Gelişmiş Arama
Ziyaret
7455
Güncellenme Tarihi: 2012/03/10
Soru Özeti
“Abdullah b. Cafer”in kabri Medine’de mi yoksa Dımışk’ta mıdır?
Soru
“Abdullah b. Cafer”in kabri Medine’de mi yoksa Dımışk’ta mıdır?
Kısa Cevap

Hz. Zeynep (s.a)’in eşi Abdullah b. Cafer’in kabrinin yeri konusunda iki görüş vardır: 1. Medine’de ve Baki mezarlığındadır. 2. Şam’da ve Babu’s Sağir mezarlığındadır.

Muteber tarih kaynaklarını ve bu konuda tarihçilerin ortaya koyduğu sözlerini dikkate alarak birinci söz, yani onun kabrinin Baki mezarlığında olması daha güçlü ve kabul edilebilir bir görüş olduğu anlaşılmaktadır.

Ayrıntılı Cevap

Hz. Zeynep (s.a)’in eşi Abdullah b. Cafer’in kabrinin yeri konusunda iki görüş vardır:

1. Abdullah b. Cafer, Hicaf yılında[1] Medine’de vefat etmiş ve Baki mezarlığına defnedilmiştir. İbni Esir “Usudu’l Ğabe” kitabında bu sözü tercih etmiştir.[2] Aynı şekilde “El-İti’ab” kitabında şöyle gelmiştir: Abdullah b. Cafer, Hicaf yılında Medine’de vefat etmiş ve o zamanın Medine valisi Eban b. Osman onun cenaze namazını kıldırmıştır.[3]

“El-A’lam” kitabında geldiği kadarıyla Abdullah b. Cafer Medine’de vefat etmiştir.[4]

2. Onun kabri Şam’dadır (Babus’Sağir mezarlığında).

Merhum Seyit Hasan Sadr “Nezehahu Ehli’l Haremeyn” kitabında şunları yazar: Künyesi Ümmü Gülsüm olan Müminlerin Emiri (a.s)’nin kızı Zeyneb-i Kübra (s.a)’nın kabri Dımışk-Şam dışında eşi Abdullah b. Cafer’in mezarı yanında olduğu meşhurdur. Hz. Zeynep (s.a) kıtlığın yaşandığı Abdülmelik zamanında eşi Abdullah b. Cafer’le beraber Şam’a geldiler. Abdullah b. Cafer’in mezarı Şam dışında köylerden veya mezralardan birinde olması hasebiyle Hz. Zeynep (s.a) de o köylerin birinde defnedildi.[5] Bu nakil esasınca Abdullah b. Cafer’in kabri Şam’dadır.

“Tarih ve asari İslami Mekke-i Mükerreme ve Medine-i Münevvere” kitabında şöyle gelmiştir: “Babu’s Sağir mezarlığında Hz. Zeynep (a.s)’in eşi Abdullah b. Cafer’e nispet verilen kabrin tarihi sıhhati yoktur zira Abdullah “Hicaf Yılı”nda Mekke’de vefat etmiş ve Baki mezarlığına defnedilmiştir.[6]

Muteber tarih kaynaklarını ve bu konuda tarihçilerin ortaya koyduğu sözlerini dikkate alarak birinci söz yani onun kabrinin Baki mezarlığında olması daha güçlü ve kabul edilebilir bir görüş olduğu anlaşılmaktadır.

 


[1] Hicaf yılı: Hicretin sekseninci yılıdır. Bu yılda Mekke’ye sel gelir ve hacıları kendisiyle birlikte alır götürür. Bu olay gerçekleştiğinde Abdullah doksan yaşındaydı. İbni Hacer, el-İsabe, c. 4, s. 37; İbni Menzur, Muhtasaru tarihi Demişk-i  ibni Asakir, c. 12, s. 72; Muhibbu Taberi, “Zehariu’l Ukba”, s. 221.

[2] İbni Esir, Usudü’l ğabe fi ma’rifeti’l Sahabe, c. 3, s. 95; aynı şekilde Asğar Kaidan’ın Tarih ve asari İslami Mekke-i Mükerreme ve Medine-i Münevvere kitabına bakabilirsiniz.

[3] Ebu Ömer Yusuf b. Abdullah b. Muhammed b. Abdi’l Berr, El-İsti’ab fi ma’rifeti’l ashab, birinci baskı,  c. 3, s. 881, Muhammed El-Beccari’nin araştırması, Beyrut: Daru’l cebel baskısı 1412/1992.

[4] Ez-Zerkeli Hayruddin, El-A’lam, Beyrut: Daru’l ilm lil melayin, dokuzuncu baskı, c. 4, s. 76.

[5] Necati (Sircani) Ali, Gıt’ayi ez beheşt (Kerbela vakıası tarihinin en kapsamlı kitabı), Müesseseyi ferhengiyi intişarati nakş birinci baskı 1383, c. 2, s. 651.

[6] Gaidan, Asğar, Asari İslamiyi Mekke-i Mükerreme ve Mediney-i Münevvere”, c. 326.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Cennette uyumak mümkün müdür?
    31928 Eski Kelam İlmi 2012/01/18
    Uyku bedenin taşıdığı yorgunluklara verdiği tabii bir reaksiyondur ve bildiğimiz gibi cennete giren hayırsever insanlar Kur’an-ı Kerim’in açıkça belirttiği üzere orada hiçbir yorgunluğa duçar olmayacaktır. Bu nedenle, rivayetlerde açıklandığı üzere cennete giren insanlar ölüm, uyku, rahatsızlık ve fakirlik gibi maddî dünyayla irtibatlı hususlarla karşılaşmayacaktır. ...
  • Tütün (sigara ve nargile içmek) kullanmanın hükmü nedir?
    9211 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/30
    Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tahrani’nin (ömrü uzun olsun) belirtilen soru hakkındaki görüşü şudur: “Tütün kullanmak, zararlı olması nedeniyle mutlak olarak haramdır.” Belirtmek gerekir ki; Ayetullah Mehdi Hadevi Tahrani’nin tütün kullanımının haram olduğuna değin fıkhî fetvasının delili onun zararlı olmasıdır ve Ayetullah Mekarim Şirazi’nin fetvasının fıkhî dayanağı da tütünün zararlı ...
  • Hamd suresinden sonra Elhamdülillah Rabbi’l-Alemin söylemek sadece tabi olanlar için mi müstehaptır, yoksa cemaat imamı için de müstehap mıdır?
    7584 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in (ömrü uzun olsun) Bürosu:Tabi olanlar için müstehaptır.  Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin (ömrü uzun olsun) Bürosu:Namazda müstehap olan şey, imamın arkasında namaz kılan fertlerin imamın Hamd suresini okumasının ardından Elhamdülillah Rabbi’l-Alemin cümlesini söylemesi ve namazda tevhid suresini şahsen okuyan kimsenin de ”kezalik Allah” ...
  • İslam devletinde medeni kurumların yeri nedir?
    7820 Düzenler 2010/12/04
    Toplumda halk kitleleriyle devlet arasındaki kuruluşlara medeni kurumlar denir. Köy ve şehirlerdeki kooperatifler, dernekler, spor kulüpleri ve birlikler (okul-aile birliği gibi) vb. medeni kurumlara örnek teşkil etmektedirler. Medeni kurumların varlığı halkçı düzenlerin temel özelliklerinden biridir. Bir işi ve mesleği olan herkes bu kurumlara üye olabilirler. Medeni kurumlar, toplumsal ...
  • Acaba istimna (mastürbasyon) günah mıdır? Ondan kurtulmanın yolu nedir?
    542892 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2008/06/22
    İstimna (mastürbasyon) diye bilinen kendini tatmin etme büyük günahlardandır ve haramdır[i] ve ağır bir cezası vardır.İstimna ve kendini tatmin etmenin en güzel yolları pratik risalelerde şartları açıklanan evliliktir (daimi ve ya geçici). ...
  • Acaba mezi, vezi, vedi necismidir?
    7662 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2019/04/07
    İnsan bedeninde idrar yolundan meni ve idrar dışında dışarı çıkan sıvılar bir kaç kısma ayrılır: Büyük abdesten sonra açığa çıkan ve azda olsa yapışkanlık taşıyan sıvı; bu sıvı “vedi” olarak adlandırılır. Cinsel birliktelik sırasında orgazm öncesi ve meninin gelmesinden önce açığa çıkan sıvı; bu ...
  • evlenmek ve aile yuvasını kurumak, tarihin ilk başlarından beri insan yaşamının en önemli meselelerinden ve Beşiri toplumların en köklü erkânlarından olmuştur. Böyleli önemli konuların dirayet ve akli kurallar çerçevesinde gerçekleştirilmesinin gerekliliği açıktır. Zira bir ailenin geleceği ve yazgısı evlenmek olgusuyla başlıyor. Bu olgu kendi akıbetinde binlerce konuyu; neslin türenmesi, eğitim, ...
    8877 Pratik Ahlak 2010/11/08
    evlenmek ve aile yuvasını kurumak, tarihin ilk başlarından beri insan yaşamının en önemli meselelerinden ve Beşiri toplumların en köklü erkânlarından olmuştur. Böyleli önemli konuların dirayet ve akli kurallar çerçevesinde gerçekleştirilmesinin gerekliliği açıktır. Zira bir ailenin geleceği ve yazgısı evlenmek olgusuyla başlıyor. Bu olgu kendi akıbetinde binlerce konuyu; ...
  • Bir yaratıcısı olmaksızın baştan beri tanrı nasıl mevcuttur?
    11230 Eski Kelam İlmi 2012/08/21
    Tanrının baştan beri nasıl mevcut olduğu sorusu, gerçekte neden tanrı kendi başına ve zatıyla vardır ve her varlığın bir yaratıcısı ve meydana getiricisi bulunmaktadır, diye belirtilen sorunun başka bir ifadesidir. Gerçekte soru şudur: Tanrı nasıl meydana gelmiş ve kim O’nu yaratmıştır? Cevap için birkaç soruya dikkat etmeniz ...
  • Bu asırda kızları köleliğe çekmek caiz midir?
    7131 Eski Kelam İlmi 2011/10/23
    Her şeyden önce köleliğin İslam dini tarafından temelleri atılan bir kurum olmadığını, bilakis bu fenomenin İslam’ın doğduğu çağda dünyanın tüm bölgelerinde yaygın olan bir realite olduğunu bilmeliyiz. İslam köle sahiplerine ciddi bir zarar vermeksizin ve mevcut toplumsal dengeyi ani ve hızlı bir girişimle ortadan kaldırmaksızın imkânların elverdiği ölçüde ve ...
  • Günahta ısrar etmek cezanında artmasına neden olur mu?
    30297 Pratik Ahlak 2010/10/07
    Günahta ısrar etmek, deyimi iki manada kullanılmaktadır: 1)Günahı tekrarlamak, 2)Günah işledikten sonra tövbe ve istiğfar etmemek.Günahta ısrar etmenin çok kötü sonuçları vardır. Ayet ve rivayetlerde bu durum şiddetle kınanmış ve küçük günahın büyük günaha dönüşmesi, takva dairesinden çıkılması, bedbahtlık, itaat etmemek, insanı küfür ve ...

En Çok Okunanlar