Gelişmiş Arama
Ziyaret
6709
Güncellenme Tarihi: 2010/08/08
Soru Özeti
Baş ve göğüs balgamını yutmanın oruca bir zararı var mıdır?
Soru
Ben mübarek Ramazan ayında ağladığım sırada çektiğimde burun akıntım boğazıma ve sonra da mideme gitmektedir. Burun akıntımı çekmemeye ve mendil ile silmeye çalıştığım zaman da bulanma haline düşmekteyim. Allah’a dua, yakarma ve ağlama neticesinde orucumun bozulmaması için ne yapmalıyım?
Kısa Cevap

Bu sorunun kısa cevabı yoktur. Ayrıntılı cevap seçeneğini tıklayınız.

 

Ayrıntılı Cevap

Büyük taklit mercilerinin görüşüne göre baş ve göğüs balgamı ve de burun akıntısını yutmak, ağız bölgesine ulaşmamışsa oruca bir zarar vermez. Ama ağız bölgesine ulaşmışsa, bazı mercilerin görüşüne göre caiz değildir, bazılarının görüşüne göre vacip olarak ihtiyat edilmeli, bazılarının görüşüne göre ise müstehap olarak ihtiyat edilmeli ve yutmaktan sakınılmalıdır.[1] Bundan dolayı, eğer siz yutmaya mecbursanız balgam ağız bölgesine ulaşmadan önce bunu yapmalısınız. Ama balgam ağız bölgesine ulaştıktan sonra, eğer taklit merciinizin görüşü bunu caiz bilmiyorsa baş ve göğüs balgamı ve de burun akıntısını yutmamanız gerekir. Ama taklit merciinizin bu husustaki görüşü vacip olarak ihtiyat etmekse, baş ve göğüs balgamı ve de burun akıntısını yutmamanız gerekecek şekilde buna uyup ihtiyat edebilirsiniz veyahut (en âlim ve sonraki en âlim kaidesine uyarak) müstehap olarak ihtiyata inanan (Ayetullah Sistanî ve Zencanî gibi) taklit mercilerinin fetvasına müracaatta bulunup onunla amel edebilirsiniz. Bu durumda oruç bozulmayacaktır. Konuyu şöyle açıklayabiliriz: Örneğin siz bu meselede vacip olarak ihtiyat etmeye inanan bir fakihi taklit ediyorsanız, bu durumda bu mesele hakkında bir başkasına müracaat etmede özgürsünüz. Araştırdıktan sonra –taklit ettiğiniz fakihten sonra- fakihlerin en âlimi olan bir fakih bulduysanız ve o baş ve göğüs balgamını yutmanın caiz olmadığına fetva veriyorsa, burada artık sizin bu fetvadan yüz çevirip bunlardan sonra üçüncü sırada yer alan ve müstehap olarak ihtiyata inanan bir fakihe yönelmeniz mümkün değildir. Eğer müstehap olarak men edici fetva veren bir fakih, en âlim olma açısından sizin merciinizden sonra geliyorsa, hem onu taklit edebilir ve hem de kendi taklit merciinizin vacip olarak ihtiyat görüşüne göre amel edebilirsiniz.  Ama taklit ettiğiniz fakihten sonra her iki fakih en âlim olma açısından eşitlerse ve onlardan biri caiz olmadığına, ikincisi ise müstehap olarak ihtiyat etmeye fetva veriyorsa, bu durumda bu iki müçtehitten her birine müracaat etmede özgürsünüz.       


[1] Tevzihü’l-Mesail-ı Meraci’, c. 1, s. 894, m. 1579, 1580; Ecubetü’l-İstiftaat (Farsça Tercüme), s. 177-178, sual. 799.

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • İslam dininin kadına bakış açısı nasıldır ve onun için nasıl bir konum belirlemiştir? Onlar tıpkı erkekler gibi midirler?
    24977 Hukuk ve Şer’I Hükümler Felsefesi 2008/05/20
    İslam, insanın tekâmülünü hedef edinmiştir. Bu açıdan da kadın ve erkek arasında hiçbir fark yoktur. İslam açısından önemli olan kadınlık veya erkeklik değil, kendini yetiştirme ve Allah’a yakın olmaktır. Kadın ve erkek insanlığın iki temel unsurunu teşkil etmeleri nedeniyle, İslam’da bazen kadından ve bazen de erkekten söz ...
  • İmam-ı Zamanın (a.c) anne tarafından büyük babasının adı nedir?
    7110 Eski Kelam İlmi 2011/12/18
    İmam-ı Zamanın (a.c) anne tarafından büyük babasının adı Yaşua’dır. O, Rum kayserinin evladı olup havarilerin ve belirgin olarak Şamun’un (Hz. Mesih’in vâsii) neslindendir.[1]  
  • Haset hastalığını nasıl yok edebiliriz?
    16585 Pratik Ahlak 2009/12/20
    Haset, eziklik ve kendisini küçük görme psikolojisidir ve bu yüzden haset eden kimse başka birisinde olan bir nimetin onun elinden çıkmasını arzu eder. Bu psikolojik hastalığın tedavisi ...
  • Lanetleşmenin bir şartı var mıdır? Hangi konuda lanetleşmek mümkündür? Lanetleşmek kesin olara gerçekleş midir?
    19167 مباهله 2012/05/27
    Lanetleşmek, batıl yolda olan kimsenin ilahi gazaba uğraması ve hak yolda olan kimsenin de tanınması ve böylece hak ve batılın birbirinden ayrılması için iki tarafın birbirine lanet etmesinden ibarettir. Lanetleşmek bir tür duadır ve kendine ait özellik ve şartlara sahiptir. Biz onların bazılarına işaret edeceğiz: İnsanın üç ...
  • Neden felsefî ikinci makuller tür ve ayıraca sahip değildir? Mantıkî ikinci makuller de böyle midir?
    10337 İslam Felsefesi 2011/10/23
    Makul, felsefî bir terim olup zihne gelen şey anlamındadır ve hissedilenin yani hisle duyumsananın karşısında yer alır. Makul terimi bazen aklî suretler için, bazen dışarıda bir varlığı olmayan hususlar için ve bazen de hissedilmeyen ve soyut olan şeyler için kullanılır ki bu durumda makulden kasıt akıldır. Bizim konumuzda makulden ...
  • İslam’ın Hakkaniyetinin Aklî Delilleri
    21090 Yeni Kelam İlmi 2012/01/23
    Her ne kadar bugün dünyada gözlemlenen dinlerde bir takım hakikatler yer alsa da, gerçek tevhit olan kamil hakikat sadece İslam’ın çehresinde gözlemlenebilirdir. Bu iddianın en büyük delili, diğer dinlerin muteber senetlerinin olmayışı ve metinlerinde tahrif ve aklî çelişkilerin bulunması ve bunun karşılığında Kur’an’ın senet taşıması, ...
  • Defalarca tövbesini bozmuş kimse şimdide Allah ve Masum İmamlar (a.s) hakkında şüpheye düşmektedir. Acaba Allah onu kendin uzaklaştırmış mıdır? Ve Allah’a yakınlaşmanın yolu nedir?
    36346 Pratik Ahlak 2011/11/12
    Günah, insanı alteder. Günahtan tövbe etmeye ciddi karar almak kurtuluşa yönelmek demektir. Şeytan, insanın düşmanıdır; onun böyle vesveseler vermekten amacı, insanları ümitsizliğe düşürmek, salih kulları merhametli olan Allah’tan uzaklaştırmaktır. Oysa Allah, ister günahkar olsun, ister zalim, bütün kullarını sever, onların hidayetini ve saadetini ister. Yalnız kaldığınızda Allah’tan ...
  • Ayakkabı giymenin adabı nedir?
    20961 Pratik Ahlak 2012/05/12
    İslam dini semavi dinlerin en sonuncusu, en kâmili ve en camiidir. Bu bağlamda İslami öğretiler insanın tüm boyutlarını; bireysel ve toplumsal yönlerini her zaman ve her mekân için göz önünde bulundurmuş ve onun tüm ihtiyaçlarına cevap veriyor. Her halükarda İslam dininin hakkında nazar vermiş ve adap belirlemiş ...
  • İmam Hüseyin’in (a.s) Rukayye adında bir kızı var mıydı?
    23693 تاريخ بزرگان 2011/12/20
    Fedakarlık ve insani kemallerle dolu Kerbela gibi bir olayda yaşı küçük olan kimseler fazla dikkat çekmemiş olabilir. Hz. Rugayye’nin (s.a) yaşamı, babası, amcası, halası gibi yüce şahsiyetlerin nurlarının ışığı arkasında kaldığından tarih kitaplarında İmam Hüseyin’in (a.s) Rugayye adında küçük bir kızı olduğu konusuna değinilmemiştir. Bazı maktellerde İmam ...
  • Acaba kadın yargıç olabilir mi?
    11686 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/05/06
    Fakihler ve din uzmanları kadının yargıç olması gibi bazı konular hakkında farklı görüşlere sahiptirler. Bu gibi konular, dinin zaruri ve zorunlu konularından sayılmamaktadır.Kadının yargıç olamayacağını söyleyenler, bu hususta nakledilen rivayetlere ve icma delililine dayanmışladır.

En Çok Okunanlar