Gelişmiş Arama
Ziyaret
7005
Güncellenme Tarihi: 2012/04/16
Soru Özeti
Guslün felsefesi nedir?
Soru
Merhaba, kolay gelsin. Lütfen guslün felsefesini açıklar mısınız?
Kısa Cevap

Cenabet guslünün felsefesi, nefsin cenabetten temizlenmesi ve arındırılması ve de bedenden pislik ve kiri gidermektir; zira cenabet tüm bedenden çıkar. Bu yüzden insanın tüm bedeni temizlemesi farz olur. Bilginlerin araştırmalarına göre, insan bedeninde tüm beden faaliyetlerini kontrol eden iki bitkisel sinir sistemi mevcuttur. Bazen bedende bu dengeyi bozan birtakım akımlar gerçekleşir. Bu akımlardan birisi “orgazm” yani cinsel zevkin zirveye çıkmasıdır. Bu genellikle meninin çıkmasıyla eşzamanlıdır. Öte taraftan sempatik sinirleri harekete geçirebilen ve yitirilen dengeyi sağlayabilen şeyin suyun beden ile temas kurması olduğu da ispatlanmış bir konudur. Elbette guslün faydası bununla sınırlı değildir. Buna ek olarak gusül almak, bir tür ibadet ve tapınma da sayılır ve bunun ahlakî etkileri inkâr edilemez. Bu yüzden eğer beden niyetsiz olarak ve Allah’a yakınlaşma ve O’nun emrine itaat kasti güdülmeksizin yıkanırsa, bu doğru gusül sayılmaz.

Ayrıntılı Cevap

Cenabet ve Cuma guslünü de içine alacak şekilde guslün felsefesi hakkında İmam Rıza’dan (a.s) bir hadis nakledilmiştir. Bu rivayette aktarıcı şöyle bir soru sorar: İnsan kendi helaliyle yakınlık kurmaktadır ve helal de kirlenmeye neden olmaz; o halde cenabet guslünün nedeni nedir? İmam (a.s) şöyle cevap verir: Cenabet guslünün felsefesi, nefsin cenabetten temizlenmesi ve arındırılması ve de bedenden pislik ve kiri gidermektir; zira cenabet tüm bedenden çıkar. Bu yüzden insanın tüm bedeni temizlemesi farz olur. İdrar ve dışkı hükmünün hafifliğinin nedeni, bu ikisinin cenabetten daha çok vuku bulmasındadır; bu yüzden kutsal şeriat sahibi çok vuku bulması, meşakkat barındırması ve irade ve şehvetsiz olması nedeniyle, abdest hükmüyle yetinmiştir. Meni ise ancak zevk istemiyle çıkmaktadır; bu yüzden onun için guslü farz kılmıştır. Ramazan bayramı, Kurban bayramı, Cuma ve diğer gusüllerin nedeni ise bu vesileyle kulun Rabbini yüceltmesi, Yüce Allah’a yönelmesi ve O’nun dergâhında günahlarının bağışlanmasını istemesidir. Artı, bu bayramlar inananlar için meşhur bayramlardır ve bu zamanlarda onlar bir araya gelip Allah’ı anarlar. Bu yüzden, bu vesileyle müminlerin bu günleri yüceltmesi, diğer günlerden üstün tutması ve Cuma gününde gusül aldıklarında bir sonraki Cumaya kadar manevi olarak temiz kalmaları için, gusül bu zamanlarda şeri olarak dinileştirilmiştir.[1] İnsandan meninin çıkmasının durumsal bir davranış (idrar ve dışkı gibi) olmadığı hatırlatılmalıdır; çünkü guslün etkisi tüm bedende aşikâr olmakta ve bedenin tüm hücreleri onun çıkmasından sonra özel bir gevşeklik haline bürünmektedir. Bu da onun tüm beden azalarına etki ettiğinin delilidir. Bilginlerin araştırmalarına göre, insan bedeninde tüm beden faaliyetlerini kontrol eden iki bitkisel sinir sistemi mevcuttur. Sempatik sinirler ve parasempatik diye anılan bu iki sinir sistemi, tüm insan bedeninde ve tüm dâhili ve harici organların etrafında yayılmış bulunmaktadır. Sempatik sinirlerin vazifesi, bedenin değişik organlarını harekete geçirmektir ve parasempatik sinirlerin vazifesi ise onların faaliyetlerini yavaşlatmaktır. Bazen bedende bu dengeyi bozan birtakım akımlar gerçekleşir. Bu akımlardan birisi “orgazm” yani cinsel zevkin zirveye çıkmasıdır. Bu genellikle meninin çıkmasıyla eşzamanlıdır. Bu esnada parasempatik sinir sistemi (frenleyen sinirler), sempatik sinir siteminin (hareketlendirici sinirler) önüne geçer ve denge olumsuz bir şekilde bozulur. Öte taraftan sempatik sinirleri harekete geçirebilen ve yitirilen dengeyi sağlayabilen şeyin suyun beden ile temas kurması olduğu da ispatlanmış bir konudur. Orgazmın etkisi tüm beden azaları üzerinde hissedilir bir şekilde göründüğünden ve bu iki grup sinir sisteminin dengesi tüm bedende bozulduğundan cinsel ilişkiden veya meninin çıkmasından sonra tüm bedenin suyla yıkanması emredilmiş ve suyun hayat bahşedici etkisi sayesinde tüm bedende bu iki sinir sistemi arasında tam bir dengenin sağlanması hedeflenmiştir. Elbette guslün faydası bununla sınırlı değildir. Buna ek olarak gusül almak, bir tür ibadet ve tapınma da sayılır ve bunun ahlakî etkileri inkâr edilemez. Bu yüzden eğer beden niyetsiz olarak ve Allah’a yakınlaşma ve O’nun emrine itaat kasti güdülmeksizin yıkanırsa, bu doğru gusül sayılmaz. Gerçekte meninin çıkması veya cinsel ilişki esnasında hem ruh ve hem beden etkilenmektedir. Ruh, maddi şehvetlere ve cisim ise gevşeklik ve hareketsizliğe doğru eğrilmektedir. Cenabet guslü ise hem cismin yıkanması ve hem de yakınlık kastinin gerçekleşmesi nedeniyle ruhun arındırılmasıdır. Ortak bir anda hem cisim ve hem ruh üzerine ikili bir etki bırakır. Böylece ruhu Allah ve maneviyata ve cismi de temizlik, sevinç ve faaliyete doğru yönlendirir.

Fıkıh Hükümlerinin Felsefe Ve Hikmeti, 8593 (Site: 9135).

 


[1] Meclisi, Muhammed Bakır, Biharü’l-Envar, c. 6, s. 95, Müessese-i el-Vefa, Beyrut, 1409 k.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Zekât düşen bir mala humus da taalluk eder mi? Nelere zekât düşer? Zekât ve humus arasındaki fark nedir?
    12693 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/03/12
    Zekât düşen şeylerin, zekâtı verildikten sonra yıllık harcamalardan geriye fazlası kalmışsa bunların humusu verilmelidir.[1] Dokuz şeye zekât düşer: 1. Buğday, 2. Arpa, 3. Hurma, 4. Kuru üzüm, 5. Altın, 6. Gümüş,[2] 7. Deve, 8. İnek, 9. Koyun. Bu dokuz ...
  • Ramazan ayında göreve çıkan kimselerin orucunun hükmü nedir?
    8722 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/05/23
    Böyleli kimselerin namazı kasır şeklinde olmalı ve bu kimseler oruçlarını bozmalı ve ramazan ayından sonra oruçlarını kaza etmeliler. Nezir yaparak yolculuk esnasında ramazan ayının orucu tutulamaz. Öğleden önce ikamet edilen yere veya on gün kalınacak yere varılırsa eğer yolculuk esnasında orucu bozacak her hangi bir iş yapılmamışsa ...
  • Akıl din ile neden çelişir?
    11491 Yeni Kelam İlmi 2010/07/24
    Akıl, insanların içsel hücceti olup kemal yolunda kendilerine rehberlik eder. Şeriat (din) ise kirlilik girdabından insanları kurtarmak ve onları insanî kemal ve saadete sevk etmek için dışsal bir hüccettir. Buna göre zahir ve batın hüccetlerin birbiriyle çatışır olması mümkün değildir. Akıl bir fenomen ve her fenomen ...
  • Eğer Hz. Peygamber (s.a.a) cuma günü doğmuşsa, neden biz pazartesi günü oruç tutuyoruz?
    7582 Eski Kelam İlmi 2011/08/21
    1. İslam Peygamberinin (s.a.a) yaşam tarihindeki en ihtilaflı meselelerden biri, o yüce şahsiyetin doğum tarihi hakkında bulunan ihtilaftır. Eğer bir kimse bu husustaki tüm görüşleri toplamak isterse yirmi görüşe ulaşır. Hz. Peygamberin (s.a.a) yaşamını yazanların çoğu, onun Fil yılında, miladi 570 yılında doğduğu görüşündedir; zira Hz. Peygamberin (s.a.a) miladi ...
  • bazı vacip ve müstahaplara önem verilmesi namazın yerine geçebilir mi?
    5417 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/11/08
    Cevaba geçmeden önce bir noktayı açıklamamız lazım, oda şudur: İslami hüküm ve yasalarda, her ne kadar maslahat ve mefsede konusunu göz önünde tutulmuş ise de, insanın aklı bu hükümlerin tüm fayda ve zararlarını tek başına derk edebilmesi olanaksızdır. Bu bağlamda kesinlikle Allahın vahyine ve masumların sözlerine tabi ...
  • Mastürbasyonun evlilikten farkı nedir?
    18333 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2010/08/08
    Mastürbasyon insanın ihtiyacını gerçek şekilde gidermez ve sahte bir doyumdur. İnsanın şehvanî ihtiyacı sadece meninin çıkmasıyla giderilmez. Bunun aşk, duygu, yakınlık ve sevgi ile beraber olması gerekir. Bu nedenle bu fiili işleyenler içlerinde eksiklik hissederler. Bu da cismanî ve ruhî hastalıkları peşinden getirebilir. Ama evlilik şehvanî ...
  • Allah'ın doğru yolu olan sıratı müstakimden insanları saptıran amil nedir? Bu sapıtma insanın kendi elinde midir yoksa onun ihtiyarı dışında mıdır?
    16211 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/01/31
    doğru yoldan sapıtmanın amillerini tanıyabilmek için ilkin "sırat" ve "müstakim" kavramlarının tanınması gerekiyor. "Sırat"ın lügatteki anlamı geniş ve aydın olan ana yol ve ana caddedir. "Müstakim" "k. v. m" kökünden gelmektedir. Eğri ve bükük olamayan şey anlamındadır. Bu nedenle "doğru yol" anlamında olan "sıratı ...
  • Ben bir miktar çeyizimi kendi maaşımla hazırlayabilir miyim? Kocam, buna muhaliftir ve tüm çeyizi ailen hazırlamalıdır ve ben razı değilim demektedir! Ben onun görüşünün aksine davranabilir miyim?
    5578 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/18
    Hz. Ayetullah Uzma Hamaney’in Bürosu (ömrü uzun olsun):Maaşınızın tasarruf hakkı kendi elinizdedir ve eşinizin rızası şart değildir.Hz. Ayetullah Uzma Sistani’nin Bürosu (ömrü uzun olsun):Maaş size aittir ve her türlü tasarruf sizin için caizdir.Hz. Ayetullah Uzma Mekarim Şirazi’nin Bürosu (ömrü uzun olsun):Herkesin kendi malında tasarruf ...
  • Aceleyi gidermek için ne yapılmalıdır?
    6413 Teorik Ahlak 2012/05/03
    Acele, dinsel öğretilerin men ettiği hususlardandır. Bu, işleri yapmada erken girişimde bulunmak anlamına gelir. Acele etmek hız ve işleri zamanında yapmak ile fark eder. Hız, öncüllerin ve gerekli şartların hazır olmasından sonra insanın fırsatı elden vermemesi ve işi yapmak için girişimde bulunmasıdır. Acelenin karşısında ise soğukkanlılık ve ...
  • Kediyi çevreyle ilgili olarak başıboş kalmasın ve zarar görmesin diye kısırlaştırmanın hükmü nedir?
    6103 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/05
    Hz. Ayetullah Hamanei’nin Bürosu: Hayvanın eziyet çekmesine neden olursa caiz değildir. Hz. Ayetullah Mekarim Şirazi’nin Bürosu: Bu iş gerekliyse sakıncası yoktur.Hz. Ayetullah Mehdi Hadevi Tahrani’nin Cevabı: Bu iş, hayvana eziyet ...

En Çok Okunanlar