeve) olmak üzere üç şekilde kullanılmıştır. Bu kelime müfrettir ve onun cemi “reşa” veya “rişa” şeklindedir. Farsçada mozd (el emeği)
  • Malik Eşter’in ecdadı ve evlatları muvahhid miydiler? Onların da velayete imanları var mıydı?
    13722 تاريخ بزرگان 2011/12/20
    Yemen’in Naha ve Mizhac kabilelerinden olan Malik Eşter’in ecdadının muvahhid olması hususunda muteber tarih ve siret kitaplarında, Yemen’de bu kabilenin İslama girmekte öncü olmasının dışında bir şey zikredilememiştir.Malik Eşter’in İshak ve İbrahim adında iki oğlu vardı. İshak, Kerbela’da İmam Hüseyin’in (a.s) yaranlarından olup, ...

En Çok Okunanlar