Gelişmiş Arama
Ziyaret
41555
Güncellenme Tarihi: 2012/04/15
Soru Özeti
Elmayı aç karnına yiyin; çünkü o mideyi temizler diye buyrulan hadis sahih midir?
Soru
Elmayı aç karnına yiyin; zira o mideyi temizler (Mekarimu’l Ahlak c:1, s: 371, hadis 1248) diye Hz Peygamberden nakledilen hadis sahih midir? O dönemde Arabistan’da elma var mıydı ve Araplar elmayı görmüş müydü?
Kısa Cevap

Elma birçok gıdasal özelliklerinin yanı sıra ilaç özelliği de taşır. Birçok eski ve yeni tıp uzmanları onun hakkında sözler söylemiş ve yazılar yazmışlardır. Elmanın özellikleri ve faydaları hakkında doktorların görüşlerine ek olarak, hadis metinlerinden masumlardan da rivayetler nakledilmiştir. Bu rivayetlerden birisi de soruda sorulan rivayettir: Elmayı aç karnına yiyin; zira o mideyi temizler.[1] Bu rivayet İmam Ali’den şu metin ile nakledilmiştir: Elma yiyin; zira elma mideyi temizler. Belirtilen rivayet Mekarimu’l Ahlak’taki senede ek olarak, Meclisi’nin Biharu’l Envar ve Nuri’nin Müstedrek’inde de nakledilmiştir. Aynı şekilde İmam Sadık (a.s) elmanın özellikleri hakkında şöyle buyurmuştur: “Eğer halk elmanın hangi özelliklere sahip olduğunu bilseydi, hastalarını sadece elma ile tedavi ederdi.”[2] Bu rivayetler senet silsilelerine bakılmaksızın, elmanın inkâr edilmez özellik ve faydalarını beyan etmektedir. Bu rivayet ve benzerleri hakkında sizin şaşırmanıza zahiren sebep olan şey, Hz Peygamber ve imamların döneminde Arabistan’da bu tür bir meyvenin bulunmasıdır. Bu meyvenin yeni keşfedilmediğini söylemek gerek. Dolayısıyla din önderlerinin onun hakkındaki sözlerine şaşırmamak gerekir. Bu meyvenin tarihte uzun bir ömrü vardır. Arabistan bölgesinin sıcak bir bölge olması nedeniyle, Arap halkının elmanın rengini görmemesi diye bir şey söz konusu değildir. Arabistan yarımadasının da uygun su ve havaya sahip bölgeleri bulunmakta ve bu bölgelerde çiftçilik yapılmakta ve de elmada bu çiftçiliğin mahsullerinden sayılmaktaydı. Hakeza başka bölgelerde yaşayan şahısların Hz Peygamber’den bu meyve hakkında soru sormuş olmaları ve Hz Peygamberin de yanıtta bu noktaya işaret etmiş olması da muhtemeldir. Eğer hadis kitaplarını inceleyecek olursanız, içinde elma adının bulunduğu birçok rivayete rastlayacaksınız. Örneğin bin yıl önce telif edilen Kâfi kitabında “Elma Babı” adıyla bir başlığın bulunduğu ve orada ondan fazla rivayetin yer aldığı gözlenmektedir.[3]      

 


[1] Meclisi, Muhammed Bakır, “Biharu’l Envar”, c: 63, s: 177, Müessesei El-vefa, Beyrut, 1404 h.k; Nuri, Mirza Hüseyin, “Müstedrekü’l Vesail”, c: 16, s: 397, Müessesetu A’lul Beyt, Kum, 1408 h.k. 

[2] Kuleyni, Muhammed bin Yakup, “Kâfi”, c:6, s: 356, Daru’l Kutubu İslamiye, Tahran, 1365 h.ş,

قالَ الصّادِقُ علیه السلام: «لَوْ یعْلَمُ النّاسُ ما فِی التُّفّاحِ ما داوُوا مَرْضاهُمْ إِلاّ بِهِ».

[3] a.g.e, s: 355

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İkinci iş yapma hakkında fetva var mıdır? Veya ikinci işten elde edilen mal, dünyaya düşkünlük sayılır mı?
    6377 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/01/29
    İslam açısından iş sahibi veya ikinci bir işe sahip olmanın hiçbir sakıncası yoktur. İslam dini açısından beğenilmeyen, kınanan şey dünyaya düşkünlük, ona bağlanmak, maneviyat ve ahiretten uzaklaşmaktır ki bunlar bir işe sahibi olanlarda da görülebilir. Bir işi ve az bir geliri olanların içinde de dünayaya daha fazla ...
  • Eğer meseleyi bilmemeden ötürü ölüyü tahnit etmeksizin toprağa gömerlerse ne yapılmalıdır?
    7445 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/04/15
    Gusül aldırıldıktan sonra ölüyü tahnit etmek farzdır; yani ölünün alnı, el avuçları, diz kapakları ve ayaklarının büyük parmaklarının ucuna kâfur sürülmelidir.[1] Ama defin işleminden sonra ölünün tahnit edilmediğinin farkına varılırsa, beden kabirde kokmamış ve dağılmamışsa, kabrin açılıp kabirde tahnit işleminin yapılması fazdır ve onun ...
  • Namaz dinin direği ise neden fürû-u din’den sayılmıştır?
    9745 Eski Kelam İlmi 2010/10/12
    Usul-u din, insanın akıl ve idrakıyla kabul ederek İslam’a girdiği inançlar topluluğuna denir. İslam’agirildikten sonra insanın üzerine bir takım bireysel ve toplumsal vazifeler farz olur ki, onlardan biri namazdır. Namaz, ahkamın içinde çok önemli ...
  • İslam’ın intihar hakkındaki hükmü nedir?
    9073 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/08/17
    Kesinlikle her insanın hayatında dünyayı gözünde karanlık ve boş kılan rahatsızlıklar ve yenilgiler meydana gelmektedir. Bu durumda insanlar iki türlüdür: Bir grup bu sorunlar yumağından başı dik çıkmakta, tüm zorluklara göğüs germekte ve Allah’a tevekkül ederek yeniden yapılanmaya başlamaktadır. Bunun karşısında yer alan diğer grup ise eğilmekte, inzivaya çekilmekte ...
  • İslam dininin büyük ve görkemli evler hakkındaki görüşü nedir? Nasıl insanları ev yaparken ölçülü olmaya davet edebiliriz?
    2804 Hadis 2020/01/19
  • Neden biz Şiiler Hamd suresinden sonra “elhamdülillahi rabbi’l-âlemin diye söylemekteyiz?
    8783 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/10/23
    Bizim ile Ehli Sünnet arasında bir takım şekilsel ihtilaflar mevcuttur. Ehli Sünnet mensuplarının el bağlayarak namaz kılması, onların abdest alma şekli ve bunun Şia ile farklılığı, fıkıh konularındaki bazı şekilsel ihtilaf noktaları olarak adlandırılabilir. Bu ihtilafların nedeni, bu sitedeki diğer sorularda detaylıca işlenen daha genel konulara dönmektedir. (1523, 248 ...
  • Gıybeti dinleyen gıybet edenin günahına ortak mıdır?
    3852 Gıybet, Hakaret Ve Gözetleme 2020/01/20
  • Acaba “aşura gününde insan kedisi için dua yapmamalıdır” şeklindeki iddia doğru mudur?
    6103 Pratik Ahlak 2012/09/15
    Dua kulun fakirane bir şekilde hak Teâlâ’yla irtibat kurup dünyevi ve uhrevi ihtiyacını gidermek için dilekte bulunmaktır. Her durumda kendine ve başkalarına dua yapmak beğenilmekte ve oldukça fazla fazileti ve sevabı vardır. Aşura gününde kedin için dua yapmanın hiçbir işkâlı yoktur. Bilakis aşura gününde yapılması ...
  • Hz. İsa’nın evlenmemesinin özel bir nedeni mi vardı?
    26719 Eski Kelam İlmi 2012/05/30
    Hz. İsa’nın evlenmesi konusunda dini öğretilerde işaret edilen bazı meselelere bakıldığında ilk anda Hz. İsa’nın evliliğe karşı olduğu düşüncesini doğurmaktadır. Ancak Kur’an ve rivayetlerin önemle yaptıkları tavsiyeler göz önüne alındığında ve Hz. İsa’nın (a.s) yaşamı incelediğinde Onun evliliğe karşı olmadığı görülecektir. Onun evlenmemesinin nedeni kendi özel yaşamının ...
  • Cabir b. Efleh kimdir?
    5567 تاريخ بزرگان 2011/08/17
    Cabir b. Efleh-i İsmailî beş ve altıncı asırdaki İspanyalı gökbilimcilerinden olup “Kitabu’l-Hayat Fi Islahi’l-Mucesta” kitabının yazarıdır. O, muhtemelen Sivil’de (İşbiliye) dünyaya gelmiştir; zira bazı yazarlar ve özellikle de Cabir’in oğluyla tanışık olduğunu belirten Musa b.Meymun (529-600) ve Betruci onu İşbilî olarak adlandırmışlardır. Bazen Cabir b. Efleh’in adı başka şahıslar ...

En Çok Okunanlar