Gelişmiş Arama
Ziyaret
12340
Güncellenme Tarihi: 2012/05/09
Soru Özeti
İmam Zaman’ın kıyamının at ve kılıçla olması konusunda bir açıklama yapabilir misiniz? Böyle bir şey doğruysa İmam savaş uçaklarıyla nasıl savaşacak?
Soru
İmam Zaman’ın kıyamının at ve kılıçla olması konusunda bir açıklama yapabilir misiniz? Böyle bir şey doğruysa İmam savaş uçaklarıyla nasıl savaşacak?
Kısa Cevap

Rivayetlerde gelen karinelere göre İmam Zaman’ın (a.f) kıyamının at ve kılıçla olması kinaye olup, kahır ve sulta etme manasına gelmektedir. Nitekim Kur’an’da ki ‘kuvvet ve bağlanmış atlar hazırlayın’ ayetinden maksat ister mızrak, ister füze vs. olsun insanın, düşmana hamle etme gücü veren her türlü silaha sahip olmasıdır. Dolayısıyla at ve kılıcın bir özelliği yok ki modern silahların karşısında etkisiz kalacakları düşünülsün.

Ayrıntılı Cevap

Konunun daha iyi anlaşılması için önce İmam Zaman’ın (a.f) kıyamının at ve kılıçla olması hakkındaki rivayetlerin incelenmesi gerekir. Böylece Onun, modern silahlar karşısında nasıl duracağı meselesi de anlaşılmış olur.

Ravi diyor ki: İmam Sadık’ın (a.s) yanında idim. Mualla bin Huneys İmam’dan: ‘İmam Zaman’ın (a.s) sireti Hz. Ali’nin siretiyle farklı mı olacak?’ diye sorduğunda: ‘Evet’ diye buyurdu, ‘Çünkü Ali (a.s), kendisinden sonra Şiasının düşmana mağlup olacağını bildiği için, sireti minnet etmek ve (muhaliflerinden) el çekmek idi. Ama Kaim İmam kıyam ettiği zaman kılıç kullanacak ve esir edecektir. Çünkü kendisinden sonra Şialarının düşmana asla mağlup olmayacağını biliyor.’[1]

Yine İmam Sadık (a.s) buyuruyor: ‘Hz. Mehdi kıyam ettiğinde Bedir savaşındaki melekler Onun yardımına gelecekler. Onların üçte biri beyaz atlara, üçte biri alaca atlara ve üçte biri de kırmızı atlara binecekler.’[2]

Şimdi rivayetleri gözönüne alarak bazı noktaları inceleyebiliriz:

1. Rivayetlerde gelen karinelere göre İmam Zaman’ın (a.f) kıyamının at ve kılıçla olması kinaye olup, kahır ve sulta etme manasına gelmektedir. Nitekim Kur’an, Müslümanların düşmana karşı hazırlıklı olması konusunda şöyle buyuruyor: ‘Onlara karşı gücünüzün yettiği kadar Allah'ın düşmanını ve sizin düşmanlarınızı... yıldırmak üzere kuvvet ve bağlanmış atlar hazırlayın.’[3]

Müfessirler ‘kuvvet’ kelimesinin tefsiri hakkında diyorlar ki: İster mızrak, ister füze vs. olsun insanın, düşmana hamle etme gücü veren her türlü silaha sahip olmasıdır. ‘Kuvvet’ yani ‘güç’ kelimesinden maksat kıyamete kadar yapılacak her çeşit silah, savaş ve savunma gücü olabilir. Çünkü Kur’an nazil olduğu dönemde savaşın en büyük güç göstergesi savaş atları olduğundan onun adı zikredilmiştir.

İmam’ın (a.f) kıyamında at’tan faydalanmakta kinayedir. Zira İmam Sadık’ın (a.s) ‘Bedir savaşındaki melekler atlara binerek Onun yardımına gelecekler.’ buyruğundan amaç ilahi güçtür.

2. Peygamberler ve Masum İmamlar ilahi öğretileri aktarırken halkın aklı ölçüsünde konuşmakla yükümlü olduklarından İmamın (a.f) kıyamı konusunda da aynı metodu uygulamışlardır. Yani o zaman ki insanlar savaş aletlerinden neyi anlıyorduyslar o ölçüde konuşmuşlardır.

İmam Sadık (a.s) buyuruyor: ‘Allah Resulü (s.a.a) insanlarla akılları ölçüsünde konuşmuştur.’ Sonra şöyle buyurdu: ‘Allah Resulü (s.a.a) buyuruyor: Biz peygamberler insanların aklı ölçüsünde konuşmakla görevliyiz.’[4]   

Dolayısıyla o dönemde savaş aletlerinin at ve kılıçla sınırlı olması, modern silahların keşfedilmemesi ve insanlar yeni silahların ne demek olduğunu bilmedikleri için İmamın kıyamı bu şekilde anlatılmıştır.

Kaldı ki İslami kaynaklara göre Allah’ın İmam Zaman’a (a.f) vereceği yetki ve imkanlar at ve kılıçla sınırlı olmayacağı için böylesine az imkanlarla gelişmiş silahların önünde nasıl durulacak şüpheside ortadan kalkar. Rivayetlerdeki karinelere göre günümüzdeki aletler İmamın hedeflerini yerine getirmek için kullanılabilir. Zira Allah, bütün alemde adaletin Onun vesilesiyle uygulanmasını irade etmiştir. Allah neyi irade etse o olur; sebepler insanın normal işlerine aittir.

3. Son olarak diyoruz ki günümüzde bilimin gelişmesiyle insanlar her türlü silaha rahatça ulaşmalarına rağmen bazı ülkelerde emniyetin sağlanması için at ve kılıç gibi ilkel araçların da kullanıldığını görmekteyiz. Bu yüzden İmam Zaman zuhur ettiğinde at ve kılıç, Peygamberin (s.a.a) zamanındaki silahların sembolü olarak modern silahlarla beraber kullanılabilir.

 


[1] -Tusi, Muhammed b. Hasan, Tehzibu’l-Ahkam, c.6, s.154, Hadis:2, Daru’l-Kütübi’l-İslamiyye, Tahran, HŞ.1365.

[2] -Numani, Muhammed İbrahim, el-Gaybet, s.244, Hadis:44, Mektebetu’s-Saduk, Tahran, HK.1397.

[3] -Enfal/60

[4] -Kuleyni, Muhammed b. Yakup, el-Kafi, c.1, s.23, Hadis:15, Daru’l-Kütübi’l-İslamiyye, Tahran, 4. Baskı, HŞ.1365.

 

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İmamlar (a.s) neden takiyye ederlerdi?
    8518 Kelam İmi 2010/12/04
    Takkiyyenin nedeni yalnızca korku değildir, korku, takiyyenin nedenlerinden sadece biridir, tümü değil. Dikkat etmek gerekir ki, korku, soruda gelen iki çeşidin ötesinde bir şeydir. Zira korku takiyyesi bazen takiyye edenin canı, onuru, malı ve yakınlarına gelebilecek tehlikeden dolayı yapılırken, bazen başkalarına ve müminlere gelecek olan zarar ihtimalinden ...
  • Nevruz bayramı hakkında ne gibi bir şerî delil mevcuttur?
    13135 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2011/08/21
    Bu bayram, İslam öncesi yaygın olan İranlıların antik bayramlarındandır. Rivayet kitaplarında İmam Sadık’tan (a.s) nevruzun fazileti hakkında bir rivayet nakledilmiş ve son dönemdeki meşhur fakihler bununla amel etmiş ve de nevruzda gusül almanın müstehap olduğuna fetva vermişlerdir. Lakin bazıları da bu rivayet hakkında münakaşa yapmıştır. Bu nedenle, yüzde yüz ...
  • “Eğer melekler birbirleri ile tartışırlarsa Cebrail (a.s) Ali’nin (a.s) yanına nazil olur ve melekler arasında hüküm vermesi için Ali’yi (a.s) göğe çıkarır,” diye belirtilen hadis hakkında görüşünüz nedir?
    13048 Eski Kelam İlmi 2012/08/22
    Dinsel öğretiler esasınca biz meleklerin kendilerine verilmiş görevler doğrultusunda hareket ederken hiçbir sapma ve itaatsizlik sergilemediklerine inanırız. Yüce Allah melekleri nitelerken şöyle buyurmaktadır: Onlar asla Allah’ın buyruğuna muhalefet etmezler ve emredildikleri şeyi (kâmil bir şekilde) yerine getirirler; yani melekler ilahi emir ve buyrukları kabul eder ve onlara ...
  • İddet ve delilleri hakkında açıklamada bulunur musunuz?
    9438 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2010/12/22
    İddet fakihlerin ıstılahında şerî bekleme halidir; kadının boşandıktan ve nikâhın zail olmasından sonra veya vefatın ardından zorunlu olarak bir süre beklemesi ve sonra başka biriyle evlenebilmesi durumudur. İddet türleri şunlardır: 1. Boşanma iddeti. 2. Vefat iddeti. 3. Kayıp iddeti, 4. Yanlışlıkla cinsel ilişki kurma iddeti. Belirtilen ...
  • Herhangi bir müçtehitten taklit etmeyen kimsenin humus konusundaki görevi nedir?
    5085 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/13
    Sorunuza taklit mercilerinin bürolarından verilen cevaplar şunlardır:Hz. Ayetullah el-Uzma Hamanaei: Mallarınızın humsunun durumunu bilmek için Ayetullah Hamanei’inin burosuna veya onun bu konudaki yetkili vekillerinden birine başvurunuz. Hz. Ayetullah el-Uzma Mekarim Şirazi: Amellerinizi ve görevlerinizibütün şartlara haiz bir müçtehidin görüşüne göre yapınız.
  • Kur'an'da namazın genel hükmü açıklanmıştır, ancak imametten genel olarak da söz edilmemiştir. Kur'an'dan imametin hak olduğuna dair bir kaynak verebilir misiniz?
    6152 Eski Kelam İlmi 2010/09/22
    Kur'an'da bir çok ayet imamet konusuna değinmiştir. Allame Hilli, El-Feyn adlı eserinde ve Allame Meclisi, Biharu'l-Envar adlı eserinde bu ayetleri genişçe açıklamışlardır. Bu ayetlerden bazı örnekleri şöyledir: Tebliğ ayeti, velayet ayeti, ulu'l-emir ayeti ve sadıkın ayeti. ...
  • Allah’a nasıl iman getireyim ve imanımı nasıl güçlendire bilirim?
    15475 Teorik Ahlak 2011/10/20
    Allah’ı olduğu gibi ve gerçek bir şekilde tanıman için tek bir yol var. Bunun dışında başka bir yol söz konusu değildir. Zira Allah u Teâlâ kuranı kerimde şöyle buyuruyor: “biz, ona şah damarından daha yakınız”. Eğer insan biraz ...
  • Salâvat getirirken Al-i Muhammed’i demezsek niçin savat eksik sayılır?
    15424 Tefsir 2009/07/23
    Al-i Muhammed’e salâvat getirmek bidat olmadığı gibi Kur’an ve hadis ve akıl ve irfanla da uyumludur, çünkü:Bidatin manası dinde olmayan bir şeyi dine dahil etmektir. Biz Al-i Muhammede salâvat getirmenin bidat olmadığını söylüyoruz çünkü bu konu Peygamber ve Ehl-i Beyt’ten gelen hadislerde yer ...
  • Arafat’ta durmanın sır, fazilet ve adabı nedir?
    10639 Pratik Ahlak 2011/08/17
    Arafat’ta durmanın sırrı hakkında birçok rivayet bulunmakta ve hepsi bu mübarek günün azamet ve faziletini göstermektedir. Arafat günü insanın kendisini tanıdığı ve de dua ve yakarış ile Allah’ın kerem ve ihsan sofrasında yer edinebilmek için arı bir niyet ile Allah’ın misafirliğine kabul olduğu gündür. Şeytan bu günde ...
  • Şeytan cennetten kovulduktan sonra, tekrar nasıl cennete girebildi?
    21252 Tefsir 2012/09/09
    Kısaca, şeytanın insanla irtibatında ve vesvese vermesinde fiziksel varlığa ihtiyaç duymadığını biliyoruz. Bu esas gereğince şeytanın cennete girmeden vesvese amelini yerine getirmesi imkânı vardır, ancak her halükarda soru için faraziyeleri söz konusu ettikten sonra soruyu cevaplandıracağız. 1. Hz. Âdem ve Havva’nın içinde oldukları cennet, Allah-u ...

En Çok Okunanlar