Gelişmiş Arama
Ziyaret
84499
Güncellenme Tarihi: 2010/08/14
Soru Özeti
Peynir yemek neden mekruhdur.
Soru
Mümkünse peynirin mekruh olmasının felsefesini açıklar mısınız?
Kısa Cevap

Hikmet sahibi Allah, kullarının faydasına olan şeyleri farz kılmış, onların zararına olan şeyleride ya haram yahutta mekruh etmiştir. Masum İmamlardan (a.s) peynir hakkında bize ulaşan rivayetlerden, peynirin tek başına yenildiğinde mekruh olduğu anlaşılmaktadır. Ama cevizle yenirse zararı olmayacağından mekruhta olmayacaktır.      

Ayrıntılı Cevap

Hikmet sahibi Allah, kullarına karşı merhametli olduğundan onlara bir şeyi farz kılmışsa bu, ondaki faydalardan ve eğer bir şeyi haram etmişse buda ondaki zararlardan dolayıdır. Aynı şekilde eğer bir şey için mekruh demişse yine zararı olduğu içindir. Ancak bu zarar onu haram edecek derecede değildir. Peynirde bu türdendir.

Masum İmamlardan (a.s) peynir hakkında bize ulaşan rivayetler üç grup altında toplanmaktadır:

1-Bazılarında faydalı olduğu söylenmiştir, örneğin İmam Bakır’ın (a.s) şöyle buyurduğu rivayet olunur: ‘Peynir benim sevdiğim yiyeceklerdendir.’[1]

2- Bazılarında peynirin zararlı olduğu belirtilmiştir, zira insanın zayıflamasına neden olmaktadır.[2]

 İmam Rıza (a.s) şöyle buyuruyor: ‘İki şey mideye girerse onu bozar, biri peynir, diğeride bayat et.’[3]

İmam Sadık (a.s) bazı şeylerin özelliklerini sayarken şöyle buyuruyordu: ‘İki şey zaralıdır ve fayda vermezler: Peynir ve kuru (bayat) et.’[4]

3- Bazı rivayetlerde ceviz ve peynir tek başlarına yenilirse ağrı, hastalık ve zarara yol açabileceği belirtilmiştir. Ama cevizle yenirse zararı olmadığı için mekruh olmaktan çıkar ve hatta rivayetlerde ‘şifa’ diye ifade edilen faydalı bir yiyecek halinede gelir.[5]

İmam Sadık (a.s) şöyle buyuruyor: ‘Peynir ve ceviz ikisi beraber şifadır, (ama) tek başlarına zararlıdırlar.’[6]

Bu rivayetlere dayanarak şöyle bir netice alabiliriz: Peyniri tek başına yemek mekruhtur, ama cevizle yenirse zararı olmaz, dolayısıyla da mehruk olmaktan çıkar.

Beslenme bilimi ve tıp bu konuda şöyle diyor:[7]

1-Peynir müterakim bir besin olduğu için etli yemeklerin yerine veya düşük besinli yemeklerin yanında yenilmelidir. Peynir yemeklerden sonra yenilmek istendiğinde hafif yemeklerden sonra yenmelidir, ağır yemeklerden sonra asla yenmemelidir, çünkü mide onu hazmetmekte zorlanmaktadır.[8]   

Mide rahatsızlığı olanlar ceviz yerken ihtiyatlı olmalılar. Böyleleri cevizi peynirle yerlerse daha iyi olur.[9]

2- Peynir soğuk mizaçlı ve geç hazmedilen gıdalardandır; cevizle yenildiğinde insanı şişmanlattığı ve cildi yumuşattığı bilinmektedir.[10] Peynir, sebze ve cevizle yenildiğinde insana kilo aldırır.

3-Peynirin hazmı ve vücuttan atılması geç olur ve iştahı azaltır. Sıcak mizaçlı insanlar ve değişken mizacı olanlara zararı azdır, ama soğuk mizaçlı ve balğamı olanlar eğer ondan devamlı yerlerse zararlı olur. Peynir, kabızlık veya bağırsak tıkanması neden olan şiddetli bir bağırsak iltihabına yol açabilir. [11]

4- Peynirde kalsiyum, cevizde fosfor var.

Bedenin peynirdeki kalsiyumu cezbedebilmesi için fosfora ihtiyacı var. Peynir cevizle yenmezse, kandaki kalsiyum beyindeki fosforu alır. Bu da beyinin yavaş çalışmasına neden olur.

Bu yüzden peyniri cevizle ve akşam yiyin, zira kalsiyum ve fosfor en iyi şekilde akşam cezbolur.[12]

Birisi İmam Sadık’tan (a.s) peynirin özelliği hakkında sorduğunda İmam (a.s) ‘Zararlıdır ve faydası yoktur’ diye buyurdu. Aynı adam akşam İmamın (a.s) huzuruna vardığında baktı ki İmamın (a.s) sofrasında peynir var; hayretle İmam’a (a.s) ‘Siz sabahleyin peynirin faydalı olmadığını söylemiştiniz, şimdi ise sofranızda peynir var’ diye arzettiğinde İmam (a.s) ona şöyle buyurdu: ‘Sabahleyin peynir yemek iyi değildir, ama akşamları iyidir; ayrıca cinsel gücüde artırır.’[13]

5- Peynirde tiramin maddesi vardır. Onun fazlası beyinin yavaş çalışmasına neden olmaktadır. Beden bu maddeyle mücadele etmek için anzim üretir. Anzim o maddenin etkisini yokedebilir. Anzim işlevinin artması için bedenin bakırın miktarının çoğalması lazım. Bununda tek yolu peynirle beraber ceviz yemektir. Zira cevizin içinde bol miktarda bakır vardır.     



[1] -Muhammed b. Yahya, Ahmed b. Muhammed b. İsa’dan, o da İbn-i Mahbub’dan, o da Abdullah b. Sinan’dan, o da Abdullah b. Süleyman’dan şöyle nakleder: İmam Bakır’dan (a.s) peynir hakkında sorduğumda şöyle buyurdu: ‘Beni hayrete düşüren bir yiyecekten sordun…’ (el-Kafi, c.6, s.339)

[2] -el-Kafi, c.6, s.7, 315

[3] -Bihar-ul Envar, c.66, s.104

[4] -Vesail-uş Şia, c.17, s.39

[5] -Resulullah (s.a.a) buyuruyor: ‘Peynir zararlıdır, ceviz zararlıdır, ama ikisi beraber yenirse şifaya dönüşür. (Bihar-ul Envar, c.62, s.294)

[6] -Muhammed b. Yahya, Ahmed b. Muhammed’den, o da İbn-i Mahbub’dan, o da Abdulaziz b. el-Abdi’nin şöyle dediğini nakleder: İmam Sadık (a.s) buyuruyor... (el-Kafi, c.6, s.340)

[7] -Ahmed Emin Şirazi, İslam Pezeşk-i Bi Daru,

[8] -Bk: Che Bayad Kerd ve Chegune Bayad Pukht? s.251.

[9] -Danişname-i Rüşd.

[10] -Mahzen-ul Edviye, Cim (ج) Harfi.

[11] -Evvelin Danişgah, c.6, s.256

[12]- a.g.e. s.227

[13] -Bihar-ul Envar, c.66, s.106

Diğer Dillerde Soru Tercümesi
Yorumlar
yorum Sayısı 0
Lütfen soruyu doğru giriniz
örnek : Yourname@YourDomain.com
Lütfen soruyu doğru giriniz
Lütfen soruyu doğru giriniz

Konusal Sınıflandırma

Rastgele Sorular

  • Istakoz, deniz kabukları ve ahtapot yemek haram mıdır?
    59266 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/05/09
     Istakoz[1] ve deniz kabuklarını yemek haramdır. Dini kaynaklar uyarınca helal ve haram olan hayvanların birbirlerinden ayırt edilmesi için bir takım genel kurallar açıklanmıştır. Bu kurallar deniz ve kara hayvanları hakkında birbirinden farklıdır. Kuşların da kendilerine özgü hükümleri vardır…
  • Bir şahıstan veya bankalardan aldığımız borca ve her ay taksitini ödediğimiz paraya humus düşer mi?
    5865 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2011/04/11
    Dikkatinizi buna benzer bir soruya İmam Humeyni (r.a) ve Ayetullah Hamaney tarafından verilen cevaba çekiyoruz: 868. Soru: Birkaç yıl önce bir bankadan borç aldım ve onu bir yıllığına banka hesabıma aktardım. Bu borçtan faydalanamadım ve her ay ...
  • Kız ve oğlan elçilik ve nişanlılık aşamasından sonra ve nikahtan önceki ilişkileri nasıl olmalıdır?
    12259 Hukuk ve Şer’I Hükümler 2010/03/07
    Hikmet sahibi Allah kadın ve erkeği birbiri için yaratmıştır. İslam’a göre kadın ve erkek birbirlerinin tamamlayıcısıdırlar; zira birbirlerine sükunet vermekte, cinsel, ruhsal ve duygusal ihtiyaçlarını gidermekteler. İslam, her iki tarafında ...
  • Hz. Ali'nin (a.s) dilenciye yüzüğünü vermesi haliyle, ayağından ok çekildiğinde bunu fark etmemesi hali arasında bir çelişki yok mudur?
    15833 Diraytü’l-Hadis (Hadis Etidü) 2009/04/18
    Sorunuza şu şekilde cevap verebiliriz: 1- İnsan, ilahi rızaya uygun ameller yaparak kemale erişebilme gücüne sahiptir. Yani insan-ı kâmil makamına ulaşarak bütün mükemmellikleri kendisinde toplayabilir. 2- İnsan-ı kâmil makamına ulaşmak demek, bu makama ulaşanların çeşitli halleri olmayacağı anlamına gelmez. Bize ve birçok Müslüman'a göre İmam Ali (a.s), Müslümanlar için mükemmel bir örnektir ve ...
  • Cude’nin Hz. Hasan’dan (a.s) olma bir evladı var mıydı?
    19559 تاريخ بزرگان 2011/08/17
    Cude, Eş’as b. Kays Kindi’nin kızıdır. Eşas, İslam’ın ilk yıllarındaki meşhur şahıslardan olup o dönemin tehlikeli münafıklarından sayılmaktaydı. Belazeri’nin yazdığına göre Cude babasının hilesiyle İmam Hasan Mücteba (a.s) ile evlenmiştir.[1] Bir rivayette İmam Sadık (a.s) şöyle buyurmuştur: Eşas, Müminlerin ...
  • Sehl bin Sa’d Saidi kimdi?
    9033 تاريخ بزرگان 2011/04/13
    Sehl bin Sa’d Ensari Saidi, Resul-i Ekrem’in (s.a.a) tanınmış sahabelerinden olup Peygamberimiz vefat ettiği zaman 15 yaşındaydı. Onun asıl adı ‘Hazn’ idi, ama Peygamber (s.a.a) adını ‘Sehl’ diye değişti. Künyesi ‘Ebu’l Abbas’ idi. Uzun bir ömür sürdü. Medine’de ölen son sahabe olduğu söylenmektedir. Kimisi hicri 88 yılında, kimisi ...
  • Kuranı kerimde, kalpteki itminan ile iman ilişkisi nasıl konu edilmiş?
    12615 Tefsir 2010/12/18
    Lügatte imanın anlamı şöyle beyan edilmiştir: yalanlamanın karşıtı olup tasdik etmektir. Istılahta ise anlamı şöyledir. Dille ikrar ve itiraf etmektir, kalpte bir kararlılık ve sözleşmedir, organlarda da ameldir. "İtminan" ve tümenine ise lügatte kararsızlık ve ıstırabın ardından gerçekleşen (kalpsel veya zihinsel) rahatlık ve huzurdur.
  • Peygamberin (s.a.a.) Teşkil Etmiş Olduğu Hükümetin, Allah’ı Arayan Fıtrat ile İrtibatı nedir?
    8033 کلیات 2012/10/24
    Bize göre Resul-i Ekrem’in (s.a.a.) teşkil etmiş olduğu hükümet ilahi bir emir idi. Ama bu emri iktiza eden nokta, bu hükümetin insan yaşamının tüm alanlarında tesir etmesidir. İmam Bakırdan (a.s.) “…velayete davet edildiği kadar hiç bir şeye davet edilmedi”[i] şeklinde nakledilen tabir buna yöneliktir. ...
  • “Vebtelül yetama hatta iza beleğun nikahe” şeklinde olan ayetin anlamı nedir?
    8041 Tefsir 2012/05/12
    Allah u Teâlâ bu ayeti kerimede yetimlerden sorumlu olan kimselere düstur veriyor ki yetimlerin mallarına karşı dikkatli olmalarını istiyor. Yani onların sermayesini korusunlar, sorumlulukları döneminde buluğ ve rüşt çağına erinceye kadar onları denemeye tabi tutsunlar. Sorumlular, sorumluluklarının altında olan yetimlerin buluğ ve rüşt çağına erdiklerini fark ettiklerinde ...
  • Dört seçkin kadın ve babalarının ismi nedir?
    20774 تاريخ بزرگان 2010/05/19
    İnsanlık tarihi boyunca tevhid yolunda ve ilahi hedefler uğruna büyük fedakârlıklar gösteren Evliya ve Salihlerin içinde kadınlarda vardır. Onların namı insanlığın karanlık tarihinde parlamaktadır. İslami rivayet ve kaynaklarda büyüklük, fazilet ve yüce makamlarından ötürü en üstün kadınlar ve cennet kadınlarının en üstünleri olarak yad edilen, yücelikle övülen ...

En Çok Okunanlar