Gelişmiş Arama
Ziyaret
18837
Güncellenme Tarihi: 2009/12/20
Soru Özeti
Yaşı ilerlemiş kimselerin medreselerde ilim tahsil etmeleri nasıl mümkün olabilir?
Soru
Benim gibi şimdiye kadar yanlış bir yolda olan ve Allah-u Teâlâ’nın izniyle doğruyu bulmuş ve yaşının da ilerlemiş olmasına rağmen medresede fıkıh öğrenmek isteyen birisinin ne yapması gerektiğini görevlilerden sormak istiyorum. Acaba bu kimse bu isteğinden vazgeçmeli midir?
Kısa Cevap
Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız
Ayrıntılı Cevap

Yüce Allah’ın Adıyla

Anahtar Sözcük: Tahsil, İlim, Dersler, İlahiyat, İleri yaş

Dizin: İleri yaşta dini eğitim tahsil edilmesi

Sorunun özeti: Yaşı ilerlemiş kimselerin medreselerde ilim tahsil etmeleri nasıl mümkün olabilir?

Soru 6941: Benim gibi şimdiye kadar yanlış bir yolda olan ve Allah-u Teâlâ’nın izniyle doğruyu bulmuş ve yaşının da ilerlemiş olmasına rağmen medresede fıkıh öğrenmek isteyen birisinin ne yapması gerektiğini görevlilerden sormak istiyorum. Acaba bu kimse bu isteğinden vazgeçmeli midir?

 

Cevap:

Hiçbir yaş ve zamanda eğitim ve öğretim geç değildir. Balığı ne zaman suda tutarsan tazedir. Peygamber (s.a.a.) bu hususta şöyle buyurmaktadır: “İlim öğrenmek bütün Müslümanlara farzdır. Bilin ki Allah-u Teâlâ ilim öğrenenleri sevmektedir.”[1] Aynı şekilde bir başka rivayette İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmaktadır: “Her durumda ilim öğrenmek farzdır.”[2]

Peygamber (s.a.a.) ve İmam Sadık (a.s)’ın sözleri, yaşın ileri olması ilim öğrenmeye engel olmadığını göstermektedir. Büyük âlimlerimiz son anlarına kadar sürekli ilim tahsiliyle uğraşmışlardır. Ebureyhan-i Biruni’nin vefatından kısa bir süre önce dahi ilim öğrenme ve soru sorma peşinde olduğu nakledilmiştir ve ölüm anında bu soru sormanızın vakti midir, diye sorduklarında şöyle cevap vermiştir: Acaba bu sorunun cevabını bilip de ölmem mi daha iyidir yoksa bilmeden ölmem mi daha iyidir?

Peygamber (s.a.a.) ve İmam Sadık (a.s)’ın sözleri, bütün ilimleri kapsasa da dini ilimlerin ayrı bir yeri ve önemi vardır. Çünkü dini olmayan ilimlerin bazıları mubah, bazıları sünnet ve bazıları da farzdır; ama dini ilimler, bazen ayni (herkesin öğrenmesi farz) ve bazen de kifayi (yeteri sayıda kimsenin öğrenmesi farz) olmak üzere, sürekli farzdır.

Peygamber (s.a.a.), bir gün mescide gittiğinde iki grup insanla karşılaştı. Birinci grubu eğitim ve öğretim ve diğer gurup ise ibadet halinde gördü. Peygamber (s.a.a.) şöyle buyurdu: “Her iki grup da iyilik üzerinedirler, o grup Allah’ı anmakta ve bu grup ise ilim öğrenmekte ve bilmeyenlere öğretmektedirler. Bu ikinci grup daha iyidir; çünkü ben öğretmek için gönderildim.”[3]

Başka bir hadiste Peygamber (s.a.a.) şöyle buyurmaktadır: “Ölüm anı yetiştiğinde İslam dinini ayakta tutmak için dini ilimler peşinde olan bir kimsenin cennette peygamberlerle arasındaki fasıla sadece bir derece olacaktır.”[4]

Bu yüzden hiçbir zaman ilim öğrenmek özellik de dini ilimleri öğrenmek geç değildir.

Ama sizin, yaşın ileri olmasından kastınız medreseye kabul olmada çıkan sorunlar ise şunu kabul etmeliyiz ki bütün eğitim kurumları ve sistemlerinin, imkanları tahsis etmede adaleti gözetmek için kendine özel kanun ve kuralları olması gerekmektedir. Siz medreseye başvurarak kendi sorununuzu söyleyebilirsiniz. Eğer onların şartlarını taşıyorsanız resmi olarak kabul olursunuz[5] ve eğer onların şartlarını taşımıyorsanız gayri resmi olarak da dini ilimleri öğrenebilirsiniz. Şu anda dahi medresede dosyaları olmaksızın ilim tahsil eden, medresenin öğretmen ve imkânlarından faydalanan kimseler vardır.

Tabii ki hayatın geçim sıkıntısı sizi düşündürüyor olabilir; ama bu hususta da, Allah-u Teâlâ’nın ilim ehlinin rızkını garanti ettiğine dair birçok rivayetler vardır. Peygamber (s.a.a.) şöyle buyurmaktadır: “Sabahları ilim peşine giden birisinin üzerine melekler gölge ederler, onun geçimine bereket verilir ve onun rızkından bir şey eksiltilmez.”[6]

Kazanç elde etmek için ilim tahsilinin yanında kısmi işlerle de uğraşılabilir ve resmi olarak kabul olmamak sadece sizi maddi imkânlardan mahrum bırakır.


[1] El-Kâfi, c: 1, s: 30, İlmin Fazileti Bölümü.

[2] Bihar, c:1, s: 171.

[3] Eğitim kuralları, s: 19, (El-Murad Min Siğet-il Murid tecümesi), İhya-i Ulum-id Din Kitabının nakline göre, c: 1, s: 80; Bihar, c. 1, s: 184.

[4] Eğitim kuralları, s: 19, Razi tefsirinin nakline göre, c: 2, s: 180.

[5] Medreselere kabul olma hakkında bilgi edinmek için Camiatu’l-Mustefa’nini veya Havzanın sitelerine başvurabilirsiniz: Havzanın site adresi şöyledir: http://www.hawzahnews.com/ads/modiriyate-hozeh/web/

[6] Bihar, c: 1, s: 184.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Vaktin başında namaz kılmak mı iyidir yoksa iki doğuş arasında yatmamak mı?
    5640 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Her şeyden önce bir noktaya dikkat etmeniz lazımdır:Kerahete neden olan uyku ister sabah namazından sonra olsun, ister ondan önce olsun iki doğuş arasındaki uykudur. Bu yüzden sorunuza göre siz iki doğuş arasında uyuduğunuzdan dolayı her iki durumda da kerahete mürtekip olmuş bulunmaktasınız. ...
  • Ahmet ismi İncil’in neresinde gelmiştir?
    26742 Eski Kelam İlmi 2011/11/12
    Bu konuda dikkat edilmesi gereken önemli nokta şudur: Kur’an, İncil’de İslam Peygamber’inin (s.a.a) müjdeleyici olduğunu söylüyorsa, tahrif edilmiş İncil’i değil, Hz. İsa’nın (a.s) getirdiği incili kastetmektedir. Elbette tahrif edilmiş hali hazırdaki İncil’de de, bu meseleye işaret edilmesi dikkate değer bir konudur.Hz. Mesih (a.s), “Farkilit”ın geleceği müjdesini vermişti. Bu kelime ...
  • Bazen kıbleye doğru oturuyor ve temiz imamlar (a.s) ile sohbet ediyorum ve bu esnada bedenimde özel bir hal hissediyorum ve deyim yerindeyse tüm tüylerim ürperiyor. Bu hal neyin işaretidir?
    10283 Pratik Ahlak 2012/01/18
    Bildiğiniz gibi masum hazretler (a.s) bizim amellerimizi gözetlemektedir ve rivayetlerde de bu konuya işaret edilmiştir. Kesinlikle bu ilgi onların haremindeyken veya dikkatle kendilerine sevgi ifadesinde bulunduğumuzda daha çok ve belirgindir. Öte taraftan bedenin heyecanlıyken ve manevi hallerde reaksiyon göstermesi, hepimiz için vuku bulmuştur ve ayet ve rivayetlerde de bunun ...
  • Bankanın halktan geciken taksitten dolayı aldığı “gecikme parası” faiz sayılıyor mu?
    5983 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2012/09/09
    Banka aracılığıyla gecikmiş taksitten dolayı alınan gecikme parasın hükümü hakkında bazı mercilerin görüşleri aşağıda açıklandığı şekildedir: Ayetullah Uzma Hamenei’nin (Allah onun ömrünü uzun etsin) Defteri: Çalışmalarını “İslami Şura Meclisi’nin” tasvip ettiği kanunlar esasına göre yapan ve “Gözetleme Şurası’nın” teyit ettiği bankanın uygulamasında bir ...
  • İlahi yaşam nasıl bir yaşamdır? Şu andaki yaşamla bir tezaddı var mı?
    7834 Pratik Ahlak 2012/01/05
    Kur’an’a baksak ve ‘’Neden yaratıldık? sorusunu ona sorsak şu cevabı verecektir: ‘Ben, cinleri ve insanları, sadece bana kulluk etsinler diye yarattım.’ İbadet nedir? İbadet yani Allah’a kulluk etmektir. Yani yaptığımız bütün işler, hatta yemek içmek gibi günlük ve çok normal işlerimiz bile ilahi ve ibadi ...
  • Acaba Şia mezhebinden Sünni mezhebine geçmek caiz mi?
    4784 Diğer Konular 2018/12/08
    Esasen din ve inanç insanın akıl ve mantık yoluyla hakikati araştırması ve araması sonucu kendi seçimiyledir. İnsan temel inançlarında araştırma yapmalı ve hakikate ulaştıktan sonra onu seçmelidir. Din ve mezhep insana büyüklerinden miras kalmaz. Buna binaen dinin temel inançlarında taklit caiz değildir.[1] Zira din, ...
  • Rivayetlere göre iyi bir ortağın taşıması gereken özellikler nelerdir?
    3561 Şirket 2020/01/20
  • Anne (kadınlar) yoluyla da seyitli intikal eder mi?
    16105 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/06/20
    Hz. Zehra’nın (a.s) tüm evlatlarının Peygamberin (s.a.a) evlatları olduğu hususunda hiçbir şüphe yoktur. Ama Allah Resulü’nün (s.a.a) evladı olmak sıfatı ile seyit ve Haşimi olmak sıfatı arasında fark bulunduğuna dikkat etmek gerekir. Soyu Fatıma Zehra’ya (a.s) ulaşan herkes İslam Peygamberinin (s.a.a) neslindendir, ama seyitlerden değildir; zira seyit ve Haşimî ...
  • Bilal-i Habeşî Ve Hilafet Meselesi
    9683 تاريخ بزرگان 2011/08/03
    Tarihten anlaşıldığı kadarıyla Bilal-i Habeşî halifeler biat etmemiş, bazı yerlerde onlara itiraz etmiş ve hilafet sistemi için ezan okumaktan uzak durmuştur. Bu yüzden Şam’a sürgüne gönderilmiş ve orada vefat etmiştir. ...
  • “Farz” ve “vacip” hangi manaya gelmektedir? Bu iki kelime arasındaki fark nedir?
    10232 مبانی فقهی و اصولی 2014/01/21
    Farz ve vacip eğer değişik durumlarda ve özellikle ayrı (birlikte değil) bir şekilde kullanılırsa, kesinlik ve belirleme anlamına gelir[1] ve ıstılahtaki manası ise mütealliklerinin zorunlu olmasıdır. Ama bu iki kelime arasında bir farkın olduğu bazı lügat kitaplarında zikredilmiştir. Farz ve vacip arasındaki fark, farzın ...

En Çok Okunanlar